|
Yayın Tarihi: 27.11.2006
|
|
Yerli Dedikodu
Yabancı dillerde İngilizce, Fransızca ve Almanca’da kelimelerin başında erkek, dişi ve nötr plan takılar bulunur. Bu takılar Almanca’da bazı ülke isimleri için de kullanılır. Örneğin, bildiğim kadar sadece İsviçre ve Türkiye’nin dişi takıları vardır. Erkek ve nötr takıların Almanca’da ülkeler için kullanılmadığını biliyorum. Neden bu bazı ülkeler için böyledir bilmiyorum. Örneğin Almanlar Almanya, Fransa veya İngiltere’yi sadece Almanya, Fransa, İngiltere diye tanımlarlar. Türkiye ve İsviçre’yi başında takısıyla ve dişil isimlendirirler. Türkiye Almanca’da dişi bir ülkedir. Neden böyle? Şimdilik boş ver.... Dün akşam Efes Hayri ev gezmesine geldi. Zaten içkiliydi. Efes İboyla kafaları çekmişler. Her gün çekerler. “Benim davetimi değerlendiriyordu!” Yumurta topuk, sivri burun ayakkabılar çıkarıldı, ev terlikleri giyildi, hatır soruldu, mahallede ölenler anıldı. Çay pişirdim. Evde bir gıdım bira yoktu… Çaydan sonra illaki gitti bira, sigara aldı ve şerefe ve komşuluğa ve sağlığa bardaklar aynı yükseklikte tokuşturuldu. Foça’ya göçtüğüm ilk yıllarda onun varlığını mahallede kuytu ev duvarlarına işediği için fark etmiştim. Hayvancılık ve sandal balıkçılığı yapar, karısını çok severek ve birinci kocasından boşatarak almış. Karısıyla da çoğunlukla olduğu gibi dalaşığımdır, konuşmayız. 87’de kardeşim öldüğünde evime bir defa başın sağolsuna gelmişti. Bizim mahallenin ev kadınları genç kuşak hariç para kazanmakla ilgileri yoktur. Kocaları getirir, onlar evi temiz tutarlar. Makarna kesip, tarhana ovarlar, çocuk büyütürler. Hayatları böyledir. Bir de babalarının emekliliğini alabilmek için kocasından da boşanırlar. Al sana ev kadınlığı. Gezerler, çaylara giderler, gül reçeli, çekme makarna yaparlar. Bazen de kocalarıyla süt hayvanı bakarlar. Daha bir defa deniz kenarında kocalarıyla yürüdüklerini, pikniğe gittiklerini veya düğünlerde dans ettiklerine şahit olmadım. Tek tük mahalle arasında bisiklet biniyorlar, çarşıya değil. 87 yılında okul yapımı için imza kampanyasına bile imza vermediler. İşte böyledirler. Efes Hayri tam 22 yıl mahalle tanışlığından sonra bende ev oturmasında! Meğerse köylümmüş. Bağarası’ndan Kozalak Ali’lerden. Aynı ilkokula gitmişiz. Cumba teyzenin oğlunun okul arkadaşı. Defalarca tuvalete gitti. Beni karısıyla barıştırmak istiyor, onlara yemeğe geleymişim! Yine tuvalete gitti. Zannedersem sırf bira değil, prostat mı ne? Meyve doğradım, çerez, çikolata çıkardım. Kuva-i Milliye’nin başkanı Efes Hayri işte böyle; Efes İboyu reislikten ben çıkarttım. Hatta rüşvet olarak bana reislik teklif etmesine rağmen! İnsanın oldu mu böyle yumurta topuk, sivri burun aslan gibi Kuva-i’ci bir komşusu olmalı Foça’da. Zaten gurup murup toplayamıyoruz. Hiç olmazsa reisimiz ve bir neferimiz var. Yeter. ….. Pardon iki yedek reis daha var sahi! Aman n’apim herkes dünden razı da biz ince eleyip sık dokuyoruz. Birkaç kuşaktır evimde yaşayan Süleymancık herkese hoş geldine çıkmıyor da. Angül ABAY |
| 1775
|
|
|