
Sebahattin Karaca
ÜSKÜP ÜSKÜP
40 yıldır yaşıyorum Foça’da. Aynı zamanda turizmle uÄŸraşıyor, otel iÅŸletiyorum. Uzun zamandır Foça’nın tarihi ile ilgili kendi çapımda ufak tefek araÅŸtırmalar yapıyorum. Foça’nın özellikle Antik Çağı ve Orta Çağı büyük ölçüde ilgi alanıma giriyor. Kültür ve sanat aracılığı ile Akdeniz kıyı kentlerine medeniyeti yayan ÅŸehir olan Foça’dan, gezdiÄŸim dolaÅŸtığım her yerde izler, baÄŸlar bulmaya çalışıyorum.
Üsküp’e de bu duygularla ayakbastım. İyonluların Foça’dan gitmesine sebep olan, arkasından kente yerleÅŸen Pers İmparatorluÄŸu’ndan Foça’yı alan, Foça’yı Makedonya topraklarına katan, aynı zamanda Anadolu’da yaptığı tüm savaÅŸları kazanarak, Mısır’a kadar ilerleyen, Makedonya kralı Büyük İskender’in baba diyarı Üsküp’teyim. 2. Philipp’in oÄŸlu olan Büyük İskender, Makedonya’dan çıkarak Mısır’dan Hindistan’a kadar toprak üstüne toprak kazanmış, ülkesinin sınırlarını uçsuz bucaksız kılmıştı. Dünyanın en tanınmış ve en çok bilinen imparatorluklarından birini kurmuÅŸtu. Daha 40 yaşına gelmeden ölen Büyük İskender’in kurduÄŸu imparatorluk, kısa zamanda çökmüş, kazanılan topraklar bir bir Roma İmparatorluÄŸu’nun eline geçmiÅŸti.

Büyük İskender’in ÅŸehri Üsküp’e THY uçağı ile İstanbul’dan bir buçuk saatlik uçuÅŸun ardından indim. Bu sefer yanımda torunlarımızdan vakit bulan, bana eÅŸlik eden eÅŸim de vardı. EÅŸim Nalan hanım, son on yıldır anne ve babaları çalıştıkları için, genel olarak torunlarla ilgilenmek, onlara bakmak, onları yetiÅŸtirmek gibi güzel ve tatlı bir uÄŸraÅŸ içindedir. Neyse kısmet oldu şükür bu defa eÅŸimle düştük yollara, O da seyahati, gezmeyi, görmeyi sever.
Orta ölçekli ve tertemiz bir hava limanında sıcak insanların güler yüzü ile karşılaÅŸtık. Hava limanının adı beklediÄŸim gibi “Great Alexander” Büyük İskender’di. Liman bir Türk firması olan, Türkiye’de de çok fazla hava limanı iÅŸleten TAV tarafından yapılmış ve iÅŸletilmekteydi. Uçakta tanıştığımız ve hemen kaynaÅŸtığımız Nesrin hanım ve oÄŸlu Deniz bey ile birlikte taksi kiraladık. Åžehir merkezine yaklaşırken, bugünü ve yarını birlikte geçirmeye karar verdik. Yarım saat sonra taksi bizi otele getirdi.Yol arkadaÅŸlarımızın oteli bize yakın ama baÅŸka bir noktadaydı. Beraber bir yorgunluk kahvesi içtikten sonra bugün birkaç saat birlikte Üsküp’ü gezip dolaÅŸacak gördüklerimizi kendimizce yorumlayacaktık.

