
Ahmet Zeki YEŞİL
OLSUN O KADAR…
Bu kadar olmamalıydı, o kadar olmalıydı. Az bi para deÄŸil, çok bi para. Burası benim bildiÄŸim, orası benim bilmediÄŸim kadarıyla ıssız bir tarlaydı. Dolayısıyla “Bir bahçe içerisinde, bir avlu içerisinde mangal yapılması iyi olur” denildi. Karşımıza çıkan cevap ÅŸuydu ve makuldü. Siz, “Sarayı kullanabilirsiniz ve bu ÅŸekilde simit satabilirsiniz” denilmiÅŸ. Rıza da rıza göstermiÅŸ. Orası da olur, burası da olur. Bal gibi olur. Böyle düşünmemiz daha makuldür. Orası da bir gönül köşküdür. Ekonomik gözle bakmamak lazım. Sizin tabirinizle baÅŸka bir ÅŸey var. Bu kadar mıdır onu kastetmiyorum. ÇoÄŸu yerlerde bir eski saray kalıntısı da olabilir, tekne kazıntısı da. Bazen portmanto da böyledir. Bizim Osmanlı geleneÄŸinde de böyledir. Bunu incelediÄŸimde ÅŸu çıktı karşıma. O kadar ince işçilik kullanılmış ki, inceldiÄŸi yerden kopuyor. Allahtan iyi ekonomi yönetimimiz var ama dünyada bir sıkıntı var. Olsun o kadar…
Günlerdir seferber ve biran önce inÅŸallah gayretindeyiz. İşçisiyle, iÅŸvereniyle, sivil toplum örgütleriyle ortaya bir karışık koyuyor. KardeÅŸlerimizi biran önce inÅŸallah gayretindeyiz. Ayaküstü sohbet ettiÄŸimiz, oturarak çay içtiÄŸimiz doÄŸrudur. GeldiÄŸimiz noktada bir AVM yok. Bu yapısal sorunlar kuzu kapama iÅŸlemleri, birçok ÅŸey oluyor. VatandaÅŸ da diyor ki… Neyse… Ne derse desin biz iÅŸimize geldiÄŸi gibi anlıyoruz. Bu çerçevede dedim ki, “Bu resim neyin nesi?” Bunlar on derece yanlış yaklaşımlardır. Bizim meÅŸgul olduÄŸumuz konu vallahi belli. Ocak altında olan insanlarla sürekli iç içeyiz. Onların gönüllerini bir sebze de olsa rahatlatma gayretindeyiz. Çay ocaklarında yaÅŸam taburelerine ihtiyaç yok. Tekrar ediyorum, söylenen cümle gayet açık. Tahrik olmak çok ayıptır. Mevzuattaki boÅŸlukları kimse doldurmasın. Ancak otobüslerde, minibüslerde boÅŸluklar doldurulsun. Olsun o kadar…
Ülkemizde, “Çekerim karakola” anlayışı bitti artık. Gözaltı da, bel altı da önemli husustur. Dolayısıyla o bakımdan ve bu bakımdan, vatandaşın hak ve hürriyeti de bollaşıyor. Bu iÅŸlerle ilgisi olmayan vatandaÅŸa karşı nazik bir sistem kurmayı hayal ediyoruz. “Hayal ediyoruz” derken lütfen yanlış anlamayın. Ama takdir edilecektir ki, bize bir ülke nüfusundan fazla misafirin kabul edildiÄŸi dönemde, çay kahve ikramı kolay deÄŸildir. Yoksa baÄŸrımıza basmadan gözümüze uyku girmez. Gelecek için omuz omuza hareket edelim, birbirimizi ittirmeyelim. KoÅŸacağız, terleyeceÄŸiz ve üstüne soÄŸuk su içmeyeceÄŸiz. Tam manasıyla hakkını veren ve bu noktada önünü açabilen anlayışla bunu sürdüreceÄŸiz. Önümüzde kimse durmasın. Aklıselim sahibi Selim isimli vatandaÅŸlarımızın gerçekleri görmesi lazım. Çünkü kolay olan istifa etmek, zor olan istifade etmektir. Takdir yetkisi bize aittir. Olsun o kadar…
Ahmet Zeki YEŞİL
"Ahmet Zeki YEŞİL" bütün yazıları için tıklayın...
