
Doç. Dr. B. Nazan Walpoth
KADINLARDA KALP KRiZi
“Kadýnlar en çok neden ölür?” þeklinde bir soruya, çoðunlukla “Meme kanseri” þeklinde yanýt verilir. Ya da “Erkekler mi daha çok kalp krizinden ölür, yoksa kadýnlar mý?” sorusuna, çoklukla “erkekler” yanýtýný alýrýz. Oysa bilinenler çok daha farklý. Erkekler daha sik kalp krizine maruz kalmakta ancak Kadýnlarda kalp krizinden kaynaklý ölüm oranlarý erkeklerinkinden daha yüksek.
Erkeklerde kalp krizi nedeniyle ölümler son 30 yýlda azalýrken, kadýnlarda bu yönlü bir düþüþün görülmemesi, durumun ciddiyetini ortaya koyuyor. Erkeklere özgü olduðu düþünülen kalp hastalýklarýnýn kadýnlarda farklý þikayetlerle kendini göstermesi ve kadýnlarýn bu nedenle bazen ciddiye alýnmamasý, taný konulmasýndaki gecikmelere, dolayýsýyla da kalp krizine ve buna baðlý ölümlere neden olabiliyor.
Kadýn, erkek kadar hasta olduðunu göstermedikçe bazen ayný tedaviyi de alamýyor. Bu durum týbbi literatürde, Barbara Streisand‘ýn „Yentl“ filmine istinaden „Yentl Sendromu“ þeklinde adlandýrýlmýþtýr. (Yentl, ayný eðitimi almak isteyen bir Yahudi kýzýn, erkek kýlýðýna girerek istediði eðitimi alabilmesini konu alan bir film.)
Nihayet doðru teþhis konulduðunda, tedavide uygulanan farklýlýklar ile kadýnlarýn tedaviye ve ilaca gösterdikleri deðiþik tepkiler ayrý bir problem olarak kendini göstermektedir.
Yaþ
Koroner arter (Damar týkanýklýðý) hastalýðý kadýnlarda erkeklere oranla 10 yýl gecikmeli olarak zirve yapýyor; erkeklerde bu durum 55 yaþ ortasý iken, kadýnlarda 65 yaþ ortasýna denk geliyor.

Kalp ve damar hastalýklarý kadýnlarda Menapoz öncesi dönemde çok daha az görülür. Bunu sebebi Ostrojen hormonuna baðlanýyor. Kadýn menopozla birlikte, kalp için zararlý birçok riskle karþýlaþmaktadýr. Özellikle daha önce zarar vermeyen hipertansiyon, kolesterol yüksekliði ve þeker hastalýðý, menopoz sonrasýnda çok önem kazanmakta ve kalbe zarar vermektedir.
Anatomik Farklar
Kadýn kalbi daha küçük olduðundan, küçük damar yapýlarýnýn týkanmalarý daha kolaydýr ve bu nedenle de giriþimsel tedavisi biraz daha zordur. Genç kadýnlardaki Koroner arter hastalýðý yaygýn tipte, bazen ülserleþme þeklindeyken, erkeklerde ve yaþlý kadýnlarda görülen koroner damar hastalýðý daha çok týkayýcý tiptedir. Bununla birlikte, kadýn kalbi aþýrý strese karþý daha duyarlý olduðundan, koroner damar hastalýðý olmadan da kalp krizi olabilir.
Kadýnda kalp krizi þikayetleri
Klasik Anjina deyince akla göðüs ortasý baský, yanma, sýkýntý, aðrý þikayetiyle baþlayan ve kola, sýrta, çeneye yayýlan aðrý gelir. Anjinanýn 20 dakikadan uzun sürmesi Enfarktüs olarak adlandýrýlýr. Bu aðrý tipi kadýnlarýn yüzde 49 unda böyle olabilmekteyken, diðer yüzde 51lik dilimde nefes darlýðý, bulantý, karýn aðrýsý, aþýrý yorgunluk þeklinde ortaya çýkmaktadýr. Bu farklý durumlar, tanýnýn konulmasýný ve tedaviyi önemli ölçüde geciktirirken, ölümlere bile sebep olabilmektedir.

