
Angül ABAY
Þiir Sefasý
Çocuklarýmýn okul arkadaþlarýndandý. Çekingen, samimi bir genç kýzdý. Hülya, denizi ve ilgili her þeyi çok seviyor, balýk gibi atlayýp yüzüyordu.
Benimle çalýþmak istiyordu.
Güzel de kürek çekiyormuþ meðer. Bir akþamüstü Büyük Deniz’deki filikayý alýp bir deniz gezintisi yapmaya karar verdik. Filikanýn suyunu aldýk, ýskarmozlarýmýzý taktýk ve vira þiir sefasý.
Ortalýk çok güzeldi, mor bir buðu akþamüstünün altýn ýþýklarýyla bize eþlik ediyordu. Çok mutluyduk.
Þiir sevip sevmediðini sordum. Sevdiðini, zaten kendisinin de Foça’yla ilgili bir roman yazdýðýný öðrendim. Ýçinde ben de varmýþým. Büyük Deniz’i dolaþýyorduk.
O aralar tabir yerinde ise birkaç þiir çiziktirmiþtim; edebi deðerleri var – yok ne gam. Ona çantamdan þiir defterimi çýkarýp okumaya baþladým. Hem kürek çekiyor, hem okuyor, hem kýkýr kýkýr gülüyorduk. Protest bir þiirdi bu okuduðum. Onun ve benim o anki hayat dilimlerimizle çok uyumluydu. Küreklerimiz þýrýldýyor, gülüþlerimiz suyun serinletici seslerine karýþýyordu, yosun kokularýna bulanýyorduk.
Sonra benimle çalýþmadý.
Defalarca rastlaþtýk sonralarý, hala görürüm.
Bir keresinde Polis Koleji sýnavlarýna gireceðini anlattý; sonralarý kazanamadýðýný öðrendim.
…
…
Zannedersem Ernst Langlotz’un Foça’daki arkeoljik çalýþmalarýný anlattýðý kitapta okumuþtum. Foça bir devletmiþ ve üniversiteleri ile ünlüymüþ, en gözde akademisi güzel sanatlarmýþ. Sanatkarlarýnýn en sevdiði renk mormuþ. Çevre devletlerden buraya öðrenciler gelirmiþ.
“Foça’da Mavi” þiirini Hülya çok sevmiþti.
“Olur mu Onur”a çok gülmüþtü.
O akþamüstünün mor þalý demek daha nicelerini sarmalamýþtý…
Angül ABAY
"Angül ABAY" bütün yazýlarý için týklayýn...
Çocuklarýmýn okul arkadaþlarýndandý. Çekingen, samimi bir genç kýzdý. Hülya, denizi ve ilgili her þeyi çok seviyor, balýk gibi atlayýp yüzüyordu.
Benimle çalýþmak istiyordu.
Güzel de kürek çekiyormuþ meðer. Bir akþamüstü Büyük Deniz’deki filikayý alýp bir deniz gezintisi yapmaya karar verdik. Filikanýn suyunu aldýk, ýskarmozlarýmýzý taktýk ve vira þiir sefasý.
Ortalýk çok güzeldi, mor bir buðu akþamüstünün altýn ýþýklarýyla bize eþlik ediyordu. Çok mutluyduk.
Þiir sevip sevmediðini sordum. Sevdiðini, zaten kendisinin de Foça’yla ilgili bir roman yazdýðýný öðrendim. Ýçinde ben de varmýþým. Büyük Deniz’i dolaþýyorduk.
O aralar tabir yerinde ise birkaç þiir çiziktirmiþtim; edebi deðerleri var – yok ne gam. Ona çantamdan þiir defterimi çýkarýp okumaya baþladým. Hem kürek çekiyor, hem okuyor, hem kýkýr kýkýr gülüyorduk. Protest bir þiirdi bu okuduðum. Onun ve benim o anki hayat dilimlerimizle çok uyumluydu. Küreklerimiz þýrýldýyor, gülüþlerimiz suyun serinletici seslerine karýþýyordu, yosun kokularýna bulanýyorduk.
Sonra benimle çalýþmadý.
Defalarca rastlaþtýk sonralarý, hala görürüm.
Bir keresinde Polis Koleji sýnavlarýna gireceðini anlattý; sonralarý kazanamadýðýný öðrendim.
…
…
Zannedersem Ernst Langlotz’un Foça’daki arkeoljik çalýþmalarýný anlattýðý kitapta okumuþtum. Foça bir devletmiþ ve üniversiteleri ile ünlüymüþ, en gözde akademisi güzel sanatlarmýþ. Sanatkarlarýnýn en sevdiði renk mormuþ. Çevre devletlerden buraya öðrenciler gelirmiþ.
“Foça’da Mavi” þiirini Hülya çok sevmiþti.
“Olur mu Onur”a çok gülmüþtü.
O akþamüstünün mor þalý demek daha nicelerini sarmalamýþtý…
Angül ABAY
"Angül ABAY" bütün yazýlarý için týklayýn...