Seyfi GÜL
FOÇA FOKURDUYOR
Zaman akıp gidiyor. Gündem anlık değişmelerle vatandaşı şaşkına çeviriyor. Memleketi yine ateş bastı.
Yolsuzluk operasyonları. Bakan çocukları. Emniyetin baÅŸtan aÅŸağıya yenilenmesi. Apo’nun son haliyle mahpus mu, kendisine ada tahsis edilmiÅŸ konuk mu olduÄŸu tartışmaları. Cemaat partiyi bitiriyor mu. Sosyal medyada dolaÅŸan Erbakan Hoca’nın 2004’teki “İsrail’in desteÄŸi bitince tedrisattan vuracaklar ” kehaneti (yada öngörüsü) gerçek mi oluyor. Mustafa Balbay AYM kararıyla serbest. Engin Alan ve diÄŸer vekiller niye içeride. “Hükümet İstifa” eylemleri baÅŸlıyor. Wall Street Journal’e göre Türkiye’de siyasi risk artıyor. Yeni ekonomik krizler kapıya dayanabilir. Gerçek enflasyon kaç. Emekli, memur, işçi, çalışan maaÅŸları eriyor. (mu)
Konu çok. Memleket meselelerinden dünya meselelerine sıra zor geliyor. Geçim derdiyle yananlar bir yana, seçim derdine düşenler bir yana. Yuvarlanıp gidiyoruz.
Genelde “CHP’nin iktidar olma gibi bir hedefi yok. Ana muhalefet en sevdikleri ÅŸey” inancı yerleÅŸmeye yüz tutmuÅŸken, CHP’nin iktidar olduÄŸu yerel yönetimlerin olduÄŸu yerlerde de “CHP’nin kendisini yıkması için baÅŸka partiye ihtiyaç yok. Onlar nasılsa kendilerini hallederler” fikrine uygun geliÅŸmeler yaÅŸanmaya devam ediyor.
Üç aday adayıyla baÅŸladığı maratonda hala adayını belirlemeyen CHP Foça’da kendi kalesine golleri sıralamaya devam ediyor. Adaylardan Osman Mert ekibiyle mahalle, köy, belde toplantılarına, grup gezilerine, Ankara genel merkez yollarına turlara aralıksız devam ediyor. Mevcut belediye baÅŸkanı ve aday adayı Gökhan DemiraÄŸ ile köprüleri atmış, İlçe örgütü ile baÄŸlantıları kopmuÅŸ, il baÅŸkanına tavır almış, adaylık sürecinde baÅŸka bir parti havasında ve Foça’da yepyeni bir düzen kurma iddiasıyla tam gaz yol alıyor.
Bu yol alma açıkça dillendirilmeye baÅŸlanan yeni geliÅŸmeler de üretmeye baÅŸladı. DemiraÄŸ’ın tekrar aday gösterilmesi halinde Mert grubu baÅŸka bir parti ya da bağımsız adayla seçime girecek. Ne pahasına olursa olsun belediye eski yönetime bırakılmayacak. Tabii bu yönetimle ilgili pek çok iddianın dillere düşmesi de an meselesi gibi görünüyor.
Gökhan DemiraÄŸ ise geliÅŸmeler hakkında konuÅŸmama ısrarını sürdürüyor. Bir süre önce açılan “Tahıl Kurutma Tesisi”ne kendi partililerinin “Mısır Patlatma Makinesi” adını vermelerine dahi ses çıkarmıyor. “Ben seçilmiÅŸ belediye baÅŸkanı olarak görevime devam ediyorum. Seçim öncesi vaat ettiklerimi tamamlamaya çalışıyorum” demekle yetiniyor.
CHP’nin üçüncü aday adayı Celal Çankaya ortalıkta pek görünmezken; siyasi aktörlerden İşçi Partisi ve BBP aday adayları parti örgütleriyle Mert grubu benzeri çalışmalar yapıyor.
Yavuz Efe; hem kiÅŸiliÄŸi hem de CHP’nin içindeki kapışma nedeniyle sol ve sosyal demokrat oyların meyillendiÄŸi isim olarak dikkat çekerken, BBP’li Fahrettin Saç mütevazi tavırlar ve yoÄŸun çalışmayla, zaten farkımız yok dediÄŸi kırgın MHP’lilerle, radikal grupların dahi ilgisine mazhar oluyor.
Foça’da MHP ve AKP yaptıklarının duyulmasını istemiyor gibi bir hava yayıyorlar. KiÅŸisel baÄŸlantıları olan medya mensupları dışında bilgi vermemeye özen gösterir bir gizlilikle süreci yürütmeye çalışıyorlar. Cımbızla bile ağızlarından laf almak çok zor.
MHP; eski ilçe baÅŸkanı Hanifi İspirli ve ekibine görevden el çektirmekle kendi ayağına kurÅŸun sıkmış, kendi evlatlarını yemiÅŸ, kırgın ve umutlarını Serdar Mersin’in kiÅŸisel oylarına baÄŸlamış bir görünüm sergiliyor.
