ISSN 1308-8483
ŞÖLE BÖLE / Ahmet Zeki YEŞİL
  Yayın Tarihi: 15.8.2014    


ŞÖLE BÖLE


Ben, bu kadar söylerim; sen şu kadar anla. Arif olan zaten anlar. Arif Bey, sözüm meclisten dışarı. Öncelikle konuyu sağlam bir zemin üzerine oturtmalıyız. Elbette minibüslerde kucak kucağa oturulmasına karşıyız. Dayatmalara prim vermeyiz. Yani kimsenin önünü kapatma manasında bunu söylemiyorum. Ön açık kalsın; 10 yıllık periotlar haline önümüzü görelim. Ben bir toplantıda, “Dolayısıyla neticede nitekim benim söyleyeceklerim bundan ibarettir” demiştim. Çünkü benim bir hesabım yok. 'Hesabım yok' demek, bankada hesabım yok demek değildir. Eğerler ve meğerler üzerinden konuşmayalım. Çünkü eğerle meğeri evlendirmişler, nur topu gibi üçüzleri olmuş. Sonra “Biz bunlara bakamayız” demişler. Olmaz işte…

Biz alnımız açık geldik bu günlere. İstersen gel bir şaplak vur. “Oh ne iyi oldu” diyemem, demem. Daha yolun başında 30 katlı hedefler koyduk. Milletimiz müsterih olsun, demokrasinin sahibi var. Eskiden bir Blue Jean reklamı vardı. O reklam yüzünden ben Blue Jean giymiyorum. Bir gün kafam kızdı, soğuk suya tuttum. Pantolonu değil, kafamı soğuk suya tuttum. Barajlarda su kalmadı. Eskiden bunun adı suiistimaldi. Komşularınla iyi geçin ama aradaki duvarları kaldırma diyorlar. Neden? Çünkü kaldırırsan akraba olursun. Bundan ne bir küsüşme, ne de bir sevişme çıkarılmasın. Bu konuda yorum yapacak olursam söyleyecek çok şey var. Hatırlarsanız, İngilizce bir tabir kullanmış ve “Vat du yo do, yattı uyudu” demiştim. Meselenin inceliği şudur. Ağlamak güzel şeydir ama her yerde her zaman değil şüphesiz. Her yerde gaz çıkartabiliyor musun mesela. Onun gibi bişey yani. Evet, demokrasi yarından daha güçlü olacak ama o başka, bu başka…

Ne yazık ki, değerlerimize yabancılaştık bugün. Aklımız fikrimiz Dolar’da, Yuro’da. Ben bilebildiğim kadarıyla biliyorum da konuşuyorum. “Nereden biliyorsun?” diyorsanız, onu bilmiyorum. Bildiğim bir şey varsa o da şudur. Erkek zampara olmayacak ve asla zımpara yapmayacak. Her akşam çocuklarının başını kaşıyacak. Karısına “Ne gülüyorsun lan!” diye çıkışacak. Çıkışmalı yani… Öncelikle onları huzura kavuşturmalı, değerli olduklarını hissettirmeliyiz. Bütün samimiyetimle söylüyorum ki, her başarılı erkeğin ardında gülmeyen bir kadın vardır. Şimdi “Bu adam hangi dilden konuşuyor” diyeceksiniz. Türkiye'de eskiden böyle şeyler yoktu. Karasaban, karabasan gibiydi. Gördüğünüz gibi hiçbir tepki olmadan oluyor her şey. Bize şöle böle diyenler lütfen kendi muhasebelerini yapsın. Olmadı, muhasebe defterlerini yaksın. Çünkü biliyoruz ki, her şerde bir hıyarın teki vardır. Bu nedenle, şöle böle düşünmeyin beyniniz aşınır.


Ahmet Zeki YEŞİL



2927










   |   Hakkımızda    |    İletişim    |    Yasal Uyarı    |


    © FocaFoca.com tüm hakları saklıdır.   (03/2005)