
Işık Teoman
Nergis kokulu Karaburun’da eski dostlarla buluÅŸtuk
Kurban Bayramı tatilinin dokuz gün olması nedeniyle bize pek çok gezi kapısı açılacak diye düşünmüştüm. Daha tatil baÅŸlamadan yolumuz Karaburun’a düştü. Karaburun Belediye BaÅŸkanı Serdar Yasa yıllardır özlemini çektiÄŸi bir projesini yaÅŸama geçirmiÅŸ. Bu güzel projenin açılışını birlikte yapmak için bizi de Karaburun’a davet etti. Sabah erken saatlerde Engin Yavuz ve Konak Belediyesi basın bürosunun genç elemanı Sonay Kaplan ile buluÅŸtuk. Erkenden yola koyulmamızın nedeni Karaburun’a Sarpıncık tarafından yani Sakız Adası’na bakan yüzünden ulaÅŸma isteÄŸimizden kaynaklandı. Engin Yavuz onlarca kez Karaburun’a gitmiÅŸ, ama yarım adanın bu yüzünü bilmiyormuÅŸ. Ben ise sayısını hatırlamıyorum. En son AyÅŸe ile birlikte Hamza Bükü’ne inmiÅŸ, bu eÅŸsiz güzellikleri barındıran koyda nergis kokuları arasında güzel bir hafta sonu geçirmiÅŸtik.

Balıklıova Garip'in Yerinde hem kahvaltı ettik hem de kedi ve ördeklerin de karınlarını doyurduk
Balıklıova’nın kara fırın börekleri
Narlıdere otobanından çıktıktan sonra yine eski yolu tercih ettik. Eski yollar her türlü doÄŸal güzelliÄŸi bir arada barındırıyor. DeÄŸerini iyi biliyoruz ve gezilerimizde ağırlıklı olarak eski yolları kullanıyoruz. Güzelbahçe, Urla, İçmeler ve Zeytinli sapağından Gülbahçe ve sessizlik diyarı Balıklıova. Burada kara fırında piÅŸmiÅŸ nefis börekleri alıp deniz kıyısında Garip’in Yeri’nde kahvaltımızı ettik, denizden bize seslenen ördeklerin karınlarını da doyurduk. Balıklıova’nın içinden sola, Ildır levhasından dönüş yaparak Karareis üzerinden yolculuÄŸumuzu baÅŸlattık. Buradan Karaburun’a ulaÅŸmak bir hayli zaman alıyor ama buna deÄŸer doÄŸrusu. Koylarda yine balık çiftlikleri var. Bazıları kıyıdan uzaklaÅŸmış. Önemli bir bölümü, nedenini bilemiyorum ama ısrarla neredeyse sahilin dibinde üretime devam ediyor.

Balık çiftliklerinden bazıları yola o kadar yakın ki, sanırım uygulama daha tam anlamıyla uygulanamıyor
Mandalina diyarı Küçükbahçe
Küçükbahce mandalina ve enginar diyarı, limonundaki aromayı hiçbir yerde bulmak mümkün deÄŸil. Yarımada’nın en yeÅŸil, en üretken ve tarımdan en iyi parayı kazanan bölgelerinden biri. Küçükbahçe’den sonra Denizgiren balıkçı köyünü geride bırakıyoruz. Çok az sayıda insanın yaÅŸadığı ama canlılığını kaybetmeyen Salman ve Parlak köylerinden sonra dağın zirvesinde Sakız Adası’nı en iyi gören köylerden biri olan Sarpıncık’a ulaÅŸtık. Bu köylerde hala yaÅŸam var. Sarpıncık’tan sonra Manastır ve Sazak köylerinin çevresi zeytin fidanlarıyla kaplanmış. Anımsıyorum birkaç yıl önce hazine bu bölgede zeytincilik yapmak isteyenlere bir olanak tanımıştı. Büyük firmalar binlerce dönümlük alanlara zeytin fidanları dikmiÅŸ. Üç beÅŸ yıl sonra yarımadanın bu yeÅŸil fakiri yüzü renk deÄŸiÅŸtirecek. Sazak köyünde yaÅŸam tamamen durmuÅŸ, terk edilmiÅŸ evler yıkılmış, sessizlik ve ürkütücü bir ortam var.

