
Sebahattin Karaca
PHOKAİA (FOÇA), CHİOS(SAKIZ ADASI), ÅžAP MADENİ VE CENEVİZLİLER FOGLİA NUOVA(YENİ FOÇA)’NIN KURULUÅžU
Daha kolay anlaşılması için, zamanın en önemli ticaret merkezi olan Chios (Sakız Adası),Phokaia (Foça) ve Foça hudutları dâhilindeki şap madeni arasındaki sıkı bağdan başlayalım.
Cenevizlilerin Sakız Adasına gelişi:
13 Mart 1261 tarihinde bir taraftan Yunan- Bizans kralı, diğer taraftan Ceneviz Cumhuriyeti arasında ticari müzakereler başladı. Müzakerelerin sonunda; 28 Nisan 1261 tarihinde aşağıdaki sözleşmeyi imzaladılar.
SözleÅŸmeye göre: Bizans imparatorluÄŸu toprakları olan Sakız Adası’nda, Cenevizliler önemli ölçüde mülk sahibi olacaklar, bu topraklar üzerinde kendilerine ait saraylar, kiliseler, hamamlar, iÅŸ adamlarına ait evler, liman ve depolar inÅŸa edebileceklerdir. Buna karşılık yıllık olarak imparatorluÄŸa, kullanım bedeli ödeyeceklerdir. Bu doÄŸrultuda Sakız Adası Cenevizliler ve Avrupalılar için çok kısa sürede vazgeçilmez büyük bir ticaret merkezi olmuÅŸtur.
UÄŸruna savaÅŸlar verilen ÅŸap madeni:
OrtaçaÄŸda XII. yy’dan sonra ÅŸap madeni Dünya’nın en önemli madeni olma özelliÄŸini taşımıştır. Hatta kimi yerde altın kadar kıymetli olduÄŸu söylenmiÅŸtir. Åžap; hafif ilaçlar kategorisinde, yün ve pamuk dokumacılığında, dokuma ve dikiÅŸ ipliÄŸi üretiminde, tekstil renklendirmesinde, deri imalatında, deri tabaklamada, kâğıt üretiminde çok önemli hammadde olarak yaygın bir ÅŸekilde kullanılmakta idi. Bugün hala traÅŸ kesiklerinde kantaşı ve deodorant yapımında kullanılmaktadır. M.Ö. Suriye’de, Yunanistan’da (Bizans), İtalya’da ve daha ziyade Mısır’da çıkartılır ve üretilirdi. Ancak en deÄŸerli ÅŸap madeni PHOKAİA (Eski Foça) yakınlarındaki daÄŸlarda bulunuyordu. Çok meÅŸhurdu, çünkü Phokaia Åžap’ından mor, pembe, kırmızıya yakın renkler üretiliyordu. Foçalılar kendi ihtiyaçları kadar üretim yapıyorlardı. XII. yy‘da Belçika (Brugge) ve Londra’da yün, pamuk dokumacılığı yapılırdı. Renkli kumaÅŸ ve tekstil için ÅŸap vazgeçilmez ana madde idi.
Cenevizlilerin Pkoaia (Eski Foça)’ ya geliÅŸi:
Cenevizli baÅŸarılı Amiral, iÅŸ adamı, tüccar olan Manuele ve Benedetto Zaccaria kardeÅŸlerin yolları bir gün Kostantinapol(İstanbul)’e düşer. Yunan –Bizans kralı Michael VIII. Palaiologos ile sarayda tanışırlar. Bu tanışmanın iki sonucu vardır.
Birincisi; Benedetto Zaccaria kralın kız kardeşi ile evlenir.
İkincisi; 1275 Yılında Zaccaria kardeÅŸler, Symrna(İzmir) ve Phokaia’(Foça)da Åžap Madeni üretimi ve ailesinin de yerleÅŸimi için izin aldılar. Bu izin karşılığı da yıllık çok yüksek kullanım bedeli ödemeyi kabul ettiler. Benedetto amiralliÄŸe devam ederken, Manuele de; bundan sonra içinde yaÅŸayacağı Phokaia(Foça)’nın, (İtalyanca “FOGLİA VECCHİA”) saldırılara karşı önce eski kale duvarlarını (bugünkü kale içi mevkiini) onarım ve tamir etmekle iÅŸe baÅŸlamıştır. Hemen akabinde ise ailesini Phokaia’ya yerleÅŸtirmiÅŸtir. Bu sırada Åžap madenlerinin bulunduÄŸu dağın eteklerine (bugünkü Yeni Foça Merkezi) 50 tane çalışan işçi istihdam etmiÅŸtir. Buradaki Åžap üretimi ile kısa sürede Phokaia Åžap’ının adını duyurmuÅŸtur. Bu arada Cenevizliler Sakız adasında büyük bir liman, nakliye gemileri ayrıca Foça limanın sığ olması nedeniyle özel kadırgalar imal etmiÅŸlerdir. Kadırgalarla Foça’dan aldıkları Åžap’ı, Sakız Adasına oradan da Büyük gemilerle Avrupa’ya göndermiÅŸlerdir. Bu ÅŸekilde Åžap nakliyesini daha ekonomik yapmayı baÅŸarmışlardır. Manuele 1288’de öldükten sonra, kardeÅŸi Benedetto Foça’ya gelerek iÅŸin başına geçmiÅŸ. Åžirketi yöneterek Åžap üretimine devam etmiÅŸtir.
Ancak kendisi tam bir deniz adamı olduğundan aklı fikri denizde kalmıştır. Çünkü o kardeşi Manuele ile öncelikli olarak Latin sonrada diğer korsanların gemilerine el koyar, ya korsanları öldürür, yada kör ederlerdi. Zaccaria kardeşler Latinlerin korkulu rüyası diye anılırlardı.
1296 Cenevizliler ve Venedikliler arasında savaÅŸ hüküm sürerken, Venedikli Amiral Ruggiero Morosini komutasındaki deniz filosu Konstantinepol’de bulunan Ceneviz kolonisini (Bugünkü Galata) kuÅŸattı. YaÄŸmaladı ve talan etti. Dönüş yolu üzerinde Phokaia’ya gelerek kale duvarlarının bir kısmını yıktı. Åžehre girdi. Burayı da yaÄŸmaladı, talan etti. Hemen arkasından ÅŸehrin kuzeyindeki Åžap Madeni ocaklarını ve üretim tesislerini tahrip etti, yaktı ve yıktı. Oradan Sakız adasına giderek aynı ÅŸekilde zarar vermeye devam ettiler. Venediklilerin bu nokta saldırıları, Cenevizlilerin DoÄŸu Akdeniz’deki güçlü yaÅŸamına ve ticaretine büyük darbe indirdi. Bu darbeden özellikle Zaccaria ailesi de nasibini almıştı. Bu olaylar sırasında Batı Akdeniz’de bulunan Benedetto ailesinin de bulunduÄŸu Phokaia’yaya geri döndü. Vakit kaybetmeden kale duvarlarını onarttı. Åžehri yeniden ayaÄŸa kaldırdı ve hiç zaman kaybetmeden, ÅŸehrin kuzeyindeki Åžap madeni üretimini yeniden hayata geçirdi. Çalışanlarında gönüllü desteÄŸini arkasına alarak Åžap üretimini, ticaretini ve kazancını zirveye çıkardı. Her ÅŸeyi yoluna koyduktan sonra, yeÄŸeni Manuele’nin büyük oÄŸlu,Tedesio Zaccaria’nın iÅŸin başına geçmesini saÄŸlayarak denizlere döndü.

Phokaia’nın Dış Koruma Duvarlarının Yapılışı:
Bu arada XI. yy’da Anadolu (Konya)’da geliÅŸmekte olan Selçuklular, çok donanımlı olmadıkları için büyük ÅŸehirlere saldırmıyorlardı ama küçük yerleÅŸim merkezlerine, köylere giriyorlardı ve çoÄŸu zamanda kalıcı oluyorlardı. Phokaia‘yı da birkaç kez zorlamışlardı. Bundan dolayı Yunan halkının desteÄŸini de alarak, baÅŸta Selçuklular olmak üzere diÄŸer saldırılardan kendilerini korumak için Ceneviz duvarları diye tanımlanan (bugünkü kale burnu) ÅŸehrin hudutlarını geniÅŸleterek dış duvarlarını yapmışlardır. Benzer duvarları Åžap madeni ocakları ve imalatında çalışanlar ve bölgede yaÅŸayan aileler için kurulan yerleÅŸim birimine de yaptılar.
