 
                
                
                Tayfun ÖZKAYA
  		
		  GIDALARDAKİ ZEHİRLERİN KANITLARI ORTAYA ÇIKIYOR
		  
		  
				    
  
 
 
		 	
			
		  
			  
	
Akdeniz Üniversitesi Gıda GüvenliÄŸi ve Tarımsal AraÅŸtırmalar Merkezi’nde yapılan bir araÅŸtırma yediÄŸimiz tarım ürünlerinde ciddi düzeylerde tarım ilacı kalıntısı olduÄŸunu ortaya çıkardı. (Haberini daha geniÅŸ okumak isteyenler ÅŸu adresi tıklasın: bianet.org/bianet/tarim/165871-gidada-pestisit-kalintisi-ve-saglik) Ekipten araÅŸtırmacı Bülent Şık bu haberi kaleme almış.
Araştırmada 2013 ve 2014 yıllarında Ocak-Nisan arasında semt pazarlarından tesadüfen toplanmış 709 domates, biber, hıyar, kabak, çilek, patlıcan ve portakalda 335 pestisit (tarım ilacı) kalıntısı aranmış. Bu ürünler kış dönemine denk geldiğinden sebze olanlar büyük ölçüde sera ürünleri. Yaz döneminde de araştırmanın yenilenmesini bekleriz.
Dünyada bir ürünün kesinlikle yenilemeyeceÄŸini belirleyen bir deÄŸer var. Buna Maksimum Kalıntı Limiti (MKL) (İngilizce kısaltmasında MRL deÄŸerleri) deniyor. Bu, örneÄŸin 100 birim üründe ne kadar ilaç kalıntısı olursa bu ürünün tüketilemeyeceÄŸini gösteriyor. Kabul edilmiÅŸ bazı eÅŸikler var. Bunun üzerinde çıkarsa bu ürünün kesinlikle satılamayacağı ve yenilemeyeceÄŸi konusunda genel bir anlayış var. Gerçi ülkeler arasında da bu konuda farklılıklar var. PeÅŸinen söyleyelim ki bu araÅŸtırmayı yapanlar da dahil olmak üzere birçok araÅŸtırmacı bu eÅŸiklerin altında da bazı tarım ilaçlarının (aslında bunlara zehir demek daha doÄŸru) zararlı olabileceÄŸini ortaya koyuyorlar. ÖrneÄŸin endokrin sistem bozucu olarak tanımlanan bazı maddeler hormon yapımızı bozuyor. Bunların çok azı bile MKL deÄŸerlerinden daha düşük düzeyde olsa bile zarar verebiliyor. Neyse biz gene de genel kabul gören MKL deÄŸerlerini esas alarak araÅŸtırma sonuçlarına bakarsak, bir genelleme olarak örneklerin ilk yıl %21’i, ikinci yıl ise %25’i bu deÄŸerlerden yüksek. Bu ÅŸu anlama geliyor. Elimizde adeta bir gözünde mermi olan dört gözlü bir Rus ruleti var. Domateste 2013’de %6’sı, 2014’de %12’si; kabakta sırasıyla %40 ve %36’sı limit üstü zehir içeriyor. Hâlbuki Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı son on yılda sürdürülen bazı çalışmalarla limit üstü ürün oranının %1’lerin altına düşürüldüğünü söylüyordu. Kamu tanıtım videolarında “merak etmeyin, her ÅŸey kontrol altında” demekteler. Haberde Bakanlığın ihraç edilen ürünlere ait analiz sonuçlarını yurtiçi pestisit denetimi çalışmalarına dâhil ettikleri yazılmaktadır. İhraç ürünlerindeki 10 000 analiz, yurtiçi denetimdeki 1000 analiz ile birlikte deÄŸerlendiriliyormuÅŸ. Ayrıca Rusya’ya ihraç edilen ürünlerde 335 pestisit deÄŸil, 107 pestisit bakılıyormuÅŸ.
Bu konunun çok iyi deÄŸerlendirilmesi gerekiyor. Biz de Antalya’dan gelen bir domates örneÄŸini analize göndermiÅŸtik. BeÅŸ ayrı ilaç çıktı, ancak hepsi de limit altı idi. Yani satılmasında yasal bir engel yok. Danışmanlar çiftçilere deÄŸiÅŸik etken maddeli ilaçları kullanarak hiçbirinde limit üstü çıkmama yönünde bazı taktikler veriyorlar. İyi de bu beÅŸ ayrı zehrin birlikte insan üzerinde nasıl bir etki yaptığına dair araÅŸtırmalar çok kısıtlı. Ne yapacağız? Bu araÅŸtırmada analiz edilen örneklerin %85’inden fazlasında birden fazla pestisit çıkmış. %1 örnekte ise 8-13 arasında pestisit varmış. Düşünün bir domates yiyorsunuz içinde 13 ayrı zehir var. Hepsi de limit altı olabilir. Güvende misiniz? Çok, çok şüpheli.
“Yıkarız gider” derseniz çok yanılırsınız. Bu ürünleri zehirsiz üretmenin yolları var. Niye bu yollar aranmaz?
Yurt Gazetesi 16.7.2015
 
      
     
	  
       
Tayfun ÖZKAYA
       
        
		
	  			 
 
 
				 
				 
				 
				
   
		 	 
     
	
	 
	
	
	
	 
	   
 
				 
				 
				  
 
	    
	  		  
 
	      	    
 
"Tayfun ÖZKAYA" bütün yazıları için tıklayın...
 
