
Sebahattin Karaca
Foça Turizmi ve Siren *Kayaları
Bu yazımda Foça turizmi içersinde Siren Kayaları’nın yeri ve önemi hakkındaki görüş ve düşüncelerimi, dünyadaki benzer koruma alanlardan yola çıkarak sizlerle paylaÅŸmak istiyorum.
24.01.2010 tarihinde Avustralya’nın Melbourn ÅŸehrinde Great Ocean Road turuna katıldım. Fevkalade geçen günün akÅŸamında Phillip Island’da bulunan küçük penguenlerin (Little Penguins) koruma alanına ulaÅŸtık. Rehberimiz yerel saat ile akÅŸam 21:00 gibi penguenlerin, okyanustan karaya dönüş saatleri olduÄŸunu açıklamıştı. Alana vardığımızda, manzarayı görünce gözlerime inanamadım. Alanda yaklaşık 30 kadar otobüs vardı. Bizden sonra da bir o kadar daha geldi. Kalabalık bir kitle, binlerce küçük penguenin okyanustan karaya dönüşünü izlemeye gelmiÅŸti. Çok sayıda ziyaretçi olmamıza karşın, mükemmel bir organizasyon ile rehberler eÅŸliÄŸinde tribünlere yerleÅŸtirildik.

Arkamızdaki dağda binlerce yavru penguen karınlarını kendileri için doldurmuş olan annelerini beklerken, bizim de tribünlerdeki heyecanlı bekleyişimiz devam ediyordu. Çünkü ilk defa anne penguenlerin yavruları için yakalayıp midelerinde sakladıkları balıkları, çok geniş ve karanlık bir alanda herhangi bir karıştırma olmaksızın sadece kendi yavrularına ulaştırmalarına tanıklık edecektik. Sessiz bekleyişimiz yaklaşık 45 dakika sürdü. Beklerken sigara içmek, konuşmak ve fotoğraf çekmek kesinlikle yasaktı. Herkes bu kurallara ciddiyetle uyuyordu. Saat 21.00 sıralarında anne penguenler öbek öbek karaya çıkmaya başladılar. Paytak paytak yürüyerek her birisi kendi yuva ve yavrusunu buldu. Bu seremoni 2 saat kadar sürdü.
Sonrasında binlerce insan bol dükkânlı ve restaurantlı bir çıkış koridorundan geçerken, alışverişlerini yaptılar, ihtiyaçlarını karşıladılar.
Burada şunu gördüm: Mükemmel bir düzenleme ile bir yandan doğa korunmuş, penguenlere doğal ortamda yaşama şansı verilmiş, diğer yandan da insanlara bu şahane olayı görme imkânı sağlanmıştı. En önemlisi 365 gün büyük bir turizm ekonomisi yaratılmıştı.

Siren Kayaları
Åžimdi buradan Siren Kayaları’na gelelim. Siren kayaları, Kapodokya’nın denizdeki benzeridir. Aynı zamanda Foça’ya ismini veren Akdeniz foklarının üreme ve yaÅŸama alanıdır. Bilimsel olarak yapılan araÅŸtırmalarda durumun böyle olduÄŸu kanıtlanmıştır. Çok deÄŸil bundan otuz yıl önce, altmışa yakın fok* Siren Kayaları civarında yaşıyorlardı. Hatta bazen limanlarımıza kadar geldikleri olurdu. Evlerimizin balkonlarından onların yüzdüklerini, oynadıklarını görürdük. Foça, Akdeniz Fokları Koruma Bölgesi ilan edildikten sonra, Siren Kayaları bölgesi ile ilgili birçok çalışma ve araÅŸtırma yapılmıştır. Buna raÄŸmen fokların soyu tükenme noktasına gelmiÅŸtir.
Neler yapılabilir ?
Yukarıda örneÄŸini verdiÄŸim “penguen koruma alanında” olduÄŸu gibi, bir düzenleme yapılabilmesi için öncelikle konunun uzmanı bilim adamları ve üniversitelerden destek alınmalıdır. Avrupa ve/veya BirleÅŸmiÅŸ Milletler’in ilgili fonlarından kaynak saÄŸlanarak, uluslararası standartlarda düzenlemeler yapılabilir. Asırlardan beri fokların üreme ve yaÅŸam alanı olan Siren Kayaları kendi doÄŸal güzelliÄŸi ve fokların yaÅŸama alanı vurgusuyla, daha kararlı ve planlı olarak yeniden gündeme getirilmelidir . DiÄŸer taraftan koruma alanı adı altında hüküm süren yasakçı zihniyet terk edilmeli, bilimsel düzenlemelerle insanlara Siren Kayaları’nı gezip görme imkânı yaratılmalıdır. Bu düzenlemeler yapılırken Siren Kayaları’nın doÄŸasına, fokların üreme, çoÄŸalma ve yaÅŸamasına fırsat verilmeli, alınacak tedbirlerle projenin kalıcılığı saÄŸlanmalıdır.

