KURAKLIĞA KARŞI A, B, C PLANLARINI ÖĞRENEBİLİR MİYİZ? / Tayfun ÖZKAYA
Tayfun ÖZKAYA

Tayfun ÖZKAYA

KURAKLIĞA KARŞI A, B, C PLANLARINI ÖĞRENEBİLİR MİYİZ?



Polatlılı üreticilerden öğrendiÄŸime göre yağış o kadar az ki, buÄŸday dört santim büyüdüğü için çiftçiler artık tarlalarını bozuyorlar. Konya’da ise buÄŸday çıkışı oldu, ancak hava çok sıcak olduÄŸundan önümüzdeki aylarda iyi yağışlar olsa bile verimde bir düşüş olacağı bildiriliyor. Kentlerde durum tehlikeli. Prof. Dr. Orhan Åžen “Türkiye'de kuraklık etkisini artırarak devam ediyor. Bir an önce bazı tasarruf tedbirleri alınmalı. Gerekirse bazı büyük ÅŸehirlerde su kesintisi yapılmalı. Özellikle İstanbul yazın büyük su sıkıntısı çekebilir. İstanbul'a günde 2,5 milyon metreküp su veriliyor. Hazırda 300 milyon metreküp su kalmış." dedi.

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel EroÄŸlu, ise “biz büyük bir ÅŸehri mutlaka tek kaynaktan beslemiyoruz. Alternatifleri var. Bizim A, B, C planlarımız var... Alınacak tedbirleri alıyoruz… vatandaÅŸta endiÅŸe var. Onlar düşünmeyecek, bunu biz düşünmeye mecburuz… Biz entegre su yönetimi anlayışıyla Düzce’den baÅŸlayarak Bulgaristan sınırına kadar bölgedeki ÅŸehirlerin su meselesi ile ilgili entegre su yönetim planlaması yaptık. Bir ÅŸehirde su sıkıntısı olursa baÅŸka bir ÅŸehirden beslemek için projelerimiz hazır.” demiÅŸ. Öncelikle ülke sorunları ile sadece üst düzey politikacıların ve bilim insanlarının ilgilenmesi gerektiÄŸi konusunda sayın bakanın görüşüne katılmıyorum. Mümkün olsa bütün vatandaÅŸlarımız bütün beyin güçleri ile sorunlar üzerinde düşünseler çok iyi olur. Demokrasi de bunu gerektirir. Bu baÄŸlamda Orman ve Su İşleri Bakanlığının A, B ve C planlarının ne olduÄŸunu herkesin öğrenmesi bir vatandaÅŸlık hakkıdır diye düşünüyorum. Anladığım kadarı ile su kesintisi gibi önlemlerin seçimlerin söz konusu olduÄŸu bu dönemde konuÅŸulması istenilmiyor. İyi de yağışların yeterli olmama olasılığının hayli yüksek olduÄŸu ÅŸu durumda bu önlemleri ÅŸimdiden almaz isek yaz ortasında almamızın bir yararı olmaz. Çare olarak gösterilen İstanbul’un suyunu çok uzaklardan getirmenin de bir bedeli var. En azından o bölgelerdeki kentliler ve çiftçiler veya doÄŸa zarar görmeyecek mi? Åžimdiden İstanbul ve problemli diÄŸer kentlerde hanelerin belli bir düzeye kadar su tüketim ödemelerini bedava veya çok düşük bir düzeyde tutup (beÅŸ lira gibi), saptanacak düzeyin ötesindeki su tüketimlerinde, tüketimin tümünü oldukça yüksek bir bedelle fiyatlandırmak düşünülebilir. Bu oldukça büyük bir çoÄŸunluÄŸun suyu tasarruflu kullanmalarına yol açar. Dikili’de bu baÅŸarı ile denenmiÅŸti.

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker ise kuraklıkla ilgili endiÅŸeleri olduÄŸunu dile getirerek, "Meteorolojik kuraklık var. Bir de tarımsal kuraklık var. Bizi ilgilendiren tarımsal kuraklık. Åžu an itibarıyla sadece endiÅŸe ediyoruz. Önümüzdeki haftalarda yağış olur inÅŸallah. O zaman biz tarımsal olarak bundan etkilenmeyiz. Birtakım araÅŸtırmalar yapılıyor. İnÅŸallah gerek kalmaz. Dua edelim, yaÄŸmur ve rahmet eksilmesin. Bereketiyle gelsin ama endiÅŸe ediyoruz. Åžu anda tarımsal kuraklıkla ilgili bunu söyleyebilirim. YaÄŸmur gelirse büyük ölçüde rahatlarız" demiÅŸ. Sayın Tarım Bakanımızın sözlerinden de bekle gör politikası, hatta iÅŸi biraz da Allaha havale etme seziyoruz. Hâlbuki durum ciddi ise ÅŸimdiden Toprak Mahsulleri Ofisi’nin buÄŸday ithalini planlaması gerekir. Zarar görecek küçük ve orta büyüklükteki çiftçilerin desteklenmesi için de planlar yapılabilir.

Artık görülmesi gereken bir gerçek de ciddi bir küresel iklim değişikliği ile karşı karşıya olduğumuzdur. Artık fosil yakıt kullanan termik elektrik santrallerinden vazgeçmeliyiz. Kuraklığa en iyi uyum gösteren yerel tohumlar desteklenmelidir. Agro-ekolojik bir tarım sistemi geliştirilmelidir. Konya ovasını ele alalım. Burada çok su tüketen mısır, şeker pancarı gibi ürünlerden vazgeçilmelidir. Ancak yapılmaya çalışılan başka havzalardan Konya havzasına su taşınması oluyor. Diğer bir önlem de su veya yağmur hasadıdır. Su hasadı yöntemi, yağmur sularının ve yüzey akışa geçen suların toplanıp biriktirilmesi, bitkisel ve hayvansal üretim için gerekli olan suyun temini ile evsel tüketim için gerekli suyun sağlanması olarak tanımlanmaktadır. Herkesin bildiği zeytin ağaçlarının önüne taş duvarlar ile setler yapımı da bir yağmur hasadıdır. Bu yöntemin pek çok uygulama biçimleri var.


Tayfun ÖZKAYA




21 Åžubat 2014 Cuma / 2763 okunma



"Tayfun ÖZKAYA" bütün yazıları için tıklayın...