ISSN 1308-8483
TRAFİK LAMBASI KOYMAK BU KADAR ZOR MU? / Seyfi GÜL
Seyfi GÜL    
  Yayın Tarihi: 11.3.2014    


TRAFİK LAMBASI KOYMAK BU KADAR ZOR MU?

Foça merkezde trafik için üç kritik nokta var. Birde ilçeye gelen yolda keskin bir viraj.

Kaza şekli, sayısı çok çok olan birinci yer, Uğur Mumcu Parkı önündeki döner kavşak. Hem kente girişin hem sürekli kazaların merkezi. Son olarak iki gün önce MHP liderinin konvoyundaki bir araçla, ekmek derdindeki bir gencimizin karıştığı kazanın olduğu. Kola kamyonunun, askeri cemseyi karşı duvara yapıştırdığı. İki giriş, bir çıkış, sağdan soldan geliş, karşı ara sokaklardan fırlayanların geçiş üstünlüğü bende hesapları yapmaya çalıştığı yer.

İkincisi, Benzinlik karşısı Eski Diasa yeni Şok önündeki kavşak. Ki burası dörtlü gibi görünür. Ama benzinlik giriş çıkışları, garaj yönünde yolun aniden orta refüjle bölünmesi altılı yedili bir hareket oluşturur.

Ve üçüncüsü Foça Deniz Üssü’ne giden yolda, acı bomba olayının yaşandığı noktaya yakın olan kavşak. Hani Belediye otobüslerinin adeta U dönüşü yaparak Değirmenlik ve Mersinaki caddelerinden gelen araçlara gemici tabiriyle borda gösterdiği kavşak.

İlçeye gelen yolda eski çöplük mevkiinde de Foça yolunun hemen en keskin virajı var. Özellikle İzmir yönünden gelen, boş olduğu ve yolu tanımadığı için dönüşte direksiyonu toparlayamayan pek çok kişi, kendini sağ taraftaki uçurumda buluyor. Her kim dikimine sebep oldu ve diktiyse hayırla anmak gerek, o uçurumda bulunan ağaçlar can simidi görevi yapıyor. Uçan araçlardan çok daha fazla ve feci insan manzaralarının çıkmasını bir nebze önlüyor.

Biz haberini yapmaktan, altına vatandaşın “Buraya bir trafik lambası konmasını istiyoruz” dileğini kondurmaktan usandık. Yaşanan acılara Trafik polislerimiz, Jandarmamız, AKS ve itfaiye ekiplerimiz, 112 Acil ambulans görevlilerimiz canlı tanık. Herkes yeter dese de olmuyor.

Sayın; Valim, Kaymakamım, Belediye Başkanım, Emniyet Müdürüm ve konu her kimi ilgilendiriyorsa sayın yetkili:

Bu noktalara birer trafik lambası, gerekirse yol düzenlemesi. Eski çöplük mevkiindeki viraja demir bariyer. Yeni acılara meydan verilmemesi için. Oralarda felaket canımız ciğerimize gelebileceği için. Çocuklarımız, eşimiz, anamız, babamız, bacımız, kardeşimiz, insanımız, Foça’ya gelecek dünya insanları için, Foça’nın kazalarla anılmaması için. Aynen jandarma okulunun önüne konulduğu ve sonuç alındığı gibi. Aynen OPET kavşağına yapılan düzenlemeden sonra can kayıplarının önüne geçildiği gibi. Bunları yapmak çok zor değil.

Türkiye kıtaları birleştirdi, köprüler, tüp geçitler yaptı. Üç trafik lambası, bir demir bariyeri yapabiliriz evvel Allah. Ama lütfen daha fazla can kaybını beklemeden. Geç olmadan.

CHP VE MHP DEMOKRASİDEN GEÇTİ

Dolmayan Demokrasi Meydanı geçtiğimiz günlerde iki etkinlikle hareketlendi. Birincisinde CHP, merkez seçim bürosu açılışını ufak çaplı bir gövde gösterisine dönüştürdü. Gençlerle partililer ters yönlerden gelerek meydanda buluştular. Bazı rakiplerin yarısı belediye personeli demelerine rağmen görüntüler güzeldi. Bayraklar, yelekler, çiçekler, konuşmalar, sloganlar. CHP’liler ısrarla, miting değil vurgusu yaptılar. Olası bir mitingde doluluğun çok daha fazla olacağına işaret ettiler.