Sakız Adası:
Bu esnada Bizans kralı Andronikos II. Palaiologos, Türkler (Osmanlı) saldırıları karşısında gemilerinin bir kısmını Kostantipolis’e çekmiÅŸti. Dolayısı ile Sakız Adası’nı yeteri kadar koruyamıyordu. Bu yüzden1304 yılından sonra Cenevizlilerin ticaret üssü olan Sakız Adası’na korsanlar tarafından sıkça saldırılar oluyordu. Her defasında ada maddi zarar görüyordu. Bunun üzerine Benedetto Zaccaria Bizans Kralını korumak ve Sakız Adası’nı savunmak isteÄŸini Krala iletti. Bizans Kralı bazı çekincelerinden dolayı uzun süre cevap vermedi. Bu nedenle Benedetto aynı yıl içinde adayı iÅŸgal etti. Bu geliÅŸmeler karşısında çaresiz kalan Kral, çok da yapabileceÄŸi bir ÅŸey olmadığı için 10 yıl süre ile adanın kullanım iznini verdi. İzinden sonra Benedetto adeta adanın tek sahibi idi. Venedikliler tarafından 1296’da yapılan ve 1303 yılında korsan Roger de Flor tarafından yıktırılan koruma duvarlarını, bu sefer yükselterek onartmıştır. Arkasından da ÅŸehir içindeki yıkılmış evleri tamir ettirmiÅŸ ve Ada’daki sakız üretimine hız vermiÅŸtir. Sakız üretimi ve ticaretinden çok büyük paralar kazanmıştır. O zamanlarda sakız aÄŸacından elde eldin sakız çok meÅŸhurdu. Kiliselerde dumanlama da, yaÄŸ ve ilaç yapımında kullanılırdı. Bugün hala ÅŸekerlemede, tatlılarda, mobilya ve ilaç sanayin de, meÅŸrubatta, kozmetikte kullanılmaktadır.

Yeni Foça (Foglia Nuova)’nın KuruluÅŸu:
Bu arada Phokaia yakınlarındaki 50 kiÅŸi ile baÅŸlayan Åžap üretim yerleÅŸimi, geliÅŸmiÅŸtir. Bölgede yaÅŸayan kiÅŸi sayısı 3000 Yunanlıya eriÅŸmiÅŸtir. Yıllık Åžap üretimi 700 tondan fazladır. Foça’nın kuzeyinde 25 km uzağında bulunan bu yerleÅŸim birimi Benedetto’nun teÅŸvikiyle Foglia Nuova adı ile (Yeni Foça) 1307 yılında kuruldu.
Benedetto’nun Ölümü ve Sonrası :
Aynı yılın ilkbaharında Benedetto Sakız adasında ölmüştür. Ölüm döşeÄŸinde yatarken, aynı zamanda Kralında yeÄŸeni olan oÄŸlu Palaiologos’a Sakız Adası’nı bıraktı. DiÄŸer taraftan Ceneviz ordusunda amiral olan, üvey kardeÅŸi Nicolino Zaccaria’ya Phokaia ve Åžap madenlerini verdi. Nicolino Phokaia’ ya geldikten sonra Benedetto’nun yeÄŸeni olan Tedesio Zaccaria’dan Foça’nın ve Yeni Foça’nın temiz bir ÅŸekilde kendisine devir-teslimini istedi. Tedesio Zaccaria bu durumdan çok hoÅŸnut deÄŸildi. Vermemek için direndi, ancak Nicolino’nun tehditleri karşısında kin ve nefretle Gelibolu’ya kaçtı. Bu sırada Nicolino Zaccaria, ailesinden evlenme yolu ile akraba olan Andriolo Catteneo Della Volta’yı Foça’nın, Yeni Foça’nın ve Åžap madeninin başına atayıp Sakız Adası’na döndü. Gelibolu’ya kaçan Tedesio Zaccaria kısa bir zaman sonra tesadüfen Gelibolu’da bulunan İspanyol-Katalan korsanı Roman Muntaner ile tanıştı. DostluÄŸa dönüşen bu tanışıklık sırasında Foça ve Yeni Foça’nın zenginliklerinden bahsetti. Korsan Roman Muntaner acele olarak donanmasını hazırlattı. Tedesio ve paralı askerlerle birlikte, 1307 yılının paskalya bayramında ÅŸafak sökerken Phokaia(Eski Foça)’ya girdi. Her zaman olduÄŸu gibi yine duvarları yıktı, ÅŸehri yaÄŸmaladı. Ganimet çoktu. DeÄŸeri tahmin edilemeyecek kadar çok altın ve mücevherat aldılar. Bu arada çok deÄŸerli olan, altından yapılmış Hıristiyan haçını da kiliseden aldılar. (Bu haç ÅŸu an Cenova Katedrali’nde bulunmaktadır). Tedesio’nun yönlendirmesi sonucunda Katalanlar Foça’ya, Yeni Foça’ya ve Åžap madenlerine fazla zarar vermedi. Ganimetten payını alan Tedesio tabi ki Foça’da kalmadı. Roman Muntaner’ın yardımı ile Thassos (TaÅŸoz) Adası’nı istila etti. Bizanslılar tarafından 1313 yılında Thassos’un alınmasına kadar burada yaÅŸadı.
Yeni Dönem:
1314’de Sakız Adası’nın sözleÅŸmesi sona erdi. Biten süre 5 yıl daha uzatıldı. Aynı yıl Kral’ın yeÄŸeni Palaiogolos ve Foça üzerinde hâkimiyeti olan amca Nicolino da öldü. Bunun üzerine Nicolino’nun oÄŸulları Martino ve kardeÅŸi Benedetto II. Zaccaria, Kraldan izin alarak Sakız Adası’nın patronu oldular. İki kardeÅŸ çok çalışarak, güçlerini büyüterek Samos ve Kos Adalarını aldılar. Sakız Adası üzerinde de kira sözleÅŸmesini 1329 yılına kadar uzattılar. Bu dönemde Türklerin büyüyen saldırılarına karşı mücadele verdiler. Daha sonraları Martino kardeÅŸini kenara itmeye baÅŸladı. Tek başına Sakız Adası üzerinde hükümdarlığını kurdu ve kendi parasını bastırdı. Bununla da yetinmedi, Krala ödemesi gereken 120.000 altını da vermemeye baÅŸladı. Bu durum Bizans’ın yeni, genç ve hırslı kralı Andronikos III.’ü çok rahatsız ediyordu. DiÄŸer taraftan Martino’nun kardeÅŸi Benedetto II. de kardeÅŸini sürekli Krala ÅŸikayet ediyordu. Nihayet 1329 yılının baharında Bizans Kralı Andronikos III. 109 gemi ile Sakız Adası’na geldi, Adayı kuÅŸattı ve Martino’yu esir alarak İstanbul’da hapse attı ve böylece Zaccaria ailesinin hükümdarlığı Sakız Adası’nda son buldu. Daha sonra Benedetto II Sakız Adası’nı geri alma giriÅŸiminde bulunduysa da, maÄŸlup olunca kahrından öldü.
