Ne yaptı ki çocuklarınız?
Çocuğunuz var mı? Varsa, kaç tane? Varsa.. çocuk yapmanın büyük bir toplumsal sorumluluk olduğunu biliyor musunuz ya da biliyor muydunuz?
Niçin çocuk yaparız? Salt ana ya da baba olmak için mi? Ana baba olmak size ne kazandırmıştır, ne kazandırır, ne kazandıracaktır?
Düzenli bir nüfus denetiminden yoksun ülkelerde nüfus patlaması geri kalmışlığın göstergesi sayılır. Geri kalmış ülkede doğan her çocuk yalnız ana baba için değil, ülke yönetimini elinde tutanlar için de içinden çıkılmaz sorunlar yumağını oluşturur.
Her çocuk doktora, hastaneye, ilaca, iyi beslenmeye, okula, öğretmene, yola, suya, temiz havaya, hakçı bir yargıya, eşitlikçi yönetime, doğru orantılı bir iletişime ve gerek duyar. Bu gereklilik onun dünyaya gelmesi ya da getirilmesiyle yürürlüğe girecektir.
Kendi kendine yetmeyen toplumların ülkelerinde, bu nedenle ekonomi yörüngesinden daha çok çıkar, her türlü sayısal veriler sapar ve kitlesel hoşnutsuzluk giderek büyür.
Çünkü kendi kendisine yetemeyen toplumlar ve o toplumların yaşadıkları ülkelerde, çocuk yapmak; bir çeşit "eğlence" sayılmaktadır da ondan.
O televizyon kanalında çocuklar büyüklerinin gözlerinin ta içlerine baka baka dayağa da karşı olduklarını söylediler. Hayır, dayak cennetten mennetten çıkma değildi. Eğitmek başka bir şeydi, dayak atmak başka bir şey. Dayak atılan çocuk, öğrenmeği gerekeni daha çabuk, daha kolay ve daha algılayarak öğrenmiyordu. Dayak korkusu onu daha bir şaşırtıyor, öğrenme yöntemini ıskalatıyor ve öğrenmesi gerekene yadırgatıcı gözlerle baktırıyordu.
Biz, aynı anlamazlıktan gelmeyi, (aynı anlamazlığı), aynı kör tanımazlık ve itici sevgisizliği yıllar yılı gençlerimize de göstermedik mi? Gençlerin başkaldırı nedenlerine ne zaman ve hangi sorunlarına eğilme çabası gösterdik?
Evet, çocuklar bu aziz vatanın aziz evlatları, evet, gençler yarının umudu ama kim onları bugünden anlamaya çalışıyor, kim bir avuç sevgi uzatıyor onlara?
Kimse!
|