Gezip Görülecek Yerler
Foça'ya gelmiþsiniz yada geleceksiniz;
Þunu yapýn bunu yapmayýn, þunu yiyin bunu yemeyin yada bunu görün onu görmeyin diyemeyiz! Ben þahsen bu tür yönlendirmelerden hoþlanmam, lakin ille de yönleneceðim veya yönlenmeyeceðim fakat yan canibimde dursun diyenlerdenseniz ona lafým yok!
Vardýr bir bildiðiniz elbet.
Yollara çýkarak, yeni keþiflere yelken açan insanlara saygým sonsuzdur. Gezginler; özgürlükçü ruhlarýný da beraberlerinde taþýrlar oradan oraya. Vardýr bir bildikleri, bilecekleri diyerek alalým sözün kösteðini...
Sürprizlerdir yaþamý akýþkan kýlan. Desem ki size Foça'nýn meþhur yoðurtlu kupa balýðýný mutlaka yemelisiniz, olur mu? Ya, siz klasik ýzgara levrek çipura hastasýysanýz ve yoðurt sevmiyorsanýz!
Desem ki; Radika veya hardal otu, turp otu salatasý yemeden dönülmez Foça'dan, otçu deðilseniz, etten baþka hiçbir þey sizin damak zevkinize hitap etmiyorsa! Yine olmadý iþte…
Desem ki; Siren kayalýklarý ve foklarýn maðaralarý görülmeden zinhar dönmeyin. Ya sizi deniz tutuyorsa? Ya batýl itikatlarýnýz varsa (efsanedeki gibi, sirenlerin büyülü sesini kulaklarýnýzdan söküp atamayacaðýnýza inanýyorsanýz!)
Antik çaðda, kentin doðusundaki tepeler üzerinden geçen surlar; Athena Tapýnaðý’nýn bulunduðu yarýmadayý da kuþatýyordu. Hem antik hem de onun üzerinde bulunan bugünkü Foça bu surlarýn çevrelediði alanýn içerisinde kalmaktadýr.
Ortaçaðdan kalma, þehrin etrafýný çevreleyen surlarýn en iyi korunmuþ bölümleri, yarýmada üzerindeki Bizans, Ceneviz ve Osmanlý dönemlerine ait onarýmlardýr. Þimdi kýsmen tahrip olmuþ mazgallý ve kuleli bir surdur. Yan yana dizili beþ kapý bulunan bölümü þehre giriþ için kullanýlýrdý. Beþkapýlar yöresindeki yazýta göre, Kanuni Sultan Süleyman zamanýnda 1538-1539 yýllarýnda bir onarým görmüþtür. Kulenin bu bölümü 1983 yýlýnda restore edilmiþtir.
Desem ki; Ýlla da Beþkapýlar’ý da görün! Göreceksiniz zaten kaçarý yok. Çünkü; Foça’nýn en göz alýcý sahiline inci gerdanlýk gibi dizilmiþ beþ adet tarihi kapý ve kale müþtemilatýndan ibarettir. Kybele Açýk Hava Tapýnaðý’nýn önünden Beþkapýlar’a doðru yürüyüþ, herkesin günlük ritüelidir.
Yine desem ki, aman ne yapýp edin ve Akkayalar mevkiindeki dede yatýrlarýný görmeden hiçbir yere gitmeyin! Ya siz dedelere yatýrlara itibar etmiyorsanýz, etmediðiniz gibi hatta kýzýyorsanýz! Abesle iþtigal bir durum olurdu bu.
O yüzden Akkayalar mevkiindeki dede enflasyonunu size önermemde herhangi bir ekstralýk olamaz.
Oysa ki; Akkayalar mevki geçmiþte bol miktarda keramet gösteren zaat-ý muhterem yetiþtirmiþtir. Horoz Dede, Süt Dede, Makarna Dede (Çýplak Dede) bunlardan en önemlileridir. Ýlgili ve meraklýsý zaten dedelere ulaþacak manevi bir yol bulacaktýr!
Sonra desem ki; ne yapýp edip Þeytan Hamamý'ný da görün. Ýsmiyle hiç ilgisi olmayan, M.Ö. 4. yüzyýlýn sonunda yapýlmýþ bir mezardýr. Niçin Þeytan Hamamý denir bilinmez!
Çan tepesinin eteklerinde askeri alan içinde yer alan bu yer, antik çaðda kayalara oyularak yapýlmýþ bir aile mezarýdýr.
Desem ki; Pazar gezmeyi sever misiniz? Tarihi kalýntýlardan uzaklaþýp bugüne buyur etsek sizi…
Salý günleri kurulur Foça’nýn pazarý. Her türlü yeþilliðin bolca satýldýðý, mefruþat, zücaciye, baharattan tutun da, yufkacý, hurdacý ayakkabýcýlarýn ve bilumum esnafýn tezgah açtýðý oldukça zengin bir pazarý vardýr Foça’nýn. Hele yaz mevsiminde öyle kalabalýktýr ki, iðne atsanýz düþmez yere.
Nurdan ÇAKIR TEZGÝN
Foça Tarihi Merkezi
Foça Tarihi Merkezi, geçmiþten günümüze Foça’da gündelik yaþamý içeren ve kolay ulaþýlabilen kapsamlý bir bilgi ve materyal bankasý oluþturmak ve giderek bunlarý bir kent arþivi müzesine dönüþtürmek amacýyla 23 Nisan 2013 tarihinde açýlmýþtýr.
115. sokak üzerinde Belediye Dükkanlarý’nýn ikinci katýnda yer almaktadýr. (Demokrasi meydanýna yakýndýr.)
Foça Tarihi Merkezi, hafta içi her gün (Pazartesi - Cuma) mesai saatleri arasýnda ziyaret edilebilir.

TC Dz.K.K. Denizciliði Tanýtma, Sevdirme ve Yaygýnlaþtýrma Merkezi
Aþýklar caddesinin Büyükdeniz kýyýsýnda yer alan Denizciliði Tanýtma, Sevdirme ve Yaygýnlaþtýrma Merkezi’nde Türk Deniz Kuvvetleri’nde kullanýlan alet ve teçhizatlarýn yaný sýra 1974 Kýbrýs Barýþ Harekatý’ndan görünümler ve elde edilen askeri malzemeler de sergileniyor. Merkez, zaman zaman farklý konulardaki sergilere de ev sahipliði yapmaktadýr.
Merkez, hafta içi 10.00 - 21.00, hafta sonlarý 10.00 – 20.00 saatleri arasýnda ücretsiz olarak ziyaretçilere açýktýr.

