Türkiye’nin önemli sanayi kentlerinden biri olan Aliağa, petrol ve demir çelik üretimi gibi sahip olduğu sanayi potansiyelinden sonra gözünü bacasız sanayi olarak nitelendirilen turizme dikti.
Sanayi kenti olarak tanımlanan kentin bugünü ve geleceğine yönelik değerlendirmelerde bulunan Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar, Aliağa’nın gelişmiş sanayisi kadar zengin tarihi değerleri ve el değmemiş doğal güzellikleriyle turizme elverişli bir ilçe olduğunu söyledi.
Özellikle son 40 yıldır Aliağa’nın hep sanayi kimliği ile ön plana çıktığını belirten Başkan Serkan Acar, “İlçemiz için devlet politikaları sanayi ve ağır sanayi bölgesi üzerine kurulmuş ve bir turizm bölgesi olarak yatırımlar Aliağa’da maalesef yeterli düzeyde olmamış. Ancak biz yerel yönetim olarak önümüzdeki yıllarda Aliağa’nın diğer özelliklerini de ön plana çıkarmak istiyoruz. Aliağa’nın turizm noktasında öne çıkarabileceği önemli değerlere sahip olduğuna inanıyoruz” dedi.
Türkiye’de sanayisiyle ön plana çıkan bölgelerin turizm alanında genelde gelişemediğini, ancak Aliağa’nın sanayisinin yanı sıra kendine özgü farklılıklara ve zenginlikleri de sınırları içinde bulundurduğunu anlatan Başkan Serkan Acar, “Aliağa’nın geleceğinden çok umutluyuz. Hedeflerimiz var. Aliağa Türkiye’nin önemli bir sanayi şehri; bu önemini daha da artırarak sürdürecektir. Aliağa sanayisi, kültürü, turizmi, tarımı, sosyal yaşam alanları ve insanlarıyla bence ülkemizin dünyaya açılan kapısı olacaktır” diyerek iddialı konuştu.
ALİAĞA TARİH TURİZMİNDE ÖN PLANA ÇIKMAK İSTİYOR
Başkan Serkan Acar, Aliağa’nın sahip olduğu 4 tane antik kent ile tarih turizminden, Güzelhisar, Çıtak yöresiyle doğa turizminden, Şakran bölgesiyle deniz turizminden ve sanayi potansiyeli ile de kente iş seyahatine gelenleri ağırlama noktasında konaklama turizminden faydalanabileceğini belirtti.
Aliağa’nın başta antik Kyme kenti olmak üzere tarihi zenginliklerine dikkat çeken Başkan Acar, şöyle konuştu: “İnsanlık tarihinin en önemli uygarlıklarının temellerinin atıldığı Aiolis bölgesinde kurulu olan ilçemizde 4 antik kentten en önemli ve ilk liman şehirlerinden biri olan Kyme’yi Aliağa’da bile çok az insan biliyor. Bu nedenle de öncelik olarak Kyme Antik Kentimizin tanıtımına yönelik çalışmalar yapıyoruz. Kyme’de uzun yıllar İtalyan arkeolog Prof. Dr. Sebastiana Lagona ve son yıllarda yine bir başka İtalyan arkeolog Prof. Dr. Antonio La Marca tarafından yapılan kazı çalışmalarında kentin agora ve sütunlu cadde ile konut yapılarının bulunduğu alanların yanı sıra kentin amfi tiyatrosu gün ışığına çıkarıldı. Kyme, şimdiden gerçekten görülmeye değer bir yer haline geldi. Elbette burada ki kazı çalışmaları tamamen neticelendirmeden tarih turizmden pay alma hedefimize ulaşmamız mümkün değil, ancak Aliağa Belediyesi olarak Kyme’nin tanıtımına yönelik yaptığımız çalışmaların kısa vadede olumlu sonuçlar vereceğine inanıyorum”
Bütünşehir yasası kapsamında belde statüsünden çıkarak Aliağa’nın mahallesi olan Yenişakran’ın Aliağa için büyük bir şans olduğunu ifade eden Başkan Acar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yenişakran yöremizin yükselen yıldızı konumunda. Çünkü burası el değmemiş bakir bir bölge İzmir’in yeni günübirlik ziyaret alanı olabilecek bir bölge. Çok güzel bir denizi, doğası ve havası var. Kaldı ki son dönemlerde turizmde otantik, doğal alanlar daha fazla tercih ediliyor. Bunun için ben Yenişakran’ın bu bölgenin en önemli turizm alanlarından biri olmaya aday olduğuna inanıyorum. Yeter ki oradaki doğal güzelliklerimizi koruyalım. Zira ben bir turizm alanının Beton binalardan oluşmasına karşıyım. Yeşilimizi, doğamızı koruyup orada güzel bir turizm alanı oluşturabiliriz diye düşünüyorum”
Aliağa’nın geleceğinden umutlu olduklarını sözlerine ekleyen Başkan Serkan Acar, “Aliağa bir balıkçı kasabasıyken veya güzel bir sahili varken sanayi şehri imajı çok fazla üzerine oturdu ve insanlar turizm anlamında Aliağa’yı çok tercih etmez hale geldiler.
Ancak biz yaptırdığımız analizlerde Aliağa’nın denizinin mavi bayrak alabilecek niteliğe sahip olduğunu görüyoruz. Ancak yöremizde sanayileşmenin pozitif etkileri olduğu gibi negatif etkileri de var tabii ki. Hava ve çevre kirliliği bunlar arasında yer alıyor. Ancak teknoloji de her geçen gün ilerliyor. Firmalar bu noktada yeni teknolojileri kullanmaya özen göstermeli.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız, Büyükşehir Belediyemiz ve biz ilçe belediyesi olarak yetkilerimiz dahilinde olan konularda gerekli itinayı gösteriyoruz. Aliağa’daki sanayi yatırımları zaten uluslararası yatırımlar. Bu uluslararası yatırımlar da Türkiye’deki mevzuatı elbette dikkate alıyorlar. Türkiye Uluslararası Basel Sözleşmesini imzaladığı için uluslararası kriterleri mevzuatımıza dahil etmiş oldu. Dolayısıyla uluslararası yatırımcılar da bu noktada biraz daha özenli davranıyor.
BAŞKAN ACAR: ULAŞIM MASTER PLANI HAZIRLANMALI
Aliağa’nın hava kirliliğinde fabrika yoğunluğu kadar ağır vasıta trafiği de etkili. O ağır vasıta trafiğini engellemek için bizim mutlak suretle farklı ulaşım yollarını örneğin demiryolu ulaşımını aktif hale getirmemiz gerekiyor.
Bu konuyla ilgili Ulaştırma, Haberleşme ve Denizcilik Bakanlığımızın çok ciddi şekilde ulaşım master planı hazırlaması lazım. Bölgedeki limanlara girecek demiryollarını oluşturmamız gerekiyor. Öte yandan bugün 83 bin olan ilçe nüfusunun önümüzdeki 10 yıllık süreçte 200-250 bine ulaşacağı öngörülüyor. Aliağa’yı taşımak istediğimiz noktaya ulaştırmak için bu gerçekleri de göz önünde bulundurmak zorundayız” diye konuştu
