ISSN 1308-8483
HAYATIMIZDAKİ VİRÜS / Zeynep Ayşe EDİRNE
  Yayın Tarihi: 8.6.2009    


HAYATIMIZDAKİ VİRÜS

Hep telâş; hep bir şeylere yetişme telâşı. Bir zamansızlık içinde koşturuyoruz. Fastfood bir dünyayı yaşamaya çalışırken, hangi değerimiz 'in', hangi değerimiz 'out' oldu? Nerede kaldı dostluk değerlerimiz; akşam sohbetlerimiz? Dostlarla yenilen bir yemek, içilen bir kadeh içki, paylaşılan sıkıntılar nerelere saklandı? Tadına doyulmaz mutfağımızın lezzetini ıskalayıp, ne zaman hamburgere teslim olduk? Neden ince belli bardaklar boyunlarını büktü kupalar karşısında? Türk kahvesinin telvesini utandırmaya çalışan makineleşmiş kahveler, kupalara balıklama dalan poşetler karşısında savaş veriyor semaverler. Bayramların, özel günlerin uzun ve güzel sözcüklerinin 'sms'lere takılı kaldığı bir dönemdeyiz. By by-ok- slm.. Sessiz harflerle kuşatılmış merhabalar, vedalar.

Hayatımız nerede bizim? Yoksa şu klavyenin altına mı saklandı? O tuşlar, bir dost yüzü gibi gülümseyebiliyor mu? Sevgiyi, hangi programın içine yükledik? Kopyalayabiliyor muyuz güneşin batışını, mehtabı, yıldızların gökyüzünde oradan oraya savruluşlarını? Hangi 'maille' gönderiyoruz içimizdeki sevgiyi, özlemi dostlarımıza? Sığdırabilir miyiz harflerle sınırlandırılmış sayfalara tüm bunları? Hangi tuş sevgimizi ifade edebiliyor sevdiğimize? Ya öpüşmek istediğimizde; öp tuşu var mı? Doğanın her bir karesini masa üstüne hapsetmek neden? Elimizle dokunmak varken toprağa, okşamak varken çimenlerin yeşilini ve koklamak varken çiçekleri; hangi dosyamızda saklayabiliriz yağmuru, toprak kokusunu? Hayatımız kaç 'megabayt'? Yaşamak istediklerimizi geri dönüşüm kutusuna yükleyip, bir kalemde silebilmemiz mümkün mü? Anılarımızı yerleştirip, en gözümüzün değeceği yere oturttuğumuz çerçevelerin yerini tutuyor mu, dosyalarımıza istif ettiğimiz resimlerimiz?

Taş duvarlar, çok katlar arasına sıkıştırılmış insanların sıkışmış hayatları, bilgisayar tuşlarına saklanmış ilişkileri var artık. Her şey kolay. Adına yaşam dediğimiz şey bir 'kumanda'nın ucunda. Bir bilgisayarın düğmesinde, bir telefonun tuşlarında. Sanal alemin sanal insanları olduk. Sevmeye bile üşenirken sevmekten korkar olduk. Kimsenin gözlerinin içine gerçek anlamda bakamıyoruz. Ne oldu bize? Ne zaman nerede kaybettik sevmeyi, kimlere teslim ettik ruhumuzu, kimler acıttı canımızı da bu kadar acımasız olduk?

Ve benim eskici ruhum heybesinde gizledi, tadında ve efkârında takılı kalanları. Uçsuz kalemlerle soruyor şimdi 'ne oldu bize'?..


Zeynep Ayşe EDİRNE



1697











   |   Hakkımızda    |    İletişim    |    Yasal Uyarı    |


    © FocaFoca.com tüm hakları saklıdır.   (03/2005)