Bu çalışmalar ve düzenlemeler sonucunda, Siren Kayaları ve foklar Foça turizminin ve turizm ekonomisinin gelişmesine kesinlikle katkı sağlayacaktır.
Adını Fok’lardan alan ” Foça” vefasını bu vesile ile göstermiÅŸ ve borcunu ödemiÅŸ olacaktır. Foça; turizm hareketi içersinde çekim ve cazibe merkezlerini arttırmak , çoÄŸaltmak zorundadır. BeÅŸkapılar, onarılan Kale duvarları, yel deÄŸirmenleri, özellikle Küçük Deniz Limanı, çekim ve cazibe merkezleridir.
Bir sonraki yazımda bu konuları sizlerle paylaşmak dileğiyle.

*Kaynak Yurdakul Kabasakal
Sebahattin Karaca
sebahattinkaraca35@hotmail.com
www.sebahattinkaraca.com
Bu yazımda Foça turizmi içersinde Siren Kayaları’nın yeri ve önemi hakkındaki görüş ve düşüncelerimi, dünyadaki benzer koruma alanlardan yola çıkarak sizlerle paylaÅŸmak istiyorum.
24.01.2010 tarihinde Avustralya’nın Melbourn ÅŸehrinde Great Ocean Road turuna katıldım. Fevkalade geçen günün akÅŸamında Phillip Island’da bulunan küçük penguenlerin (Little Penguins) koruma alanına ulaÅŸtık. Rehberimiz yerel saat ile akÅŸam 21:00 gibi penguenlerin, okyanustan karaya dönüş saatleri olduÄŸunu açıklamıştı. Alana vardığımızda, manzarayı görünce gözlerime inanamadım. Alanda yaklaşık 30 kadar otobüs vardı. Bizden sonra da bir o kadar daha geldi. Kalabalık bir kitle, binlerce küçük penguenin okyanustan karaya dönüşünü izlemeye gelmiÅŸti. Çok sayıda ziyaretçi olmamıza karşın, mükemmel bir organizasyon ile rehberler eÅŸliÄŸinde tribünlere yerleÅŸtirildik.