Surlar ve Beþkapýlar Kalesi
Antik çaðda kentin doðusundaki tepeler üzerinden geçen surlar, Athena Tapýnaðý’nýn bulunduðu yarýmadayý da kuþatýyordu. Hem antik hem de onun üzerinde bulunan bugünkü Foça bu surlarýn çevrelediði alanýn içerisinde kalmaktadýr.
Ortaçaðdan kalma, þehrin etrafýný çevreleyen surlarýn en iyi korunmuþ bölümleri, yarýmada üzerindeki Bizans, Ceneviz ve Osmanlý dönemlerine ait onarýmlardýr. Kýsmen restore edilmiþ mazgallý ve kuleli bir surdur. Yan yana dizili beþ kapý bulunan bölümü þehre giriþ için kullanýlýrdý. Beþkapýlar yöresindeki yazýta göre, Kanuni Sultan Süleyman zamanýnda 1538-1539 yýllarýnda bir onarým görmüþtür.

Kybele Açýk Hava Tapýnaðý
MÖ 580 yýllarýna tarihlenmiþtir. Çeþitli büyüklüklerdeki beþ niþte tanrýça Kybele’nin heykelleri ve kabartmalarý yer alýyordu. Kayaya oyulmuþ adak havuzu ile denizci fenerlerinin konulmasý için yapýlan küçük niþler denizden gelenlerin burada tapýndýklarýný ortaya koymuþtur. Kutsal alanýn yaslandýðý kayalýk üzerindeki sur duvarlarý; duvarlarýn dört ayrý dönemini göstermektedir. Bunlar arkaik surlar harçsýz, Roma dönemi surlarýnda kireç harcý, Ceneviz ve Osmanlý dönemi surlarýnda ise kireç harcý, kum, tuðla parçasý ve kiremit tozlarýndan oluþan Horasan harcý kullanýlmýþtýr. Yukarýda, eski ortaokul binasýnýn altýnda Athena Tapýnaðý bulunmaktadýr. Her ikisi de tanrýçadýr. Athena, Babilli kraliçe Izdar’a kadar gider. Kybele ise Anadolu’nun tanrýçasýdýr. Her iki tanrýçanýn altlý, üstlü bulunmasý da önemli bir olaydýr. Kybele arkaik dönemden itibaren Phokaia’da çok saygý görmüþtür. Yeldeðirmenli tepe ile Ýncir adasýnda da Tanrýça Kybele’ye ait kutsal alanlar mevcuttur.

Athena Tapýnaðý
Baþ tanrýça Athena’nýn tahtadan heykelinin yer aldýðý, Ýon dünyasýnýn en eski tapýnaðý, surlarýn içinde, körfeze ve kente hakim kayalýk düzlükte yer alýyordu. Bu kayalýk alanda ayný zamanda Anadolu’nun ana tanrýçasý olan Kybele de saygý görüyordu. 1993 kazýlarý sýrasýnda ortaya konulan Kybele açýk hava tapýnaðý bunu gösterir. 1952-1970 yýllarý arasýnda aralýklý olarak Ord. Prof. Dr. Ekrem AKURGAL tarafýndan yapýlan kazýlar, 1998 yýlýndan itibaren JTI (Japan Tobacco International) Türkiye’nin desteðiyle yeniden ele alýndý. Tapýnaðýn bir podium üzerine oturduðu anlaþýldý. Kazýlar halen devam etmektedir.

Yel Deðirmenleri ve Ana Tanrýça Kutsal Alaný
18. veya 19. yüzyýla ait olan ve kýsmen korunmuþ bu üç yeldeðirmeninin bulunduðu tepenin üzerinde antik çaðda Ana Tanrýça Kybele’nin kutsal alaný bulunmaktaydý. Bu alana, tepenin güneybatýsýndaki kayalara oyulmuþ merdivenlerle ulaþýlmaktaydý. Bu çevrede kayalara oyulmuþ 150 kadar adak niþi bulunmaktadýr. Bu niþlerin bazýlarý kabartmalý olarak yapýlmýþtýr. Ýçleri düz olanlara ise mermer kabartmalar konuyordu. Bu niþler, Arkaik, Klasik ve Hellenistik dönemlerde (MÖ 7. - l. yüzyýllar) kayalara oyulmuþtur.

Ýlk yerleþim alaný – Oval yapý
Foça’nýn güneyinde, Ýmbat caddesi üzerindedir. MÖ. 3. bin yýla ait parçalar bulunmuþtur. Geç Tunç Çaðý’nýn erken evresine ait oval bir yapý açýða çýkarýlmýþtýr. Demirci atölyesinin üstüne inþa edilen II. nolu oval ev, MÖ. 11. yy’a tarihlenmektedir.

Siren Kayalýklarý
Sirenler ve siren kayalýklarý, ilk defa Homeros'un Odysseia destaný ile karþýmýza çýkar.
Sirenler, geniþ kanatlarýyla kuþ vücutlu ve çok güzel kadýn baþlý yaratýklardýr. Esrarengiz sesleri, en güzel müzik mýrýltýlarý ve þehvetli inlemeleriyle erkeklerin akýllarýný baþlarýndan alýrlar.
Siren Kayalýklarý Orak Adasý'nýn batýsýnda yer almakta ve sadece deniz yolu ile ulaþýlabilmektedir.

Pers Mezar Anýtý (Taþ Ev - Taþ Kule)
Foça’nýn 7 km. kadar doðusunda, kuru bir dere yataðý kenarýnda MÖ 4. yy’a tarihlenen Lydia / Lykia geleneðinde Pers etkisi altýnda kalýnarak yapýlmýþ bir mezar anýtýdýr. 2000 yýlýnda baþlatýlan restorasyon çalýþmalarý 2001 yýlýnda tamamlanarak ziyarete açýlmýþtýr.
Bu yapý bir mezar anýtý olup, büyük bir kaya kütlesinin oyulmasýyla oluþturulmuþtur. Ýki katlý olan anýtta, mezar odasý alt katta bulunmaktadýr. Lykia, Lydia, Phrygia'daki mezar anýtlarý gibi kayadan oyulmuþ bu mezar anýtý, kuvvetli Pers özellikleri göstermektedir. Anadolu'daki Pers egemenliði (MÖ 546-334) sýrasýnda yapýlmýþtýr.