Sazak Köyü'nde artık kimse yaşamıyor ortalıkta sadece köpekler dolaşıyor. Onlarda gelip geçenlerden yiyecek istiyor

Yeni Liman'da yıllar önce batan yük gemisi çürümüş bir durumda kıyıda bekliyor ve Karaburun'a hiç yakışmıyor bu görüntü
Paslı gemi Karaburun’a yakışmıyor
Hasseki köyünden sonra son yıllarda yıldızı parlayan Yeni Liman’a geldiÄŸimizde yıllardır kıyıda yatan paslanmış ve çürümüş yük gemisini görünce içimiz sızladı. Bu görüntüler Karaburun’a hiç yakışmıyor. Umarız en kısa sürede bu gemi kalıntısını buradan alıp götürürler. Deniz kıyısını izleyerek ve solumuzda eski limanın güzelliklerini arkamızda bırakarak Karaburun’da cami meydanına vardık. Eski bir caminin çevresi düzenlenmiÅŸ ve büyük bir meydan kazanılmış. Meydanın denize bakan kıyısında asırlık iki çam aÄŸacı birbirinin üzerine yatmış sanki birbirlerine destek olur gibi. Meydanda masalar sıralanmış ve üzerlerinde nergis demetleri yarışmaya hazırlanmış. Meydanın solunda Türk Hava Kurumu’nun yanındaki binaya ise sihirli bir el deÄŸmiÅŸ. Yıllarca demir atölyesi olarak kullanılmış bir ara Agop’un Meyhanesi bile olmuÅŸ ve sonra yıkılmaya yüz tutmuÅŸ.

Karikatürlü Ev daha önce demir atölyesi ve Agop'un Meyhanesi olarak hizmet vermiş

Demir atölyesi bugün artık genç karikatüristlerin yetiştiği buluşma noktası konumuna getirilmiş
Serdar Yasa’nın hayali gerçek olmuÅŸ
Konak Belediyesi’nin ünlü mimarı Mihriban Yanık el atmış, BaÅŸkan Muzaffer TunçaÄŸ ve eÅŸi Sedef TunçaÄŸ maddi ve manevi desteklerini esirgememiÅŸler. Ortaya Karaburun Belediye BaÅŸkanı Serdar Yasa’nın yıllardır hayalini kurduÄŸu Karikatürlü ev çıkmış. Evin içi cıvıl çıvıl çocuklar ile dolmuÅŸ ÅŸimdiden. İzmir’den gelen karikatürist aÄŸabeyler 15 günde bir buraya gelip, geleceÄŸin karikatüristlerini yetiÅŸtirecekler. Karikatürle evin açılışını yaptıktan sonra, sıra Karaburun’un en iyi nergis üreticisinin seçildiÄŸi yarışmaya geldi. Jüri üyeleri bir hayli zorlandı. Yarışmada dereceye girenlere çeÅŸitli ödüller verildi.

Karaburun Belediye Başkanı Serdar Yası yıllardır düşündüğü projeyi yaşama geçirmenin mutluluğunu yaşadı
Dostlarla birlikteydik
Bu arada iyi ki Karaburun’a gelmiÅŸiz. Yıllardır görmediÄŸimiz dostlarımızla kucaklaÅŸma fırsatını yakaladık. Hürriyet Gazetesi’nin yazarı Fatih Çekirge, ünlü doktorumuz Zühal Okuyan, çevre dostu Ayhan Akçura, Karaburun ve MordoÄŸan’ı deyim yerindeyse iç organlarına kadar bilen usta gazeteci-yazar NeÅŸet Öztekin ve tabi ki sık görüştüğümüz meslektaÅŸlarımız Cumhuriyet İzmir temsilcisi Serdar Kızık ile NTV İzmir Temsilcisi Merih Ak da bu güzel günde Karaburun Belediye BaÅŸkanı Serdar Yasa’yı yalnız bırakmadı. AkÅŸam Karaburun Pansiyon’un konuÄŸu olduk bu güzel geceyi Karaburun kefali ve yanında mis gibi anason kokulu rakıyla sonlandırdık. Dönüşümüzü bu kez Hisarcık, Saip, EÄŸlenhoca, Anbareski, İnecik, Kaynarpınar ve MordoÄŸan üzerinden yaptık.