Arkamızdaki dağda binlerce yavru penguen karınlarını kendileri için doldurmuş olan annelerini beklerken, bizim de tribünlerdeki heyecanlı bekleyişimiz devam ediyordu. Çünkü ilk defa anne penguenlerin yavruları için yakalayıp midelerinde sakladıkları balıkları, çok geniş ve karanlık bir alanda herhangi bir karıştırma olmaksızın sadece kendi yavrularına ulaştırmalarına tanıklık edecektik. Sessiz bekleyişimiz yaklaşık 45 dakika sürdü. Beklerken sigara içmek, konuşmak ve fotoğraf çekmek kesinlikle yasaktı. Herkes bu kurallara ciddiyetle uyuyordu. Saat 21.00 sıralarında anne penguenler öbek öbek karaya çıkmaya başladılar. Paytak paytak yürüyerek her birisi kendi yuva ve yavrusunu buldu. Bu seremoni 2 saat kadar sürdü.
Sonrasında binlerce insan bol dükkânlı ve restaurantlı bir çıkış koridorundan geçerken, alışverişlerini yaptılar, ihtiyaçlarını karşıladılar.
Burada şunu gördüm: Mükemmel bir düzenleme ile bir yandan doğa korunmuş, penguenlere doğal ortamda yaşama şansı verilmiş, diğer yandan da insanlara bu şahane olayı görme imkânı sağlanmıştı. En önemlisi 365 gün büyük bir turizm ekonomisi yaratılmıştı.

Siren Kayaları
Åžimdi buradan Siren Kayaları’na gelelim. Siren kayaları, Kapodokya’nın denizdeki benzeridir. Aynı zamanda Foça’ya ismini veren Akdeniz foklarının üreme ve yaÅŸama alanıdır. Bilimsel olarak yapılan araÅŸtırmalarda durumun böyle olduÄŸu kanıtlanmıştır. Çok deÄŸil bundan otuz yıl önce, altmışa yakın fok* Siren Kayaları civarında yaşıyorlardı. Hatta bazen limanlarımıza kadar geldikleri olurdu. Evlerimizin balkonlarından onların yüzdüklerini, oynadıklarını görürdük. Foça, Akdeniz Fokları Koruma Bölgesi ilan edildikten sonra, Siren Kayaları bölgesi ile ilgili birçok çalışma ve araÅŸtırma yapılmıştır. Buna raÄŸmen fokların soyu tükenme noktasına gelmiÅŸtir.
Neler yapılabilir ?
Yukarıda örneÄŸini verdiÄŸim “penguen koruma alanında” olduÄŸu gibi, bir düzenleme yapılabilmesi için öncelikle konunun uzmanı bilim adamları ve üniversitelerden destek alınmalıdır. Avrupa ve/veya BirleÅŸmiÅŸ Milletler’in ilgili fonlarından kaynak saÄŸlanarak, uluslararası standartlarda düzenlemeler yapılabilir. Asırlardan beri fokların üreme ve yaÅŸam alanı olan Siren Kayaları kendi doÄŸal güzelliÄŸi ve fokların yaÅŸama alanı vurgusuyla, daha kararlı ve planlı olarak yeniden gündeme getirilmelidir . DiÄŸer taraftan koruma alanı adı altında hüküm süren yasakçı zihniyet terk edilmeli, bilimsel düzenlemelerle insanlara Siren Kayaları’nı gezip görme imkânı yaratılmalıdır. Bu düzenlemeler yapılırken Siren Kayaları’nın doÄŸasına, fokların üreme, çoÄŸalma ve yaÅŸamasına fırsat verilmeli, alınacak tedbirlerle projenin kalıcılığı saÄŸlanmalıdır.

Bu çalışmalar ve düzenlemeler sonucunda, Siren Kayaları ve foklar Foça turizminin ve turizm ekonomisinin gelişmesine kesinlikle katkı sağlayacaktır.
Adını Fok’lardan alan ” Foça” vefasını bu vesile ile göstermiÅŸ ve borcunu ödemiÅŸ olacaktır. Foça; turizm hareketi içersinde çekim ve cazibe merkezlerini arttırmak , çoÄŸaltmak zorundadır. BeÅŸkapılar, onarılan Kale duvarları, yel deÄŸirmenleri, özellikle Küçük Deniz Limanı, çekim ve cazibe merkezleridir.
Bir sonraki yazımda bu konuları sizlerle paylaşmak dileğiyle.

*Kaynak Yurdakul Kabasakal
Sebahattin Karaca
sebahattinkaraca35@hotmail.com
"Sebahattin Karaca" bütün yazıları için tıklayın...