Üsküp Meydanı
Great Alexander Meydanı
Otelden ayrılıp ÅŸehir meydanına gelince gördüklerimizden ÅŸaÅŸkına döndük. Tam olarak ifade etmek gerekirse, aÄŸzımız açık kaldı; yorum yapamaz olduk. Daha sonra da kentin her tarafında gördüğümüz gibi meydan, Büyük İskender’in ve babası 2. Philipp’in yanı sıra onlarca kahramanın, yazarın, ÅŸairin, düşünürün ve ülkelerine katkıda bulunmuÅŸ diÄŸer insanların heykelleri ile bir baÅŸtan bir baÅŸa süslenmiÅŸti. TemizliÄŸi ve çevre düzenlemeleri ile dikkat çekmesinin yanı sıra, Vardar nehri üzerine yapılmış birbirinden farklı mimari dokuya sahip köprüler de en azından Vardar nehrinin kendisi kadar çekim ve cazibe merkezi olmuÅŸ. Bağımsızlık kazanıldıktan sonra, baÅŸta Vardar nehrinin her iki tarafında olmak üzere, kentin meydanları, parkları, caddeleri, köşe baÅŸları, kesiÅŸme noktaları, heykellerle donatan Makedonlar kentsel dönüşüm çerçevesinde, gurur duydukları görkemli tarihlerini yeniden gün ışığına çıkartmak için kolları sıvamışlar. BaÅŸta kamu binaları olmak üzere tüm diÄŸer yapıları birbirinden gösteriÅŸli sütunlu, pegimentli, neo klasik ve antik dönem mimarisi ile yeniden inÅŸa ediyorlar.
Gündüz gözü ile gördüğümüz, özenle resimlerini çektiÄŸimiz binaların tamamı gece aydınlatmaları ile baÅŸka bir cazibe kazanıyor. Büyük İskender’in tarihteki yerini, adına layık bir ÅŸekilde, onu gelecek yüzyıllara taşımak adına Üsküp merkezinin yeniden yaratıldığı intibasına kapılmamak mümkün deÄŸil. Zannediyorum bu çalışmalarla Avrupa’nın orta yerinde sürdürülebilir tarih turizmini öne çıkarmaya çalışıyorlar. Aslına bakarsanız doÄŸru da yapıyorlar. Turizmde imaj yaratmak kolay bir iÅŸ deÄŸildir, zordur. Onlar yarınları bugünden görmüşler, kentsel dönüşüm adı altında tarihlerini her vesile ile gün ışığına çıkarmaya baÅŸlamışlar. Bana göre hedefleri çok net. Tarih turizminde biz de varız diyorlar.

Üsküp Mustafa Paşa Camii
Osmanlı İzleri
Vardar nehrinin öteki tarafında bulunan Osmanlı kalesi ile kalenin eteklerinde kurulmuÅŸ Osmanlı kenti her ÅŸeyi ile dimdik ayakta duruyor ve yaşıyor. Åžehrin bu kısmında rahatlıkla Türkçe konuÅŸabilirsiniz. Hemen hemen herkes Türkçe konuÅŸuyor. Osmanlı tarzında yüzlerce bina ve o dönemi birebir yaÅŸatan çarşı, pazar, lokanta, meydan, kıraathane, berber, hamam, camisi ile canlı diri ve Avrupa’nın ortasında yaÅŸayan bir Anadolu kenti gibi. Burada dolaşırken kendimi Bursa Ulu Cami’nin bulunduÄŸu bölgede hissettim. Üsküp’te para birimi Makedonya dinarıdır. 1 TL yaklaşık 17 Makedonya dinarı ediyor. Konaklama ve yeme içme, alışveriÅŸ ülkemize göre yaklaşık %50 ucuz.
Üsküp, hem Büyük İskender ‘in (Makedonya İmparatorluÄŸu) ve hem de Osmanlıların ÅŸehirde bıraktığı izlerle Avrupa’nın gözdesi olmayı ve sürdürülebilir turizm yapmayı hedeflemiÅŸ, bu doÄŸrultuda da daha ÅŸimdiden ivme kazanmış.
Yakın vadede etkili tanıtım çalışmaları ile Avrupalı turistlerin vazgeçilmezi olursa şaşmam.