Dýþ Kale
Foça’nýn güney batýsýndaki Kale Burnu’nda Dýþ Kale ya da Ceneviz Kalesi diye anýlan kale, kaynaklara göre 1678 yýlýnda bölgeyi korumak için stratejik bir noktada, Osmanlýlar tarafýndan, bir “Boðazkesen” olarak yapýlmýþtýr. Ýç kýsýmda Türk hamamý kalýntýlarý görülür.

Þeytan Hamamý
Çan tepesinin eteklerinde askeri alan içinde yer alan bu yer, antik çaðda kayalara oyularak yapýlmýþ bir aile mezarýdýr. Mezar uzun bir yol ve iki mezar odasýndan oluþmuþtur. Her odanýn içinde tabana oyuk olarak yapýlmýþ ikiþer mezar bulunmaktadýr. Bazý Lydia mezarlarýna benzeyen bu mezarda Prof. Dr. Ekrem AKURGAL’ýn yapmýþ olduðu kazýlar sýrasýnda mezarda bulunan Hellen seramiði, mezarýn MÖ 4. yüzyýlýn sonunda yapýlmýþ olduðunu göstermektedir.

Tiyatro
MÖ 340 - 330 yýllarýna tarihlenen tiyatro son dönem kazýlarýnda bulunmuþtur. Anadolu’nun en eski tiyatrosudur.
Kazý iki ayrý bölümde yapýlmýþ olup, birinci bölümde Analemna duvarý iyi korunmuþ halde ortaya çýkarýlmýþtýr. 4.5 m. yüksekliðindedir.
Mersinaki caddesinden Ýzmir yoluna dönülen ve yel deðirmenlerinin alt yamaçlarýnda yer alan ve görülebilen ikinci bölümde ise dört ayrý basamak ortaya konmuþtur. Basamaklarda “Fuyte Oyta” yazýsýna rastlanmýþtýr. Buradan her mahallenin ayrý bir bölümde oturduðu ortaya konulmuþtur. MS 1. yy’da seramik çöplüðü 2. yy’da da nekropolis olarak (mezarlýk) kullanýlmýþtýr.
Dayanýklý bir taþ türü olmayan ve yörede “Foça taþý” olarak anýlan tufadan yapýlmýþtýr.
Roma döneminde bir etkinlik göstermemesinde bu dönemde kentte baþka bir tiyatro olduðu ortaya çýkmýþtýr. Ancak yeri henüz saptanamamýþtýr.

Arkaik Sur Duvarý ve Kent Kapýsý
Son dönem kazýlarý Foça’nýn arkaik dönemde 5 km. uzunluðunda surlara sahip olduðunu ortaya çýkardý. MÖ 590-580 yýllarýna tarihlenen sur duvarlarýnýn bir bölümü, Maltepe Tümülüsü tepesinde yapýlan kazýlarda ortaya çýkarýlmýþtýr. Tarihçi Herodot’un bu sur duvarlarýndan sýkça bahsetmesi nedeniyle Herodot duvarý adý da kullanýlmaktadýr. Payanda duvarýn yanýnda yer alan 4 m. geniþliðindeki boþluðun kent kapýsý olduðu saptanmýþtýr. Kapýnýn her iki yanýnda bulunan 5 m. geniþliðinde kuleler ahþap hatýllarýnýn yangýn nedeniyle kömürleþmiþ olduðu görüldü. Ele geçirilen Pers ok ve mýzrak uçlarý, kýrýk amforalar ve bilinen eski mancýnýk güllesi MÖ 546’da büyük bir savaþ olduðunu göstermiþtir. Pers komutaný Harpagosun ordusu ile Foçalýlar arasýndaki savaþ Foçalýlarýn yenilgisi ile sona ermiþti.
Nekropol ve Sunak Alanlarý
Atatürk Mahallesi, Sevgi Caddesi’nde yapýlan kanalizasyon çalýþmalarý sýrasýnda ortaya çýkmýþtýr. MÖ 6. yy‘dan, MS 3. yy’a dek kullaným gören alan çok sayýda mezar içermektedir. Söz konusu mezarlarda çok sayýda eser ele geçmiþtir.
Arkaik döneme ait mezarlarda yakarak gömme görünmektedir. Roma dönemine ait mezarlarda ise hem doðrudan gömü, hem de yakarak gömme söz konusudur. Lahit mezarlar ise dikdörtgen formlu ve yerel tüf taþýndan yapýlmadýr. Bu alanda ayrýca MÖ 6. yy baþlarýna ait iki adet yapý ortaya çýkarýlmýþtýr. Dikdörtgen planlý yapýlar dinsel amaçlýdýrlar. Sunak veya ölü kültü ile ilgili merasim yada cenaze iþlerinin yapýldýðý binalardýr. At nalý planlý bu yapýlarýn ön cepheleri boydan boya merdivenlidir. Kazý çalýþmalarýnýn tamamlanmasý nedeniyle üzeri kapatýlarak caddeye iþlerlik verilmiþtir.
Maltepe Höyüðü
Eski Foça kentinin içerisinde, yarýmadanýn 700 m. doðusunda kalan bu tepe, bir höyük görünümündedir. Yapýlan çalýþmalara göre, Maltepe'de Hellenistik ve Roma dönemlerine ait geniþ bir iskânýn bulunduðu anlaþýlmýþtýr. Elde edilen seramik buluntular, bu tepede Arkaik döneme ait kültür tabakalarýnýn varlýðýný göstermektedir.
Mozaikler
Son dönem kazýlarýnda Foça’da Arkaik, Klasik, Helenistik ve Roma dönemine ait yerleþim katlarý ortaya çýkarýlmýþtýr. 1993 yýlý kazýlarýnda ortaya çýkarýlan MS 4. yy sonlarý 5. yy baþlarýna tarihlenen Roma dönemi villasýnýn taban mozaiðinin bir kýsmý bulunmuþtur. Bir kýsmý yan taraftaki apartmanýn foseptik çukuru açýlýrken tahrip edilmiþtir. Saðlam kýsmý restore edilerek yerinden kaldýrýlmýþ olup, Ýzmir Arkeoloji Müzesi’nde teþhir edilmektedir.
Su Kemeri
Su kemeri Felix Sartiaux’ya göre Orta çaðda yapýlmýþtýr. Bu su kemeri yirminci yüzyýlýn baþlarýna kadar kullanýlmýþ ve Foça’nýn içme suyu ihtiyacýnýn büyük bir kýsmýný temin etmektedir. Le Bruyn 1678’de 180 kemer saymýþtýr. Çok büyük kýsmý halen saðlamdýr.
Fatih Camisi
Kentin Osmanlý dönemine ait en önemli yapýsýdýr. Yapýda iki kitabe vardýr. Avlu kapýsýndaki kitabe 1531 tarihlidir. Kitabeye göre avlu kapýsý Mustafa Aða adlý bir kiþi tarafýndan yaptýrýlmýþtýr. Ana giriþ üzerindeki kitabeye göre de Kanuni Sultan Süleyman’ýn emri ile yeniden inþa ettirilmiþtir. Kitabelerden, camiinin Foça’nýn fethinden sonra Fatih Sultan Mehmet tarafýndan yaptýrýlarak, 1531 yýlýnda bir avluyla çevrelendiði, daha sonra Kanuni Sultan Süleyman’ýn emri ile ancak onun ölümünden sonra 1569-1570 yýlýnda yeniden inþa edildiði anlaþýlmaktadýr. Cami günümüzde halen kullanýlmaktadýr.
Kayalar Camisi
Fatih camiinin 200 m. Kuzey doðusundadýr uzunlamasýna dikdörtgen planlý, düz tavanla örtülü bir camiidir. 15. yy’ýn ilk yarýsý veya 16. yy’a aittir. Minaresi 19. yy’a aittir. Yapýda Bizans dönemine ait devþirme malzeme kullanýlmýþtýr. Üzerini örten ahþap tavan yenilenmiþtir. Cami günümüzde halen kullanýlmaktadýr.
Hafýz Süleyman Mescidi
Giriþ açýklýðý üzerindeki kitabeye göre 1548 tarihinde Foça kalesi dizdarý Kurt Hacý Mustafa tarafýndan inþa ettirilmiþtir. Günümüzdeki þeklini 18. veya 19. yy‘da almýþtýr. 1917’de ibadete kapanan yapý, 1992’de yeniden ibadete açýlmýþtýr. Kare planlý ve düz tavanla örtülüdür.