Araþtýrmalar ve yayýnlar
Erkeklerde yapýlan ve iyi sonuç alýnan yayýnlarýn yolunda verilen ilaç ve tedavilerin, kadýnlarda da ayný sonucu vermesi gerekmiyor. Örneðin koroner hastalýðý oluþmadan Aspirin kullanmak erkeklerde çok iyi bir sonuç verirken, bunun kadýnlarda ayný sonucu vermediði görülmüþtür. Koroner hastalýðý oluþtuktan sonra ise Aspirin kullanýmý her iki cins için ayný sonucu vermiþtir. Cinsiyeti dikkate alan yayýnlara ihtiyaç var (þu an 30% gibi).
Risk Faktörleri
Ýsviçre Arterioskleroz ve Lipid Derneði, en geç 40 yasýnda bir risk faktörü analizi yapýlmasýný öneriyor. Ailesinde risk faktörleri çok olan ya da risk faktörü erken ortaya çýkmýþ kiþilerde, bu analiz daha erken yaþlara alýnmalý.
Primer prevansyonda (koruyucu hekimlik) kiþinin, risk faktörünü oluþturan kilolu olma, hareketsizlik, sigara, stres gibi deðiþtirebileceði davranýþ ve beslenme alýþkanlýklarý çok önem kazanmaktadýr. Önemli risk faktörlerinin merkezinde yine kilolu olmak yatýyor. Örneðin; Þeker Hastalýðý, Hipertansiyon.
Risk faktörünü ortadan kaldýrmak için iyi bir beslenme þart. Akdeniz tipi Omega 3 yað asidi aðýrlýklý; balýk, bol sebze, meyveli ve posa aðýrlýklý beslenme türü buna en iyi örnek olarak verilebilir. Ayrýca günde 5 gramdan daha az tuz tüketerek ve düzenli egzersizlerle, riskinizi önemli derecede azaltabilirsiniz.
Bunlarýn yetmediði durumlarda, risk faktörleri ilaçla tek tek tedavi edilmelidir. Diyabet, hipertansiyon, kolesterol yüksekliði oluþtuðunda, istenen hedef deðerlere ilaçsýz ulaþmak genelde mümkün deðildir.
Bununla birlikte doðum kontrol haplarý, sigara içenlerde, ailesel pýhtýlaþma hastalýðý olanlarda, yüksek tansiyon, ve auralý migreni olan kadýnlar riskli olarak görülüyor. Çaðýmýzýn modern hastalýklarýndan stres ise, kalp-damar hastalýðýna yakalanma riskini yüzde 30 oranýnda arttýrýyor.
Sonuç
-Kadýnlarýn kalp hastalýklar önemsenmelidir. Kadýnlar daha az kalp krizi geçirmektedirler ancak kalp krizi geçirdiklerin, erkeklere oranla ölümleri daha yüksek deðerdedir. Hekimler ve kadýnlar bu konuda yeterince bilgilendirilmelidir.
-Kadýn aðýrlýklý cinsiyete özgü araþtýrma ve yayýnlar çoðalmalýdýr.
-Kadýnlarýn risk faktörleri erken teþhis edilmeli, gereken önlemler alýnmalýdýr.
-Kadýn, menopozda çok yüksek bir risk altýnda olduðundan, bu yaþta ciddi bir risk analizi yapýlmalýdýr.
-Atipik kalp krizi þikayetleri ciddiye alýnmalýdýr. Zamanýnda teþhis ve tedavi ile hayat kurtarýlabilmektedir.
-Davranýþ ve beslenme ile etkileyebileceðimiz risk faktörlerimize mümkün olduðunca erken müdahale etmeliyiz.
