TARIK DURSUN K. SOKAKLARI / Seyfi GÜL
Seyfi GÜL

Seyfi GÜL

TARIK DURSUN K. SOKAKLARI



Dursun Tarık; 1931 yılının Mayıs’ında İzmir’in Karşıyaka’sında dünyayla tanıştığında o sokağın dahi haberi yoktu. Yoktu bir gün Tarık Dursun K. Sokağı diye anılacağından. Bostanlıköy bildiÄŸin köydü. İkiçeÅŸmelik’in, Mezarlıkbaşı’nın, Alireis Mahallesi’nin çıkmaz sokağı farkında deÄŸildi, kiminle oynaÅŸtığından. O çinko taraçalı ev, sarı erikler, incirler, turunç aÄŸaçları, yediveren asmalı bahçe Dursun Tarık’ı büyütürken, öykülerinde ölümsüzleÅŸeceÄŸini bilmiyordu.

Jules Verne hikayeleri çalınmıştı kulağına. Adalar, denizler, denizaltılar, fersah fersah seyirlere çıkarmıştı gönlünü. Onlar yazsın diye eline eline doğru itiyordu kalemi. Düşler aleminde şiirler, yeni öyküler temellerini atmıştı.

Kader; Ankara’da, ortaokulda Türkçe öğretmeni olarak karşısına Rüştü ÅžardaÄŸ’ı çıkarmıştı. “Bir gece Ansızın Gelebilirim” der gibi, çıkagelmiÅŸti. Åžiiri, müziÄŸi, öyküyü daha bir sevmiÅŸti.

Ninesinden, annesinden, mahallenin yaşlılarından dinlediği masalları derleyerek 12 yaşında edebiyat dünyasına girmiş, Ahmet Muhip Dranas onu okunur kılmıştı.

Zor yılların delikanlısıydı. SavaÅŸ vardı. Karne vardı. Öncelikli dert ekmek’ti. Ekmek aslanın aÄŸzındaydı, ama ortada aslan yoktu. Anadan, babadan çalkantılıydı. YüreciÄŸinde fırtınalar, hortumlar inip kalkardı.

Uzun ince, zorlu bir yola çıktı.

Dursunbey’in orman katibi, halk otobüslerinin bilet keseni, Havra sokağında Yasef’in Meyhanesi’nin müdavimi genç Dursun Tarık, iyi yazmanın, çok okumaktan geçtiÄŸini anladı. Orhan Kemal’i usta belledi, kendini ona çırak eyledi.

Sonraki yıllar yazdı çizdi söyledi. Dursun Tarık, Tarık Dursun K. oldu. Adını dergilere, gazetelere, radyolara, sonra sinemalara, sonra sonra televizyonlara, gönüllere yazdı. Yazdı. Yazdı. Yazdı.



“ O HA”

Bir gün İzmir’in AliaÄŸa’sında öğrencilerle söyleÅŸiye çaÄŸrıldı. Gitti konuÅŸtu, anlattı. Sonra çocuklardan biri kalktı “Bugüne kadar kaç kitap yazdınız?” diye sordu. “100” yanıtına çocuktan gayriihtiyari gelen, kocaman “Oha” tepkisini hayatının en büyük iltifatı saydı.

Tarık Dursun K. kolay olunmuyordu. Olunca da yaÅŸadığı her yer Tarık Dursun K’lı oluyordu.

Tarık Dursun K.nın oturduÄŸu kafe, Tarık Dursun K.nın doÄŸduÄŸu ev, çocukluÄŸunun geçtiÄŸi ev, Balıkesir’deki ev, Ankara’daki ev, İstanbul’daki ev, Karşıyaka’daki ev. Foça’daki ev.

O evlerin sokakları ise artık hep Tarık Dursun K. sokakları.

Neredesin?

“İkiçeÅŸmelik’te. Tarık Dursun K.nın oturduÄŸu sokakta”

“Bostanlı’da. Hani var ya Tarık Dursun K.nın oturduÄŸu sokakta”.

“Foça’da. Menendi’nin yan tarafında Tarık Dursun. K’nın oturduÄŸu eski sokakta”

“Yahu eski nargileci Mehmet’in yeni Na-Ne’nin solunu takip et. Orada. Tarık Dursun K.’nın oturduÄŸu sokakta”

Uzayıp giden tren yolları gibi bir liste çıkar. Dostları, arkadaşları, sevenleri, komşuları, okuyanları sokağın adını çoktan koymuşlardır.

Dayanamayan bazı yerel yönetimler getirip levhasını da çakmışlardır. Foça hariç.

“Tarık Dursun K’nın oturduÄŸu sokak”, haritalarda, “50 metre sonra saÄŸa dönünüz” diyen navigasyon cihazlarında “Tarık Dursun K. Sokağı” olmuÅŸtur.

O ki bunca yer varken gelip Foça’ya gönül vermiÅŸtir. Menendi’de günbatımında bir kadeh rakıyı dünya güzellerine tercih etmiÅŸtir. Balıkçı İbo’ya, aÄŸlara, pelikanlara dikmiÅŸtir gözü, kalın çerçeveli camlar arkasından. Neco’nun Yeri’nde, Faik’in yerinde, Palmiye’de bir çay, bir cigara içmekle coÅŸmuÅŸtur. Merhabaların, nasılsınların, dost sohbetlerinin arasından Foça havasını kesesine doldurmuÅŸ, bastonunu karataÅŸlara vura vura evinin yolunu tutmuÅŸtur. Hep acelesi ve hep yazılacak bir sürü ÅŸeyi vardır. O sokak onu öyle bilmiÅŸtir. Yol vermiÅŸtir.

Foçalı sokağın adını zaten koymuştur.

Ömrü boyunca mülk edinmekten kaçmış Tarık Dursun K. aşık olduğu Foça sokaklarında yaşamaktadır.

Sayın etkililer, sayın yetkililer;

Vakitler; o sokağın iki başında “Tarık Dursun K. Sokağı” levhasını görmeye gelmiÅŸtir. O ustaya adı yazılı levhanın altında gözlerini patlatarak bir cigara tüttürmek çok görülmemelidir.

Okuyanı, seyredeni, dinleyeni zaten her fırsatta anmaktadır. O levha Tarık hocayı deÄŸil Foça’yı parlatacaktır.

Bir levha koymaya acizlenilse bile, ne gam.

“Tarık Dursun K. Sokakları” ilelebet yaÅŸayacaktır.


Seyfi GÜL




20 Aralık 2013 Cuma / 3074 okunma



"Seyfi GÜL" bütün yazıları için tıklayın...