Osmanlý Mezarlýðý
Osmanlý mezarlýðýnda yapýlan incelemelerde en eski kitabe tarihinin Sultan Süleyman (1520-1566) dönemine ait olduðu saptanmýþtýr.
16. yy‘dan baþlayarak 19. yy sonuna kadar uzanan bir zaman dilimi içerisinde gömüye açýk olduðu anlaþýlmaktadýr. Mezarlýkta mezar taþlarýnda, Hz. Muhammed’in sembolü olan gül, güzellik ve zarafetin sembolü olan lale olmak üzere sürekli yeþil kalmasýyla ebedi olaný simgeleyen selvi aðacý, bolluk ve bereketi simgeleyen üzüm salkýmlarý, nar, cenneti simgeleyen hurma ve birçok stilize edilmiþ bitkisel motif yer almýþtýr. Motifler kadýn ve erkek mezar taþlarýna göre üslup açýsýndan farklýlýk göstermemekle birlikte kadýn mezar taþlarýnýn daha yoðun ve çeþitli süsleme içerdiði dikkat çekmektedir.
Hamamlar
Osmanlý döneminden günümüze iki hamam gelebilmiþtir. Her ikisi de Atatürk mahallesinde yer almaktadýr. 115. ve 116. sokaklarýn kesiþtiði köþede bulunan hamam, ortasý kubbeli, enine sýcaklýklý, çifte halvetli Türk hamamý sýnýfýna girer. Soyunmalýk bölümü tümüyle yýkýlmýþtýr. 118 nolu sokakta yer alan diðer hamam ise oldukça harap durumdadýr. Bilinen Türk hamamlarýndan farklý bir mimariye sahip olup, diðerinden daha sonra yapýldýðý sanýlmaktadýr.
Foça Evleri
Geleneksel Foça evleri; Kule evler, Bitiþik Düzen Evler, Tek Ev Tipi olmak üzere baþlýca üç grupta sýnýflanabilir. Kule evler; Foça'nýn dýþýnda daðýnýk durumda bulunurlar. Yüksekliklerinin cephe geniþliðinden daha fazla olmasý nedeniyle 'kule ev' diye adlandýrýlýrlar. Bitiþik Düzen Evler; bu evler bir sokak içerisinde karþýlýklý ve bitiþik düzende yan yana yapýlmýþlardýr. Bitiþik düzen evlerde ön bahçe yoktur, yapýlar doðrudan sokaða açýlýr. Tek Ev Tipi; ayrýk düzende, sývasýz yýðma taþ yapýlardýr.
Fatih Sultan Mehmet Valide Camii (Yenifoça)
Eskiden kilise olarak inþa edilmiþ olan bina Fatih Sultan Mehmet zamanýnda camiye dönüþtürülmüþtür. Avlusuna bir taþ minare ve medrese yaptýrýlmýþtýr. Caminin içinde Romalýlardan kalan yekpare iþlenmiþ, kurban kesilen büyük bir mermer taþ bulunmaktadýr. Daha sonra bu mermer taþ vaizlere kürsü görevini yapmýþtýr. Cami avlusunda ise Helenistik döneme ait mezar, þadýrvan görevini görmektedir. Zaman içinde restore edilmiþ olan cami günümüzde de kullanýlmaktadýr.

Salý Pazarý
Salý, Foçalýlarýn en hareketli günüdür. Haftada bir gün kurulan Salý pazarý sebebiyle yediden yetmiþe herkes sokaktadýr o gün. Yaz kýþ sokakta oturmayý, yüzünü güneþe dönmeyi pek seven Foçalýlar, Salý günleri sanki daha bir coþkulu, daha bir hayat dolu olurlar.
Yaz mevsimi Foça pazarýnda bulundunuz mu hiç? Bulunmalýsýnýz. Zengin sebze meyve ve hububatýn yaný sýra, elbiseden, terlik, havlu mefruþata, aðaç fidanýndan karpuz kavuna, þambali tatlýcýsýndan, gevrek ve soðuk buzlu su satýcýsýna, yufkacý, peynirci, zeytinci ve baharatçýsýna kadar her türlü ihtiyacýn karþýlanabildiði bir pazardýr.

