ISSN 1308-8483
JEM BEYİN ŞAŞKOLOZ TELEKOM’U / Nilgün ÖZARAR
Nilgün ÖZARAR    
  Yayın Tarihi: 19.11.2008    


JEM BEYİN ŞAŞKOLOZ TELEKOM’U

KENDİMİ TAKDİMİMDİR

Herkese merhaba,

Foça’ya geleli ve yerleşeli neredeyse bir ay gibi kısa bir zaman oldu.

Çarşı içinde Oscar otelin altında OSCAR JAZZ CLUB adında bir barımız var.

Ankara’da doğdum, Ankara Edebiyat Fakültesini maalesef rahmetli babamın aklımı çelerek beni T.H.Y sokmasıyla terk edip, uzun yıllar THY de emekçilik yaptım.

Aslında fena da olmadı hani, dünyayı dolaştım durdum, yanlış anlaşılmasın hostes olacak kadar yürekli ve becerikli değildim, yerde süründüm durdum, şimdi emekli oldum, iki kız çocuğum var.

Vee.. bir kaynanayım aynı zamanda.

Tam bir İstanbul aşığıyım, yıllarca onunla cebelleşip durdum, sonunda pes ettim ve sonsuza kadar ona olan aşkımı içime gömüp Bodruma yerleştim.

Geçmiş yıllarda Bodrum’da yaşarken yerel bir gazete olan, YARIMADA’da aynı adlı bir köşem vardı. Bugün yine aynı gazetede ve nette turkhaberler.com’da yazılarım hala yayınlanıyor. Radyoların pıtrak gibi açıldığı bir dönemdi, uzun bir süre çeşitli radyolarda da aktüel programlar hazırlayıp sunuculuk da yaptım. Modayla da ilgilendim, buraya gelmeden önce Kazdağları’nın eteklerinde güzel mi güzel bir yer olan Küçükkuyu’da yaşarken, bir seri yerel kumaşlar olan pazen ve tülbentten oluşan kreasyonlar hazırlayıp defileler bile yaptım.

Bu yazım merakıma gelince, uzun zamandan beri öyküler yazıyorum, beş öyküm bir yerlerde “Haldun Taner ve Yunus Nadi” gibi bir yerlerde yarıştı durdu ama tık çıkmadı, bir romanım var yolda, bitireceğim inşallah, seviyorum yazmayı, ortalığı boş buldum mu yazarım ben.

Herkesin kendini bir ifade etme biçimi vardır, benimki de yazmak işte.

Efendim, yukarıda okudunuz gibi şu kısa ömrüme çok şeyi sıkıştırmayı başarmış durumdayım ve burnumu her işe soktum sayılır. FoçaFoça da yazmak ne güzel olacak diye düşünüyorum ve mutluyum.

Şimdiden bu sitede yazan tüm yazarları ve onları ziyaret eden tüm katılımcıları sevgiyle kucaklıyor, hepinize iyi okumalar diliyorum.