Doç. Dr. B. Nazan Walpoth
Bern Üniversitesi
Týp Fakültesi Hastanesi
Kardiyoloji Bölümü Öðretim Üyesi
Doç. Dr. B. Nazan Walpoth
nazan.walpoth@insel.ch
“Kadýnlar en çok neden ölür?” þeklinde bir soruya, çoðunlukla “Meme kanseri” þeklinde yanýt verilir. Ya da “Erkekler mi daha çok kalp krizinden ölür, yoksa kadýnlar mý?” sorusuna, çoklukla “erkekler” yanýtýný alýrýz. Oysa bilinenler çok daha farklý. Erkekler daha sik kalp krizine maruz kalmakta ancak Kadýnlarda kalp krizinden kaynaklý ölüm oranlarý erkeklerinkinden daha yüksek.
Erkeklerde kalp krizi nedeniyle ölümler son 30 yýlda azalýrken, kadýnlarda bu yönlü bir düþüþün görülmemesi, durumun ciddiyetini ortaya koyuyor. Erkeklere özgü olduðu düþünülen kalp hastalýklarýnýn kadýnlarda farklý þikayetlerle kendini göstermesi ve kadýnlarýn bu nedenle bazen ciddiye alýnmamasý, taný konulmasýndaki gecikmelere, dolayýsýyla da kalp krizine ve buna baðlý ölümlere neden olabiliyor.
Kadýn, erkek kadar hasta olduðunu göstermedikçe bazen ayný tedaviyi de alamýyor. Bu durum týbbi literatürde, Barbara Streisand‘ýn „Yentl“ filmine istinaden „Yentl Sendromu“ þeklinde adlandýrýlmýþtýr. (Yentl, ayný eðitimi almak isteyen bir Yahudi kýzýn, erkek kýlýðýna girerek istediði eðitimi alabilmesini konu alan bir film.)
Nihayet doðru teþhis konulduðunda, tedavide uygulanan farklýlýklar ile kadýnlarýn tedaviye ve ilaca gösterdikleri deðiþik tepkiler ayrý bir problem olarak kendini göstermektedir.
Yaþ
Koroner arter (Damar týkanýklýðý) hastalýðý kadýnlarda erkeklere oranla 10 yýl gecikmeli olarak zirve yapýyor; erkeklerde bu durum 55 yaþ ortasý iken, kadýnlarda 65 yaþ ortasýna denk geliyor.

Kalp ve damar hastalýklarý kadýnlarda Menapoz öncesi dönemde çok daha az görülür. Bunu sebebi Ostrojen hormonuna baðlanýyor. Kadýn menopozla birlikte, kalp için zararlý birçok riskle karþýlaþmaktadýr. Özellikle daha önce zarar vermeyen hipertansiyon, kolesterol yüksekliði ve þeker hastalýðý, menopoz sonrasýnda çok önem kazanmakta ve kalbe zarar vermektedir.
Anatomik Farklar
Kadýn kalbi daha küçük olduðundan, küçük damar yapýlarýnýn týkanmalarý daha kolaydýr ve bu nedenle de giriþimsel tedavisi biraz daha zordur. Genç kadýnlardaki Koroner arter hastalýðý yaygýn tipte, bazen ülserleþme þeklindeyken, erkeklerde ve yaþlý kadýnlarda görülen koroner damar hastalýðý daha çok týkayýcý tiptedir. Bununla birlikte, kadýn kalbi aþýrý strese karþý daha duyarlý olduðundan, koroner damar hastalýðý olmadan da kalp krizi olabilir.
Kadýnda kalp krizi þikayetleri
Klasik Anjina deyince akla göðüs ortasý baský, yanma, sýkýntý, aðrý þikayetiyle baþlayan ve kola, sýrta, çeneye yayýlan aðrý gelir. Anjinanýn 20 dakikadan uzun sürmesi Enfarktüs olarak adlandýrýlýr. Bu aðrý tipi kadýnlarýn yüzde 49 unda böyle olabilmekteyken, diðer yüzde 51lik dilimde nefes darlýðý, bulantý, karýn aðrýsý, aþýrý yorgunluk þeklinde ortaya çýkmaktadýr. Bu farklý durumlar, tanýnýn konulmasýný ve tedaviyi önemli ölçüde geciktirirken, ölümlere bile sebep olabilmektedir.