Foça'ya gelmiþsiniz yada geleceksiniz;
Þunu yapýn bunu yapmayýn, þunu yiyin bunu yemeyin yada bunu görün onu görmeyin diyemeyiz! Ben þahsen bu tür yönlendirmelerden hoþlanmam, lakin ille de yönleneceðim veya yönlenmeyeceðim fakat yan canibimde dursun diyenlerdenseniz ona lafým yok!
Vardýr bir bildiðiniz elbet.
Yollara çýkarak, yeni keþiflere yelken açan insanlara saygým sonsuzdur. Gezginler; özgürlükçü ruhlarýný da beraberlerinde taþýrlar oradan oraya. Vardýr bir bildikleri, bilecekleri diyerek alalým sözün kösteðini...
Sürprizlerdir yaþamý akýþkan kýlan. Desem ki size Foça'nýn meþhur yoðurtlu kupa balýðýný mutlaka yemelisiniz, olur mu? Ya, siz klasik ýzgara levrek çipura hastasýysanýz ve yoðurt sevmiyorsanýz!
Desem ki; Radika veya hardal otu, turp otu salatasý yemeden dönülmez Foça'dan, otçu deðilseniz, etten baþka hiçbir þey sizin damak zevkinize hitap etmiyorsa! Yine olmadý iþte…
Desem ki; Siren kayalýklarý ve foklarýn maðaralarý görülmeden zinhar dönmeyin. Ya sizi deniz tutuyorsa? Ya batýl itikatlarýnýz varsa (efsanedeki gibi, sirenlerin büyülü sesini kulaklarýnýzdan söküp atamayacaðýnýza inanýyorsanýz!)
Antik çaðda, kentin doðusundaki tepeler üzerinden geçen surlar; Athena Tapýnaðý’nýn bulunduðu yarýmadayý da kuþatýyordu. Hem antik hem de onun üzerinde bulunan bugünkü Foça bu surlarýn çevrelediði alanýn içerisinde kalmaktadýr.
Ortaçaðdan kalma, þehrin etrafýný çevreleyen surlarýn en iyi korunmuþ bölümleri, yarýmada üzerindeki Bizans, Ceneviz ve Osmanlý dönemlerine ait onarýmlardýr. Þimdi kýsmen tahrip olmuþ mazgallý ve kuleli bir surdur. Yan yana dizili beþ kapý bulunan bölümü þehre giriþ için kullanýlýrdý. Beþkapýlar yöresindeki yazýta göre, Kanuni Sultan Süleyman zamanýnda 1538-1539 yýllarýnda bir onarým görmüþtür. Kulenin bu bölümü 1983 yýlýnda restore edilmiþtir.
Desem ki; Ýlla da Beþkapýlar’ý da görün! Göreceksiniz zaten kaçarý yok. Çünkü; Foça’nýn en göz alýcý sahiline inci gerdanlýk gibi dizilmiþ beþ adet tarihi kapý ve kale müþtemilatýndan ibarettir. Kybele Açýk Hava Tapýnaðý’nýn önünden Beþkapýlar’a doðru yürüyüþ, herkesin günlük ritüelidir.
Yine desem ki, aman ne yapýp edin ve Akkayalar mevkiindeki dede yatýrlarýný görmeden hiçbir yere gitmeyin! Ya siz dedelere yatýrlara itibar etmiyorsanýz, etmediðiniz gibi hatta kýzýyorsanýz! Abesle iþtigal bir durum olurdu bu.
O yüzden Akkayalar mevkiindeki dede enflasyonunu size önermemde herhangi bir ekstralýk olamaz.
Oysa ki; Akkayalar mevki geçmiþte bol miktarda keramet gösteren zaat-ý muhterem yetiþtirmiþtir. Horoz Dede, Süt Dede, Makarna Dede (Çýplak Dede) bunlardan en önemlileridir. Ýlgili ve meraklýsý zaten dedelere ulaþacak manevi bir yol bulacaktýr!
Sonra desem ki; ne yapýp edip Þeytan Hamamý'ný da görün. Ýsmiyle hiç ilgisi olmayan, M.Ö. 4. yüzyýlýn sonunda yapýlmýþ bir mezardýr. Niçin Þeytan Hamamý denir bilinmez!
Çan tepesinin eteklerinde askeri alan içinde yer alan bu yer, antik çaðda kayalara oyularak yapýlmýþ bir aile mezarýdýr.
Desem ki; Pazar gezmeyi sever misiniz? Tarihi kalýntýlardan uzaklaþýp bugüne buyur etsek sizi…
Salý günleri kurulur Foça’nýn pazarý. Her türlü yeþilliðin bolca satýldýðý, mefruþat, zücaciye, baharattan tutun da, yufkacý, hurdacý ayakkabýcýlarýn ve bilumum esnafýn tezgah açtýðý oldukça zengin bir pazarý vardýr Foça’nýn. Hele yaz mevsiminde öyle kalabalýktýr ki, iðne atsanýz düþmez yere.
Nurdan ÇAKIR TEZGÝN
Foça Tarihi Merkezi
Foça Tarihi Merkezi, geçmiþten günümüze Foça’da gündelik yaþamý içeren ve kolay ulaþýlabilen kapsamlý bir bilgi ve materyal bankasý oluþturmak ve giderek bunlarý bir kent arþivi müzesine dönüþtürmek amacýyla 23 Nisan 2013 tarihinde açýlmýþtýr.
115. sokak üzerinde Belediye Dükkanlarý’nýn ikinci katýnda yer almaktadýr. (Demokrasi meydanýna yakýndýr.)
Foça Tarihi Merkezi, hafta içi her gün (Pazartesi - Cuma) mesai saatleri arasýnda ziyaret edilebilir.

TC Dz.K.K. Denizciliði Tanýtma, Sevdirme ve Yaygýnlaþtýrma Merkezi
Aþýklar caddesinin Büyükdeniz kýyýsýnda yer alan Denizciliði Tanýtma, Sevdirme ve Yaygýnlaþtýrma Merkezi’nde Türk Deniz Kuvvetleri’nde kullanýlan alet ve teçhizatlarýn yaný sýra 1974 Kýbrýs Barýþ Harekatý’ndan görünümler ve elde edilen askeri malzemeler de sergileniyor. Merkez, zaman zaman farklý konulardaki sergilere de ev sahipliði yapmaktadýr.
Merkez, hafta içi 10.00 - 21.00, hafta sonlarý 10.00 – 20.00 saatleri arasýnda ücretsiz olarak ziyaretçilere açýktýr.

