FOÇA YEREL SEÇİM 2014 RÖPORTAJLARI 1:
FOÇA BELEDİYE BAŞKANLIĞINA SÜRPRİZ ADAY CELAL ÇANKAYA
Foça’da Belediye Başkanlığı’nı, adayı kim olursa olsun mutlaka CHP kazanır denilen bir dönemde, adaylık yarışının çocukluk arkadaşları eski ilçe başkanı Osman Mert ve mevcut başkan Gökhan Demirağ arasında geçeceği neredeyse kesinleşmiş gözüyle bakılan günlerde sürpriz bir isim dosya alarak üçüncü aday olarak adını yazdırdı. Celal Çankaya.
Daha önce ilçe siyasetinde, yakın çevresi dışında adı fazla duyulmamış, ancak adaylık süreci ile gündeme oturan Celal Çankaya kimdir. Neden aday olmuştur. Foça için neler yapmak istemektedir. Kendisiyle yakın arkadaşı, belediye meclis üyeliği aday adayı, turizmci Sebahattin Karaca’nın Karacam Oteli’nin lobisinde görüştük.
Celal Çankaya kimdir, kendinizi bize tanıtır mısınız?
1945 yılında İskenderun’da doğdum. Maddi olanakları kısıtlı bir ailenin çocuğuyum. İlkokulu, Ortaokulu ve Sanat Enstitüsü’nü orada bitirdim. İstanbul’da Işık Mühendisliği’ne iki ay gittim. Ama geri döndüm. Olanaksızlar yüzünden eğitim hayatıma devam edemedim. Geri dönünce yaşımda geldiğinden beni askere aldılar. İskenderun Er Eğitim Alayı’ndan sonra İzmir Naldöken Onarım Destek Komutanlığı’na (Naldöken Tersanesi) gönderildim. 24 aylık askerliğimi tamamlamak üzere iken 1967 yılında Kıbrıs’ta Makarios’un çıkardığı olaylar nedeniyle terhisler iptal edildi ve üç ay daha fazla askerlik yapmak durumunda kaldım.
Bu üç aylık süre sonunda komutanlarım beni mesleğim olan marangozluktan sınava aldılar. Teskere alıp İskenderun’a döndükten bir süre sonra sınavı kazandığım ve Naldöken’e gelip işe başlamamın istendiği bildirildi. İskenderun’a mutlak geri dönme niyetiyle tekrar geldiğim İzmir’de çalışırken Buca’da Mühendislik Yüksek Okulu’nun açıldığını öğrendim. Tersanedeki amirlerim beni zorla buraya yazdırdılar. Hatta okuyabileyim diye beni daha rahat bir göreve bile yerleştirdiler. İlk yıl başarılı olamama korkusuyla akşamları okula gittiğimi aileme bile söylemedim. Maddi manevi birçok zorlukla geçen beş yıl sonunda İnşaat Mühendisi olarak mezun oldum. Marangoz atölyesinde başlayan çalışma hayatım aynı yerde mühendis kadrosuna alınmamla yön değiştirdi.
1974 Kıbrıs Harekatı sonrası Deniz Kuvvetleri’nin bazı birimlerinin Foça’da kurulmasına karar verildi. Ben de Foça’ya atandım. Buradaki birliklerin alt yapısından, hizmet binalarına kadar pek çok yapısının proje ve yapım aşamalarında çalıştım. 1978 yılında emekli oldum. Kendi firmamı kurarak inşaat işleri almaya başladım. Çeşme, Dikili gibi yerlerde de işler yapsam da merkez hep yerleştiğim Foça oldu.
Evliyim. Çocuğum olmadı ama bütün çocukları çocuğum bildim.
Siyaset ve CHP ile bağınız ne zaman oluştu?
CHP ile 1984 yılından beri bağım var. Ali İlcan ve Sebahattin Karaca ile birlikteydik. 90’lı yıllarda daha yoğun olarak siyasetle uğraşmaya başladım. Bir dönem meclis üyeliği yaptım.
Foça Belediye Başkanlığı’na neden aday oldunuz?
