|
Yayın Tarihi: 4.8.2009
|
|
Süreyya’dan geçen ırmak…
Yorgun tenhalığından geçiyorum, ömrün hevesi yitik sıkıntısından… Süreyya uykusuz gecelerinden birinde daktilo tuşlarının koridorlarından geçer… ceplerinde sıkıntılı hercai menekşe delişmenliği. Geride bıraktığı parçalanmış, özü ışıksız savurgan zaman. Amansızca tenini yoklayan uçurum yorgunu çocuktur denizin ıslak saçları. Gizli vadilerden sürüklenen yok oluşun diriltemediği üşüyen çöldü gölgesizliği, kendinden başkasını asmayan. Dipsiz cümlelerinde hüküm süren ize iz düşen izinsizliği. Uzunca bir zaman yüreğini uyutmaya gittiği yolculuktan henüz dönmüştür Süreyya… Yorgun bir suretin ardında bağladı kaçak yıldızları gül dikenlerine. Kızıl bir martının canı yandı dikenden. Kan damladı dikene yıldızın bileklerinden. Gözleri yere inen yıldızları eritti göğsünde. Sır denizlerinde kanat kanat dile geldi, çığlıklandı sedef yüzlü bir melek. Yitik sevinçlerine ümit oldu, mavi esti rüzgârlar ay büklümü gözlerinde. İçinin bahçeleri çiçeklendi ömrünün sonbaharında. Eski sancılı bahçesini kavruk sabahlarda terk etti Süreyya. Gelgitler arasında şaşkın ve karmaşık yollarda bulur kendini. Uzun tırnaklı eller çizer yüreğini, kanar hiç olmadık zamanlarda Süreyya… Kaybolan mavisi eksik sevinçlerine tutununca, hüzün düşer sarı yüzüne. Kirpiklerinde asılı kalır uzakların çırılçıplak yüzü. Sessizlik… kanatlarını keser, küf ve kan kokusu şahdamarından vurur. Dili dönmez ıssızlığın kan sızan yangınlarına. Kum rengi uç verir irin… dilsizlik. Gece olur uzak yerleri, yürümelerin. Bilmez toprağı, dağları, suyu. Unutur üzerine dökülen tüm rüyaları, öteleri ötelediğinden beri. Dayanılmaz ışır su, unuttuğu uykularında asılır. Gözbebeğini öldürür uzaklar. Dayanamaz toprak çatlar, su da… Daha yüksek söyler şarkılarını, dağlardan ses verir gelin kız. Gece saçlarında binlerce yıldız… Süreyya. Konuşmaz, yürek verir bir şahin, güleç kıza. Unutur denize akan suları, bekler kuytuda. Kirpiklerinde bir çocuk sallanır. Bekler güler yüzlü ölümü… ırmaklar geçer içinden. bitmeyen çığlık uzanır fildişi közünde yatan çözülmelerin… Azime AKBAŞ YAZICI www.azimeayazici.blogspot.com |
| 1839
|
|
|