Surlar ve Beþkapýlar Kalesi
Antik çaðda kentin doðusundaki tepeler üzerinden geçen surlar, Athena Tapýnaðý’nýn bulunduðu yarýmadayý da kuþatýyordu. Hem antik hem de onun üzerinde bulunan bugünkü Foça bu surlarýn çevrelediði alanýn içerisinde kalmaktadýr.
Ortaçaðdan kalma, þehrin etrafýný çevreleyen surlarýn en iyi korunmuþ bölümleri, yarýmada üzerindeki Bizans, Ceneviz ve Osmanlý dönemlerine ait onarýmlardýr. Kýsmen restore edilmiþ mazgallý ve kuleli bir surdur. Yan yana dizili beþ kapý bulunan bölümü þehre giriþ için kullanýlýrdý. Beþkapýlar yöresindeki yazýta göre, Kanuni Sultan Süleyman zamanýnda 1538-1539 yýllarýnda bir onarým görmüþtür.

Kybele Açýk Hava Tapýnaðý
MÖ 580 yýllarýna tarihlenmiþtir. Çeþitli büyüklüklerdeki beþ niþte tanrýça Kybele’nin heykelleri ve kabartmalarý yer alýyordu. Kayaya oyulmuþ adak havuzu ile denizci fenerlerinin konulmasý için yapýlan küçük niþler denizden gelenlerin burada tapýndýklarýný ortaya koymuþtur. Kutsal alanýn yaslandýðý kayalýk üzerindeki sur duvarlarý; duvarlarýn dört ayrý dönemini göstermektedir. Bunlar arkaik surlar harçsýz, Roma dönemi surlarýnda kireç harcý, Ceneviz ve Osmanlý dönemi surlarýnda ise kireç harcý, kum, tuðla parçasý ve kiremit tozlarýndan oluþan Horasan harcý kullanýlmýþtýr. Yukarýda, eski ortaokul binasýnýn altýnda Athena Tapýnaðý bulunmaktadýr. Her ikisi de tanrýçadýr. Athena, Babilli kraliçe Izdar’a kadar gider. Kybele ise Anadolu’nun tanrýçasýdýr. Her iki tanrýçanýn altlý, üstlü bulunmasý da önemli bir olaydýr. Kybele arkaik dönemden itibaren Phokaia’da çok saygý görmüþtür. Yeldeðirmenli tepe ile Ýncir adasýnda da Tanrýça Kybele’ye ait kutsal alanlar mevcuttur.

Athena Tapýnaðý
Baþ tanrýça Athena’nýn tahtadan heykelinin yer aldýðý, Ýon dünyasýnýn en eski tapýnaðý, surlarýn içinde, körfeze ve kente hakim kayalýk düzlükte yer alýyordu. Bu kayalýk alanda ayný zamanda Anadolu’nun ana tanrýçasý olan Kybele de saygý görüyordu. 1993 kazýlarý sýrasýnda ortaya konulan Kybele açýk hava tapýnaðý bunu gösterir. 1952-1970 yýllarý arasýnda aralýklý olarak Ord. Prof. Dr. Ekrem AKURGAL tarafýndan yapýlan kazýlar, 1998 yýlýndan itibaren JTI (Japan Tobacco International) Türkiye’nin desteðiyle yeniden ele alýndý. Tapýnaðýn bir podium üzerine oturduðu anlaþýldý. Kazýlar halen devam etmektedir.

Yel Deðirmenleri ve Ana Tanrýça Kutsal Alaný
18. veya 19. yüzyýla ait olan ve kýsmen korunmuþ bu üç yeldeðirmeninin bulunduðu tepenin üzerinde antik çaðda Ana Tanrýça Kybele’nin kutsal alaný bulunmaktaydý. Bu alana, tepenin güneybatýsýndaki kayalara oyulmuþ merdivenlerle ulaþýlmaktaydý. Bu çevrede kayalara oyulmuþ 150 kadar adak niþi bulunmaktadýr. Bu niþlerin bazýlarý kabartmalý olarak yapýlmýþtýr. Ýçleri düz olanlara ise mermer kabartmalar konuyordu. Bu niþler, Arkaik, Klasik ve Hellenistik dönemlerde (MÖ 7. - l. yüzyýllar) kayalara oyulmuþtur.

Ýlk yerleþim alaný – Oval yapý
Foça’nýn güneyinde, Ýmbat caddesi üzerindedir. MÖ. 3. bin yýla ait parçalar bulunmuþtur. Geç Tunç Çaðý’nýn erken evresine ait oval bir yapý açýða çýkarýlmýþtýr. Demirci atölyesinin üstüne inþa edilen II. nolu oval ev, MÖ. 11. yy’a tarihlenmektedir.

Siren Kayalýklarý
Sirenler ve siren kayalýklarý, ilk defa Homeros'un Odysseia destaný ile karþýmýza çýkar.
Sirenler, geniþ kanatlarýyla kuþ vücutlu ve çok güzel kadýn baþlý yaratýklardýr. Esrarengiz sesleri, en güzel müzik mýrýltýlarý ve þehvetli inlemeleriyle erkeklerin akýllarýný baþlarýndan alýrlar.
Siren Kayalýklarý Orak Adasý'nýn batýsýnda yer almakta ve sadece deniz yolu ile ulaþýlabilmektedir.

Pers Mezar Anýtý (Taþ Ev - Taþ Kule)
Foça’nýn 7 km. kadar doðusunda, kuru bir dere yataðý kenarýnda MÖ 4. yy’a tarihlenen Lydia / Lykia geleneðinde Pers etkisi altýnda kalýnarak yapýlmýþ bir mezar anýtýdýr. 2000 yýlýnda baþlatýlan restorasyon çalýþmalarý 2001 yýlýnda tamamlanarak ziyarete açýlmýþtýr.
Bu yapý bir mezar anýtý olup, büyük bir kaya kütlesinin oyulmasýyla oluþturulmuþtur. Ýki katlý olan anýtta, mezar odasý alt katta bulunmaktadýr. Lykia, Lydia, Phrygia'daki mezar anýtlarý gibi kayadan oyulmuþ bu mezar anýtý, kuvvetli Pers özellikleri göstermektedir. Anadolu'daki Pers egemenliði (MÖ 546-334) sýrasýnda yapýlmýþtýr.

