Bir kum tanesi.. bir damla ve sonsuzluk ... / Biray Yersu
Biray Yersu

Biray Yersu

Bir kum tanesi.. bir damla ve sonsuzluk ...



Kocaman bir gözüm olsun isterdim…
Hem de aðýrlýksýz bir bedenim…
Beni birden çalkantýlý bir Foça dalgasýnýn üzerine indirsin..
En minicik damlalarla burun buruna kalayým..
Onlar ne diyorsa.. her fýsýltýyý þöyle iyice bir duyayým..
Çünkü çok uzaklardayken deliler gibi özlediðim, bir an önce Foça'ya gideyim. onlarý seyredeyim dediðim, o damlalar var ya; tüm denizlerin minicik bir sözcüsü sayýlmazlar mý..?
Bana tüm küçüklü büyüklü denizleri.. okyanuslarý anlatamazlar mý..?

Bir arkadaþým vardý bir zamanlar..
Ýngilizce hocamdý aslýnda… biraz içi buruk... epeyce sarsýlmýþ bir kadýn…
Her ülkeden toplaþmýþ, illaki Ýngilizceyi öðrenecek yapyabancý öðrencilerine.. Ýngilizce öðretirken felsefeyi de arada sessizce iþleyen bir kadýndý..
- Adýný artýk hatýrlamýyorum -
Bir gün uçsuz bucaksýz bir plajda Ýngilizce dersini verirken - ki bu plajda ders dosdoðru.. gerçek- .. elini kumlara daldýrýp… “bakýn çocuklar bu kum kümesine bakarak tüm dünyayý anlayabilirsiniz” demiþti, düzgün Ýngilizcesiyle..
Ben zamanla Ýngilizceyi kotardým da, aklým hep o kum tanelerinde kaldý..
Bir kum tanesi. bir dünya..))
Ne güzel deðil mi…

Ben de bir baktým..
Bir gün..
Ýngilizce öðretmeninin kum taneleri dönmüþ dolaþmýþ bana Foça’daki tam sahil caddesinin ortasýnda, belediyenin rengarenk bankolarýnýn kýrmýzý olanýnda þöyle büyük bir keyifle oturup da denize bakmaya baþladýðým zamanlardaki minik deniz damlalarý olmamýþ mý..?

Foça'nýn sahil caddesinin ortasýnda oturuyorum…
Denizin en çalkantýlý zamanýnýn.. taa gökyüzüne zýplamaya çalýþan en minicik su damlasýnda.. ben koskoca dünyayý görüyorum..
Atlas Okyanusu’nun taa en kuzeyinde aysberge yaklaþan, donmadan önce onun maviliðini hayranlýkla izleyen, baþka bir su damlasý kardeþiyle özdeþleþiyorum..))
Ýþe bakýn deðil mi..?
Ruhum dolaþýp duruyor damlalar arasýnda..
Kimi zaman... yok yok, çoklukla, Foça'da.. tam kýrmýzý bankýn önündeki havaya kýsacýk süre asýlý kalan damlayla dostluk sürdürüyorum ben..
Bazen bana, o damla, yoldan rüzgar gibi geçen telaþlý bir kadýný anlatýyor...
Neler düþündüðünü… neler özlediðini... kimi sevdiðini falan...
Bisikletinde rüzgar gibi geçen gence ne demeli peki..?
O muhakkak bir yere yetiþecek.. acelesi var, ve tam bir rüzgar..))
Babasýnýn elinden tutmuþ, yeni adýmlarýný saða sola karýþtýrarak atan yavru bebeðe ne demeli..?
Amma da çok atacak adýmý var daha deðil mi.. yürü ki yürü bebek....
Artýk rüzgarlarý kesilmiþ.. bir iki orta yaþlý erkek geçiyor arkamda.. kaldýrýmdan..
Derin bir konu bulmuþlar, herkes birbirine bir þeyler söyleyecek; ama illaki söyleyecek..
Ben sabýrla kulaðýmý kabartmýþ, bir avuç kuma bakýp, süzülen kum tanelerinden bir dünyayý yorumlayan.. Foça'da sahil caddesini adýmlayan bir insaný bekliyorum..

Elbet..
bir gün..
Foça'ya ...
O da gelecek..!


Biray Yersu




26 Eylül 2010 Pazar / 2296 okunma



"Biray Yersu" bütün yazýlarý için týklayýn...