bardacık bar karalamaları
günâhlarım varsa
eğer;
senden sorsun
yüce…
sevmeyi öğrenemedin…
* * *
yılkı atları
bir boyun farkına
yarışta.
önde giden
en yaşlısı
galoba kalkıyor
gururla…
* * *
kırılıyor gücüm,
ay bulutlanınca
içimde.
güneşi boyuyorum;
gökkuşağında renk
kalmıyor…
* * *
ne aşklar yaşadım
içinden sen
hiç geçmedin.
ocakta tutuşan
alev kıvamında
buz gibiyim…
* * *
agave kaktüsü
besliyorum bahçemde;
bundandır
"delice"
sarhoşluğum…
* * *
"bardacık" da
bir kadeh
lâl
herb wein.
dipsiz karafaya
dönüyorum sesinden;
şarabında yüzüyorum
beceriksiz…
* * *
sabah çıkar
akşam içilen
şarabın kekre
kokusu.
yoksa baş, mide
ağrısı
bahane…
* * *
bir yudum sesine
dizeleniyorsa
yalnızlıklar;
kollarında
destanlar yazılır.
Sonra
bağır bağır
okunur
meydanında
eski foça'nın…
* * *
dolunay sancılandı,
yürüyüşe
çıkamadım
fikrimdeki
bukağından…
* * *
tut gözlerimden,
yakala yüreğine.
gir bedenime;
hücrelerinde
"katıksız" öleyim…
* * *
ah benim
şizofren yarim;
aşkın sağaltıyor
deliceliğimi…
* * *
ne şairim,
nede yazar;
isyanım
niye?
tülin dursun / 30/ 01/ 2009 eski foça "bardacık kafe"
|