Dýþ Kale
Foça’nýn güney batýsýndaki Kale Burnu’nda Dýþ Kale ya da Ceneviz Kalesi diye anýlan kale, kaynaklara göre 1678 yýlýnda bölgeyi korumak için stratejik bir noktada, Osmanlýlar tarafýndan, bir “Boðazkesen” olarak yapýlmýþtýr. Ýç kýsýmda Türk hamamý kalýntýlarý görülür.

Þeytan Hamamý
Çan tepesinin eteklerinde askeri alan içinde yer alan bu yer, antik çaðda kayalara oyularak yapýlmýþ bir aile mezarýdýr. Mezar uzun bir yol ve iki mezar odasýndan oluþmuþtur. Her odanýn içinde tabana oyuk olarak yapýlmýþ ikiþer mezar bulunmaktadýr. Bazý Lydia mezarlarýna benzeyen bu mezarda Prof. Dr. Ekrem AKURGAL’ýn yapmýþ olduðu kazýlar sýrasýnda mezarda bulunan Hellen seramiði, mezarýn MÖ 4. yüzyýlýn sonunda yapýlmýþ olduðunu göstermektedir.

Tiyatro
MÖ 340 - 330 yýllarýna tarihlenen tiyatro son dönem kazýlarýnda bulunmuþtur. Anadolu’nun en eski tiyatrosudur.
Kazý iki ayrý bölümde yapýlmýþ olup, birinci bölümde Analemna duvarý iyi korunmuþ halde ortaya çýkarýlmýþtýr. 4.5 m. yüksekliðindedir.
Mersinaki caddesinden Ýzmir yoluna dönülen ve yel deðirmenlerinin alt yamaçlarýnda yer alan ve görülebilen ikinci bölümde ise dört ayrý basamak ortaya konmuþtur. Basamaklarda “Fuyte Oyta” yazýsýna rastlanmýþtýr. Buradan her mahallenin ayrý bir bölümde oturduðu ortaya konulmuþtur. MS 1. yy’da seramik çöplüðü 2. yy’da da nekropolis olarak (mezarlýk) kullanýlmýþtýr.
Dayanýklý bir taþ türü olmayan ve yörede “Foça taþý” olarak anýlan tufadan yapýlmýþtýr.
Roma döneminde bir etkinlik göstermemesinde bu dönemde kentte baþka bir tiyatro olduðu ortaya çýkmýþtýr. Ancak yeri henüz saptanamamýþtýr.

Arkaik Sur Duvarý ve Kent Kapýsý
Son dönem kazýlarý Foça’nýn arkaik dönemde 5 km. uzunluðunda surlara sahip olduðunu ortaya çýkardý. MÖ 590-580 yýllarýna tarihlenen sur duvarlarýnýn bir bölümü, Maltepe Tümülüsü tepesinde yapýlan kazýlarda ortaya çýkarýlmýþtýr. Tarihçi Herodot’un bu sur duvarlarýndan sýkça bahsetmesi nedeniyle Herodot duvarý adý da kullanýlmaktadýr. Payanda duvarýn yanýnda yer alan 4 m. geniþliðindeki boþluðun kent kapýsý olduðu saptanmýþtýr. Kapýnýn her iki yanýnda bulunan 5 m. geniþliðinde kuleler ahþap hatýllarýnýn yangýn nedeniyle kömürleþmiþ olduðu görüldü. Ele geçirilen Pers ok ve mýzrak uçlarý, kýrýk amforalar ve bilinen eski mancýnýk güllesi MÖ 546’da büyük bir savaþ olduðunu göstermiþtir. Pers komutaný Harpagosun ordusu ile Foçalýlar arasýndaki savaþ Foçalýlarýn yenilgisi ile sona ermiþti.
Nekropol ve Sunak Alanlarý
Atatürk Mahallesi, Sevgi Caddesi’nde yapýlan kanalizasyon çalýþmalarý sýrasýnda ortaya çýkmýþtýr. MÖ 6. yy‘dan, MS 3. yy’a dek kullaným gören alan çok sayýda mezar içermektedir. Söz konusu mezarlarda çok sayýda eser ele geçmiþtir.
Arkaik döneme ait mezarlarda yakarak gömme görünmektedir. Roma dönemine ait mezarlarda ise hem doðrudan gömü, hem de yakarak gömme söz konusudur. Lahit mezarlar ise dikdörtgen formlu ve yerel tüf taþýndan yapýlmadýr. Bu alanda ayrýca MÖ 6. yy baþlarýna ait iki adet yapý ortaya çýkarýlmýþtýr. Dikdörtgen planlý yapýlar dinsel amaçlýdýrlar. Sunak veya ölü kültü ile ilgili merasim yada cenaze iþlerinin yapýldýðý binalardýr. At nalý planlý bu yapýlarýn ön cepheleri boydan boya merdivenlidir. Kazý çalýþmalarýnýn tamamlanmasý nedeniyle üzeri kapatýlarak caddeye iþlerlik verilmiþtir.
Maltepe Höyüðü
Eski Foça kentinin içerisinde, yarýmadanýn 700 m. doðusunda kalan bu tepe, bir höyük görünümündedir. Yapýlan çalýþmalara göre, Maltepe'de Hellenistik ve Roma dönemlerine ait geniþ bir iskânýn bulunduðu anlaþýlmýþtýr. Elde edilen seramik buluntular, bu tepede Arkaik döneme ait kültür tabakalarýnýn varlýðýný göstermektedir.
Mozaikler
Son dönem kazýlarýnda Foça’da Arkaik, Klasik, Helenistik ve Roma dönemine ait yerleþim katlarý ortaya çýkarýlmýþtýr. 1993 yýlý kazýlarýnda ortaya çýkarýlan MS 4. yy sonlarý 5. yy baþlarýna tarihlenen Roma dönemi villasýnýn taban mozaiðinin bir kýsmý bulunmuþtur. Bir kýsmý yan taraftaki apartmanýn foseptik çukuru açýlýrken tahrip edilmiþtir. Saðlam kýsmý restore edilerek yerinden kaldýrýlmýþ olup, Ýzmir Arkeoloji Müzesi’nde teþhir edilmektedir.
Su Kemeri
Su kemeri Felix Sartiaux’ya göre Orta çaðda yapýlmýþtýr. Bu su kemeri yirminci yüzyýlýn baþlarýna kadar kullanýlmýþ ve Foça’nýn içme suyu ihtiyacýnýn büyük bir kýsmýný temin etmektedir. Le Bruyn 1678’de 180 kemer saymýþtýr. Çok büyük kýsmý halen saðlamdýr.
Fatih Camisi
Kentin Osmanlý dönemine ait en önemli yapýsýdýr. Yapýda iki kitabe vardýr. Avlu kapýsýndaki kitabe 1531 tarihlidir. Kitabeye göre avlu kapýsý Mustafa Aða adlý bir kiþi tarafýndan yaptýrýlmýþtýr. Ana giriþ üzerindeki kitabeye göre de Kanuni Sultan Süleyman’ýn emri ile yeniden inþa ettirilmiþtir. Kitabelerden, camiinin Foça’nýn fethinden sonra Fatih Sultan Mehmet tarafýndan yaptýrýlarak, 1531 yýlýnda bir avluyla çevrelendiði, daha sonra Kanuni Sultan Süleyman’ýn emri ile ancak onun ölümünden sonra 1569-1570 yýlýnda yeniden inþa edildiði anlaþýlmaktadýr. Cami günümüzde halen kullanýlmaktadýr.
Kayalar Camisi
Fatih camiinin 200 m. Kuzey doðusundadýr uzunlamasýna dikdörtgen planlý, düz tavanla örtülü bir camiidir. 15. yy’ýn ilk yarýsý veya 16. yy’a aittir. Minaresi 19. yy’a aittir. Yapýda Bizans dönemine ait devþirme malzeme kullanýlmýþtýr. Üzerini örten ahþap tavan yenilenmiþtir. Cami günümüzde halen kullanýlmaktadýr.
Hafýz Süleyman Mescidi
Giriþ açýklýðý üzerindeki kitabeye göre 1548 tarihinde Foça kalesi dizdarý Kurt Hacý Mustafa tarafýndan inþa ettirilmiþtir. Günümüzdeki þeklini 18. veya 19. yy‘da almýþtýr. 1917’de ibadete kapanan yapý, 1992’de yeniden ibadete açýlmýþtýr. Kare planlý ve düz tavanla örtülüdür.