AKP’de Binali Yıldırım’ın BüyükÅŸehir adaylığının ardından onun onayıyla belirlenecek ilçe adayları merakla bekleniyor. Yolsuzluk dosyaları ve operasyonları ile sonrasında yaÅŸanan geliÅŸmelerin AKP’nin ilçe bazında iÅŸini daha da zorlaÅŸtırdığını söylemek yanlış olmaz.
DP yılın son günü Haluk Bozkurt ile belediye başkanlığı yarışına girdiğini açıklayarak bekleneni aleniyeti döktü..
Siyaset günlük hayatı da, esnafı da, halkı da derinden etkiliyor. Öyle ki olumlu bir şeyin örneğini vermek mümkün değil. Bunca sorun varken, o mu o mu olmalı tartışmaları arasında günler ve bir şeyler heba oluyor.
Düne kadar tribünleri dolan, deplasmanlara birkaç araçla giden Foça Belediyespor taraftarı da gruplar arasında ezilip kalmış durumda. İç saha maçlarında tribündeki yerini alsa bile çıt çıkarmayan, sesimi çıkarırsam acaba ÅŸunun tarafını tutuyor derler mi endiÅŸesiyle televizyondan maç izler gibi seyreden, çarşıda, sokakta antrenörüne, oyuncusuna laf atan, yıllarca peÅŸinden koÅŸtuÄŸu takımın ÅŸimdi amatöre dönmesini isteyen yeni bir anlayış türedi. Foça küme düşerse en büyük sevinci galiba Foça’daki bu gruplar yaÅŸayacak.
Elbet birilerini eleştirmek, kendi doğrusunu göstermek, yanlışlara dikkat çekmek gerek. Sağduyulu ve güçlü muhalefetin olduğu yerde daha düzgün işlerin olacağı, çalıp çırpmanın, adam kayırmanın, haksızlığın yapılamayacağı, tüyü bitmemiş yetimin hakkının ceplere indirilemeyeceği de yaşanmış gerçek.
Tüm bunlar bir yana, son dönemde yeni benimsenen bir terminoloji oluştu. Kendi varlığını hissettirmek için ayar tutmamak, sonuçları ne olursa olsuna yol almak, her yolu mübah belleyip hedefe varmak.
Yani dozu kaçırarak farkındalık yaratmak.
Foça fokurduyor.
Hele bir adaylar belirlensin. Nasreddin Hoca’nın büyük kıyameti yolda.
Seyfi GÜL
"Seyfi GÜL" bütün yazıları için tıklayın...
Zaman akıp gidiyor. Gündem anlık değişmelerle vatandaşı şaşkına çeviriyor. Memleketi yine ateş bastı.
Yolsuzluk operasyonları. Bakan çocukları. Emniyetin baÅŸtan aÅŸağıya yenilenmesi. Apo’nun son haliyle mahpus mu, kendisine ada tahsis edilmiÅŸ konuk mu olduÄŸu tartışmaları. Cemaat partiyi bitiriyor mu. Sosyal medyada dolaÅŸan Erbakan Hoca’nın 2004’teki “İsrail’in desteÄŸi bitince tedrisattan vuracaklar ” kehaneti (yada öngörüsü) gerçek mi oluyor. Mustafa Balbay AYM kararıyla serbest. Engin Alan ve diÄŸer vekiller niye içeride. “Hükümet İstifa” eylemleri baÅŸlıyor. Wall Street Journal’e göre Türkiye’de siyasi risk artıyor. Yeni ekonomik krizler kapıya dayanabilir. Gerçek enflasyon kaç. Emekli, memur, işçi, çalışan maaÅŸları eriyor. (mu)
Konu çok. Memleket meselelerinden dünya meselelerine sıra zor geliyor. Geçim derdiyle yananlar bir yana, seçim derdine düşenler bir yana. Yuvarlanıp gidiyoruz.
Genelde “CHP’nin iktidar olma gibi bir hedefi yok. Ana muhalefet en sevdikleri ÅŸey” inancı yerleÅŸmeye yüz tutmuÅŸken, CHP’nin iktidar olduÄŸu yerel yönetimlerin olduÄŸu yerlerde de “CHP’nin kendisini yıkması için baÅŸka partiye ihtiyaç yok. Onlar nasılsa kendilerini hallederler” fikrine uygun geliÅŸmeler yaÅŸanmaya devam ediyor.
Üç aday adayıyla baÅŸladığı maratonda hala adayını belirlemeyen CHP Foça’da kendi kalesine golleri sıralamaya devam ediyor. Adaylardan Osman Mert ekibiyle mahalle, köy, belde toplantılarına, grup gezilerine, Ankara genel merkez yollarına turlara aralıksız devam ediyor. Mevcut belediye baÅŸkanı ve aday adayı Gökhan DemiraÄŸ ile köprüleri atmış, İlçe örgütü ile baÄŸlantıları kopmuÅŸ, il baÅŸkanına tavır almış, adaylık sürecinde baÅŸka bir parti havasında ve Foça’da yepyeni bir düzen kurma iddiasıyla tam gaz yol alıyor.
