ISSN 1308-8483
FOÇA FOKURDUYOR / Seyfi GÜL
Seyfi GÜL    
  Yayın Tarihi: 1.1.2014    


FOÇA FOKURDUYOR

Zaman akıp gidiyor. Gündem anlık değişmelerle vatandaşı şaşkına çeviriyor. Memleketi yine ateş bastı.

Yolsuzluk operasyonları. Bakan çocukları. Emniyetin baştan aşağıya yenilenmesi. Apo’nun son haliyle mahpus mu, kendisine ada tahsis edilmiş konuk mu olduğu tartışmaları. Cemaat partiyi bitiriyor mu. Sosyal medyada dolaşan Erbakan Hoca’nın 2004’teki “İsrail’in desteği bitince tedrisattan vuracaklar ” kehaneti (yada öngörüsü) gerçek mi oluyor. Mustafa Balbay AYM kararıyla serbest. Engin Alan ve diğer vekiller niye içeride. “Hükümet İstifa” eylemleri başlıyor. Wall Street Journal’e göre Türkiye’de siyasi risk artıyor. Yeni ekonomik krizler kapıya dayanabilir. Gerçek enflasyon kaç. Emekli, memur, işçi, çalışan maaşları eriyor. (mu)

Konu çok. Memleket meselelerinden dünya meselelerine sıra zor geliyor. Geçim derdiyle yananlar bir yana, seçim derdine düşenler bir yana. Yuvarlanıp gidiyoruz.

Genelde “CHP’nin iktidar olma gibi bir hedefi yok. Ana muhalefet en sevdikleri şey” inancı yerleşmeye yüz tutmuşken, CHP’nin iktidar olduğu yerel yönetimlerin olduğu yerlerde de “CHP’nin kendisini yıkması için başka partiye ihtiyaç yok. Onlar nasılsa kendilerini hallederler” fikrine uygun gelişmeler yaşanmaya devam ediyor.

Üç aday adayıyla başladığı maratonda hala adayını belirlemeyen CHP Foça’da kendi kalesine golleri sıralamaya devam ediyor. Adaylardan Osman Mert ekibiyle mahalle, köy, belde toplantılarına, grup gezilerine, Ankara genel merkez yollarına turlara aralıksız devam ediyor. Mevcut belediye başkanı ve aday adayı Gökhan Demirağ ile köprüleri atmış, İlçe örgütü ile bağlantıları kopmuş, il başkanına tavır almış, adaylık sürecinde başka bir parti havasında ve Foça’da yepyeni bir düzen kurma iddiasıyla tam gaz yol alıyor.

Bu yol alma açıkça dillendirilmeye başlanan yeni gelişmeler de üretmeye başladı. Demirağ’ın tekrar aday gösterilmesi halinde Mert grubu başka bir parti ya da bağımsız adayla seçime girecek. Ne pahasına olursa olsun belediye eski yönetime bırakılmayacak. Tabii bu yönetimle ilgili pek çok iddianın dillere düşmesi de an meselesi gibi görünüyor.

Gökhan Demirağ ise gelişmeler hakkında konuşmama ısrarını sürdürüyor. Bir süre önce açılan “Tahıl Kurutma Tesisi”ne kendi partililerinin “Mısır Patlatma Makinesi” adını vermelerine dahi ses çıkarmıyor. “Ben seçilmiş belediye başkanı olarak görevime devam ediyorum. Seçim öncesi vaat ettiklerimi tamamlamaya çalışıyorum” demekle yetiniyor.

CHP’nin üçüncü aday adayı Celal Çankaya ortalıkta pek görünmezken; siyasi aktörlerden İşçi Partisi ve BBP aday adayları parti örgütleriyle Mert grubu benzeri çalışmalar yapıyor.

Yavuz Efe; hem kişiliği hem de CHP’nin içindeki kapışma nedeniyle sol ve sosyal demokrat oyların meyillendiği isim olarak dikkat çekerken, BBP’li Fahrettin Saç mütevazi tavırlar ve yoğun çalışmayla, zaten farkımız yok dediği kırgın MHP’lilerle, radikal grupların dahi ilgisine mazhar oluyor.

Foça’da MHP ve AKP yaptıklarının duyulmasını istemiyor gibi bir hava yayıyorlar. Kişisel bağlantıları olan medya mensupları dışında bilgi vermemeye özen gösterir bir gizlilikle süreci yürütmeye çalışıyorlar. Cımbızla bile ağızlarından laf almak çok zor.

MHP; eski ilçe başkanı Hanifi İspirli ve ekibine görevden el çektirmekle kendi ayağına kurşun sıkmış, kendi evlatlarını yemiş, kırgın ve umutlarını Serdar Mersin’in kişisel oylarına bağlamış bir görünüm sergiliyor.

AKP’de Binali Yıldırım’ın Büyükşehir adaylığının ardından onun onayıyla belirlenecek ilçe adayları merakla bekleniyor. Yolsuzluk dosyaları ve operasyonları ile sonrasında yaşanan gelişmelerin AKP’nin ilçe bazında işini daha da zorlaştırdığını söylemek yanlış olmaz.

DP yılın son günü Haluk Bozkurt ile belediye başkanlığı yarışına girdiğini açıklayarak bekleneni aleniyeti döktü..

Siyaset günlük hayatı da, esnafı da, halkı da derinden etkiliyor. Öyle ki olumlu bir şeyin örneğini vermek mümkün değil. Bunca sorun varken, o mu o mu olmalı tartışmaları arasında günler ve bir şeyler heba oluyor.

Düne kadar tribünleri dolan, deplasmanlara birkaç araçla giden Foça Belediyespor taraftarı da gruplar arasında ezilip kalmış durumda. İç saha maçlarında tribündeki yerini alsa bile çıt çıkarmayan, sesimi çıkarırsam acaba şunun tarafını tutuyor derler mi endişesiyle televizyondan maç izler gibi seyreden, çarşıda, sokakta antrenörüne, oyuncusuna laf atan, yıllarca peşinden koştuğu takımın şimdi amatöre dönmesini isteyen yeni bir anlayış türedi. Foça küme düşerse en büyük sevinci galiba Foça’daki bu gruplar yaşayacak.

Elbet birilerini eleştirmek, kendi doğrusunu göstermek, yanlışlara dikkat çekmek gerek. Sağduyulu ve güçlü muhalefetin olduğu yerde daha düzgün işlerin olacağı, çalıp çırpmanın, adam kayırmanın, haksızlığın yapılamayacağı, tüyü bitmemiş yetimin hakkının ceplere indirilemeyeceği de yaşanmış gerçek.

Tüm bunlar bir yana, son dönemde yeni benimsenen bir terminoloji oluştu. Kendi varlığını hissettirmek için ayar tutmamak, sonuçları ne olursa olsuna yol almak, her yolu mübah belleyip hedefe varmak.

Yani dozu kaçırarak farkındalık yaratmak.

Foça fokurduyor.

Hele bir adaylar belirlensin. Nasreddin Hoca’nın büyük kıyameti yolda.


Seyfi GÜL



2470










   |   Hakkımızda    |    İletişim    |    Yasal Uyarı    |


    © FocaFoca.com tüm hakları saklıdır.   (03/2005)