Smyrna ve Phokaia’da Türklerin ilk ayak izleri:
Uzunca bir süredir Zaccaria ailesinin kontrolünde bulunan ve o zamana kadar Bizans toprakları olan İzmir, Foça ve Yeni Foça Türklerin ayak seslerini duymaya baÅŸladı. Foça ve Yeni Foça hala Andriola Cattaneo Della Volta tarafından idare edildiÄŸi dönemde, 1331 yılında kendini Morea Prensi ilan eden Aydın Beyi Ömer İzmir’i aldı. Manisa(Magnesia)’ya ise Saruhan komutasındaki Türkler hâkimdi. Türklerin sıkça saldırıları karşısında, Cenevizliler Foça’yı tamamen terk ederek Yeni Foça’ya yerleÅŸtiler. Eski Foça’da ağırlıklı olarak Yunanlılar kalmaya devam etti. Yeni Foça’ya tam olarak yerleÅŸen Cenevizliler, Saruhan saldırılarına karşı kendilerini ve Åžap madenini koruma amaçlı, mevcut ÅŸehir duvarlarını saÄŸlamlaÅŸtırdılar ve yükselttiler. Bununla da yetinmediler, güvenlikleri için Saruhan BeyliÄŸine yıllık 15 000 gümüş para, ayrıca Saruhan Bey’in bizzat kendisine 10 000 gümüş para vermeyi kabul ettiler.
Yeni Foça’da Ceneviz dönemi:
1331 yılında Foça ve Yeni Foça’nın idaresini babası Andriolo’dan, oÄŸlu Domenica Catteneo Della Volta devir aldı. Bu arada Eski Foça’dan Yeni Foça’ya göç eden Cenevizliler sayesinde, Yeni Foça tam bir Ceneviz ÅŸehri oldu. Ancak Eski Foça’yı da hala Domenica yönetmeye devam ediyordu. Domenica iÅŸ başına geldikten sonra gücünü ve Åžap ticaretini Midilli Adası’na kadar yaymak istiyordu. Sakız Adası’nda varlığını kaybeden Zaccaria ailesinin ticareti için alternatif liman bulmak durumunda idiler. Midilli üzerinden iÅŸlenmiÅŸ Åžap’ı nakletmek alternatif bir yol olacaktı. Zira Midilli Limanı büyük gemilerin yanaÅŸabileceÄŸi derinliÄŸe sahipti. Bu çerçevede Domenica, Midilli Adası’nın kullanımı için Bizans Kralı’ndan izin almıştı.
Ancak Osmanlılar dalga, dalga büyüyorlardı. 6 Nisan 1326’da Bursa’yı, 2 Mart 1331’de İznik’i alan Osmanlılar Midilli Adası’nı da ele geçirmiÅŸlerdi. Bu sonuç Zaccaria ailesinin, Yunanlıların ve Latinlerin, DoÄŸu Akdeniz’deki ticaretini zora sokmuÅŸtu. Bu sebepten dolayı Yunanlılar ve Latinler bir dayanışma koalisyonu kurdu. Bir ordu hazırladılar. Ordunun başına Nicolino I. Von Nixon’u getirdiler. Bu orduya kısa bir süre sonra Yeni Foça’dan çıkışla, Domenica ve Cenevizliler ile Haçlı askerleri de katıldı. Dolayısıyla Osmanlılara karşı ilk haçlı ordusu, ticaretlerini koruma amaçlı kurulmuÅŸ oldu. Kurulan haçlı ordusu ilk olarak, Midilli Adası’na saldırarak, Midilli ÅŸehrini aldı. Domenica elde edilen ganimetlerin büyük bir bölümünü Yeni Foça’ya getirdi. Bu durumdan rahatsız olan Bizans Kralı Andronikos III. ordusunu hazırladı, Midilli Adası’nı geri almak için harekete geçti. Aynı anda Midilli Adası’nı, Foça’yı ve Yeni Foça’yı kuÅŸattı. Ancak Yeni Foça’yı kuÅŸatırken, Manisa Beyi Saruhan ile ittifak kurdu. Saruhan Bey de karadan Yeni Foça’yı kuÅŸattı. Bir savaÅŸa girmeden müzakereler yapıldı ve barış ile sonuçlandı. AntlaÅŸmaya göre; Midilli Adası, Foça ve Yeni Foça tekrar Bizanslıların olacak, Midilli ganimetleri geri verilecek, her üç noktada Cenevizliler yaÅŸamaya ve ticaret yapmaya devam edecekler, buna karşılık yıllık kullanım bedeli ödeyeceklerdi.
DiÄŸer taraftan o ana kadar Yeni Foça’da Cenevizlilerde esir olan Saruhan Bey’inin oÄŸlu Süleyman ile memleketinin 20 kadar ileri gelenleri serbest bırakılacak, Domenica Catteneo Della Volta Saruhan Bey’ine yılda 500 sikke altın verecekti. Öyle de oldu. OÄŸul Süleyman ve 20 kadar memleketlisi serbest bırakıldı. Ancak oÄŸul Süleyman daha sonra AydınoÄŸlu Umur Bey’e Rumeli’de yardıma gittiÄŸi sırada öldü. OÄŸlu Süleyman’ın ölüm acısına dayanamayan Saruhan beyi 1345’de vefat etti. Saruhan Bey’den sonra Manisa beyliÄŸine diÄŸer oÄŸlu Fahreddin İlyas geçti.
Ancak Yeni Foça kuÅŸatması her ne kadar barış ile sonuçlansa da, Bizans Kralı ve Yunanlıların, Cenevizlilere karşı güvenleri sarsılmıştı. Bu güvensizlik böyle devam edemezdi. Bunun üzerine Bizans Kralı’nın desteÄŸini alan Yunanlılar Foça’yı kuÅŸattı ve aldı. Ancak Åžap iÅŸinin erbabı olan Cenevizliler, Domenica önderliÄŸinde faaliyetlerini sürdürdü.
Genova’da halk ayaklanması, Monoco, Mahona’lar ve Yeni Foça:
Bu arada 1345 yılında Ceneviz’de asillere ve soylulara karşı bir halk ayaklanması oldu. Asiller ve soylular Monaco’ya kaçtı. Kaçanlar arasında bugün hala prensliÄŸini sürdüren, Grimaldi ailesi de bulunmakta idi. Monaco’da Grimaldi ailesinin önderliÄŸinde, çok kısa sürede, Ceneviz’i geri almak için, 34 gemiden oluÅŸan bir filo kuruldu. Bunu haber alan Ceneviz halkı bir ÅŸeyler yapmak istiyordu, ama yönetimin kasası boÅŸtu. Yönetim ile Ceneviz’deki iÅŸadamları bir sözleÅŸme imzaladılar. Bu iÅŸadamlarına “Mahona” deniliyordu. BaÅŸta amaçları, Ceneviz’i ve Cenevizlileri olan Mahona’lar, 29 gemiden oluÅŸan bir filo kuracaklar, başına Amiral Simone Vignose’yi getireceklerdi. Hatta ilk icraatlarından birisi, Monaco’da asillerin 34 gemilik filosuna saldırmak, ganimetlere de kendi adlarına el koymak olacaktı. Ganimetler masraflarını karşılamazsa Genova yönetimi destek verecekti. Ancak Genova’dan hareket eden Mahona’lar Monaco açıklarında hedefe vardıklarında, asilleri gemilerini bulamadılar. Çünkü asiller gemileri ile birlikte Fransız Kralı’na paralı asker olmuÅŸ ve İngiltere’ye savaÅŸa gitmiÅŸlerdi. Elleri boÅŸ kalan Mahona’lar Genova yönetiminin iznini de alarak, DoÄŸu Akdeniz’e hareket ettiler. Onların ilk hedefinde Sakız Adası vardı. 1329 yılında Cenevizli Martino’dan Bizanslıların eline geçen adayı ÅŸimdi Mahonaların komutanı Simone Vignose geri almak istiyordu. Buna ortam çok uygundu, çünkü Bizanslılar, Türklerin saldırılarından zayıf düşmüştü. Adayı, Foça’yı ve Yeni Foça’yı savunacak güçleri yoktu. Simone Vignose gerçek düşüncesini gizleyerek adayı Türklerden ve Venediklilerden koruyacağı bahanesi ile adaya girerek, zapt etti. Aynı yıl Foça’yı ve Yeni Foça’yı da ele geçirdi. Mahona’lar Sakız Adası’nda mükemmel bir ticaret organizasyonu kurdu ve yönetti. Åžap Ceneviz için çıkarılıyordu ve maliyetleri Cenevizliler tarafından karşılanıyordu. 1347 tarihine gelindiÄŸinde, Ceneviz yönetimi arasında bir sözleÅŸme daha imzalandı. Buna göre 29 iÅŸ adamından oluÅŸan her bir Mahona’ya, Ceneviz yönetimi kasada nakit para olmadığından 7.000 Ceneviz fundu karşılığında borç senedi verdi.

