30 YIL OLDU
Hiç beklemiyorlardı. Belki tedirgindiler, belki huzursuzdular, belki korkuyorlardı, belki sinmişlerdi. Ama hiç beklemiyorlardı. Çünkü onlar işinde gücündeydiler. Çünkü onlar birlikte yaşadıkları kişilere güveniyorlardı. Çünkü onlar kendilerine güveniyorlardı. Çünkü bu yurdun öz evlatlarıydılar. Çünkü onlar ay yıldızlı bayrağı arşta sallandırdıklarını biliyorlardı.
Onların pirleri, erenleri bu toprakları Türkleştirmiş, dedeleri Atatürk'e el vermişlerdi. Özgürlüğün, bağımsızlığın, insan sevgisinin mayası idiler.
Kimseye zararları dokunmazdı inançları, düşünceleri daha yaşanabilir, daha insani daha müreffeh, daha muassır bir ülke, bir dünya içindi.
Bu topraklarda doğmuş, bu topraklarda yaşıyorlardı. Herkes gibiydiler. Sevildiklerine inanıyorlardı. Ve gerçekten çok seviyorlardı. İnsanı seviyorlardı: yaşamı var eden, yaşamı anlamlandıran, yaşam yapan varlığı. Toprağı seviyorlardı. Ve diğer kutsal nesneleri: havayı, suyu, ateşi.
Yoksuldular, varlıklıydılar; uzundular, kısaydılar; zayıftılar, şişmandılar; gençtiler, yaşlıydılar; öğretmendiler, öğrenciydiler; köylüydüler kentliydiler; esnaftılar, çiftçiydiler; kasketliydiler, kravatlıydılar; bebektiler, çocuktular, delikanlıydılar, genç kızdılar, hamileydiler, erkektiler, kadındılar, İNSANDILAR.
Ne mi oldu? Lütfen farenizi elinize alın google'a tıklayın ve yazın: MARAŞ KATLİAMI.
|