 
                
                
                Tayfun ÖZKAYA
  		
		  YABAN DOMUZU TARIMI YOK EDİYOR, SEYREDİYORUZ
		  
		  
				    
  
 
 
		 	
			
		  
			  
	
Son yıllarda yaban domuzları tarım alanlarına büyük zararlar vermeye baÅŸladı. Domuzlar önüne ne gelirse yiyorlar. ÖrneÄŸin ÅŸeftali aÄŸaçlarını önce deviriyorlar sonra meyveleri yiyip gidiyorlar. Bazı yerlerde tarım yapmak nerede ise imkânsız hale geldi. Domuzlar açısından olaya bakarsak onların da elleri mahkûm. YaÅŸam alanlarına büyük müdahaleler yapılıyor. HES’lerle suları kurutuyoruz. Özel aÄŸaçlandırma alanlarında bütün bir bitki örtüsünü kazıyıp, örneÄŸin sadece fıstık çamı dikiyoruz. Orman aÄŸaçlandırmalarında tek tip çam dikiyoruz. Bu alanlarda domuzların beslendiÄŸi yaban çilekleri, sandal aÄŸaçları, doÄŸal mantarlar yok oluyor. Domuzlara tarım alanlarına inmekten baÅŸka çare kalmıyor. Ayrıca domuz yavrularını avlayarak azaltan çakal, tilki, kartal, yaban kedileri de yok oldu. Her yıl dokuz yavru doÄŸuran domuzların sayıları hızlı bir ÅŸekilde artıyor. Bu konuda bana epeyce bilgi saÄŸlayan arkadaşım Özcan Kokulu bu yüzden bağını bozdu. Birçok köylü akÅŸam baÄŸda elinde tüfek geceliyor.
2009 yılında alınan bir kararla çoÄŸalma mevsimi hariç yaban domuzları için sürek avı yapılmasını kararlaÅŸtırmıştı. Ancak daha sonra Merkez Av Komisyonu aldığı kararla bu avı Temmuz sonları ve Åžubat ortaları arası ile sınırlandırdı. (2013–2014 Av Dönemi Merkez Av Komisyonu kararı için Resmi Gazetenin 26 Mayıs 2013 tarihli sayısına bakın)
Bu konuları Aydın Ziraat Odası yetkilileri ile de konuştum. Çok fazla domuz olduğunu sürek avlarının yetersiz kaldığını söylediler. Katılacak avcılar için av teskeresi almak gerekiyor. Bu kolayca sağlanamıyor. Bu konularda kolaylık getirilmesi, avın fişek vermek gibi maddi imkânlarla da desteklenmesi, avlama süresinin uzatılması konusunda öneriler var.
Ancak doğaya saygı duymayan uygulamalar devam ettiği sürece bu konu kökten çözülemez. Orman ve ağaçlandırmalarda biyoçeşitliliğe uyulmalı. Tek tip ağaçlandırmadan kaçınılmalı. Yok olan çakal, tilki, yaban kedilerinin üretilerek doğaya kazandırılması kısa sürede olmasa da etkili olacaktır. Bu konuda değişik ülkelerde çok başarılı uygulamalar var.
Köylüler bu konuda kan ağlıyorlar. Ürünler domuzlar tarafından yok ediliyor. Önlemler hızlıca alınmalı. Meraların, ormanların yok edilmesine son verilmeli. Biyoçeşitliliğe uyulmalı. Domuzların hiçbir suçu yok. Siz doğayı yok ederseniz. Onlar da tarım alanlarına gelirler. Hatta köylerin içinde bile insanlar domuzlarla karşılaşıyorlar.
 
      
     
	  
       
Tayfun ÖZKAYA
       
        
		
	  			 
 
 
				 
				 
				 
				
   
		 	 
     
	
	 
	
	
	
	 
	   
 
				 
				 
				  
 
	    
	  		  
 
	      	    
 
"Tayfun ÖZKAYA" bütün yazıları için tıklayın...
 
 
            
 
			
        Son yıllarda yaban domuzları tarım alanlarına büyük zararlar vermeye baÅŸladı. Domuzlar önüne ne gelirse yiyorlar. ÖrneÄŸin ÅŸeftali aÄŸaçlarını önce deviriyorlar sonra meyveleri yiyip gidiyorlar. Bazı yerlerde tarım yapmak nerede ise imkânsız hale geldi. Domuzlar açısından olaya bakarsak onların da elleri mahkûm. YaÅŸam alanlarına büyük müdahaleler yapılıyor. HES’lerle suları kurutuyoruz. Özel aÄŸaçlandırma alanlarında bütün bir bitki örtüsünü kazıyıp, örneÄŸin sadece fıstık çamı dikiyoruz. Orman aÄŸaçlandırmalarında tek tip çam dikiyoruz. Bu alanlarda domuzların beslendiÄŸi yaban çilekleri, sandal aÄŸaçları, doÄŸal mantarlar yok oluyor. Domuzlara tarım alanlarına inmekten baÅŸka çare kalmıyor. Ayrıca domuz yavrularını avlayarak azaltan çakal, tilki, kartal, yaban kedileri de yok oldu. Her yıl dokuz yavru doÄŸuran domuzların sayıları hızlı bir ÅŸekilde artıyor. Bu konuda bana epeyce bilgi saÄŸlayan arkadaşım Özcan Kokulu bu yüzden bağını bozdu. Birçok köylü akÅŸam baÄŸda elinde tüfek geceliyor.
2009 yılında alınan bir kararla çoÄŸalma mevsimi hariç yaban domuzları için sürek avı yapılmasını kararlaÅŸtırmıştı. Ancak daha sonra Merkez Av Komisyonu aldığı kararla bu avı Temmuz sonları ve Åžubat ortaları arası ile sınırlandırdı. (2013–2014 Av Dönemi Merkez Av Komisyonu kararı için Resmi Gazetenin 26 Mayıs 2013 tarihli sayısına bakın)
Bu konuları Aydın Ziraat Odası yetkilileri ile de konuştum. Çok fazla domuz olduğunu sürek avlarının yetersiz kaldığını söylediler. Katılacak avcılar için av teskeresi almak gerekiyor. Bu kolayca sağlanamıyor. Bu konularda kolaylık getirilmesi, avın fişek vermek gibi maddi imkânlarla da desteklenmesi, avlama süresinin uzatılması konusunda öneriler var.
Ancak doğaya saygı duymayan uygulamalar devam ettiği sürece bu konu kökten çözülemez. Orman ve ağaçlandırmalarda biyoçeşitliliğe uyulmalı. Tek tip ağaçlandırmadan kaçınılmalı. Yok olan çakal, tilki, yaban kedilerinin üretilerek doğaya kazandırılması kısa sürede olmasa da etkili olacaktır. Bu konuda değişik ülkelerde çok başarılı uygulamalar var.
Köylüler bu konuda kan ağlıyorlar. Ürünler domuzlar tarafından yok ediliyor. Önlemler hızlıca alınmalı. Meraların, ormanların yok edilmesine son verilmeli. Biyoçeşitliliğe uyulmalı. Domuzların hiçbir suçu yok. Siz doğayı yok ederseniz. Onlar da tarım alanlarına gelirler. Hatta köylerin içinde bile insanlar domuzlarla karşılaşıyorlar.
Tayfun ÖZKAYA
"Tayfun ÖZKAYA" bütün yazıları için tıklayın...