Foglia Nuova (Yeni Foça)’da “Mafya” düzeni:
Bundan 20 yıl sonra yani 1376’da zamanın Bizans Kralı Johannes V. tarafından, Mahona’ların Sakız Adası’nda ve iki Foça’da daha serbestçe Sakız ve Åžap üretimi yapabileceklerine dair izin verdi. Mahona’lar coÄŸrafi olarak, her iki Foça’dan dolayı Osmanlılarla (I. Sultan Murat) ile iyi iliÅŸkiler kurmak zorunda idi. 1379 yılına gelindiÄŸinde 29 Mahona’dan 12 üye kaldı, diÄŸerleri Genova’ya döndü. Geriye kalan Mahona’lar daha çok para kazanmak için çalışanlardan ve yaÅŸayanlardan alınmak üzere el altından vergi sistemi kurdu. Bu sistem daha sonra “mafya”laÅŸmaya giden yolun baÅŸlangıcı idi (1379).
Ancak bu yıllarda Yeni Foça’nın dışında, Yunanlıların ve Osmanlıların elinde bulunan topraklarda ÅŸap üretimi yapan Gattilusio ile kaptan Dorino I. aileleri vardı. Gattilusio ve Mahona’lar arasında ÅŸap üretimi ve ticareti konusunda giderek büyük rekabet oluÅŸtu. Bu rekabet öyle kızıştı ki üretim fazlalığı ve pazarlama sıkıntısından ÅŸap fiyatları yarı yarıya düştü. Malların yarısı ellerinde kaldı. Bu kriz 1410’dan 1448’e kadar sürdü. 1449 yılında büyük bir iÅŸ adamı ve tüccar olan Francesco Draperio Ege’deki tüm Åžap maden ocaklarını, üretimini ve ticaretini satın alarak elinde topladı. Sakız Adası’nı da liman, depolama ve ticaret üssü olarak kullandı.
Phokaia (Eski Foça) ve Foglia Nuova (Yeni Foça)’nın Osmanlılara geçiÅŸi:
1455 yılının yaz aylarında Fatih Sultan Mehmet’in, Hamza PaÅŸa’dan sonra gelen İspanyol (Katalan) kökenli Gelibolu komutanı Yunus PaÅŸa, 20 gemi ile Sakız Adası’nı Osmanlı topraklarına katmak için yola çıktığında, Troja (Truva) yakınlarında, ÅŸiddetli fırtına sonucu 7 gemisini kaybetti. Hatta Amiral gemisini, baÅŸka bir komutan güç bela kurtardı. Geriye kalan 13 gemi ile Sakız Adası’na gitmesine raÄŸmen, saldırmayı düşünmüyordu. O sırada Sakız Adası’ndan, Midilli’ye gitmekte olan bir gemiyi takibe aldı. Takip ettiÄŸi gemide Midilli Prensi’nin çok zengin olan kayınvalidesi vardı. Gemiyi Midilli’ye kadar takip etmesine raÄŸmen, el koyamadı ve ganimetleri alamadı, Fatih Sultan Mehmet’in huzuruna eli boÅŸ dönmek istemeyen Yunus PaÅŸa 31 Ekim 1455’de 13 gemi ile Yeni Foça’yı kuÅŸattı ve aldı. Yeni Foça’da 14 gün kaldı. Yeni Foça halkını kiÅŸi başı vergiye baÄŸladı. Bir kısım askeri Yeni Foça’da bıraktı. Zengin Cenevizli iÅŸ adamlarını tutsak olarak gemilere koydu, bunun dışında kız ve erkekten oluÅŸan 100 genci alarak İstanbul’a döndü. Kısa bir sonra (Kasım sonlarında) Fatih Sultan Mehmet Eski Foça’yı da Osmanlı topraklarına kattı. Bu durum Cenevizliler üzerinde ÅŸok etkisi yarattı. Cenevizliler, Osmanlı’lara 1455’de 6 000 sikke öderken, bu sayı 1456’da 10 000’e,1457’de 30 000 sikke altına çıktı.
Osmanlı sonrası Foça ve Yeni Foça:
1462 yılında baÅŸta Yeni Foça olmak üzere DoÄŸu Akdeniz’de Åžap üretimi 1.800 tona ulaÅŸtı. Ancak aynı yıl Vatikan yakınlarında Åžap madeni bulundu ve hemen üretime baÅŸlandı.
1463 yılında Papa Pius Hıristiyanların DoÄŸu’dan Åžap alımını yasakladı. Kendisinden sonra gelen Papa II. Paul (1464-1471) daha da ileri giderek Hıristiyan iÅŸ adamlarının Vatikan Åžap’ını almasını, almayanların Kilise’den aforoz edileceÄŸi tehdidinde bulundu. Buna raÄŸmen Avrupa’nın ihtiyaç duyduÄŸu Åžap’ın %50’si bir süre daha Foça’dan ve DoÄŸu Akdeniz’den temin edildi. Ancak kilisenin tehditleri artınca Genovalılar memleketlerine döndü. Åžap ocakları Osmanlı’lara kaldı.
1469 AÄŸustos ve Eylül’ünde Venedikli Niccolo da Canale 26 gemilik bir filo ile Eski Foça’ya saldırdı. Ancak çok miktarda ölü ve yaralı bırakarak kaçtı. Ama birkaç gün sonra Yeni Foça’ya saldırdı. Orada baÅŸarılı oldu ve ÅŸehri yaÄŸmaladı, yaktı, insanları öldürdü ve çok sayıda insanı esir aldı. Bu taarruz Yeni Foça’ya ve Åžap üretimine çok büyük zarar verdi, Genovalıların, Yeni Foça ve Eski Foça’dan ne zaman çekildiÄŸi tam olarak belli deÄŸil. Buna karşın Mahona’lar Sakız Adası’nda (bugün hala Giustinani olarak anılıyorlar) 100 yıl daha yaÅŸadılar. Osmanlılar Piyale PaÅŸa komutasında 1556’da yılında savaÅŸsız Sakız Adası’nı ele geçinceye kadar, orada kaldılar.
Foça ve Yeni Foça’da bugün itibariyle, uÄŸruna birçok savaÅŸlar yapılmış olan Åžap, artık üretilmemektedir. Buna karşın Benedetto’nun 1275’lerde diktiÄŸi sakız aÄŸaçlarından hala sakız üretimi yapılmaktadır. GeçmiÅŸlerini araÅŸtıran Cenevizliler Sakız Adası’na ve Foça’ya turist olarak gelmeye devam etmektedirler.
Åžap madeni nedir? :
Åžap madeni bir nevi tuzdur. Åžap taÅŸlarının iÅŸlenmesinden sonra elde edilen saf Kalium - aluminum sülfattır. Åžap üretimi uzun soluklu zor bir süreçtir. Ocaklardan çıkartılan taÅŸlar, toprak fırınlarda yüksek dereceli ateÅŸte eritilir. Oradan taÅŸ duvarlardan yapılmış havuzlara akıtılır. Akıtılma esnasında soÄŸuk su karıştırılır. Havuzda buharlaÅŸmaya bırakılır. BuharlaÅŸma tamamlandıktan sonra geriye kalan pelteleÅŸmiÅŸ madde ılık su ilavesi ile Kalium - Aluminum sülfat’a dönüştürülür.
Bu malzeme kristalleÅŸinceye kadar bir daha kaynatılır. KristalleÅŸen madde bir kez daha kaynatılarak demir oksit çamuru elde edilir. Bu çamur bir kere daha kaynatılarak hakiki Åžap’a dönüştürülür.
