ISSN 1308-8483
VOLTA BAHÇESİ - KAN GÖLÜ / Tülin DURSUN "onlarca yılı
yedi adımda
yaşamaktır gülüm."
"ben küçüğüm abi,... ">
Tülin DURSUN    
  Yayın Tarihi: 19.1.2009    


VOLTA BAHÇESİ - KAN GÖLÜ

(anlat bana abi!)

"volta" ne abi?
"onlarca yılı
yedi adımda
yaşamaktır gülüm."
"ben küçüğüm abi,
aklım almaz.
onlarca yıl nedir?
anlat bana abi."

"görüş günü" dedi eniştem.
yirmi gün olmuştu
toprakla kucaklaşalı annem.
babam?
babam zaten
yok oldu
ben daha
çoook
küçükken…

"görüş" ne?
anlat bana enişte.
"suzan teyze alışkın,
o sana öğretir"
dediler,
elime temiz çamaşırlarını,
bir tepsi de
börek verdiler…

SULTAN AHMET duvarları
kalın, pis,
soğuk, demirli.
orada sen uyuyordun,
sen oradaydın ya?
valla hiç üşümedim
be abi…
böreğe "olmaz, yassah!"
dediler;
çamaşırlarını götürdüler…

ocak ayı soğuk, zemheri.
"abin üşür, kazak götür"
dediler;
elime hiç para
vermediler.
cılız bacaklarım yoruldu,
ayaklarım sancı içinde,
botlarımın altı yok,
üşüyorum!
ama ben sana
kan ter içinde
geldim abi…

"abi"
"gülüm"
"annemi çok özledim,
sen de yoksun ya;
geceleri açık kaldı
korkudan gözlerim…

bugün karne aldım.
bak!
hepsi pekiyi.
ama ben daha küçüğüm,
"hal ve gidiş"
hiç de olmayacak
iyi…

dört görüş geçti.
göremedim seni.
önce Tekirdağ,
arkasından Polatlı
dediler.
sandım ki;
annemle beraber
abimi de öldürdüler…

ben sağımı, solumu
öğrendim.
sağıma sarmısak,
soluma soğan astım
abi.
eniştemin cebinden
para çalıp,
sana geldim abi.
sırdaştık mırdaştık,
kardeştik ama
bunu sana hiç
demedim be abi…
"yalan söylersen,
kitap çarpar"
derlerdi ya?
minik yüreğimden başka
her yerim sapasağlam
abi…

postacı söyledi;
"abin askeri okuldan
atıldı" dedi.
doğru mu dedi?
anlat bana
abi…

ben daha küçüğüm
kalmadı senden başka
sevdiğim, gördüğüm.
haaa!
unutur muyum hiç;
annem var
çok özlediğim…

hani artık
hiç ayrılmayacaktık?
bak yine
kodeslere düştün
abi bu kaçıncı?
yine suçun
aynı mı?

düzene karşı gelmek ne?
ben daha küçüğüm,
anlat haydi abi.
oysa sen annemin
en tertipli oğluydun.
ne oldu, nasıl oldu?
anlat
anlat bana
ne olur abi…

"göremezsin olmaz"
dediler yine.
ağladım.
Erdal Abi
kulağıma eğildi
"on gün katıksız hücre"
dedi.
anlamadım
hücre ne?
katıksız ne?
ben solcunun
kardeşi olmuşum.
solcu ne?…

kafamdaki
solucanlar
yediler beynimi.
yeter
Allah aşkına
yeter!
ben daha küçüğüm
anlat bana abi…

bak!
yine içeridesin
yıldızlardan umut,
gökyüzünden düşler
yaratmışsın.
artık sormam sana
"bu kaçıncı?"
diye
yoksa
alınır,
kırılır,
üzülür
bana gücenirsin…

artık sen ordasın diye
hiç utanmıyorum ben.
çünkü ben büyüdüm,
büyürken de;
yaşlandım, çöktüm ben…

düşlerimiz bizi
yalnız bırakırken;
güller açmadı,
mevsimler yok oldu.
sırnaşarak ayrık otları gibi;
biz hiç ayrılmadık ki abi…

şimdi…

isyanlarına durduğun,
uğruna coplandığın
"düzen" aynı düzen
tuzlu suların,
dağların, ovaların
"insanlık adına"
toplanırken aynı
coğrafyada;
"hüküm" çoktan verilmiştir.
senin yerine
volta atıyor
bastığın yerlerde
"çocuk kanları"…

hani diyordum ya,
"ben büyüdüm"
diye?
yok!
büyümemişim.
kayıp çocukluğumu
gazete ilanlarıyla
ararken,
çıkarları uğruna
herşeyimizi satan
yüreklerini emperyalizme
takas eden
insanlar artarken,
analarımız top yekün
düzülürken
ve
inatla içimde
"çocuk bekleyişi"
varken,
sen söyle şimdi bana;
"ben büyümüş müyüm abi?"

"kan çocukları"
masum bakarken
yüreğimin göz bebeklerine;
ben yaşayabilir miyim
be abi???

tülin işleker 1963 dursun 2005


Tülin DURSUN



1857











   |   Hakkımızda    |    İletişim    |    Yasal Uyarı    |


    © FocaFoca.com tüm hakları saklıdır.   (03/2005)