FOÇA İZMİR AYRILIK KOL GEZİYOR... / Seyfi GÜL
Seyfi GÜL

Seyfi GÜL

FOÇA İZMİR AYRILIK KOL GEZİYOR...



Nilüfer’in söylediÄŸi bir ÅŸarkı var. Hani;
“Ayrılık kol geziyor.
Acılar pek yakında.
Bu filmi görmüştüm ben.
Senden önce defalarca” diye baÅŸlayan. Cover’inde Emre Aydın’la düet yaptığı.

İşte o şarkı eski seçimleri hatırlattı bana. İstatistikleri. Sonuçlarını bugünde yaşadığımız. Benzerini yaşayacağımız.

1994 İstanbul Seçimi;
SHP - Adayı Zülfü Livaneli - % 23
DSP – Adayı Necdet Özkan - % 12.4
CHP – Adayı ErtuÄŸrul Günay - %1.4
Dağılmış Sol’un aldığı toplam oy oran % 34 – Aradan % 25’le sıyrılıp seçimi alan Recep Tayyip ErdoÄŸan. Bir baÅŸka bakışla Merkez Sol % 33-34, Merkez SaÄŸ % 36 – 37 Bunların arasından kazanan Recep Tayyip ErdoÄŸan % 25-26’yla.

Aynı yıl Ankara seçimi:
SHP – Adayı Korel Göymen - % 26.8
DSP – Adayı - % 7.30
CHP – Adayı Ali Dinçer - % 2
Dağılmış Sol’un aldığı toplam oy oran % 36 – Aradan % 27.3’le sıyrılıp seçimi alan Melih Gökçek. Yine bir baÅŸka bakışla Merkez Sol % 34 – 36, Merkez saÄŸ 31 – 32 Bunların arasından sıyrılan Melih Gökçek % 26 - 27

Merkez sağı ve solu toplayarak sonuçlara bakarsanız yüzde kaçın yüzde kaça üstünlük sağladığı daha iyi anlaşılır.

Eh tablolar üç aÅŸağı beÅŸ yukarı bunlar. İstanbul ve Ankara’nın 1994 yılındaki halinin Türkiye’de nasıl deÄŸiÅŸimlere yol açtığını hepimiz yaşıyoruz. O belediyelerin bir daha baÅŸkalarına nasip olmadığını da Åžimdi tablo İzmir içinde, tüm Türkiye içinde benzer sonuçlara yol alındığını iÅŸaret ediyor.

CHP yenileÅŸme diyerek bir küskünler ordusu yarattı. DSP fırtınayla yelkenlerini ÅŸiÅŸirdi. Belki SHP devre dışı ama yıllardır sabırla yol alan İşçi Partisi bu seçimler öncesi neredeyse SHP’nin yerini aldı. Yani yine yeni yeniden sol oylar üç parça.

Hepsi kurulduÄŸu anlayışla Cumhuriyet Halk Fırkası’nın gerçek temsilcileri olduÄŸunu söylüyor. Hiçbiri kendi anlayışından ödün vermiyor. Gelinen nokta belli. Varılacak sonuçta belli. Åžanlı Gavur İzmir’in, kalenin üzerinde Ak rüzgarlar esiyor.

Foça’da Serdar Mersin’le MHP, Fahrettin Saç’la BBP, Haluk Bozkurt’la DP, Salih Emrullah KeleÅŸ’le AKP, Hasan Öztoprak’la HDP, Mehmet Ali İbiÅŸ’le SP, CHP’den Gökhan DemiraÄŸ, DSP’den Osman Mert ve İşçi Partisi’nden Yavuz Efe’yle aynı sandıktan oy çıkarmaya çalışıyor.

Belediye başkan adaylarından sonra, sağı solu fark etmeksizin her partinin beklediği meclis adaylarını da hepsinden önce açıklayarak pozisyon almalarına izin veren CHP sandık kurarak rahatlatmadığı partililere şimdi birlik beraberlik çağrısı yapıyor.

İzmir’in büyük küçük birçok ilçesinde CHP’den kopan çok önemli isimlerle kendisini adeta yeniden ve yoktan var eden DSP, “ben CHP’nin olması gereken adaylarını sandığa taşıyorum” mesajı veriyor. İşçi Partisi “Atatürk’te birleÅŸtik” sloganıyla hem gönüllü hem kırgınların adreslerinden biri.

Hatta son gün gerçekleÅŸen trafik yoÄŸunluÄŸunda “yahu buraya geçmiÅŸ bulundum, ÅŸunlar daha önce partileÅŸseydi hep beraber orada buluÅŸurduk” diyenler dahi var.

Tamam da oyunu bu anlayışa kullanmak isteyen vatandaşın günahı ne..

BBP Foça adayı Saç’ın da bir tespiti var ki belediyenin iÅŸ yapıp yapamama, ya da daha düzgün iÅŸ yapması açısından önemli. Belediye baÅŸkanı kim olursa olsun, meclis karma olacak. Herkesten, her kesimden birileri o mecliste olacak. Ve o meclis inatlaşırsa iÅŸ çıkmayacak. Eh belki de tartışmasız dürüst ve iyi iÅŸler göreceÄŸiz.

Kahvede, sokakta vatandaşın kafası allak bullak. Kıyametin büyüğü bu olsa gerek. İnancını kaybetmiş büyük çoğunluk. Rant kavgası diyor başka bir şey demiyor. Eskiden bu niyette gizliydi diyor. Artık alenen kavgaya tutuşuldu diyor. Ben ne yapayım diyor. Aday olmaya bile para lazım diyor. Sıraya girmeye adam lazım diyor. Ben oyumu kaça pareleyeyım diyor. Kime yuvarlayayım diyor.

Projeleri konuşan pek az. Adayların önce bu inançları kırması gerekiyor.

Merkez solunda, merkez sağında kendi arasında birlik olmaması hem gerçek oy oranını yansıtmıyor, hem Türkiye’nin geleceÄŸinden çalıyor.

Bu seçim her seçimden fazla küskünler yaratacak. Sandıklara gitmeyenlerin, gidip de bile bile geçersiz oy kullanacakların oranı yüksek olacak gibi görünüyor.

Kimin kaybedeceği, kimin kazanacağı tarih tekerrürden ibarettir sözünde açık açık kendini belli ediyor.

Bugün(18 Åžubat 2014) saat 17.00’ye kadar meclis üyelerinin listesini oluÅŸturmak için son eforlar sarf ediliyor. Bugünden sonra en azından kimin nereye gidemeyeceÄŸi belli.

Şarkının devamı bazılarına 30 Mart sonrasını işaret edercesine bakın ne diyor.

Ağlama Yüreğim yar gelmez / Gelsede artık fark etmez/ O döndü dönecek ömür bitiyor /
Kış ortasında bahar gelmez.

Ah kaçıncı darbe bu./ Ah bu kaçıncı perde / Anlamıyor yüreğim / Gel Kendin Söyle.

İstediğiniz gibi yorumlayın


Seyfi GÜL




21 Åžubat 2014 Cuma / 2450 okunma



"Seyfi GÜL" bütün yazıları için tıklayın...