 
            
 
			
        Akdeniz Üniversitesi Gıda GüvenliÄŸi ve Tarımsal AraÅŸtırmalar Merkezi’nde yapılan bir araÅŸtırma yediÄŸimiz tarım ürünlerinde ciddi düzeylerde tarım ilacı kalıntısı olduÄŸunu ortaya çıkardı. (Haberini daha geniÅŸ okumak isteyenler ÅŸu adresi tıklasın: bianet.org/bianet/tarim/165871-gidada-pestisit-kalintisi-ve-saglik) Ekipten araÅŸtırmacı Bülent Şık bu haberi kaleme almış.
Araştırmada 2013 ve 2014 yıllarında Ocak-Nisan arasında semt pazarlarından tesadüfen toplanmış 709 domates, biber, hıyar, kabak, çilek, patlıcan ve portakalda 335 pestisit (tarım ilacı) kalıntısı aranmış. Bu ürünler kış dönemine denk geldiğinden sebze olanlar büyük ölçüde sera ürünleri. Yaz döneminde de araştırmanın yenilenmesini bekleriz.
Dünyada bir ürünün kesinlikle yenilemeyeceÄŸini belirleyen bir deÄŸer var. Buna Maksimum Kalıntı Limiti (MKL) (İngilizce kısaltmasında MRL deÄŸerleri) deniyor. Bu, örneÄŸin 100 birim üründe ne kadar ilaç kalıntısı olursa bu ürünün tüketilemeyeceÄŸini gösteriyor. Kabul edilmiÅŸ bazı eÅŸikler var. Bunun üzerinde çıkarsa bu ürünün kesinlikle satılamayacağı ve yenilemeyeceÄŸi konusunda genel bir anlayış var. Gerçi ülkeler arasında da bu konuda farklılıklar var. PeÅŸinen söyleyelim ki bu araÅŸtırmayı yapanlar da dahil olmak üzere birçok araÅŸtırmacı bu eÅŸiklerin altında da bazı tarım ilaçlarının (aslında bunlara zehir demek daha doÄŸru) zararlı olabileceÄŸini ortaya koyuyorlar. ÖrneÄŸin endokrin sistem bozucu olarak tanımlanan bazı maddeler hormon yapımızı bozuyor. Bunların çok azı bile MKL deÄŸerlerinden daha düşük düzeyde olsa bile zarar verebiliyor. Neyse biz gene de genel kabul gören MKL deÄŸerlerini esas alarak araÅŸtırma sonuçlarına bakarsak, bir genelleme olarak örneklerin ilk yıl %21’i, ikinci yıl ise %25’i bu deÄŸerlerden yüksek. Bu ÅŸu anlama geliyor. Elimizde adeta bir gözünde mermi olan dört gözlü bir Rus ruleti var. Domateste 2013’de %6’sı, 2014’de %12’si; kabakta sırasıyla %40 ve %36’sı limit üstü zehir içeriyor. Hâlbuki Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı son on yılda sürdürülen bazı çalışmalarla limit üstü ürün oranının %1’lerin altına düşürüldüğünü söylüyordu. Kamu tanıtım videolarında “merak etmeyin, her ÅŸey kontrol altında” demekteler. Haberde Bakanlığın ihraç edilen ürünlere ait analiz sonuçlarını yurtiçi pestisit denetimi çalışmalarına dâhil ettikleri yazılmaktadır. İhraç ürünlerindeki 10 000 analiz, yurtiçi denetimdeki 1000 analiz ile birlikte deÄŸerlendiriliyormuÅŸ. Ayrıca Rusya’ya ihraç edilen ürünlerde 335 pestisit deÄŸil, 107 pestisit bakılıyormuÅŸ.
Bu konunun çok iyi deÄŸerlendirilmesi gerekiyor. Biz de Antalya’dan gelen bir domates örneÄŸini analize göndermiÅŸtik. BeÅŸ ayrı ilaç çıktı, ancak hepsi de limit altı idi. Yani satılmasında yasal bir engel yok. Danışmanlar çiftçilere deÄŸiÅŸik etken maddeli ilaçları kullanarak hiçbirinde limit üstü çıkmama yönünde bazı taktikler veriyorlar. İyi de bu beÅŸ ayrı zehrin birlikte insan üzerinde nasıl bir etki yaptığına dair araÅŸtırmalar çok kısıtlı. Ne yapacağız? Bu araÅŸtırmada analiz edilen örneklerin %85’inden fazlasında birden fazla pestisit çıkmış. %1 örnekte ise 8-13 arasında pestisit varmış. Düşünün bir domates yiyorsunuz içinde 13 ayrı zehir var. Hepsi de limit altı olabilir. Güvende misiniz? Çok, çok şüpheli.
“Yıkarız gider” derseniz çok yanılırsınız. Bu ürünleri zehirsiz üretmenin yolları var. Niye bu yollar aranmaz?
Yurt Gazetesi 16.7.2015
Tayfun ÖZKAYA
"Tayfun ÖZKAYA" bütün yazıları için tıklayın...
