
Ahmet Zeki YEŞİL
BAHAR HAVASI VAR
Merhaba! Bahar havası var sende. Hayatın tazeliÄŸi gülüşlerinde. DeÄŸiÅŸen konjonktür vesaire… Isındım. Komadan çıkmış gibi, hayata dönmüş gibi ısındım. Yüzüme yerleÅŸen dekorlar yıkıldı. İnsana ulaÅŸamayan büyüme rekorları kırıldı. Çok sayıda insanın hayatına dokundum sayende. Sen var ya sen, tam bana göresin. Gözeneklerin açık ÅŸuurun kapalı. Elektrikli Fluence gibi sessiz ve sakin. Hem de kederin en koyusuna gömülmüş, çığlıklarını yutmuÅŸsun. Her sabah, demokrasi endeksine bakar gibi bakıyorum sana. Kırılgan, spekülatif ve kümülatifsin. KüreselleÅŸmenin eÄŸreti sembolüsün. Ya ondansın, ya hiçsin. Söylesene, hep böyle misin? Çok ÅŸey bilmekten nefret edenlerden… Öyleyse, bir yalan at ortaya. Laf olsun teÅŸvik paketi aÄŸzına kadar dolsun. İçinde, stratejik veya proje kelimeleri mutlaka olsun. Milli kaynaklardan beslenen sevgimle seveyim seni. Darbeyle yüzleÅŸmenin heyecanıyla sarılayım. Kentsel dönüşüm, başını döndürmesin sakın! Yeter ki iste. Demokrasi musluklarını açıp, serinleteyim seni.
Sen bana ne yaptın? Başım göklerde. Bahardan mıdır üzerimdeki rehavet, söyle. Nisan, belki de mizansendir. Belki de yoksun sen, demosun. Renkler masum. Adın, niye Adalet? Her tarafın oynuyor. Sen eskiden böyle deÄŸildin. Hukuk gibiydi dudakların. Öperdin sabahları. Karanlık fasıllar aydınlanırdı. Åžimdi sen gidiyorsun ya… Yetmez onu da al, bunu da al. Ardından yaz gelecek nasıl olsa. Bir eksikle gelecek. Çoktan seçmeli aÅŸk denemesi bitecek. Beyin fırtınası üzerine beyin fırtınası yapmalarımız boÅŸuna. Otur yanı başıma. Gece yarısı tarih sohbetleri baÅŸladı. Bütün alternatifler masada. Manzara açık. Haritalar çiziliyor. Bölgesel dizayn çalışmaları falan filan. Federasyon, mederasyon, aktivasyon. Senin gıkın foss… İlk ağızdan cümlelere sarılmış iki espri kapıp geleyim ÅŸuradan. Belki ezberlediÄŸin replikleri unutursun. Belki düşer maskeler. Postu modern derbedere bıyık üstünden gülersin, o zaman. Bıyığın yoksa gülemezsin. Åžansına…
Nisan, bir ÅŸenliktir. Hadi, gel gitme bahar ÅŸerefine. Senden yoksun kalmak istemem. Bahar resimleri yapalım çiçeklerden. Hüzünlerimizi nisan yaÄŸmurunda yıkayalım. Yeni cümleler kuralım. Aniden bir ÅŸiir dolsun içimize. Kötü adamlar bizi anlamasın. Gitme, hava kaçak yaptı. Kıyamet kopuyor dışarıda. Biz gülmekten kopuyoruz içeride. Hızla eksiliyor güzel insanlar. Kentsel yalnızlığımız kader oluyor. Sonumuz hayır olsun! Gitme, kırılıp dökülmeyelim. Gönlüne göre anlamlar yüklerim kelimelerine. Linklerimi bırakırım sana. İnternet denen ÅŸeyi iyi öğren. Sıkılırsın yoksa beni düşünürken. Her bahar yeni bir baÅŸlangıçtır. Sevgi biriktirelim. Sevgiler alalım, satmayalım. Sevgimizi verip kurtulmayalım. Sevince, orantısız sevelim. SaÄŸlam, kesin ve inandırıcı delillerimiz olsun. Ölünce, mutluluktan ölelim. Herkes hazır, herkes tamamdır. İbret-i alem için beni yine öp... Bir tebessümün kalsın geriye…
Ahmet Zeki YEŞİL
"Ahmet Zeki YEŞİL" bütün yazıları için tıklayın...