Çeviren ve Derleyen: Sebahattin Karaca
Kaynak:Eine geschichliche Forschungsarbeit von Willi Weber
Sebahattin Karaca
sebahattinkaraca35@hotmail.com
www.sebahattinkaraca.com
Daha kolay anlaşılması için, zamanın en önemli ticaret merkezi olan Chios (Sakız Adası),Phokaia (Foça) ve Foça hudutları dâhilindeki şap madeni arasındaki sıkı bağdan başlayalım.
Cenevizlilerin Sakız Adasına gelişi:
13 Mart 1261 tarihinde bir taraftan Yunan- Bizans kralı, diğer taraftan Ceneviz Cumhuriyeti arasında ticari müzakereler başladı. Müzakerelerin sonunda; 28 Nisan 1261 tarihinde aşağıdaki sözleşmeyi imzaladılar.
SözleÅŸmeye göre: Bizans imparatorluÄŸu toprakları olan Sakız Adası’nda, Cenevizliler önemli ölçüde mülk sahibi olacaklar, bu topraklar üzerinde kendilerine ait saraylar, kiliseler, hamamlar, iÅŸ adamlarına ait evler, liman ve depolar inÅŸa edebileceklerdir. Buna karşılık yıllık olarak imparatorluÄŸa, kullanım bedeli ödeyeceklerdir. Bu doÄŸrultuda Sakız Adası Cenevizliler ve Avrupalılar için çok kısa sürede vazgeçilmez büyük bir ticaret merkezi olmuÅŸtur.

UÄŸruna savaÅŸlar verilen ÅŸap madeni:
OrtaçaÄŸda XII. yy’dan sonra ÅŸap madeni Dünya’nın en önemli madeni olma özelliÄŸini taşımıştır. Hatta kimi yerde altın kadar kıymetli olduÄŸu söylenmiÅŸtir. Åžap; hafif ilaçlar kategorisinde, yün ve pamuk dokumacılığında, dokuma ve dikiÅŸ ipliÄŸi üretiminde, tekstil renklendirmesinde, deri imalatında, deri tabaklamada, kâğıt üretiminde çok önemli hammadde olarak yaygın bir ÅŸekilde kullanılmakta idi. Bugün hala traÅŸ kesiklerinde kantaşı ve deodorant yapımında kullanılmaktadır. M.Ö. Suriye’de, Yunanistan’da (Bizans), İtalya’da ve daha ziyade Mısır’da çıkartılır ve üretilirdi. Ancak en deÄŸerli ÅŸap madeni PHOKAİA (Eski Foça) yakınlarındaki daÄŸlarda bulunuyordu. Çok meÅŸhurdu, çünkü Phokaia Åžap’ından mor, pembe, kırmızıya yakın renkler üretiliyordu. Foçalılar kendi ihtiyaçları kadar üretim yapıyorlardı. XII. yy‘da Belçika (Brugge) ve Londra’da yün, pamuk dokumacılığı yapılırdı. Renkli kumaÅŸ ve tekstil için ÅŸap vazgeçilmez ana madde idi.
Cenevizlilerin Pkoaia (Eski Foça)’ ya geliÅŸi:
Cenevizli baÅŸarılı Amiral, iÅŸ adamı, tüccar olan Manuele ve Benedetto Zaccaria kardeÅŸlerin yolları bir gün Kostantinapol(İstanbul)’e düşer. Yunan –Bizans kralı Michael VIII. Palaiologos ile sarayda tanışırlar. Bu tanışmanın iki sonucu vardır.
Birincisi; Benedetto Zaccaria kralın kız kardeşi ile evlenir.
İkincisi; 1275 Yılında Zaccaria kardeÅŸler, Symrna(İzmir) ve Phokaia’(Foça)da Åžap Madeni üretimi ve ailesinin de yerleÅŸimi için izin aldılar. Bu izin karşılığı da yıllık çok yüksek kullanım bedeli ödemeyi kabul ettiler. Benedetto amiralliÄŸe devam ederken, Manuele de; bundan sonra içinde yaÅŸayacağı Phokaia(Foça)’nın, (İtalyanca “FOGLİA VECCHİA”) saldırılara karşı önce eski kale duvarlarını (bugünkü kale içi mevkiini) onarım ve tamir etmekle iÅŸe baÅŸlamıştır. Hemen akabinde ise ailesini Phokaia’ya yerleÅŸtirmiÅŸtir. Bu sırada Åžap madenlerinin bulunduÄŸu dağın eteklerine (bugünkü Yeni Foça Merkezi) 50 tane çalışan işçi istihdam etmiÅŸtir. Buradaki Åžap üretimi ile kısa sürede Phokaia Åžap’ının adını duyurmuÅŸtur. Bu arada Cenevizliler Sakız adasında büyük bir liman, nakliye gemileri ayrıca Foça limanın sığ olması nedeniyle özel kadırgalar imal etmiÅŸlerdir. Kadırgalarla Foça’dan aldıkları Åžap’ı, Sakız Adasına oradan da Büyük gemilerle Avrupa’ya göndermiÅŸlerdir. Bu ÅŸekilde Åžap nakliyesini daha ekonomik yapmayı baÅŸarmışlardır. Manuele 1288’de öldükten sonra, kardeÅŸi Benedetto Foça’ya gelerek iÅŸin başına geçmiÅŸ. Åžirketi yöneterek Åžap üretimine devam etmiÅŸtir.
Ancak kendisi tam bir deniz adamı olduğundan aklı fikri denizde kalmıştır. Çünkü o kardeşi Manuele ile öncelikli olarak Latin sonrada diğer korsanların gemilerine el koyar, ya korsanları öldürür, yada kör ederlerdi. Zaccaria kardeşler Latinlerin korkulu rüyası diye anılırlardı.
1296 Cenevizliler ve Venedikliler arasında savaÅŸ hüküm sürerken, Venedikli Amiral Ruggiero Morosini komutasındaki deniz filosu Konstantinepol’de bulunan Ceneviz kolonisini (Bugünkü Galata) kuÅŸattı. YaÄŸmaladı ve talan etti. Dönüş yolu üzerinde Phokaia’ya gelerek kale duvarlarının bir kısmını yıktı. Åžehre girdi. Burayı da yaÄŸmaladı, talan etti. Hemen arkasından ÅŸehrin kuzeyindeki Åžap Madeni ocaklarını ve üretim tesislerini tahrip etti, yaktı ve yıktı. Oradan Sakız adasına giderek aynı ÅŸekilde zarar vermeye devam ettiler. Venediklilerin bu nokta saldırıları, Cenevizlilerin DoÄŸu Akdeniz’deki güçlü yaÅŸamına ve ticaretine büyük darbe indirdi. Bu darbeden özellikle Zaccaria ailesi de nasibini almıştı. Bu olaylar sırasında Batı Akdeniz’de bulunan Benedetto ailesinin de bulunduÄŸu Phokaia’yaya geri döndü. Vakit kaybetmeden kale duvarlarını onarttı. Åžehri yeniden ayaÄŸa kaldırdı ve hiç zaman kaybetmeden, ÅŸehrin kuzeyindeki Åžap madeni üretimini yeniden hayata geçirdi. Çalışanlarında gönüllü desteÄŸini arkasına alarak Åžap üretimini, ticaretini ve kazancını zirveye çıkardı. Her ÅŸeyi yoluna koyduktan sonra, yeÄŸeni Manuele’nin büyük oÄŸlu,Tedesio Zaccaria’nın iÅŸin başına geçmesini saÄŸlayarak denizlere döndü.

Phokaia’nın Dış Koruma Duvarlarının Yapılışı:
Bu arada XI. yy’da Anadolu (Konya)’da geliÅŸmekte olan Selçuklular, çok donanımlı olmadıkları için büyük ÅŸehirlere saldırmıyorlardı ama küçük yerleÅŸim merkezlerine, köylere giriyorlardı ve çoÄŸu zamanda kalıcı oluyorlardı. Phokaia‘yı da birkaç kez zorlamışlardı. Bundan dolayı Yunan halkının desteÄŸini de alarak, baÅŸta Selçuklular olmak üzere diÄŸer saldırılardan kendilerini korumak için Ceneviz duvarları diye tanımlanan (bugünkü kale burnu) ÅŸehrin hudutlarını geniÅŸleterek dış duvarlarını yapmışlardır. Benzer duvarları Åžap madeni ocakları ve imalatında çalışanlar ve bölgede yaÅŸayan aileler için kurulan yerleÅŸim birimine de yaptılar.
