ISSN 1308-8483
Nezim / Azime AKBAŞ YAZICI
  Yayın Tarihi: 1.7.2009    


Nezim


Patikalardan geçiyorum kendime, köprüler bitiriyorum yıldızlardan. Sıkışıp kalan zaman dilimlerini beş çayına katık eden kaplumbağalar görüyorum. Sakin ve uysal daracık sokakları özlüyor çocukluğu sürgünlerimin. Kulaklı baykuşları göremiyorum.

Cennet sonra.

Azmak, kıvrıla döne zümrütler saçıyor kuğuların boynuna. Sus kalıyor her yanım. İzliyorum öylece. Suyun altı bir orman, bir deli orman. Saçları kıvrım, deli, yeşilin yüz tonu gözleri.

Derinlik sarhoşuyum.

Masada çınar, etrafı gül ormanı. Sohbeti bir roman, dili şeker Nezim. Geleceğimi gördüğüm gözlerinde en güzel tarih. Mutluyum ve onurlu. Şimdi fotoğraflarında arıyorum en deli öyküsünü. “Gülün İçinde Bülbül Sesi Var” diyen orman gözlerinde şimdi kim bilir kaç öykü şekillenir. Yaşama sevincim büyür gider artık, sarılabildiğim, öpebildiğim ve seni seviyorum diyebildiğim için. Evet evet Nezim, dediğin gibi hep böyle güzel kalacağım. Yoksa bir daha seni göstermez bana bu dünya. Çocuklar göreceğim yine gözlerinin en derin aynasında.

Güneşin altında bir çınar, elleri çocuklar tutar. Dalıp gidiyorum böylece ahşap evin nem kokan divanlarına. Merdivenlerinde dostlar bir tarihe tanıklar ediyorlar. Durup durup resimlemek geliyor içimden hem beynime hem tinime ve karelerime. Sinirlendi mi düşüyor düşlerim bir an, sonra daha dik duruyorum ve daha da dik bakıyorum Ali’leri vuranlara, çocuklara kıyanlara.

Öykülerindeki gibi dili, su gibi. Azmak’tan akan saçları ağıt türküsü yakan su gibi. Tanrıların öfkeli haykırışlarındaki çakmak gözlü Mitra gibi. Yakışıyor her şey. İrkiliyor ayaklarının arasından geçerken aniden kara kedi. Kızmıyor. Hafif bir kuş korkusu gibi. Sevecen yine de kediye. Peynirle beslediğim kahvaltı sabahlarının sevimli ama yılışık olmayan kedisine içten içe şiir saklı bir sevgi büyüttüğünü biliyorum. Akyaka sabahlarında ve her gününde ömrümün özleyeceğimi biliyorum Nezim seni.

Çocuğum ben. Hep çocuk ve hep insan. Yazmaya sevdalıyım, öyle kalacağım. Büyümeyeceğim. Bir gün benim de bir öyküm olacak Nezim. Beni öyküne koyar mısın şöyle usulca bir kıyısından. Kocaman gözlerimle izleyebilmek için eşsiz anlatımlarını.

“Nerden bildin yeşili sevdiğimi” dediğinde, uzun yutkundum. Bildim evet, içsel bir şeydi ve tarifi olamazdı söylemek istediklerimin. Mayıs sabahlarında arayacağım kahvaltı sohbetlerini.

Akyaka sarhoşuyum. Azmak’tan kıvrılan alev yeşili saçlarında Tanrıların dünyayı gördüm. Sustu dilim, içim coştu. Diyemedim.

Gidelim Delicem. Tarçın ve Turuncu bizi bekler. Sahi dört gün aç kalsa ölür mü kediler, ölür mü balıklar.


Azime AKBAŞ YAZICI

www.azimeayazici.blogspot.com


2061











   |   Hakkımızda    |    İletişim    |    Yasal Uyarı    |


    © FocaFoca.com tüm hakları saklıdır.   (03/2005)