ISSN 1308-8483
HAYDİ DAYANIŞMAYA!!! / Zuhal ÖZÜGÜL
Zuhal ÖZÜGÜL    
  Yayın Tarihi: 10.5.2012    


HAYDİ DAYANIŞMAYA!!!


DAGENHAM KADINLARI/ WE WANT SEX

Yönetmen Nige Cole, komedi dram türünde olan bu filmde, İngiltere’de Dagenham ve Essex kentlerindeki Ford işletmelerinde işçi kadınların eşit işe eşit ücret savaşımını anlatır ve onları anıtlaştırır.

1968 yılında, araba koltuk döşemeleri diken kadınlar, nitelikli işçi ücretini almak için firma yönetimine başvururlar. Olumsuz yanıt gelmesi üzerine greve karar verirler. 186 kadını temsil etmek üzere, Rita O’Grady (Sally Hawkins) neredeyse arkadan itilerek, öne çıkarılır. İki çocuğu olan Rita’nın ev işine, anneliğine bir de grevciliği yüklenir. Kocası da aynı fabrikada çalışmaktadır. Bir süre önce kadınlar erkeklerin grevine canla başla destek verdiler. Başta kadınların bu grevi ve grevciler gülümsemeyle karşılanır. Ancak bazı işler aksamaya başladığında homurdanmalar, ses “yükseltmeler” başlar. Evlerdeki şikâyet, çamaşırların yıkanmaması, yemeklerin yapılmaması gibi, aslında bir erkeğin de yapabileceği işlerdir. Bu arada kadınlara çok sıkı destek veren sendikacı Albert (Bob Hoskins) onları eşit işe eşit ücret almaları gerektiği konusunda da aydınlatır. Grev gittikçe genişler. Hükümet tedirgin olur. Kadınları başından atmak için çareler arar. Hükümetin devlet bakanı ve Çalışma Bakanı olan ve “ateş kırmızısı” (saçları) olarak tanınan Barbara Castle (Miranda Richardson) coşku ve heyecanla işçi kadınların arkasında durur.



Sonuçta zaferle sonuçlanan bu eylem tüm Avrupa işçilerine örnek olur. 68 hareketlerinde, kadın erkek birlikte sokakları doldurup haklarını almak için yürüdüklerini heyecanla hatırlıyoruz. Ancak 1998 yılından sonra küreselleşme adı altında tüm kazanılan haklar ve değerler teker teker geri alınmakta, işçilerin çalışma, yaşam, kazanç koşulları, neredeyse, köleciliğe benzemektedir.

Dagehham’lı İngiliz kadınlarının Türkiye’deki kızlarını, torunları hatırlayalım: İlk aklıma gelen Türkân. Tam 117 gün tek başına çadırda, tüm zorluklara rağmen grevini sürdürdü ve kazandı. Ne yazık ki daha yeni, komşumuz Menemen’de 283 gündür direniş sürdüren kadınlardan haberim oldu. (BİRGÜN Gazetesi) Bir deri fabrikasında, kilolarca ağırlığı sırtında taşıyan, tüm gün kimyasal madde koklayan bu kadınlar sigortasız çalışmak istemedikleri için sendikaya üye oluyorlar. Hemen işten çıkarılıyorlar. Esra, Sevim, Songül, Şerife ve diğerleri fabrikanın yanında kurdukları çadırda işe geri dönme, haklarını kazanma savaşımı veriyorlar. Aslında, onların ağzından dinlemeli yaşam hikâyelerini. Ülkemizden bir yönetmenin çıkıp bizim işçi kadınlarımızı anıtlaştıran bir film yapmasını beklerim.



Kadınlar, erkeklerinin yanında da desteklerini her zaman sürdürürler. Sağ olsunlar…


Zuhal ÖZÜGÜL



3508











   |   Hakkımızda    |    İletişim    |    Yasal Uyarı    |


    © FocaFoca.com tüm hakları saklıdır.   (03/2005)