Sakız Adası:
Bu esnada Bizans kralı Andronikos II. Palaiologos, Türkler (Osmanlı) saldırıları karşısında gemilerinin bir kısmını Kostantipolis’e çekmiÅŸti. Dolayısı ile Sakız Adası’nı yeteri kadar koruyamıyordu. Bu yüzden1304 yılından sonra Cenevizlilerin ticaret üssü olan Sakız Adası’na korsanlar tarafından sıkça saldırılar oluyordu. Her defasında ada maddi zarar görüyordu. Bunun üzerine Benedetto Zaccaria Bizans Kralını korumak ve Sakız Adası’nı savunmak isteÄŸini Krala iletti. Bizans Kralı bazı çekincelerinden dolayı uzun süre cevap vermedi. Bu nedenle Benedetto aynı yıl içinde adayı iÅŸgal etti. Bu geliÅŸmeler karşısında çaresiz kalan Kral, çok da yapabileceÄŸi bir ÅŸey olmadığı için 10 yıl süre ile adanın kullanım iznini verdi. İzinden sonra Benedetto adeta adanın tek sahibi idi. Venedikliler tarafından 1296’da yapılan ve 1303 yılında korsan Roger de Flor tarafından yıktırılan koruma duvarlarını, bu sefer yükselterek onartmıştır. Arkasından da ÅŸehir içindeki yıkılmış evleri tamir ettirmiÅŸ ve Ada’daki sakız üretimine hız vermiÅŸtir. Sakız üretimi ve ticaretinden çok büyük paralar kazanmıştır. O zamanlarda sakız aÄŸacından elde eldin sakız çok meÅŸhurdu. Kiliselerde dumanlama da, yaÄŸ ve ilaç yapımında kullanılırdı. Bugün hala ÅŸekerlemede, tatlılarda, mobilya ve ilaç sanayin de, meÅŸrubatta, kozmetikte kullanılmaktadır.

Yeni Foça (Foglia Nuova)’nın KuruluÅŸu:
Bu arada Phokaia yakınlarındaki 50 kiÅŸi ile baÅŸlayan Åžap üretim yerleÅŸimi, geliÅŸmiÅŸtir. Bölgede yaÅŸayan kiÅŸi sayısı 3000 Yunanlıya eriÅŸmiÅŸtir. Yıllık Åžap üretimi 700 tondan fazladır. Foça’nın kuzeyinde 25 km uzağında bulunan bu yerleÅŸim birimi Benedetto’nun teÅŸvikiyle Foglia Nuova adı ile (Yeni Foça) 1307 yılında kuruldu.
Benedetto’nun Ölümü ve Sonrası :
Aynı yılın ilkbaharında Benedetto Sakız adasında ölmüştür. Ölüm döşeÄŸinde yatarken, aynı zamanda Kralında yeÄŸeni olan oÄŸlu Palaiologos’a Sakız Adası’nı bıraktı. DiÄŸer taraftan Ceneviz ordusunda amiral olan, üvey kardeÅŸi Nicolino Zaccaria’ya Phokaia ve Åžap madenlerini verdi. Nicolino Phokaia’ ya geldikten sonra Benedetto’nun yeÄŸeni olan Tedesio Zaccaria’dan Foça’nın ve Yeni Foça’nın temiz bir ÅŸekilde kendisine devir-teslimini istedi. Tedesio Zaccaria bu durumdan çok hoÅŸnut deÄŸildi. Vermemek için direndi, ancak Nicolino’nun tehditleri karşısında kin ve nefretle Gelibolu’ya kaçtı. Bu sırada Nicolino Zaccaria, ailesinden evlenme yolu ile akraba olan Andriolo Catteneo Della Volta’yı Foça’nın, Yeni Foça’nın ve Åžap madeninin başına atayıp Sakız Adası’na döndü. Gelibolu’ya kaçan Tedesio Zaccaria kısa bir zaman sonra tesadüfen Gelibolu’da bulunan İspanyol-Katalan korsanı Roman Muntaner ile tanıştı. DostluÄŸa dönüşen bu tanışıklık sırasında Foça ve Yeni Foça’nın zenginliklerinden bahsetti. Korsan Roman Muntaner acele olarak donanmasını hazırlattı. Tedesio ve paralı askerlerle birlikte, 1307 yılının paskalya bayramında ÅŸafak sökerken Phokaia(Eski Foça)’ya girdi. Her zaman olduÄŸu gibi yine duvarları yıktı, ÅŸehri yaÄŸmaladı. Ganimet çoktu. DeÄŸeri tahmin edilemeyecek kadar çok altın ve mücevherat aldılar. Bu arada çok deÄŸerli olan, altından yapılmış Hıristiyan haçını da kiliseden aldılar. (Bu haç ÅŸu an Cenova Katedrali’nde bulunmaktadır). Tedesio’nun yönlendirmesi sonucunda Katalanlar Foça’ya, Yeni Foça’ya ve Åžap madenlerine fazla zarar vermedi. Ganimetten payını alan Tedesio tabi ki Foça’da kalmadı. Roman Muntaner’ın yardımı ile Thassos (TaÅŸoz) Adası’nı istila etti. Bizanslılar tarafından 1313 yılında Thassos’un alınmasına kadar burada yaÅŸadı.
Yeni Dönem:
1314’de Sakız Adası’nın sözleÅŸmesi sona erdi. Biten süre 5 yıl daha uzatıldı. Aynı yıl Kral’ın yeÄŸeni Palaiogolos ve Foça üzerinde hâkimiyeti olan amca Nicolino da öldü. Bunun üzerine Nicolino’nun oÄŸulları Martino ve kardeÅŸi Benedetto II. Zaccaria, Kraldan izin alarak Sakız Adası’nın patronu oldular. İki kardeÅŸ çok çalışarak, güçlerini büyüterek Samos ve Kos Adalarını aldılar. Sakız Adası üzerinde de kira sözleÅŸmesini 1329 yılına kadar uzattılar. Bu dönemde Türklerin büyüyen saldırılarına karşı mücadele verdiler. Daha sonraları Martino kardeÅŸini kenara itmeye baÅŸladı. Tek başına Sakız Adası üzerinde hükümdarlığını kurdu ve kendi parasını bastırdı. Bununla da yetinmedi, Krala ödemesi gereken 120.000 altını da vermemeye baÅŸladı. Bu durum Bizans’ın yeni, genç ve hırslı kralı Andronikos III.’ü çok rahatsız ediyordu. DiÄŸer taraftan Martino’nun kardeÅŸi Benedetto II. de kardeÅŸini sürekli Krala ÅŸikayet ediyordu. Nihayet 1329 yılının baharında Bizans Kralı Andronikos III. 109 gemi ile Sakız Adası’na geldi, Adayı kuÅŸattı ve Martino’yu esir alarak İstanbul’da hapse attı ve böylece Zaccaria ailesinin hükümdarlığı Sakız Adası’nda son buldu. Daha sonra Benedetto II Sakız Adası’nı geri alma giriÅŸiminde bulunduysa da, maÄŸlup olunca kahrından öldü.
