AÇIK VE NET
Bak, bu kadar açık ve net konuşuyorum.
Şunu söyleyeyim, bunu söylemeyeyim olmaz.
Dört yanlışı yan yana getirsek, arkaları ve önleri boş kalır.
Yani paralel, maraleli götürür.
Biz bu milleti tek bir hedefe kilitledik, kıpırdayamaz inşallah.
Dimdik durduk, gıdıkladılar yine de kıpırdamadık.
Omuz omuza verdik, arkamızı sağlama aldık.
Biz her zaman derbederlere karşı çıktık.
Bakın neler yaptılar…
Tencere, tava çaldılar.
Bize sadece makarna süzgecini bıraktılar.
Başarısız olunca, devreye parmak soktular.
Eğer kaderde varsa soğuktan büzülmek, bir an bile gevşemeyiz.
Üçü değil 33’ü de gelse geri adım atmayız, arkamız dolu.
Biz ne diyoruz; altısı değil 66 olsanız ne yazar ne bileyim ben, yazar kasa mıyım?
Milletin evlatlarının patatesini yiyenler hesap verecekler.
Artık sokağa izinsiz çıkana bir dakika bile müsamaha gösterilmeyecek ve ”Evladım senin annen, baban yok mu?” diye sorulacak.
Çünkü insansız hava aracını kendimiz yapıyoruz.
Bu aracın kendi kendine nasıl uçtuğunu maalesef kuşlara anlatamıyoruz. Mademki bize bir emanet tevdi ettiniz, kusura bakmayın emanete ihanet etmeyiz, biz o kuşu afiyetle yeriz.
Öncelikle şunu açık ve net tespit etmekte fayda var.
Sistem hız veriyor, gaz veriyor, tırmandırıyor.
Bizim ne yaptığımız bellidir.
Yanlış anlaşılmasın, sadece toplu açılış yapıyoruz.
Açtıkça, insanın açası geliyor.
Adeta gözeneklerimiz açılıyor.
Coşkuyu hücrelerimizde hissediyoruz.
Vatandaşın saflığı tutuyor, bunlara inanıyor.
Biz bu oyunları bir yerlerden hatırlıyoruz ama çıkartamıyoruz.
Ne demiştik, hatırlayın.
Oyunlara gelmeyelim, kös kös oturalım.
Yıllarca halay başına uyduk da ne oldu?
Bir de baktık, hoplaya hoplaya başka bir yere gelmişiz.
Oysa millet olduğu yerde duruyor.
Türkiye güçlendikçe bunların hepsi hizaya gelir ve halayın başı sonu belli olur. Bu nedenle, şu anda halay başına eşit mesafedeyiz.
Nereden nereye geldiğimizi görelim artık.
Özgürlük nasılmış bir daha görelim.
Eskiden demokrasi yoktu, demokrasinin demosu vardı.
Çarşıda pazarda salatalık, domates gibi sebzeleri seçtirmezlerdi.
Artık demokrasi var ve biz, bizi yönetecek insanları bile kendimiz seçiyoruz. Gördüğünüz gibi demokrasi yenmiyor, içilmiyor ama yine de güzel şey.
Türkiye bu noktada aklı selim hakim olacak, Selami değil.
Velhasıl asla Selami’ye ameliyat yaptırmayız.
Hiçbir yerine dikiş attırmayız.
Kendinize gelin kendinize!
Siz kendinize gelmezseniz biz size ailece geliriz.
Hukukta bir kaide vardır ve guguk kuşu o kaidenin üstüne konar.
Açık ve net, işte böyle…
|