Araþtýrmalar ve yayýnlar
Erkeklerde yapýlan ve iyi sonuç alýnan yayýnlarýn yolunda verilen ilaç ve tedavilerin, kadýnlarda da ayný sonucu vermesi gerekmiyor. Örneðin koroner hastalýðý oluþmadan Aspirin kullanmak erkeklerde çok iyi bir sonuç verirken, bunun kadýnlarda ayný sonucu vermediði görülmüþtür. Koroner hastalýðý oluþtuktan sonra ise Aspirin kullanýmý her iki cins için ayný sonucu vermiþtir. Cinsiyeti dikkate alan yayýnlara ihtiyaç var (þu an 30% gibi).
Risk Faktörleri
Ýsviçre Arterioskleroz ve Lipid Derneði, en geç 40 yasýnda bir risk faktörü analizi yapýlmasýný öneriyor. Ailesinde risk faktörleri çok olan ya da risk faktörü erken ortaya çýkmýþ kiþilerde, bu analiz daha erken yaþlara alýnmalý.
Primer prevansyonda (koruyucu hekimlik) kiþinin, risk faktörünü oluþturan kilolu olma, hareketsizlik, sigara, stres gibi deðiþtirebileceði davranýþ ve beslenme alýþkanlýklarý çok önem kazanmaktadýr. Önemli risk faktörlerinin merkezinde yine kilolu olmak yatýyor. Örneðin; Þeker Hastalýðý, Hipertansiyon.
Risk faktörünü ortadan kaldýrmak için iyi bir beslenme þart. Akdeniz tipi Omega 3 yað asidi aðýrlýklý; balýk, bol sebze, meyveli ve posa aðýrlýklý beslenme türü buna en iyi örnek olarak verilebilir. Ayrýca günde 5 gramdan daha az tuz tüketerek ve düzenli egzersizlerle, riskinizi önemli derecede azaltabilirsiniz.
Bunlarýn yetmediði durumlarda, risk faktörleri ilaçla tek tek tedavi edilmelidir. Diyabet, hipertansiyon, kolesterol yüksekliði oluþtuðunda, istenen hedef deðerlere ilaçsýz ulaþmak genelde mümkün deðildir.
Bununla birlikte doðum kontrol haplarý, sigara içenlerde, ailesel pýhtýlaþma hastalýðý olanlarda, yüksek tansiyon, ve auralý migreni olan kadýnlar riskli olarak görülüyor. Çaðýmýzýn modern hastalýklarýndan stres ise, kalp-damar hastalýðýna yakalanma riskini yüzde 30 oranýnda arttýrýyor.
Sonuç
-Kadýnlarýn kalp hastalýklar önemsenmelidir. Kadýnlar daha az kalp krizi geçirmektedirler ancak kalp krizi geçirdiklerin, erkeklere oranla ölümleri daha yüksek deðerdedir. Hekimler ve kadýnlar bu konuda yeterince bilgilendirilmelidir.
-Kadýn aðýrlýklý cinsiyete özgü araþtýrma ve yayýnlar çoðalmalýdýr.
-Kadýnlarýn risk faktörleri erken teþhis edilmeli, gereken önlemler alýnmalýdýr.
-Kadýn, menopozda çok yüksek bir risk altýnda olduðundan, bu yaþta ciddi bir risk analizi yapýlmalýdýr.
-Atipik kalp krizi þikayetleri ciddiye alýnmalýdýr. Zamanýnda teþhis ve tedavi ile hayat kurtarýlabilmektedir.
-Davranýþ ve beslenme ile etkileyebileceðimiz risk faktörlerimize mümkün olduðunca erken müdahale etmeliyiz.
Doç. Dr. B. Nazan Walpoth
Bern Üniversitesi
Týp Fakültesi Hastanesi
Kardiyoloji Bölümü Öðretim Üyesi
Doç. Dr. B. Nazan Walpoth
nazan.walpoth@insel.ch
"Doç. Dr. B. Nazan Walpoth" bütün yazýlarý için týklayýn...