Üsküp Kalesi


Üsküp Taş Köprü


Üsküp Arkeoloji Müzesi

Sebahattin Karaca
sebahattinkaraca35@hotmail.com
www.sebahattinkaraca.com

40 yıldır yaşıyorum Foça’da. Aynı zamanda turizmle uÄŸraşıyor, otel iÅŸletiyorum. Uzun zamandır Foça’nın tarihi ile ilgili kendi çapımda ufak tefek araÅŸtırmalar yapıyorum. Foça’nın özellikle Antik Çağı ve Orta Çağı büyük ölçüde ilgi alanıma giriyor. Kültür ve sanat aracılığı ile Akdeniz kıyı kentlerine medeniyeti yayan ÅŸehir olan Foça’dan, gezdiÄŸim dolaÅŸtığım her yerde izler, baÄŸlar bulmaya çalışıyorum.
Üsküp’e de bu duygularla ayakbastım. İyonluların Foça’dan gitmesine sebep olan, arkasından kente yerleÅŸen Pers İmparatorluÄŸu’ndan Foça’yı alan, Foça’yı Makedonya topraklarına katan, aynı zamanda Anadolu’da yaptığı tüm savaÅŸları kazanarak, Mısır’a kadar ilerleyen, Makedonya kralı Büyük İskender’in baba diyarı Üsküp’teyim. 2. Philipp’in oÄŸlu olan Büyük İskender, Makedonya’dan çıkarak Mısır’dan Hindistan’a kadar toprak üstüne toprak kazanmış, ülkesinin sınırlarını uçsuz bucaksız kılmıştı. Dünyanın en tanınmış ve en çok bilinen imparatorluklarından birini kurmuÅŸtu. Daha 40 yaşına gelmeden ölen Büyük İskender’in kurduÄŸu imparatorluk, kısa zamanda çökmüş, kazanılan topraklar bir bir Roma İmparatorluÄŸu’nun eline geçmiÅŸti.

Büyük İskender’in ÅŸehri Üsküp’e THY uçağı ile İstanbul’dan bir buçuk saatlik uçuÅŸun ardından indim. Bu sefer yanımda torunlarımızdan vakit bulan, bana eÅŸlik eden eÅŸim de vardı. EÅŸim Nalan hanım, son on yıldır anne ve babaları çalıştıkları için, genel olarak torunlarla ilgilenmek, onlara bakmak, onları yetiÅŸtirmek gibi güzel ve tatlı bir uÄŸraÅŸ içindedir. Neyse kısmet oldu şükür bu defa eÅŸimle düştük yollara, O da seyahati, gezmeyi, görmeyi sever.
Orta ölçekli ve tertemiz bir hava limanında sıcak insanların güler yüzü ile karşılaÅŸtık. Hava limanının adı beklediÄŸim gibi “Great Alexander” Büyük İskender’di. Liman bir Türk firması olan, Türkiye’de de çok fazla hava limanı iÅŸleten TAV tarafından yapılmış ve iÅŸletilmekteydi. Uçakta tanıştığımız ve hemen kaynaÅŸtığımız Nesrin hanım ve oÄŸlu Deniz bey ile birlikte taksi kiraladık. Åžehir merkezine yaklaşırken, bugünü ve yarını birlikte geçirmeye karar verdik. Yarım saat sonra taksi bizi otele getirdi.Yol arkadaÅŸlarımızın oteli bize yakın ama baÅŸka bir noktadaydı. Beraber bir yorgunluk kahvesi içtikten sonra bugün birkaç saat birlikte Üsküp’ü gezip dolaÅŸacak gördüklerimizi kendimizce yorumlayacaktık.