Yıllardır görmediğimiz eski meslektaşımız Fatih Çekirge ile hasret giderdik

Dağın zirvesinden deniz kıyısına yerleşen Küçükbahçe bölgenin en verimli topraklarına sahip. Bölgede mandalina ve enginar çok ünlü

Jüri üyeleri birbirinden güzel nergis demetleri arasından birinciyi seçmekte bir hayli zorlandılar üyeler nergisin ağır kokusundan adeta sarhoş oldular

Karikatürlü Ev açıldıktan sonra en güzel nergis yetiştiren üretici seçildi

Terk edilmiş köylerde sessizlik ve hüzün hakim. Karaburun yarımadasının Sakız Adası'na bakan tarafından bu tür manzaralar sık sık karşımıza çıktı
Işık Teoman
isikteoman@gmail.com
Kurban Bayramı tatilinin dokuz gün olması nedeniyle bize pek çok gezi kapısı açılacak diye düşünmüştüm. Daha tatil baÅŸlamadan yolumuz Karaburun’a düştü. Karaburun Belediye BaÅŸkanı Serdar Yasa yıllardır özlemini çektiÄŸi bir projesini yaÅŸama geçirmiÅŸ. Bu güzel projenin açılışını birlikte yapmak için bizi de Karaburun’a davet etti. Sabah erken saatlerde Engin Yavuz ve Konak Belediyesi basın bürosunun genç elemanı Sonay Kaplan ile buluÅŸtuk. Erkenden yola koyulmamızın nedeni Karaburun’a Sarpıncık tarafından yani Sakız Adası’na bakan yüzünden ulaÅŸma isteÄŸimizden kaynaklandı. Engin Yavuz onlarca kez Karaburun’a gitmiÅŸ, ama yarım adanın bu yüzünü bilmiyormuÅŸ. Ben ise sayısını hatırlamıyorum. En son AyÅŸe ile birlikte Hamza Bükü’ne inmiÅŸ, bu eÅŸsiz güzellikleri barındıran koyda nergis kokuları arasında güzel bir hafta sonu geçirmiÅŸtik.

Balıklıova’nın kara fırın börekleri
Narlıdere otobanından çıktıktan sonra yine eski yolu tercih ettik. Eski yollar her türlü doÄŸal güzelliÄŸi bir arada barındırıyor. DeÄŸerini iyi biliyoruz ve gezilerimizde ağırlıklı olarak eski yolları kullanıyoruz. Güzelbahçe, Urla, İçmeler ve Zeytinli sapağından Gülbahçe ve sessizlik diyarı Balıklıova. Burada kara fırında piÅŸmiÅŸ nefis börekleri alıp deniz kıyısında Garip’in Yeri’nde kahvaltımızı ettik, denizden bize seslenen ördeklerin karınlarını da doyurduk. Balıklıova’nın içinden sola, Ildır levhasından dönüş yaparak Karareis üzerinden yolculuÄŸumuzu baÅŸlattık. Buradan Karaburun’a ulaÅŸmak bir hayli zaman alıyor ama buna deÄŸer doÄŸrusu. Koylarda yine balık çiftlikleri var. Bazıları kıyıdan uzaklaÅŸmış. Önemli bir bölümü, nedenini bilemiyorum ama ısrarla neredeyse sahilin dibinde üretime devam ediyor.

Mandalina diyarı Küçükbahçe
Küçükbahce mandalina ve enginar diyarı, limonundaki aromayı hiçbir yerde bulmak mümkün deÄŸil. Yarımada’nın en yeÅŸil, en üretken ve tarımdan en iyi parayı kazanan bölgelerinden biri. Küçükbahçe’den sonra Denizgiren balıkçı köyünü geride bırakıyoruz. Çok az sayıda insanın yaÅŸadığı ama canlılığını kaybetmeyen Salman ve Parlak köylerinden sonra dağın zirvesinde Sakız Adası’nı en iyi gören köylerden biri olan Sarpıncık’a ulaÅŸtık. Bu köylerde hala yaÅŸam var. Sarpıncık’tan sonra Manastır ve Sazak köylerinin çevresi zeytin fidanlarıyla kaplanmış. Anımsıyorum birkaç yıl önce hazine bu bölgede zeytincilik yapmak isteyenlere bir olanak tanımıştı. Büyük firmalar binlerce dönümlük alanlara zeytin fidanları dikmiÅŸ. Üç beÅŸ yıl sonra yarımadanın bu yeÅŸil fakiri yüzü renk deÄŸiÅŸtirecek. Sazak köyünde yaÅŸam tamamen durmuÅŸ, terk edilmiÅŸ evler yıkılmış, sessizlik ve ürkütücü bir ortam var.