Bu kadar olmamalıydı, o kadar olmalıydı. Az bi para deÄŸil, çok bi para. Burası benim bildiÄŸim, orası benim bilmediÄŸim kadarıyla ıssız bir tarlaydı. Dolayısıyla “Bir bahçe içerisinde, bir avlu içerisinde mangal yapılması iyi olur” denildi. Karşımıza çıkan cevap ÅŸuydu ve makuldü. Siz, “Sarayı kullanabilirsiniz ve bu ÅŸekilde simit satabilirsiniz” denilmiÅŸ. Rıza da rıza göstermiÅŸ. Orası da olur, burası da olur. Bal gibi olur. Böyle düşünmemiz daha makuldür. Orası da bir gönül köşküdür. Ekonomik gözle bakmamak lazım. Sizin tabirinizle baÅŸka bir ÅŸey var. Bu kadar mıdır onu kastetmiyorum. ÇoÄŸu yerlerde bir eski saray kalıntısı da olabilir, tekne kazıntısı da. Bazen portmanto da böyledir. Bizim Osmanlı geleneÄŸinde de böyledir. Bunu incelediÄŸimde ÅŸu çıktı karşıma. O kadar ince işçilik kullanılmış ki, inceldiÄŸi yerden kopuyor. Allahtan iyi ekonomi yönetimimiz var ama dünyada bir sıkıntı var. Olsun o kadar…
Günlerdir seferber ve biran önce inÅŸallah gayretindeyiz. İşçisiyle, iÅŸvereniyle, sivil toplum örgütleriyle ortaya bir karışık koyuyor. KardeÅŸlerimizi biran önce inÅŸallah gayretindeyiz. Ayaküstü sohbet ettiÄŸimiz, oturarak çay içtiÄŸimiz doÄŸrudur. GeldiÄŸimiz noktada bir AVM yok. Bu yapısal sorunlar kuzu kapama iÅŸlemleri, birçok ÅŸey oluyor. VatandaÅŸ da diyor ki… Neyse… Ne derse desin biz iÅŸimize geldiÄŸi gibi anlıyoruz. Bu çerçevede dedim ki, “Bu resim neyin nesi?” Bunlar on derece yanlış yaklaşımlardır. Bizim meÅŸgul olduÄŸumuz konu vallahi belli. Ocak altında olan insanlarla sürekli iç içeyiz. Onların gönüllerini bir sebze de olsa rahatlatma gayretindeyiz. Çay ocaklarında yaÅŸam taburelerine ihtiyaç yok. Tekrar ediyorum, söylenen cümle gayet açık. Tahrik olmak çok ayıptır. Mevzuattaki boÅŸlukları kimse doldurmasın. Ancak otobüslerde, minibüslerde boÅŸluklar doldurulsun. Olsun o kadar…
Ülkemizde, “Çekerim karakola” anlayışı bitti artık. Gözaltı da, bel altı da önemli husustur. Dolayısıyla o bakımdan ve bu bakımdan, vatandaşın hak ve hürriyeti de bollaşıyor. Bu iÅŸlerle ilgisi olmayan vatandaÅŸa karşı nazik bir sistem kurmayı hayal ediyoruz. “Hayal ediyoruz” derken lütfen yanlış anlamayın. Ama takdir edilecektir ki, bize bir ülke nüfusundan fazla misafirin kabul edildiÄŸi dönemde, çay kahve ikramı kolay deÄŸildir. Yoksa baÄŸrımıza basmadan gözümüze uyku girmez. Gelecek için omuz omuza hareket edelim, birbirimizi ittirmeyelim. KoÅŸacağız, terleyeceÄŸiz ve üstüne soÄŸuk su içmeyeceÄŸiz. Tam manasıyla hakkını veren ve bu noktada önünü açabilen anlayışla bunu sürdüreceÄŸiz. Önümüzde kimse durmasın. Aklıselim sahibi Selim isimli vatandaÅŸlarımızın gerçekleri görmesi lazım. Çünkü kolay olan istifa etmek, zor olan istifade etmektir. Takdir yetkisi bize aittir. Olsun o kadar…
Ahmet Zeki YEŞİL
"Ahmet Zeki YEŞİL" bütün yazıları için tıklayın...