|
Yayın Tarihi: 5.3.2009
|
|
FOÇA ŞEHREMİNİ’Nİ ARIYOR
29 Mart yaklaşıyor. Türkiye’nin yasalarla yerel yönetim oluşturulan tüm yerleşim birimleri gibi Foça da yeni yerel yöneticilerini seçecek. Seçilmiş yerel yöneticiler arasında da görevlerinin özelliği dolayısıyla en önemli sırayı Belediye Başkanları alıyor. Cumhuriyet öncesi ve Cumhuriyetin ilk yıllarında Belediye Başkanlıklarının adı Şehremaneti (Şehir Emaneti), Belediye Başkanı’nın ise Şehremini (Şehir Emini) idi. Belediyeler sınırları içinde yaşayan halkın iş hayatı, sosyal ilişkileri ve ortak yaşamının ekonomik, sosyal ve yasal gereklerini hak, adalet, hukuk ile düzenleme görevini yüklenmiş, bu görevi yaparken kentin olanaklarını halkı adına emanet edinmiş ve halkı adına kullanmaya yetkilendirilmiş kurumlardı. Bu kurumlar yasalar çerçevesinde olduğu kadar vicdani karaktere dayalı iş, icraat, işlem ve faaliyetler yaptıkları için belediyenin başına halk arasında saygın, çok güvenilir, namuslu, dürüst, erdemli olduğu genel kabul görmüş biri getirilir ve bunun adına da Şehir Emini (Şehremini) denilirdi. Zaman içinde Şehremaneti Belediye Başkanlığı, Şehremini’de Belediye Başkanı ünvanını almış olsa da, yasalar zamana uygun değişikliklerle pek çok yeni nitelik ve görevler yüklese de, halkın Belediye Başkanı’nı şehrin en emin, en güvenilir insanı olarak görmek inancı değişmemiştir. Dürüst, herkese eşit ve adil yaklaşan, hak yemeyen bir yönetimle birlikte şeffaflık, öncelikle kendi halkına hesap verebilirlik başkanlardan beklenen temel kavramlar olmaya devam edegelmiştir. Aynı seçimde belirlenen meclis üyeleri başkanla birlikte çalışan onu doğru işlerde destekleriyle güçlendiren, ama yanlış işler de engel olması gereken bir heyet olarak varolagelmiştir. Belediye Başkanları ülkenin genel seçimlerinde etken olan siyasi karakterden ziyade, yerel çevrede tanındığı özelliklerin, güvenilirliğin, iş yapabilirliğin, samimiyetin, sosyal hayata katılırlığının dikkate alınmasıyla seçilme özellikleri taşır. Bu nedenle ülke genelinde başarılı olamamış siyasi partilerin yerel adayları dahi kişisel özellikleri nedeniyle büyük oy farklılıklarıyla seçilebilme şansına sahiptir. Başkan yerel anlamda halka önderlik, öncülük ve sözcülük eder konumdadır. Sokakta, çeşme başında, otobüs durağında, sinemada, tiyatroda, spor karşılaşmalarında, bayramlarda, kutlamalarda, çarşıda, pazarda yani kentin her noktasında her an karşınıza çıkması, bir derdiniz olduğunda günün her saatinde ulaşabileceğiniz bir iletişim yolunu kurması hem ona hem orada yaşayanlara güven verir. Halk için yapılan konserlerde, toplantılarda yeni yeni protokoller oluşturmak yerine halkın arasında oturması, halkın içinde olması istenir. Hakkında haklı yada haksız, çıkmış yada çıkabilecek her türlü şaibe için kendisine oy vermiş vermemiş herkesin tatmin olabileceği cevapları, çok açık ve herkesin ulaşabileceği usullerle vermesi beklenir. Her şeyden önce yapabileceği sözü vermesi, verdiği sözü gecikmeden gerçekleştirmesi gerekir. Foça gibi yerleşimlerde yaşayanların büyük bölümü maddi beklentilerden çok yaşadıkları ortamın huzurlu olmasını ister. Doğal ortamın çıkar çevrelerine peşkeş çekilmemesine özen gösterirken seçtiği yerel yönetimin de bu işlere alet olmamasını bekler. Sahilde, kafede, evinde, kentin ve kentte yapılanların güzelliklerinden söz etmek ister. Herkesin kullanması için yapılan yerlerin zamanla birileri tarafından işgal edilmesini benimsemez. Seçim zamanı gecekonduları gibi dükkan çıkmalarının artmasını, yağmurdan güneşten koruyacak tentelerin bir süre sonra işyerinin doğal uzantısıymış gibi kapatılmasını, yaya kaldırımlarının zapt edilmesini, masaların ayrılan yerlere değil de denizin dibine kadar sıralanmasını, kendisi için yapılan yerlerden yararlanmak için neredeyse birilerinden izin almak gerekeceğini dert etmek istemez. Belediyenin bir taraftan yararlı bir iş yaparken, diğer taraftan kendisine zarar vermesini arzu etmez Foça Belediyesi çevre yerleşim birimlerinin katılımıyla artı