JEM BEYİN ŞAŞKOLOZ TELEKOM’U

Sevgili okurlarım, ev taşıma daha doğrusu göç etme nedeniyle epeydir sizlerden uzak kaldım.
Kazdağları’nın eteklerindeki küçük sevimli bir kasaba olan KÜÇÜKKUYU’dan ayrılmak benim için çok kolay olmadı, çünkü orası hayatımın bir dönüm noktasının başladığı yerdir. Çok güzel insanlar tanıdım, bir o kadar da beni hırpalayan insanlarım oldu.
Ama benim gönlüm yine de orada kaldı, bir de açacağı çiçeklerini göremeyeceğim, ellerimle ekip büyüttüğüm ve dut ağacına sardırdığım MOR SALKIMLARIM…
Bu taşınma hadisesinde doğal olarak telefonlarımı ve ADSL yani internet hattımı kapatmak ve yeni yerim olan Foça’da müracaat ederim diye düşündüm ve ev tutmak için gittiğimde, gördüğüm ilk Tekekom bayisine dalıp yeni adresime bir telefon istedim.
Sözleşmesini Küçükkuyu’da yaptığım telefonumun kapatma işlemi nedense orada yapılmadı ve bana Çanakkale’ye gitmem gerektiği söylendi. Bütün Telekom numaralarını açıp haykırdım ama hiç fayda etmedi. Demek ki telefonum Van’da olsa oraya gidecektim, neyse yol yakın! dedikse de 100 km ha…. Git gel 200 km, benzin parasını boş verelim! Zaman deseniz gani ya, tam bir günümü aldı!
Çanakkale Telekom Müdürlüğü:
Yolda sürekli kendime telkinde bulunarak sakin olacağıma kibarlığımı bozmayacağıma dair terapi yaptım. Nazik görevli bayanın karşısında oturuyorum, önüme uzatılan formları doldurmaya başladım yazdım çizdim.
Neden kapatıyorsunuz? Taşınma!
Son kutu sorusu; öneri ve şikayetiniz?
Şimdi aşağıda okuyacağınız olaylar tamamen gerçektir hiçbir abartma ve ilave yapılmamıştır dikkatinizi çekerim:
Nazik bayan forma şöyle bir göz atarak bana baktı ve
_ Neden kapatıyorsunuz nakil yapalım, hem daha kolay hem de bedava.
Sonra bir aşağı kata inmemi, orada bilmem ne hanımı bulmamı ve ona Foça’da yaptığım müracaatı iptal ettirmemi ve nakil işlemini başlatmasını söyledi. Söylenenleri aynen yaptım, hatta hanımefendi Foça Telekom’u telefonla arayarak işlemi tekrar etti.
Buraya kadar her şey mükemmel görünüyor ama nedense içimde bir duygu var ve şeytan bana “her şey karmakarışık olacak bak göreceksin” diyor bu hissimi karşımdaki hanımefendiye aktarıyorum o da bana “lütfen rahat olun bakın her şey daha kolay olacak, üstelik bedava diyor…! “
Foça Telekom bayi:
Foça’ya Pazar gece saatlerinde ulaşıyoruz baygınlık derecesinde yorgunum, Sabah kalktığımda Foça’da mis gibi bir hava var güneşli pırıl pırıl bir sabah ve o da ne! Kapımda Telekomun küçük kamyoneti duruyor, bana geldiklerini sanarak elimde kahve bakıyorum. İçinde kimse yok, yan komşum kapıdan çıkıp kamyonete binip gidiyor, arkasından bakakalıyorum.
Pazartesi sabahındayım ve ilk iş telefon için müracaat ettiğim Telekom bayiine gidiyorum ve anlatıyorum olanları.
Şirin sempatik görevli çıtır kız bana;
_Ama hanfendi siz bize müracaat yaptınız biz de size telefon bağladık işte numaranız siz şimdi o nakil işini iptal edin!
Ben akılımı kaçırdığımdan haykırmaya başlıyorum doğal olarak …
_Siz şimdi benim Çanakkale’ye gitmemi mi istiyorsunuz ?
Gerisini anlatmıyorum bir sürü ağız dalaşı bir sürü abukluktan sonra benim bu uğursuz telefonum için Telekom’la Telekom bayii papaz oluyor ve aralarında yaptıkları telefon savaşını sonuçlandırarak ertesi gün nakil yapılan telefonumu bağlamak için bana randevu veriyorlar.
Yaşasın….!
Bitmedi…. ertesi gün, gün boyunca bekliyorum, gelen giden yok ama Telekom kamyoneti benim kapımda duruyor inadına inadına….
Foça Türk Telekom:
Jem beyin Telekom’u öyle reklamlarda gördüğünüz cart curta karşılık silik ruhsuz bir binanın ikinci katında sadece renkleri Telekom’un renklerinde olan bir banko ve dolaptan mevcut olan, insanın değil sekiz saat mesai yapacağı iki saat orada kalsa ruh sağlığının bozulacağı bir yer.
Bu şartlara inat iki cici kız var bankonun arkasında ikisi de bu özensizliğe inat çok bakımlılar.
Sarışın olanı gözüme kestiriyorum ve bana verilen numaramı söyleyerek akıbetinin ne olduğunu sorduğumda, ince yüzüne çok yakışan kırmızı ince çerçeveli gözlüğünü sinirli bir şekilde düzeltip telefona sarılıyor. Bu çalışma ortamında başka türlü olması zaten mümkün değil…!
Telefonda bir seri iki gün önce benim Telekom bayiinde yaşadığım travmaları aynen yaşıyor, suratımda bir tebessüm seyrediyorum ve içimdeki şeytan tam yanı başımda sırıtarak hatta kahkaha atarak “Ben sana demedim mi salak! Bütün her şey karmakarışık olacak..” diye dalgasını geçiyor benimle.
Jem beyin kulaklarını çınlatıyor ve buradan sesleniyorum :
Ey TELEKOMcular,
Bırakın bu TTNET ayaklarını, sizler daha bir telefon naklini gerçekleştiremiyorsunuz, özelleştiniz, güzelleşeceğinize gerzekleştiniz, hem zamanımı hem paramı yediniz.


Nilgün ÖZARAR

nilgun.ozarar@gmail.com


1655











   |   Hakkımızda    |    İletişim    |    Yasal Uyarı    |


    © FocaFoca.com tüm hakları saklıdır.   (03/2005)