ISSN 1308-8483
KIRK YALAN ŞAKİR’DEN İNCİLER / Coşkun SAYGILI
Coşkun SAYGILI    
  Yayın Tarihi: 9.5.2005    


KIRK YALAN ŞAKİR’DEN İNCİLER

     Bu hikayemizin sahibi ağabeyimiz, öbür dünyaya göçüp aramızdan ayrılalı çok oldu. Rahmetli “kırk yalan Şakir” ağabeyimizin kendine has hikayelerinden bahsetmeden olmaz tabi ki... Şakir ağabeyimiz çok nüktedan bir kişiliğe sahipti.. Başına bir sürü insanı toplar anlatır da anlatırdı hiç olmamış hikayelerini olmuş gibi...

     Kendisi otobüs şoförlüğü dahil birçok iş yapmış, müstesna bir insandı. Formunun zirvesinde olduğu bir gün, etrafına topladığı şakirsever cemaata başlamış anlatmaya :

_ Bilader, bir gün haber geldi köyden (Fransız Tatil Köyü - Club Med) St.Morris’e İsviçre’ye çalışmaya gideciniz, diye .. (yazın Foça Tatil Köyü’nde çalışan işçiler, kış aylarında Club Med’e ait İsviçre’deki tatil köylerinde çalışırlardı eskiden) dedim benim karıya, hazırla ya benim çıkını, gidecim ‘sivis’e.. (İsviçre’ye) hazırladı benim çıkıyı, giyındım apoletli kaptan şoför cömleğimi de.. pindik İzmir’den teyyareye önce İstanbul’a vardık.. dediler aktarmalı gidecinız .. bizi gidecimız uçağa aldılar.. lakin uçağı hiç cözum tutmadı.. bu arada alet çantam yanımda ne olur ne olmaz, hani.. uçak ta ki havalansın, daha kalkmadan kırdı bana burnunu meret.. amman nedir bu.. sorduk meğer konkordmuş veran şey.. hosteslerin bana cör alakasını.. üstumde kaptan gömleciğim var ya. Beni de pilot zanneder garipler. Viskinin biri celir biri cider.. ne desem yapallar.. bi ara bi sarsıldık, teyyare sola yattı hafif.. bi panik içerde.. hostesler zor oturttu milleti.. bi bakarım pencereden, sol motordan dumanlar çıkar.. çözdüm kemeri; yolculara dedim kurtaracım sizi, panik yapmayın yeter.. Almanlar da harbi panikten kaybetti, be susun dedim.. hostesler mister otur diye kollarıma girerler. Baktım kurtuluş yok karilerden, iki sağımdakine çaktım, iki solumdakine, açtım yolu.. doğru pilot kamarasına.. bi açarım kapıyı ne göreyim dersiniz; iki tıfıl oğlan direksiyonda.. Allah belanızı versin çakacınız bizi yere be domalmış keratalar, deyip patlattım yumruğu cözlerine.. anında nakavt bunlar.. geçtim direksiyona.. valla yeminle bak, levyeyi bi çektim kendime doğru, gör teyyare Alp’lerin çimenlerini sıyırdı yere iki metre kala havalandık anında... içerde alkış kıyametle gidiyor.. yaşa türko bağrınırlar, gör onlardaki sevincı!!!!

    Eee, baktım alıştım uçağa, ver elini Orly Havaalanı deyip sürdüm.. Orly havaalanına indik.. bir kalabalık havaalanında, beni eller üstünde dolaştırırlar.. yaşa türko, aslan türko.. neyse lafı uzatmayayım, bi adam geldi yanıma kelli felli, bay Şakir uçağımızı ve yolcularımızı kurtardığınız için, size bu kartı veriyorum. Artık ömür boyu bedava dünyanın her yerine uçabilirsiniz, dedi.. Tam bu laf üzerine dinleyicilerden biri atılır;

_ Şakir, abi be göster ya şu kartı?

Şakir abi hazırcevap tabi ki ;

_ Ah sormayın, bizim kör ayvaz karı, geçen gün gömleğimin cebinde unuttuydum kartı. Al gömleği makineye at yıka.. gitti canım kart !!!!!!!!!!!!!!!!!!!!! gitti mari......


Coşkun SAYGILI

Phokaian_2@hotmail.com


2373











   |   Hakkımızda    |    İletişim    |    Yasal Uyarı    |


    © FocaFoca.com tüm hakları saklıdır.   (03/2005)