sorumluluklar edinmesi yanında çok büyük olanaklara da kavuşmuş görünüyor. Bu olanakları doğru kullanacak bir yönetim özellikle gençlerin işsizlik sorununa büyük ölçüde çözümler üretebilir. Foça merkez sınırları içinde açılamayacak üretim tesisleri, fabrikalar Yeni Foça, Bağarası, Gerenköy ve diğer uygun alanlarda kurulabilir. Bu konuda özendirici çalışmalar yapmak, yerel ürünleri bu bölgede işlemek isteyecek firmaları davet ederek yer göstermek ve alt yapılarını hazırlamak yeni yönetimden beklenecek konular arasındadır. Tabii bu çalışmaları da ne pahasına olursa değil yöre insanının özellikle dikkat ettiği çevre konusundaki duyarlılığını göz ardı etmeden yapmak zorundadır. Doğal ve tarihi sit alanı dokusu nedeniyle yeni yerleşimlere yıllardır direnen Foça, kendisine katılan yeni alanlarla bu konudaki beklentilere çözüm üretecek avantajlarda elde etmiştir. Görünen odur ki Foça’ya yakın bu alanlarda istense de istenmese de yeni yapılar, yaşam alanları oluşacaktır. Belediyenin şimdiden bu yerleri planları dahiline almasında, alt yapısından yerleşim düzenine kadar müsaade edebileceği kıstasları belirlemesinde fayda vardır. Foça Başkanı’nı arıyor. Ararken siyasetin çarkları dönüyor. Bu çarklar ortak savunulması gereken değerleri de öğütüyor Foça’da herkesin destek vermesi gereken ve yıpratmaması için özen göstermesi gereken unsurlar var. Başta da Foça’nın sporcuları. Foça’da gerek coğrafik şartlar ve gerekse nüfus özellikleri nedeniyle birkaç branştan sadece birer takım var. Kendilerine rakip olacak, hazırlık maçı yapacak nitelikte dahi ikinci bir takım yok. İşte bu takımlar İzmir’in 200-300 bin nüfuslu her biri ayrı bir şehir büyüklüğündeki bölgelerinin takımları ile mücadele etmeye ve başarılı olmaya çalışıyorlar. Bu takımlar bulunduğu çevreler itibariyle ya bir şirket/kurum takımı, yada maddi olarak çok büyük bütçe olanaklarına sahip belediyelerin destek verdiği takımlar. Bazılarının maçlarına Foça nüfusunun yarısına yakın taraftarı geliyor. Yılların Göztepe’si eğer maçlar harici bir formülle üçüncü lige çıkmasa idi, futbol takımımızla belki de aynı grupta mücadele edecekti. Takımları çalıştıran hocalarımız dahil sporcularımız belediyenin değişik birimlerinde çalışmaya devam ederken diğer yandan Foça’yı olabildiğince iyi şekilde temsil etmeye çalışıyorlar. Sadece belediyenin desteğiyle varolmaya çalışan ve göreve kim gelirse gelsin benzer çalışmaları yapmak zorunda olacağı bu tür ortak unsurları seçim ortamında bile tartışmaların dışında bırakmak, yıpratmamak gerekiyor. Küçük yerlerde belediye her şeydir. Her şey belediyeden beklenir. Belediye sağlıktan, eğitime, yol, elektrik, su hizmetlerine, kumsala köpek sokmamaktan çam ağaçlarındaki hastalıkla mücadeleye, atıklardan arıtma sistemlerine, çöpünden pazar düzenine, sinema, tiyatro, sosyal faaliyetlerden spora her şeye katılmak, katkıda bulunmak zorundadır. Bunlardan bazıları kendi yetkileri ve görev alanı dışında bile olsa düzgün ve yeterli işlemesini sağlaması belediyeden talep edilir. Neredeyse her konuyu içeren belediyecilik, başkanının kişilik ve dinamizmine bağlı olarak durmaksızın çalışılan bir makamda olabilir, yan gelip yatılarak rant kapılan bir yerde. Foça; bu yoğunlukta işlerin üstesinden gelebilecek, halkının beklentilerine çözümler geliştirebilecek, haklı yada haksız bir sürü suçlamaya, eleştiriye boğulacak, iş yapsa da yapmasa da hep hedefte olacak, her şeye rağmen hedeflerinden, projelerinden sapmayacak, sabırlı, dayanıklı, enerjik ve şehir emini özelliklerini kaybetmemek için direnecek başkanını arıyor.. Foça Şehremini’ni arıyor. Başkanın yapacağı iyi işlerden pay çıkaramayacağımızı ama kötü işlerde pay sahibi olacağımızı da düşünerek, “elim kırılsaydı da oy vermeseydim” deme durumuna da düşmemek için seçmen olarak bizim işimiz zor ve sorumluluğumuz da çok ağır. Aynı zamanda memleketin gidişatı konusunda merkezi yöneticilerimize bir mesaj da içereceği açık olan bu seçimler için hepimize kolay gelsin. Seyfi GÜL |
| 2100
|
|
|