ISSN 1308-8483
KURU FASULYA FİYATI ARTARKEN / Tayfun ÖZKAYA
Tayfun ÖZKAYA    
  Yayın Tarihi: 21.1.2014    


KURU FASULYA FİYATI ARTARKEN

Son üç ayda, Arjantin'de kuraklık, Çin’de aşırı yağışlar ve Türkiye'de üretim düşüşü nedeniyle kuru fasulye fiyatları yüzde 59 arttı. Gazetelerde kuru fasulye fiyatının nerede ise karkas et fiyatına yaklaştığı haberleri çıktı. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ise kuru fasulyenin market fiyatının Ankara'da 8,1, İstanbul'da 7,2 ve İzmir'de 8,8 lira olduğunu bildirerek abartılmamasını istedi. Ardından Bakanlar Kurulu aldığı bir kararla kuru fasulyede %19,5 olan gümrük vergisini sıfırladı.

Bir zamanlar baklagillerde ciddi bir ihracatçı olan Türkiye artık ithalatçı oldu. Her yıl 30 milyon doların üzerinde (kimi yıl 50 milyon dolar) kuru fasulye ithalatı yapıyoruz. Kırmızı mercimek ithalatında ise 200 milyon doların aşıldığı yıllar oluyor. Bu olumsuz gelişmeleri küreselleşme politikalarına bağlayabiliriz. Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) bu ürünleri bir zamanlar satın alarak çiftçi eline geçen fiyatın düşmesini az çok önlerken, sonraları bundan vazgeçirildi. Yurtiçi üretimi korumak uluslararası anlaşmalarla engellendi. Örneğin Türkiye Dünya Ticaret Örgütü’ne baklagiller için en fazla %25 gümrük vergisi uygulayacağını bildirdi. Buna karşılık Kanada gibi ülkeler çiftçi desteklemelerini düşürmediler. Ülkemizde ise kuru fasulyeye kiloda 10 kuruş destek veriliyor ki bu üretimi teşvik etmiyor. Kanada gibi ülkelerde büyük dev firmalar çiftçilerin elinden ürünleri ucuz fiyatla alıp -üretici zararını devlet desteği ile zorla kapatabiliyor- bizim gibi ülkelere çiftçimizin rekabet edemeyeceği fiyatlarla satabiliyorlar. Ancak dünyada üretim daraldığında fiyatlar tırmanışa geçiyor. Kısacası ülkemiz üretmemeye programlanmış bulunuyor. Zaten %19,5 olarak uygulanan gümrük vergisinin sıfırlanması perakende fiyatları pek düşürmeyecektir. Çiftçilerimizi ise üretimden kaçırabilir.

Fasulye ve diğer baklagillerin nöbetleşmeye girecek şekilde hatta en iyisi diğer ürünlerle karışık ekilmesi birçok açılardan çok yararlı. Baklagiller toprağa azot bağlayarak kimyasal gübre uygulamasını gereksiz hale getirebilir. Toprağı kapatarak erozyonu önleyebilir. Çiftçi ailesi için çok iyi bir besin kaynağıdır. Üretimi arttırmak için kiloda 10 kuruş olan desteğin artması pek bir işe yaramaz. Bu tür destekler çiftçi eline geçen fiyatların düşmesini önlemiyor. Bunun yerine hasat zamanı çiftçinin ürününü satın alarak pazarlayacak kuruluşlar oluşturulmalıdır. Örneğin kooperatifler desteklenebilir. TMO’de ürün alabilir. TMO’nun yeteri kadar stoku olsaydı, perakende fiyatların da aşırı yükselmesini önleyebilirdi. Ancak bu küreselleşme ideolojisinde yasaktır. Çünkü TMO devlet kuruluşudur. Bunun yerine Kanadalı veya Amerikalı gıda tekellerinin hegemonya kurması, güya liberal ideologlarımız için gayet normaldir. Türkiye’nin mercimek, fasulye ithalatçısı olması normal mi sizce?


Yurt Gazetesi 16.1.2014


Tayfun ÖZKAYA



2263










   |   Hakkımızda    |    İletişim    |    Yasal Uyarı    |


    © FocaFoca.com tüm hakları saklıdır.   (03/2005)