Ahmet Zeki YEŞİL
NASREDDÄ°N HOCA’DAN…
Nasreddin Hoca, ramazanda, ramazan davulcusunu iftara çağırmış. Sofraya birbirinden lezzetli yemekler koymuÅŸ. Davulcu her lokmayı, “Arkamdan aÄŸlamasın” diyerek aÄŸzına atmış ve bütün yemekleri afiyetle yemiÅŸ. Obur ve aç gözlü davulcuyu izleyen Hoca:
“Kusura bakma, eÅŸek kadar adamsın ama çocuk gibi davranıyorsun. YediÄŸin hurmalar, seni tırmalar ona göre” diyerek, nasihatte bulunmuÅŸ.
Davulcu, Hoca’yı duymazdan gelerek, yemeÄŸin üstüne bir sürahi de ayran içmiÅŸ. Sonra da kalkmak için izin istemiÅŸ. Hoca, “Ä°zin senin” demiÅŸ ama davulcu oturduÄŸu yerden kalkamamış.
“Eyvah! Benim motor bozuldu, kıpırdamasam iyi olacak” diyerek, paniklemiÅŸ.
Hoca, önce ne diyeceğini bilememiş. Şaşkınlığı geçince sormuş:
“Evlat, sana nasıl yardımcı olabilirim?”
Boncuk boncuk ter döken davulcu isteğini söylemiş.
“Davulumu, tokmağımı al ve sahur davulunu benim yerime sen çal.”
Hoca evine gelen konuÄŸuna “Hayır” diyememiÅŸ ve gönülsüz de olsa, kapının arkasında duran davul ile tokmağı almış.
“Çalarım ama bu iÅŸi yürüyerek yapamam” diyerek, eÅŸeÄŸi Karakaçan’a binip yola koyulmuÅŸ. Yolda başıboÅŸ köpekler peÅŸlerine takılınca, Karakaçan ürküp dörtnala koÅŸmaya baÅŸlamış. Hoca, Karakaçan’ın üzerinde hopladıkça davulu çalması zorlaÅŸmış. Davulun tokmağı bir türlü yerini bulmamış. Davulun kötü sesi yüzünden insanlar korkuyla yataklarından fırlamış. Kafalarını pencereden uzatıp dışarıya bakınca da Hoca’yı görmüşler.
“Hoca Efendi olmuyor böyle!” diye seslenmiÅŸler.
Bununla da yetinmemişler, sabah olunca kadıya gitmişler.
“Bizde deprem korkusu var. NaÄŸmeli davul sesi istiyoruz” demiÅŸler.
Bu duruma kızan kadı, Hoca’yı yanına çağırmış. Davul çalarken 9-8'lik usul uygulanması gerektiÄŸini hatırlatıp sormuÅŸ:
“Be utanmaz adam, bu nedir böyle?”
Hoca gayet rahat bir şekilde şu cevabı vermiş:
“Vallahi ben de bir ÅŸey anlamadım. Tokmağı davula 9 kez vurdum, 8 nefes dinlendim. Yine de kimseyi memnun edemedim. Devir çok deÄŸiÅŸti, artık insanı yemediÄŸi hurmalar tırmalıyor…”
Ahmet Zeki YEŞİL
"Ahmet Zeki YEŞİL" bütün yazıları için tıklayın...
Nasreddin Hoca, ramazanda, ramazan davulcusunu iftara çağırmış. Sofraya birbirinden lezzetli yemekler koymuÅŸ. Davulcu her lokmayı, “Arkamdan aÄŸlamasın” diyerek aÄŸzına atmış ve bütün yemekleri afiyetle yemiÅŸ. Obur ve aç gözlü davulcuyu izleyen Hoca:
“Kusura bakma, eÅŸek kadar adamsın ama çocuk gibi davranıyorsun. YediÄŸin hurmalar, seni tırmalar ona göre” diyerek, nasihatte bulunmuÅŸ.
Davulcu, Hoca’yı duymazdan gelerek, yemeÄŸin üstüne bir sürahi de ayran içmiÅŸ. Sonra da kalkmak için izin istemiÅŸ. Hoca, “Ä°zin senin” demiÅŸ ama davulcu oturduÄŸu yerden kalkamamış.
“Eyvah! Benim motor bozuldu, kıpırdamasam iyi olacak” diyerek, paniklemiÅŸ.
Hoca, önce ne diyeceğini bilememiş. Şaşkınlığı geçince sormuş:
“Evlat, sana nasıl yardımcı olabilirim?”
Boncuk boncuk ter döken davulcu isteğini söylemiş.
“Davulumu, tokmağımı al ve sahur davulunu benim yerime sen çal.”
Hoca evine gelen konuÄŸuna “Hayır” diyememiÅŸ ve gönülsüz de olsa, kapının arkasında duran davul ile tokmağı almış.
“Çalarım ama bu iÅŸi yürüyerek yapamam” diyerek, eÅŸeÄŸi Karakaçan’a binip yola koyulmuÅŸ. Yolda başıboÅŸ köpekler peÅŸlerine takılınca, Karakaçan ürküp dörtnala koÅŸmaya baÅŸlamış. Hoca, Karakaçan’ın üzerinde hopladıkça davulu çalması zorlaÅŸmış. Davulun tokmağı bir türlü yerini bulmamış. Davulun kötü sesi yüzünden insanlar korkuyla yataklarından fırlamış. Kafalarını pencereden uzatıp dışarıya bakınca da Hoca’yı görmüşler.
“Hoca Efendi olmuyor böyle!” diye seslenmiÅŸler.
Bununla da yetinmemişler, sabah olunca kadıya gitmişler.
“Bizde deprem korkusu var. NaÄŸmeli davul sesi istiyoruz” demiÅŸler.
Bu duruma kızan kadı, Hoca’yı yanına çağırmış. Davul çalarken 9-8'lik usul uygulanması gerektiÄŸini hatırlatıp sormuÅŸ:
“Be utanmaz adam, bu nedir böyle?”
Hoca gayet rahat bir şekilde şu cevabı vermiş:
“Vallahi ben de bir ÅŸey anlamadım. Tokmağı davula 9 kez vurdum, 8 nefes dinlendim. Yine de kimseyi memnun edemedim. Devir çok deÄŸiÅŸti, artık insanı yemediÄŸi hurmalar tırmalıyor…”
Ahmet Zeki YEŞİL
"Ahmet Zeki YEŞİL" bütün yazıları için tıklayın...