Her türlü makama aday olmayı öncelikle demokratik bir hak olarak görmek lazım. Ben önce bu hakkımı kullandım. Birisinin önünü kesmek için, birinin önüne geçmek için yapılmış bir hareket değil.
İkincisi bizim CHP köklü bir parti. Foça ilçesinde yalnızca iki kişi. Birine soruyorsunuz A, öbürüne soruyorsunuz B. Bunun C’si yok mu kardeşim dediler bana. Böyle bir talep olduğunu gördüm. Üç gün kalaya kadar içimde hiçbir şey yoktu. 29 Ağustos 2013 Perşembe günü ilk olarak Sebahattin Karaca arkadaşıma “ben de varım, aday olacağım” diye söyledim. “Nerden çıktı bu” filan sözleri arasında müracaatımı yaptım. Müracaat sonrası Başkan Demirağ’ı ziyarete gittim. “Bu bir haktır, bir bayrak yarışıdır, bu bayrağı biraz daha yükseltmek, biraz daha iyi yerlere taşımak için ben de varım” dedim. Aday dosyamı verirken aynı amaçla orada bulunan Osman Mert’e de aynı sözleri söyledim. Hiç kimseye bir karşı tavrım yok. Hangimiz başkan adayı olursa olsun ben onun yanında ve destekleyicisi olacağım. Hatta ben olmazsam hazırladığım projeleri de kendisine, partime sunacağım dedim.
Partiniz Foça’da 25 yıldır iktidarda. Bu dönemde yapılanlardan memnun değil misiniz ki aday oldunuz?
Öyle bir şey yok. Öyle bir şey olsa gider başkana, bunları yanlış yapıyorsunuz, hatalısınız, düzeltin diye açıkça söylerim. Ama sonuçta insanız. Her şeyi yapmak isteriz ama o mükemmelliğe ulaşamayız. Gökhan başkan iki dönemdir başta. Her çalışan gibi onun da yıprandığını hissediyorum. Vatandaşta hissediyor. Ben başkan olursam yılların hayat ve mesleki birikimleriyle projeler üretmek ve bunları gerçekleştirmek, bu kente daha güzel şeyler kazandırmak istiyorum. Tabii bunlar benimle başlayan ama ekibimle birlikte yapacağımız işler olacak. Ben kendi partimden olduğu gibi diğer partilerin tabanlarından da oy alacağıma inanıyorum.
Genel anlamda Foça’da neler yapmak istiyorsunuz?
Eğer aday olur ve seçilirsem ilk altı ay içinde Foça’da görsel olarak çok şeyin değişeceğini halkımız görecek. Foça’nın sorunlarının hepsi kafamda ve çok rahat çözülecek şeyler. Örneğin kanalizasyon gibi problemlerde yerin altından gidemiyorsanız üstünden gidersiniz. Bugünkü teknolojilerle sorunu çözersiniz. Bazı şeyler Büyükşehir’in işi deyip kaçmamak lazım. Büyükşehirle diyalog kurup bunları sağlıklı bir hale getirmek lazım. O da bizim vazifelerimizden biri olacak.
Son olarak neler söylemek istersiniz?
Bu devirde belediye başkanlığı yapmak çok zor bir iş. Neden zor Türkiye’de irili ufaklı bin üçyüz(1300) belediye var. Bu belediyelerden aşağı yukarı binyüz (1100) tanesi şu anda yargılanıyor. Onlarca başkan tutuklu. Beşbine yakın bürokratı mahkemelerde sürünüyor. Şimdi gelin böyle bir devirde bu göreve talip olun. Belediyecilik sistemi memlekette çok kötü. Sistem iyi olursa, siz de iyi iseniz yükselirsiniz. Yasalara bakınca bir belediye başkanının neredeyse ABD başkanı Obama kadar yetkileri var. Bütün yörenin imarını, haritasını değiştirebilir. Ama diğer bir yandan bakarsanız kentin düzenini sağlamak için bir trafik polisine, bir ilkokulun eğitim saatlerine karışamaz. Sistemin biraz daha günün koşullarına getirilmesi lazım.
Foça’mız için hayırlı olsun. Teşekkür ederiz.
|