4 Mart 2014 Salı günü Türkiye Cumhuriyeti’nin son çeyreğinde hep önemini korumuş, hep üç büyük partisi arasında yer almış, üç hilalli MHP’nin lideri Devlet Bahçeli, Foça ve Demokrasi Meydanı’ndan geçti. Serdar Mersin yıllar önce aynı partide yer aldığı merhum Turgut Özal’la olduğu gibi Foça’yı Türk siyasetinin en önemli isimlerinden biriyle buluşturdu. Bahçeli, ay yıldızlı bayraklarla süslenen, gelincik tarlasına dönen meydanda halka seslendi. Her zamanki dingin tavrıyla. Ders verir gibi. Sakin. Tane tane. Memleket hallerini ve yaşanacak üç seçimin önemini anlattı. Galeyana getirmeden. İzmir BŞB adayı Murat Taşer’le birlikte. Coşkuyu kararında tutarak ve kırmızı karanfiller saçarak. Yine bazı rakipler katılanlar için çoğu taşıma dese de, ilk büyük lider, ilk önemli isim Foça’daki seçim atmosferini böylece, biraz daha ısıtarak gitti.
Adalet ve Kalkınma Partisi gelen milletvekilleriyle, Büyük Birlik Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Gürhan ve BŞB adayı Vural Turan’la belde belde, köy köy kendilerini anlatmaya devam ediyor.

İşçi Partisi, Demokratik Sol Parti, Demokrat Parti, Saadet Partisi, Halkların Demokratik Partisi, Türkiye Komünist Partisi, Özgürlük ve Dayanışma Partisi Foça’da seçime parti bazında giren diğer partiler. Artık ev ev, adam adama çalışma dönemine geçtiler. Ama Foça hala; “dört ihtimalli ve ucu ucuna seçim kazanılacak” modu aşamadı.

ÖZELLEŞTİRME

Foça özelleştirmenin sonuçlarından bir kötü olayı sessiz sedasız yaşadı. Aslında çalkantılar yaratacak bir durum, idarecilerin gayretiyle atlatıldı. Önemli okullarımızdan birinin elektriği borcu ödenmediğinden dolayı kesildi. Özel şirket bürokrasinin gecikmesini, paranın ödenmemesini, okul da olsa affetmedi. Sömestr olması, öğrencilerin okulda bulunmaması vehameti bir nebze önledi. Ancak bir gerçeği ortaya koydu. Okul için, cami için, hastane için, emniyet için ve diğer kamusal alanlar için ayrı bir madde ile önlem alınmamış. Sen ben vatandaş gibi okul da parasını gününde ödemezse acımak yok. Şalter inecek. Bazı şeylerin iyi ve dürüst yönetilmek kaydıyla devletin elinde kalması gerektiğinin güzel bir örneği.

ÖLÜM ORUCU

Ankara’da Abdi İpekçi Parkı’nda Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği (TEMAD) üyeleri haklarını vermeye bir türlü yanaşmayan genelkurmay ve idareye karşı son çare olarak ölüm orucuna başladılar. Yıllarca dağlarda, denizde, havada memleket sevdasıyla canını ortaya koyduktan sonra, bahçesine çiçek ekip, torun sevme yaşlarında ölüme durdular.

İnşallah aklı selim galip gelir. Onlarında insan olduğu, eğitim düzeylerinin üniversite aşamasına geldiği, ayrıcalık değil diğer kesimlere tanınan eşit hakları istediklerinin farkına varılır. Bu devirde hiç kimsenin bu eylemle gözünü, böbreğini, aklını, canını kaybetmesi beklenmeden çözüm üretilir.

Üretilmeli.


Seyfi GÜL



1951











   |   Hakkımızda    |    İletişim    |    Yasal Uyarı    |


    © FocaFoca.com tüm hakları saklıdır.   (03/2005)