ISSN 1308-8483
YASLI VE TASALIYIZ / Nurdan ÇAKIR TEZGİN
  Yayın Tarihi: 16.5.2014    


YASLI VE TASALIYIZ

Manisa SOMA diye başlasam, maden işçileri kapkara ölüm desem taşlaşmış kalpler ne kadar yumuşar?

Kader, kader... Alın yazısı. O da olmadı kaza!

Ecel-i kaza, ecel-i müsemmâ. Çık işin içinden!

Ne işimiz var yedi kat yerin arş-ı âlâsında? Yeryüzü bunca güzelken, yemyeşil otlaklar, orman ve akarsular varken kuşların kelebeklerin uçuştuğu yeryüzü cennetinde iş görmek varken yer altındaki nasıl bir iştir? Nasıl bir ekmektir yer altı ekmeği? Kömürün katran karasından ekmek olur mu? Kara ekmek, çavdar unuyla tahılın dış kabuğuyla yapılandır bizim bildiğimiz. Misler gibi kokar ana kokusu gibi. İs kokmaz, katran kokmaz…

HES’lere, termiklere, nükleerlere, asit havuzlarına, taş ocaklarına, kömür ocaklarına çok mu yer açıldı da ekilecek arazi kalmadı bu güzel dünyada? Havayı suyu bitirdik de, çare yeraltına mı kaydı?

Yeryüzünü ne zaman bu kadar batırdık?

Sahi, çiftçiliği, hayvancılığı ve tarımı ne zaman taşerona, endüstri patronlarına kaptırdık?

Akıllara durgunluk çağı bu.

Nasıl bir mantık ki, yeryüzünün güzel kokulu toprağını ekip biçmek varken yer altını kazıyıp durur bu insanlık?

İnsan denilen varlık bu sonuçları hak edecek ne yaptı?

Aklın bittiği yer.

İnsansı yaratıklar insancıkları inançları ile köleleştirdiklerinde “özgürlük ve yaşama hakkı” sözcük anlamını çoktan yitirmiş olacaktır.

Yas, evet. Bütün madencilerimiz için yasımız var. Ne üç günlere ne de yüreklere sığmayan kocaman bir yas.


Nurdan ÇAKIR TEZGİN



2667










   |   Hakkımızda    |    İletişim    |    Yasal Uyarı    |


    © FocaFoca.com tüm hakları saklıdır.   (03/2005)