Üsküp Meydanı
Great Alexander Meydanı
Otelden ayrılıp ÅŸehir meydanına gelince gördüklerimizden ÅŸaÅŸkına döndük. Tam olarak ifade etmek gerekirse, aÄŸzımız açık kaldı; yorum yapamaz olduk. Daha sonra da kentin her tarafında gördüğümüz gibi meydan, Büyük İskender’in ve babası 2. Philipp’in yanı sıra onlarca kahramanın, yazarın, ÅŸairin, düşünürün ve ülkelerine katkıda bulunmuÅŸ diÄŸer insanların heykelleri ile bir baÅŸtan bir baÅŸa süslenmiÅŸti. TemizliÄŸi ve çevre düzenlemeleri ile dikkat çekmesinin yanı sıra, Vardar nehri üzerine yapılmış birbirinden farklı mimari dokuya sahip köprüler de en azından Vardar nehrinin kendisi kadar çekim ve cazibe merkezi olmuÅŸ. Bağımsızlık kazanıldıktan sonra, baÅŸta Vardar nehrinin her iki tarafında olmak üzere, kentin meydanları, parkları, caddeleri, köşe baÅŸları, kesiÅŸme noktaları, heykellerle donatan Makedonlar kentsel dönüşüm çerçevesinde, gurur duydukları görkemli tarihlerini yeniden gün ışığına çıkartmak için kolları sıvamışlar. BaÅŸta kamu binaları olmak üzere tüm diÄŸer yapıları birbirinden gösteriÅŸli sütunlu, pegimentli, neo klasik ve antik dönem mimarisi ile yeniden inÅŸa ediyorlar.
Gündüz gözü ile gördüğümüz, özenle resimlerini çektiÄŸimiz binaların tamamı gece aydınlatmaları ile baÅŸka bir cazibe kazanıyor. Büyük İskender’in tarihteki yerini, adına layık bir ÅŸekilde, onu gelecek yüzyıllara taşımak adına Üsküp merkezinin yeniden yaratıldığı intibasına kapılmamak mümkün deÄŸil. Zannediyorum bu çalışmalarla Avrupa’nın orta yerinde sürdürülebilir tarih turizmini öne çıkarmaya çalışıyorlar. Aslına bakarsanız doÄŸru da yapıyorlar. Turizmde imaj yaratmak kolay bir iÅŸ deÄŸildir, zordur. Onlar yarınları bugünden görmüşler, kentsel dönüşüm adı altında tarihlerini her vesile ile gün ışığına çıkarmaya baÅŸlamışlar. Bana göre hedefleri çok net. Tarih turizminde biz de varız diyorlar.

Üsküp Mustafa Paşa Camii
Osmanlı İzleri
Vardar nehrinin öteki tarafında bulunan Osmanlı kalesi ile kalenin eteklerinde kurulmuÅŸ Osmanlı kenti her ÅŸeyi ile dimdik ayakta duruyor ve yaşıyor. Åžehrin bu kısmında rahatlıkla Türkçe konuÅŸabilirsiniz. Hemen hemen herkes Türkçe konuÅŸuyor. Osmanlı tarzında yüzlerce bina ve o dönemi birebir yaÅŸatan çarşı, pazar, lokanta, meydan, kıraathane, berber, hamam, camisi ile canlı diri ve Avrupa’nın ortasında yaÅŸayan bir Anadolu kenti gibi. Burada dolaşırken kendimi Bursa Ulu Cami’nin bulunduÄŸu bölgede hissettim. Üsküp’te para birimi Makedonya dinarıdır. 1 TL yaklaşık 17 Makedonya dinarı ediyor. Konaklama ve yeme içme, alışveriÅŸ ülkemize göre yaklaşık %50 ucuz.
Üsküp, hem Büyük İskender ‘in (Makedonya İmparatorluÄŸu) ve hem de Osmanlıların ÅŸehirde bıraktığı izlerle Avrupa’nın gözdesi olmayı ve sürdürülebilir turizm yapmayı hedeflemiÅŸ, bu doÄŸrultuda da daha ÅŸimdiden ivme kazanmış.
Yakın vadede etkili tanıtım çalışmaları ile Avrupalı turistlerin vazgeçilmezi olursa şaşmam.

Üsküp Kalesi


Üsküp Taş Köprü


Üsküp Arkeoloji Müzesi

Sebahattin Karaca
sebahattinkaraca35@hotmail.com
"Sebahattin Karaca" bütün yazıları için tıklayın...