Paslı gemi Karaburun’a yakışmıyor
Hasseki köyünden sonra son yıllarda yıldızı parlayan Yeni Liman’a geldiÄŸimizde yıllardır kıyıda yatan paslanmış ve çürümüş yük gemisini görünce içimiz sızladı. Bu görüntüler Karaburun’a hiç yakışmıyor. Umarız en kısa sürede bu gemi kalıntısını buradan alıp götürürler. Deniz kıyısını izleyerek ve solumuzda eski limanın güzelliklerini arkamızda bırakarak Karaburun’da cami meydanına vardık. Eski bir caminin çevresi düzenlenmiÅŸ ve büyük bir meydan kazanılmış. Meydanın denize bakan kıyısında asırlık iki çam aÄŸacı birbirinin üzerine yatmış sanki birbirlerine destek olur gibi. Meydanda masalar sıralanmış ve üzerlerinde nergis demetleri yarışmaya hazırlanmış. Meydanın solunda Türk Hava Kurumu’nun yanındaki binaya ise sihirli bir el deÄŸmiÅŸ. Yıllarca demir atölyesi olarak kullanılmış bir ara Agop’un Meyhanesi bile olmuÅŸ ve sonra yıkılmaya yüz tutmuÅŸ.


Serdar Yasa’nın hayali gerçek olmuÅŸ
Konak Belediyesi’nin ünlü mimarı Mihriban Yanık el atmış, BaÅŸkan Muzaffer TunçaÄŸ ve eÅŸi Sedef TunçaÄŸ maddi ve manevi desteklerini esirgememiÅŸler. Ortaya Karaburun Belediye BaÅŸkanı Serdar Yasa’nın yıllardır hayalini kurduÄŸu Karikatürlü ev çıkmış. Evin içi cıvıl çıvıl çocuklar ile dolmuÅŸ ÅŸimdiden. İzmir’den gelen karikatürist aÄŸabeyler 15 günde bir buraya gelip, geleceÄŸin karikatüristlerini yetiÅŸtirecekler. Karikatürle evin açılışını yaptıktan sonra, sıra Karaburun’un en iyi nergis üreticisinin seçildiÄŸi yarışmaya geldi. Jüri üyeleri bir hayli zorlandı. Yarışmada dereceye girenlere çeÅŸitli ödüller verildi.

Dostlarla birlikteydik
Bu arada iyi ki Karaburun’a gelmiÅŸiz. Yıllardır görmediÄŸimiz dostlarımızla kucaklaÅŸma fırsatını yakaladık. Hürriyet Gazetesi’nin yazarı Fatih Çekirge, ünlü doktorumuz Zühal Okuyan, çevre dostu Ayhan Akçura, Karaburun ve MordoÄŸan’ı deyim yerindeyse iç organlarına kadar bilen usta gazeteci-yazar NeÅŸet Öztekin ve tabi ki sık görüştüğümüz meslektaÅŸlarımız Cumhuriyet İzmir temsilcisi Serdar Kızık ile NTV İzmir Temsilcisi Merih Ak da bu güzel günde Karaburun Belediye BaÅŸkanı Serdar Yasa’yı yalnız bırakmadı. AkÅŸam Karaburun Pansiyon’un konuÄŸu olduk bu güzel geceyi Karaburun kefali ve yanında mis gibi anason kokulu rakıyla sonlandırdık. Dönüşümüzü bu kez Hisarcık, Saip, EÄŸlenhoca, Anbareski, İnecik, Kaynarpınar ve MordoÄŸan üzerinden yaptık.





Işık Teoman
isikteoman@gmail.com
"Işık Teoman" bütün yazıları için tıklayın...