Smyrna ve Phokaia’da Türklerin ilk ayak izleri:
Uzunca bir süredir Zaccaria ailesinin kontrolünde bulunan ve o zamana kadar Bizans toprakları olan İzmir, Foça ve Yeni Foça Türklerin ayak seslerini duymaya baÅŸladı. Foça ve Yeni Foça hala Andriola Cattaneo Della Volta tarafından idare edildiÄŸi dönemde, 1331 yılında kendini Morea Prensi ilan eden Aydın Beyi Ömer İzmir’i aldı. Manisa(Magnesia)’ya ise Saruhan komutasındaki Türkler hâkimdi. Türklerin sıkça saldırıları karşısında, Cenevizliler Foça’yı tamamen terk ederek Yeni Foça’ya yerleÅŸtiler. Eski Foça’da ağırlıklı olarak Yunanlılar kalmaya devam etti. Yeni Foça’ya tam olarak yerleÅŸen Cenevizliler, Saruhan saldırılarına karşı kendilerini ve Åžap madenini koruma amaçlı, mevcut ÅŸehir duvarlarını saÄŸlamlaÅŸtırdılar ve yükselttiler. Bununla da yetinmediler, güvenlikleri için Saruhan BeyliÄŸine yıllık 15 000 gümüş para, ayrıca Saruhan Bey’in bizzat kendisine 10 000 gümüş para vermeyi kabul ettiler.
Yeni Foça’da Ceneviz dönemi:
1331 yılında Foça ve Yeni Foça’nın idaresini babası Andriolo’dan, oÄŸlu Domenica Catteneo Della Volta devir aldı. Bu arada Eski Foça’dan Yeni Foça’ya göç eden Cenevizliler sayesinde, Yeni Foça tam bir Ceneviz ÅŸehri oldu. Ancak Eski Foça’yı da hala Domenica yönetmeye devam ediyordu. Domenica iÅŸ başına geldikten sonra gücünü ve Åžap ticaretini Midilli Adası’na kadar yaymak istiyordu. Sakız Adası’nda varlığını kaybeden Zaccaria ailesinin ticareti için alternatif liman bulmak durumunda idiler. Midilli üzerinden iÅŸlenmiÅŸ Åžap’ı nakletmek alternatif bir yol olacaktı. Zira Midilli Limanı büyük gemilerin yanaÅŸabileceÄŸi derinliÄŸe sahipti. Bu çerçevede Domenica, Midilli Adası’nın kullanımı için Bizans Kralı’ndan izin almıştı.
Ancak Osmanlılar dalga, dalga büyüyorlardı. 6 Nisan 1326’da Bursa’yı, 2 Mart 1331’de İznik’i alan Osmanlılar Midilli Adası’nı da ele geçirmiÅŸlerdi. Bu sonuç Zaccaria ailesinin, Yunanlıların ve Latinlerin, DoÄŸu Akdeniz’deki ticaretini zora sokmuÅŸtu. Bu sebepten dolayı Yunanlılar ve Latinler bir dayanışma koalisyonu kurdu. Bir ordu hazırladılar. Ordunun başına Nicolino I. Von Nixon’u getirdiler. Bu orduya kısa bir süre sonra Yeni Foça’dan çıkışla, Domenica ve Cenevizliler ile Haçlı askerleri de katıldı. Dolayısıyla Osmanlılara karşı ilk haçlı ordusu, ticaretlerini koruma amaçlı kurulmuÅŸ oldu. Kurulan haçlı ordusu ilk olarak, Midilli Adası’na saldırarak, Midilli ÅŸehrini aldı. Domenica elde edilen ganimetlerin büyük bir bölümünü Yeni Foça’ya getirdi. Bu durumdan rahatsız olan Bizans Kralı Andronikos III. ordusunu hazırladı, Midilli Adası’nı geri almak için harekete geçti. Aynı anda Midilli Adası’nı, Foça’yı ve Yeni Foça’yı kuÅŸattı. Ancak Yeni Foça’yı kuÅŸatırken, Manisa Beyi Saruhan ile ittifak kurdu. Saruhan Bey de karadan Yeni Foça’yı kuÅŸattı. Bir savaÅŸa girmeden müzakereler yapıldı ve barış ile sonuçlandı. AntlaÅŸmaya göre; Midilli Adası, Foça ve Yeni Foça tekrar Bizanslıların olacak, Midilli ganimetleri geri verilecek, her üç noktada Cenevizliler yaÅŸamaya ve ticaret yapmaya devam edecekler, buna karşılık yıllık kullanım bedeli ödeyeceklerdi.
DiÄŸer taraftan o ana kadar Yeni Foça’da Cenevizlilerde esir olan Saruhan Bey’inin oÄŸlu Süleyman ile memleketinin 20 kadar ileri gelenleri serbest bırakılacak, Domenica Catteneo Della Volta Saruhan Bey’ine yılda 500 sikke altın verecekti. Öyle de oldu. OÄŸul Süleyman ve 20 kadar memleketlisi serbest bırakıldı. Ancak oÄŸul Süleyman daha sonra AydınoÄŸlu Umur Bey’e Rumeli’de yardıma gittiÄŸi sırada öldü. OÄŸlu Süleyman’ın ölüm acısına dayanamayan Saruhan beyi 1345’de vefat etti. Saruhan Bey’den sonra Manisa beyliÄŸine diÄŸer oÄŸlu Fahreddin İlyas geçti.
Ancak Yeni Foça kuÅŸatması her ne kadar barış ile sonuçlansa da, Bizans Kralı ve Yunanlıların, Cenevizlilere karşı güvenleri sarsılmıştı. Bu güvensizlik böyle devam edemezdi. Bunun üzerine Bizans Kralı’nın desteÄŸini alan Yunanlılar Foça’yı kuÅŸattı ve aldı. Ancak Åžap iÅŸinin erbabı olan Cenevizliler, Domenica önderliÄŸinde faaliyetlerini sürdürdü.
Genova’da halk ayaklanması, Monoco, Mahona’lar ve Yeni Foça:
Bu arada 1345 yılında Ceneviz’de asillere ve soylulara karşı bir halk ayaklanması oldu. Asiller ve soylular Monaco’ya kaçtı. Kaçanlar arasında bugün hala prensliÄŸini sürdüren, Grimaldi ailesi de bulunmakta idi. Monaco’da Grimaldi ailesinin önderliÄŸinde, çok kısa sürede, Ceneviz’i geri almak için, 34 gemiden oluÅŸan bir filo kuruldu. Bunu haber alan Ceneviz halkı bir ÅŸeyler yapmak istiyordu, ama yönetimin kasası boÅŸtu. Yönetim ile Ceneviz’deki iÅŸadamları bir sözleÅŸme imzaladılar. Bu iÅŸadamlarına “Mahona” deniliyordu. BaÅŸta amaçları, Ceneviz’i ve Cenevizlileri olan Mahona’lar, 29 gemiden oluÅŸan bir filo kuracaklar, başına Amiral Simone Vignose’yi getireceklerdi. Hatta ilk icraatlarından birisi, Monaco’da asillerin 34 gemilik filosuna saldırmak, ganimetlere de kendi adlarına el koymak olacaktı. Ganimetler masraflarını karşılamazsa Genova yönetimi destek verecekti. Ancak Genova’dan hareket eden Mahona’lar Monaco açıklarında hedefe vardıklarında, asilleri gemilerini bulamadılar. Çünkü asiller gemileri ile birlikte Fransız Kralı’na paralı asker olmuÅŸ ve İngiltere’ye savaÅŸa gitmiÅŸlerdi. Elleri boÅŸ kalan Mahona’lar Genova yönetiminin iznini de alarak, DoÄŸu Akdeniz’e hareket ettiler. Onların ilk hedefinde Sakız Adası vardı. 1329 yılında Cenevizli Martino’dan Bizanslıların eline geçen adayı ÅŸimdi Mahonaların komutanı Simone Vignose geri almak istiyordu. Buna ortam çok uygundu, çünkü Bizanslılar, Türklerin saldırılarından zayıf düşmüştü. Adayı, Foça’yı ve Yeni Foça’yı savunacak güçleri yoktu. Simone Vignose gerçek düşüncesini gizleyerek adayı Türklerden ve Venediklilerden koruyacağı bahanesi ile adaya girerek, zapt etti. Aynı yıl Foça’yı ve Yeni Foça’yı da ele geçirdi. Mahona’lar Sakız Adası’nda mükemmel bir ticaret organizasyonu kurdu ve yönetti. Åžap Ceneviz için çıkarılıyordu ve maliyetleri Cenevizliler tarafından karşılanıyordu. 1347 tarihine gelindiÄŸinde, Ceneviz yönetimi arasında bir sözleÅŸme daha imzalandı. Buna göre 29 iÅŸ adamından oluÅŸan her bir Mahona’ya, Ceneviz yönetimi kasada nakit para olmadığından 7.000 Ceneviz fundu karşılığında borç senedi verdi.