Merhaba! Bahar havası var sende. Hayatın tazeliÄŸi gülüşlerinde. DeÄŸiÅŸen konjonktür vesaire… Isındım. Komadan çıkmış gibi, hayata dönmüş gibi ısındım. Yüzüme yerleÅŸen dekorlar yıkıldı. İnsana ulaÅŸamayan büyüme rekorları kırıldı. Çok sayıda insanın hayatına dokundum sayende. Sen var ya sen, tam bana göresin. Gözeneklerin açık ÅŸuurun kapalı. Elektrikli Fluence gibi sessiz ve sakin. Hem de kederin en koyusuna gömülmüş, çığlıklarını yutmuÅŸsun. Her sabah, demokrasi endeksine bakar gibi bakıyorum sana. Kırılgan, spekülatif ve kümülatifsin. KüreselleÅŸmenin eÄŸreti sembolüsün. Ya ondansın, ya hiçsin. Söylesene, hep böyle misin? Çok ÅŸey bilmekten nefret edenlerden… Öyleyse, bir yalan at ortaya. Laf olsun teÅŸvik paketi aÄŸzına kadar dolsun. İçinde, stratejik veya proje kelimeleri mutlaka olsun. Milli kaynaklardan beslenen sevgimle seveyim seni. Darbeyle yüzleÅŸmenin heyecanıyla sarılayım. Kentsel dönüşüm, başını döndürmesin sakın! Yeter ki iste. Demokrasi musluklarını açıp, serinleteyim seni.
Sen bana ne yaptın? Başım göklerde. Bahardan mıdır üzerimdeki rehavet, söyle. Nisan, belki de mizansendir. Belki de yoksun sen, demosun. Renkler masum. Adın, niye Adalet? Her tarafın oynuyor. Sen eskiden böyle deÄŸildin. Hukuk gibiydi dudakların. Öperdin sabahları. Karanlık fasıllar aydınlanırdı. Åžimdi sen gidiyorsun ya… Yetmez onu da al, bunu da al. Ardından yaz gelecek nasıl olsa. Bir eksikle gelecek. Çoktan seçmeli aÅŸk denemesi bitecek. Beyin fırtınası üzerine beyin fırtınası yapmalarımız boÅŸuna. Otur yanı başıma. Gece yarısı tarih sohbetleri baÅŸladı. Bütün alternatifler masada. Manzara açık. Haritalar çiziliyor. Bölgesel dizayn çalışmaları falan filan. Federasyon, mederasyon, aktivasyon. Senin gıkın foss… İlk ağızdan cümlelere sarılmış iki espri kapıp geleyim ÅŸuradan. Belki ezberlediÄŸin replikleri unutursun. Belki düşer maskeler. Postu modern derbedere bıyık üstünden gülersin, o zaman. Bıyığın yoksa gülemezsin. Åžansına…
Nisan, bir ÅŸenliktir. Hadi, gel gitme bahar ÅŸerefine. Senden yoksun kalmak istemem. Bahar resimleri yapalım çiçeklerden. Hüzünlerimizi nisan yaÄŸmurunda yıkayalım. Yeni cümleler kuralım. Aniden bir ÅŸiir dolsun içimize. Kötü adamlar bizi anlamasın. Gitme, hava kaçak yaptı. Kıyamet kopuyor dışarıda. Biz gülmekten kopuyoruz içeride. Hızla eksiliyor güzel insanlar. Kentsel yalnızlığımız kader oluyor. Sonumuz hayır olsun! Gitme, kırılıp dökülmeyelim. Gönlüne göre anlamlar yüklerim kelimelerine. Linklerimi bırakırım sana. İnternet denen ÅŸeyi iyi öğren. Sıkılırsın yoksa beni düşünürken. Her bahar yeni bir baÅŸlangıçtır. Sevgi biriktirelim. Sevgiler alalım, satmayalım. Sevgimizi verip kurtulmayalım. Sevince, orantısız sevelim. SaÄŸlam, kesin ve inandırıcı delillerimiz olsun. Ölünce, mutluluktan ölelim. Herkes hazır, herkes tamamdır. İbret-i alem için beni yine öp... Bir tebessümün kalsın geriye…
Ahmet Zeki YEŞİL
"Ahmet Zeki YEŞİL" bütün yazıları için tıklayın...