Bu yol alma açıkça dillendirilmeye baÅŸlanan yeni geliÅŸmeler de üretmeye baÅŸladı. DemiraÄŸ’ın tekrar aday gösterilmesi halinde Mert grubu baÅŸka bir parti ya da bağımsız adayla seçime girecek. Ne pahasına olursa olsun belediye eski yönetime bırakılmayacak. Tabii bu yönetimle ilgili pek çok iddianın dillere düşmesi de an meselesi gibi görünüyor.
Gökhan DemiraÄŸ ise geliÅŸmeler hakkında konuÅŸmama ısrarını sürdürüyor. Bir süre önce açılan “Tahıl Kurutma Tesisi”ne kendi partililerinin “Mısır Patlatma Makinesi” adını vermelerine dahi ses çıkarmıyor. “Ben seçilmiÅŸ belediye baÅŸkanı olarak görevime devam ediyorum. Seçim öncesi vaat ettiklerimi tamamlamaya çalışıyorum” demekle yetiniyor.
CHP’nin üçüncü aday adayı Celal Çankaya ortalıkta pek görünmezken; siyasi aktörlerden İşçi Partisi ve BBP aday adayları parti örgütleriyle Mert grubu benzeri çalışmalar yapıyor.
Yavuz Efe; hem kiÅŸiliÄŸi hem de CHP’nin içindeki kapışma nedeniyle sol ve sosyal demokrat oyların meyillendiÄŸi isim olarak dikkat çekerken, BBP’li Fahrettin Saç mütevazi tavırlar ve yoÄŸun çalışmayla, zaten farkımız yok dediÄŸi kırgın MHP’lilerle, radikal grupların dahi ilgisine mazhar oluyor.
Foça’da MHP ve AKP yaptıklarının duyulmasını istemiyor gibi bir hava yayıyorlar. KiÅŸisel baÄŸlantıları olan medya mensupları dışında bilgi vermemeye özen gösterir bir gizlilikle süreci yürütmeye çalışıyorlar. Cımbızla bile ağızlarından laf almak çok zor.
MHP; eski ilçe baÅŸkanı Hanifi İspirli ve ekibine görevden el çektirmekle kendi ayağına kurÅŸun sıkmış, kendi evlatlarını yemiÅŸ, kırgın ve umutlarını Serdar Mersin’in kiÅŸisel oylarına baÄŸlamış bir görünüm sergiliyor.
AKP’de Binali Yıldırım’ın BüyükÅŸehir adaylığının ardından onun onayıyla belirlenecek ilçe adayları merakla bekleniyor. Yolsuzluk dosyaları ve operasyonları ile sonrasında yaÅŸanan geliÅŸmelerin AKP’nin ilçe bazında iÅŸini daha da zorlaÅŸtırdığını söylemek yanlış olmaz.
DP yılın son günü Haluk Bozkurt ile belediye başkanlığı yarışına girdiğini açıklayarak bekleneni aleniyeti döktü..
Siyaset günlük hayatı da, esnafı da, halkı da derinden etkiliyor. Öyle ki olumlu bir şeyin örneğini vermek mümkün değil. Bunca sorun varken, o mu o mu olmalı tartışmaları arasında günler ve bir şeyler heba oluyor.
Düne kadar tribünleri dolan, deplasmanlara birkaç araçla giden Foça Belediyespor taraftarı da gruplar arasında ezilip kalmış durumda. İç saha maçlarında tribündeki yerini alsa bile çıt çıkarmayan, sesimi çıkarırsam acaba ÅŸunun tarafını tutuyor derler mi endiÅŸesiyle televizyondan maç izler gibi seyreden, çarşıda, sokakta antrenörüne, oyuncusuna laf atan, yıllarca peÅŸinden koÅŸtuÄŸu takımın ÅŸimdi amatöre dönmesini isteyen yeni bir anlayış türedi. Foça küme düşerse en büyük sevinci galiba Foça’daki bu gruplar yaÅŸayacak.
Elbet birilerini eleştirmek, kendi doğrusunu göstermek, yanlışlara dikkat çekmek gerek. Sağduyulu ve güçlü muhalefetin olduğu yerde daha düzgün işlerin olacağı, çalıp çırpmanın, adam kayırmanın, haksızlığın yapılamayacağı, tüyü bitmemiş yetimin hakkının ceplere indirilemeyeceği de yaşanmış gerçek.
Tüm bunlar bir yana, son dönemde yeni benimsenen bir terminoloji oluştu. Kendi varlığını hissettirmek için ayar tutmamak, sonuçları ne olursa olsuna yol almak, her yolu mübah belleyip hedefe varmak.
Yani dozu kaçırarak farkındalık yaratmak.
Foça fokurduyor.
Hele bir adaylar belirlensin. Nasreddin Hoca’nın büyük kıyameti yolda.
Seyfi GÜL
"Seyfi GÜL" bütün yazıları için tıklayın...
