Foça’da küçük kıyamet koptu büyüğü yolda
Aylar süren bekleme sona erdi. CHP Genel Merkezi İzmir’in 10 ilçesiyle birlikte Foça Belediye Başkan adayını da belirledi. Gökhan Demirağ genel merkezce diğer aday adayları Osman Mert ve Celal Çankaya arasından üçüncü kez adaylığa tercih edildi.
Bir süredir üç parçalı bir görünüm sergileyen Foça CHP’de bu tercih aslında hiçbir grup için sürpriz olmadı. Çünkü; çalışmalara tüm hızıyla devam ettikleri zamanlarda bile büyük olasılıkla bu tercihin yapılacağı tüm kesimlerin dilinde hep vardı.
Nitekim meclis üyesi Ali Haydar Çelebi ve bazı partililer bir süre önce bu durumu sezerek partiden ayrılmışlardı.
Aday adaylarından Celal Çankaya dilekçesini verdiği ilk gün söylediklerinin arkasında durarak, Demirağ’ın basın açıklamasında, partili sorumluluğuyla hareket edeceğini ve belirlenen adaya destek olacağını ifade etti.
3 Eylül 2013 Salı günü gerçekleşen buluşmada Demirağ ve basın mensuplarına “Kamuoyu partinin içindeki örf adet ve gelenekleri bilmeli ve bilgi eksikliğinden kaynaklı gereksiz dedikoduların, parti içi suni gündemlerin yaratılmasına engel olunmalıdır. Parti kültür ve geleneğimiz bu işin sonunda belirlenecek bir kişiyi birlik ve beraberlik içerisinde, ideolojimizin ve sosyal demokrat yapımızın Foça’da devamı için desteklemeyi gerektirir. Parti içinde hiçbir sorun, hiçbir problem ve seçim sürecini olumsuz etkileyecek bir durum yoktur” şeklinde görüşlerini aktaran Osman Mert geçen dört buçuk ay boyunca adayın sandık kurularak belirlenmesini savunmuş, ilçe örgütünün gelenekselleştirdiği bu yöntemin uygulanmamasına her fırsatta tepki göstermişti.
Adayın açıklanmasını müteakip önce 48 saatlik ayrıntılı bir değerlendirme yapacağını ifade eden ve demokratik mücadelenin parti içinde kalınarak yapılacağı mesajını çeken Mert, bu süreyi beklemeden istifasını ve daha önce bir toplantıda da sinyalini verdiği bağımsız adaylığını kamuoyuna ilan etti.
Kendisiyle birlikte hareket eden bazı meclis üyesi aday adaylarının istifalarını şimdilik kaydıyla engelleyen Mert, istifa dilekçesinde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nu topa tuttu. Onun çok özel isteği ve baskısıyla Demirağ’ın aday yapıldığını, Demirağ’ın CHP’nin değil, Kocaoğlu’nun adayı olduğunu vurgulayarak bağımsız adaylık sürecinde kullanacağı argümanlar hakkında da ipuçları verdi.
Yorgan gitti ama kavga bitmeyecek gibi görünüyor. Şimdi Foça’da CHP’lilerden enteresan görüntüler izleme zamanı.
Atanmış parti adayına karşı bağımsız adaylığını koymuş bir adayla birlikte hareket eden partililer. Meclis üyeliği aday adayları. Üyeler.
Zaten bölünmeye yüz tutmuş parti örgütünde bir de disiplin sopasının devreye girme olasılığı.
Ali Haydar Çelebi ve arkadaşlarının başka parti ya da aday tercihiyle yapacakları etkiler. Ve tabiî ki aday olarak tercih edilecek meclis üyelerinin kimlikleri durumu netleştirecek.
Gündemin bazen saatlik periyotlar da değiştiği günler yaşıyoruz. CHP için bir anlamda küçük kıyamet koptu. Belirlenecek Meclis Üyeliği adayları ve hatta onların sıraları ya sükuneti ya da büyük kıyameti getirecek. Büyük ihtimalle de büyük kıyameti.
Eh; bu durum, diğer parti ve bazı adaylar için ballı lokma tatlısı. Yerelde 25 yıllık iktidar partisi birikimlerini kendisini vurmada kullanıyor.
Bu arada AK Parti hariç Foça’nın başkan adayları artık belli. Demokrat Parti’de Haluk Bozkurt, Büyük Birlik Partisi’nde Fahrettin Saç, Milliyetçi Hareket Partisinde Serdar Mersin, İşçi Partisi’nde Yavuz Efe, CHP’de Gökhan Demirağ, Bağımsız olarak Osman Mert.
Ak Parti 6 aday adayıyla sahada. Ancak onların dışından ve kesinleşen diğer tüm adaylara göre hesabı kitabı eni konu iyice yapılmış başka bir adayın arenaya sürülmesi sürpriz olmayacak. (Aday Foça Devlet Hastanesi eski Başhekimi Salih Emrullah Keleş oldu)
Görünen o ki yakında atışlar da başlayacak ve ortalık iyice şenlenecek. Koltuk altlarında hazır beklediği iddia edilen bir sürü dosya muhtemelen ortalığa saçılacak.
Geçen dört ay Foça halkını yordu. Sinirleri gerdi. Ve yine görünen o ki kalan zaman daha gergin geçecek.
Demokrasinin vazgeçilmez unsuru sandık. O sandık gelecek beş yıl, hayatımızın her anını çalışmaları ya da çalışmamalarıyla etkileyecek insanları belirleyecek.
Sandığa sahip çıkalım. Adaylarımıza sahip çıkalım. Geleceğimize sahip çıkalım.
Ancak bu sahip çıkmayı, birbirimizi kırarak dökerek değil, o şucu bu bucu diye markalayarak hiç değil, demokratik hoşgörü içinde ve bu topraklarda yine birlikte yaşayacağımızı unutmadan, aklımızın, yüreğimizin ve vicdanımızın sesini dinleyerek ve barış içinde kalarak yapalım.
Dünyanın en güzel gökyüzünün altında ve en güzel ikliminde kurulsa da dargın insanların gözünde Foça cennet değil, cehennem olur. Bir yüz diğerini gördüğünde başka yöne çevriliyorsa bir değil bin Karataş gideni geri getirmez.
Yazık olur.
|
