Kent Üzerine Aforizmalar -2-
Aforizma 16:
Mezarlıklar, kentin varoluşunun öteki yüzüdür.
Aforizma 17:
Trajedi; insanın duvarı kendi eliyle kendi çevresine örmesidir.
Aforizma 18:
Alışveriş mekânlarında tüketici olma vasfı, bir üst kimlik olarak etnik, siyasi, inanç ve diğer tüm alt kimliklerin önünde taşınmaktadır.
Aforizma 19:
Feragat etmek, bir uygarlık sonucudur. Fakat nereye kadar?.
Aforizma 20:
Kentte Kaybolan İnsan mı Yoksa Anılar mı?. Bırakalım geçmişleri oldukları yerlerde, düşlerde kalsınlar!.
Aforizma 21:
Önce “ilk gidilmiş”tir, sonra “yeni”dir, daha sonra “alışılmış”tır, en sonunda da “kanıksanmış”tır.
Aforizma 22:
Kentten yansıyan iç siluetlere kulak vermeyenler, bir turist gibi yaşamaya mahkumdurlar.
Aforizma 24:
Kent ile ilgili sorgulanmayan her devinim sıradanlaşmaya mahkumdur...
Aforizma 25:
Bazı kentlerin büyüleyici etkisi, bu büyünün ne olduğunun bilinmemesinden kaynaklanır.
Aforizma 26:
Kenti sembolize eden simgeler aynı zamanda bir feodaliteyi de çağrıştırır..
Aforizma 27:
Sanatçı, kente dair düşler kurup, onunla ilgili bir yapıt düşünürken bir ayrıcalığa da sahip olur. Kendi özeleştirisinin.
Aforizma 28:
Gündüzü başka, gecesi daha başka olan bir kent yaşadığımızı sandığımız aynı kent midir?.
Aforizma 29:
Ölüm, yaşamın sonu değil, sonucudur.
Aforizma 30:
Aforizmalar son söz değildir, ama benim son sözlerimdir.
erol.cinar@doruk.net.tr
|