Osmanlý Mezarlýðý
Osmanlý mezarlýðýnda yapýlan incelemelerde en eski kitabe tarihinin Sultan Süleyman (1520-1566) dönemine ait olduðu saptanmýþtýr.
16. yy‘dan baþlayarak 19. yy sonuna kadar uzanan bir zaman dilimi içerisinde gömüye açýk olduðu anlaþýlmaktadýr. Mezarlýkta mezar taþlarýnda, Hz. Muhammed’in sembolü olan gül, güzellik ve zarafetin sembolü olan lale olmak üzere sürekli yeþil kalmasýyla ebedi olaný simgeleyen selvi aðacý, bolluk ve bereketi simgeleyen üzüm salkýmlarý, nar, cenneti simgeleyen hurma ve birçok stilize edilmiþ bitkisel motif yer almýþtýr. Motifler kadýn ve erkek mezar taþlarýna göre üslup açýsýndan farklýlýk göstermemekle birlikte kadýn mezar taþlarýnýn daha yoðun ve çeþitli süsleme içerdiði dikkat çekmektedir.
Hamamlar
Osmanlý döneminden günümüze iki hamam gelebilmiþtir. Her ikisi de Atatürk mahallesinde yer almaktadýr. 115. ve 116. sokaklarýn kesiþtiði köþede bulunan hamam, ortasý kubbeli, enine sýcaklýklý, çifte halvetli Türk hamamý sýnýfýna girer. Soyunmalýk bölümü tümüyle yýkýlmýþtýr. 118 nolu sokakta yer alan diðer hamam ise oldukça harap durumdadýr. Bilinen Türk hamamlarýndan farklý bir mimariye sahip olup, diðerinden daha sonra yapýldýðý sanýlmaktadýr.
Foça Evleri
Geleneksel Foça evleri; Kule evler, Bitiþik Düzen Evler, Tek Ev Tipi olmak üzere baþlýca üç grupta sýnýflanabilir. Kule evler; Foça'nýn dýþýnda daðýnýk durumda bulunurlar. Yüksekliklerinin cephe geniþliðinden daha fazla olmasý nedeniyle 'kule ev' diye adlandýrýlýrlar. Bitiþik Düzen Evler; bu evler bir sokak içerisinde karþýlýklý ve bitiþik düzende yan yana yapýlmýþlardýr. Bitiþik düzen evlerde ön bahçe yoktur, yapýlar doðrudan sokaða açýlýr. Tek Ev Tipi; ayrýk düzende, sývasýz yýðma taþ yapýlardýr.
Fatih Sultan Mehmet Valide Camii (Yenifoça)
Eskiden kilise olarak inþa edilmiþ olan bina Fatih Sultan Mehmet zamanýnda camiye dönüþtürülmüþtür. Avlusuna bir taþ minare ve medrese yaptýrýlmýþtýr. Caminin içinde Romalýlardan kalan yekpare iþlenmiþ, kurban kesilen büyük bir mermer taþ bulunmaktadýr. Daha sonra bu mermer taþ vaizlere kürsü görevini yapmýþtýr. Cami avlusunda ise Helenistik döneme ait mezar, þadýrvan görevini görmektedir. Zaman içinde restore edilmiþ olan cami günümüzde de kullanýlmaktadýr.

Salý Pazarý
Salý, Foçalýlarýn en hareketli günüdür. Haftada bir gün kurulan Salý pazarý sebebiyle yediden yetmiþe herkes sokaktadýr o gün. Yaz kýþ sokakta oturmayý, yüzünü güneþe dönmeyi pek seven Foçalýlar, Salý günleri sanki daha bir coþkulu, daha bir hayat dolu olurlar.
Yaz mevsimi Foça pazarýnda bulundunuz mu hiç? Bulunmalýsýnýz. Zengin sebze meyve ve hububatýn yaný sýra, elbiseden, terlik, havlu mefruþata, aðaç fidanýndan karpuz kavuna, þambali tatlýcýsýndan, gevrek ve soðuk buzlu su satýcýsýna, yufkacý, peynirci, zeytinci ve baharatçýsýna kadar her türlü ihtiyacýn karþýlanabildiði bir pazardýr.