YIKAMA YAĞLAMA AĞLAMA
Bizi yıllardır hiç kimse yıkamadı. Biz, hep kendimiz yıkandık. O nedenle hiçbir kara lekeyi taşımadık. O bizi keseledi, biz onu keseledik. Eskiden birisi kaşını kaldırsa bıyığı düşerdi. Şöyle bir ters baksa şaşı olurdu. Şöyle bir sesini yükseltse kargalar gülerdi. Bakınız bunlar olmuyor. Ama bunu istismar konusu yapanlar var. Biz yolsuzlukla mücadeleye baktık. Dört şeritli yollar yaptık. Bu karda kışta kimseyi yolda bırakmadık. Grup toplantısında konuyla ilgili önemli açıklamalarda bulunulacaktık ama sonra vazgeçtik. Çünkü grup deyince başka şey anlaşıldı. Ön yargıyla hareket edenler çok ayıp etti. Muhalefet partilerinin başka malzemesi yoktur. Adaleti de, Vicdan’ı da rahat bıraksınlar. Adalet, göbek atıp oynasın. Vicdan, pavyonda şarkı söylesin. Hiç kimse görmezlikten gelmesin. Şeffaflaşma adına, saydamlık adına ince giyinsin. Şimdi bireysel başvurular başladı. Ancak, Adalet ile Vicdan kendisini öptürmezse ne olacak? İnsanların farklı düşünceleri olabilir. Öptürmek istemeyebilir ama öpmek isteyebilir. Bu Türkiye için reeldir, gerçektir. Öpme ve öpülme tercihlerinden dolayı ben şahsen kimseyi eleştirmem.
Kim yaptı, niçin yaptı? Ne bileyim ben… Yapan yaptı. Yapmayan karşıdan baktı. Bazı ipuçları varsa, o ipin ucunu çekeceksin. Böylece yol haritasının ipuçlarını bulacaksın. Burada bir eksiklik var. Hukuk diyoruz, guguk demiyoruz. Dosyada muhafazasına gerek duymuyoruz mesela. O zaman, hatıra defterinin arasında saklayacaksın. Sen kendine güveniyorsan her şeyi göze alıp gireceksin baraja. Herkes sana selam duracak, sarılıp öpecek. Enişten varsa, “Bayram değil, seyran değil eniştem beni neden öptü?” diye soracaksın. “Türkiye'de karşılığı buymuş” diyeceksin. Düşün ve bir karar ver. Ben bulunduğum yerdeyim, ya sen neredesin?
Zaman düşünme devri. Günde bir dakika düşünsen, ayda yarım saat yapar. Düşüne düşüne bir dönemi kapattık, bir dönemi açtık. Çok açıp kapatınca yalama olduk. Yine de ahde ve ohde vefanız için teşekkür ediyorum. Biz umudumuzu yitirmedik, aklımızı yitirdik. Hizmet etme aşkımızı diri tuttuk ama balık tutmadık. Emaneti devraldık, kollarımızı sıvadık, bir güzel oynadık. Biz o gün Konya'daydık. Konya’nın nesi meşhursa onu yedik. Ne dedik, onların bir tuzağı varsa Ali Baba’nın çiftliğinde iki adet buzağı var. Bir zahmet buraya gelin de size buzağıları gösterelim. Bu nedenle, herkes benim kaldığım noktanın yanına geldi. Tespih gibi dizildi. Buzağılar çoktan gitmişti. Yeni bir döneme girdik hayırlısıyla. Yıkama yağlama ağlama yapmayalım lütfen…
|