ISSN 1308-8483
Ey Peri, Hatırla Ey Peri! / Tarık Dursun K.
  Yayın Tarihi: 20.5.2009    


Ey Peri, Hatırla Ey Peri!

Evet... hatırlıyorum!
Tarık Dursun. K.

Sizin zamanınızda eski Konak İskelesi’nin taştan kıyı duvarında kızgın güneşe karşı uzun patiska donlu çocuklar oturur, laf olsun diye denize attığınız gümüş yirmi beş kuruşları tek bir dalışla, denizin cam gibi aydınlığında şıp diye bulup çıkarırlardı.

Hatırlıyor musunuz?

Denizi uzaklara sürmüşlerdi..

Hatırlıyor musunuz?

Artık (neden) hiçbir şeye kızmıyorsunuz? Neden yalnızca gülümsüyor, dudak uçlarınızla sıcak adaçaylarına bir çilkimcik karıştırılmış hoş kokulu tarçınlarınızı içiyorsunuz? Neden gülümsüyorsunuz, neden tarçınlar içiyorsunuz ve gözlerine mil çekilmiş bir Michel Storogof gibi Yeni Çarşı'nın çirkin betonlarını anılarınızın keskin lazeri ile aşıp yine denizi görüyorsunuz; üstelik denizi de, eski, Sarı Kışla'yı da, hepinizin askere gittiği Kemeraltı Askerlik Şubesi’ni de.

Hatırlıyor musunuz?

Ne varsa (bildik bilmedik, tanıdık tanımadık) her şey değişmişti değil mi? Evler, caddeler, sokaklar, meydanlar demeye kalmadan yok olmuşlardı değil mi?

Ah evet, siz onları hep hatırladınız, ne dün, ne bugün onları anmazlık etmediniz.

Hatırlıyor musunuz?

Ne olmuştu sonra, peki? Doğu'da bir yerlerde (yerini kimselerin haritalarda bile bulamayacağı ıssız bir yerlerde) "sözün gelişi" demişti yakın arkadaşı; "söz gelişi" bir dağın yamacı altındayken belki karavana yiyordu, belki yemeğin üstüne bir cigara yakmıştı, belki bir mektup okuyordu; bilinmiyor o kadarı, derken bir kurşun gelip göğüs cebinde biriktirdiği eski mektuplar destesini de yırtıp delerek geçmiş ve oracıkta canını alıvermişti. (Bir havuzlu kahvedeydiniz, ortadaki fıskiyesinden gelen şırıltısı dinik fakat yine de alttan alta bağırgan bir su akıyordu. Arkadaşı anlatmış, siz dinlemiştiniz.)

Hatırlıyor musunuz?

O küçük kentte kışları hep kar yağardı.

Hatırlıyor musunuz?

Hiç hesapta yokken ve apansızın bastırıp başlayan kar sürekli yağardı.. Evlerin damları eğimliydi, kar tutmazdı. Tutsa bile kar küreyici çocuklar her cumartesileri cep harçlığına damlarda birikmiş kalmış karları bir çırpıda sizin için temizlerlerdi.

Hatırlıyor musunuz?

Çocukluğunuzda nisan ayının başlarına kadar her gün ve her gün saçaklardaki buz süngülerini havalara zıplayarak bir bir kırardınız; sen ve öbür çocuklar. Belediyenin temizlik arabaları kar altında kalmış caddelere buz dökerlerdi, hatırlıyor musunuz?

Ara sokaklar çiğnene çiğnene ayak altında karartılıp eskitilmiş karlarla asfaltlanmış gibi olur ve mahallenin bütün çocukları Eski Bayır'dan parkın olduğu küçük meydanlığa kadarlık inişte çığlıklar ata ata kızak kayarlardı.

Hatırlıyor musunuz?

Kızlar durmadan düşerler ve çığlıklar atarlardı.

Evet... Hatırlıyorum!


Tarık Dursun K.



1763











   |   Hakkımızda    |    İletişim    |    Yasal Uyarı    |


    © FocaFoca.com tüm hakları saklıdır.   (03/2005)