Foglia Nuova (Yeni Foça)’da “Mafya” düzeni:
Bundan 20 yıl sonra yani 1376’da zamanın Bizans Kralı Johannes V. tarafından, Mahona’ların Sakız Adası’nda ve iki Foça’da daha serbestçe Sakız ve Åžap üretimi yapabileceklerine dair izin verdi. Mahona’lar coÄŸrafi olarak, her iki Foça’dan dolayı Osmanlılarla (I. Sultan Murat) ile iyi iliÅŸkiler kurmak zorunda idi. 1379 yılına gelindiÄŸinde 29 Mahona’dan 12 üye kaldı, diÄŸerleri Genova’ya döndü. Geriye kalan Mahona’lar daha çok para kazanmak için çalışanlardan ve yaÅŸayanlardan alınmak üzere el altından vergi sistemi kurdu. Bu sistem daha sonra “mafya”laÅŸmaya giden yolun baÅŸlangıcı idi (1379).
Ancak bu yıllarda Yeni Foça’nın dışında, Yunanlıların ve Osmanlıların elinde bulunan topraklarda ÅŸap üretimi yapan Gattilusio ile kaptan Dorino I. aileleri vardı. Gattilusio ve Mahona’lar arasında ÅŸap üretimi ve ticareti konusunda giderek büyük rekabet oluÅŸtu. Bu rekabet öyle kızıştı ki üretim fazlalığı ve pazarlama sıkıntısından ÅŸap fiyatları yarı yarıya düştü. Malların yarısı ellerinde kaldı. Bu kriz 1410’dan 1448’e kadar sürdü. 1449 yılında büyük bir iÅŸ adamı ve tüccar olan Francesco Draperio Ege’deki tüm Åžap maden ocaklarını, üretimini ve ticaretini satın alarak elinde topladı. Sakız Adası’nı da liman, depolama ve ticaret üssü olarak kullandı.
Phokaia (Eski Foça) ve Foglia Nuova (Yeni Foça)’nın Osmanlılara geçiÅŸi:
1455 yılının yaz aylarında Fatih Sultan Mehmet’in, Hamza PaÅŸa’dan sonra gelen İspanyol (Katalan) kökenli Gelibolu komutanı Yunus PaÅŸa, 20 gemi ile Sakız Adası’nı Osmanlı topraklarına katmak için yola çıktığında, Troja (Truva) yakınlarında, ÅŸiddetli fırtına sonucu 7 gemisini kaybetti. Hatta Amiral gemisini, baÅŸka bir komutan güç bela kurtardı. Geriye kalan 13 gemi ile Sakız Adası’na gitmesine raÄŸmen, saldırmayı düşünmüyordu. O sırada Sakız Adası’ndan, Midilli’ye gitmekte olan bir gemiyi takibe aldı. Takip ettiÄŸi gemide Midilli Prensi’nin çok zengin olan kayınvalidesi vardı. Gemiyi Midilli’ye kadar takip etmesine raÄŸmen, el koyamadı ve ganimetleri alamadı, Fatih Sultan Mehmet’in huzuruna eli boÅŸ dönmek istemeyen Yunus PaÅŸa 31 Ekim 1455’de 13 gemi ile Yeni Foça’yı kuÅŸattı ve aldı. Yeni Foça’da 14 gün kaldı. Yeni Foça halkını kiÅŸi başı vergiye baÄŸladı. Bir kısım askeri Yeni Foça’da bıraktı. Zengin Cenevizli iÅŸ adamlarını tutsak olarak gemilere koydu, bunun dışında kız ve erkekten oluÅŸan 100 genci alarak İstanbul’a döndü. Kısa bir sonra (Kasım sonlarında) Fatih Sultan Mehmet Eski Foça’yı da Osmanlı topraklarına kattı. Bu durum Cenevizliler üzerinde ÅŸok etkisi yarattı. Cenevizliler, Osmanlı’lara 1455’de 6 000 sikke öderken, bu sayı 1456’da 10 000’e,1457’de 30 000 sikke altına çıktı.
Osmanlı sonrası Foça ve Yeni Foça:
1462 yılında baÅŸta Yeni Foça olmak üzere DoÄŸu Akdeniz’de Åžap üretimi 1.800 tona ulaÅŸtı. Ancak aynı yıl Vatikan yakınlarında Åžap madeni bulundu ve hemen üretime baÅŸlandı.
1463 yılında Papa Pius Hıristiyanların DoÄŸu’dan Åžap alımını yasakladı. Kendisinden sonra gelen Papa II. Paul (1464-1471) daha da ileri giderek Hıristiyan iÅŸ adamlarının Vatikan Åžap’ını almasını, almayanların Kilise’den aforoz edileceÄŸi tehdidinde bulundu. Buna raÄŸmen Avrupa’nın ihtiyaç duyduÄŸu Åžap’ın %50’si bir süre daha Foça’dan ve DoÄŸu Akdeniz’den temin edildi. Ancak kilisenin tehditleri artınca Genovalılar memleketlerine döndü. Åžap ocakları Osmanlı’lara kaldı.
1469 AÄŸustos ve Eylül’ünde Venedikli Niccolo da Canale 26 gemilik bir filo ile Eski Foça’ya saldırdı. Ancak çok miktarda ölü ve yaralı bırakarak kaçtı. Ama birkaç gün sonra Yeni Foça’ya saldırdı. Orada baÅŸarılı oldu ve ÅŸehri yaÄŸmaladı, yaktı, insanları öldürdü ve çok sayıda insanı esir aldı. Bu taarruz Yeni Foça’ya ve Åžap üretimine çok büyük zarar verdi, Genovalıların, Yeni Foça ve Eski Foça’dan ne zaman çekildiÄŸi tam olarak belli deÄŸil. Buna karşın Mahona’lar Sakız Adası’nda (bugün hala Giustinani olarak anılıyorlar) 100 yıl daha yaÅŸadılar. Osmanlılar Piyale PaÅŸa komutasında 1556’da yılında savaÅŸsız Sakız Adası’nı ele geçinceye kadar, orada kaldılar.
Foça ve Yeni Foça’da bugün itibariyle, uÄŸruna birçok savaÅŸlar yapılmış olan Åžap, artık üretilmemektedir. Buna karşın Benedetto’nun 1275’lerde diktiÄŸi sakız aÄŸaçlarından hala sakız üretimi yapılmaktadır. GeçmiÅŸlerini araÅŸtıran Cenevizliler Sakız Adası’na ve Foça’ya turist olarak gelmeye devam etmektedirler.
Åžap madeni nedir? :
Åžap madeni bir nevi tuzdur. Åžap taÅŸlarının iÅŸlenmesinden sonra elde edilen saf Kalium - aluminum sülfattır. Åžap üretimi uzun soluklu zor bir süreçtir. Ocaklardan çıkartılan taÅŸlar, toprak fırınlarda yüksek dereceli ateÅŸte eritilir. Oradan taÅŸ duvarlardan yapılmış havuzlara akıtılır. Akıtılma esnasında soÄŸuk su karıştırılır. Havuzda buharlaÅŸmaya bırakılır. BuharlaÅŸma tamamlandıktan sonra geriye kalan pelteleÅŸmiÅŸ madde ılık su ilavesi ile Kalium - Aluminum sülfat’a dönüştürülür.
Bu malzeme kristalleÅŸinceye kadar bir daha kaynatılır. KristalleÅŸen madde bir kez daha kaynatılarak demir oksit çamuru elde edilir. Bu çamur bir kere daha kaynatılarak hakiki Åžap’a dönüştürülür.
Çeviren ve Derleyen: Sebahattin Karaca
Kaynak:Eine geschichliche Forschungsarbeit von Willi Weber
Sebahattin Karaca
sebahattinkaraca35@hotmail.com
"Sebahattin Karaca" bütün yazıları için tıklayın...