Yağmur Yağar Taş Üstüne
Yağmur Yağar Taş Üstüne
Ne güzel türküdür değil mi? İnsanı alır götürür, tınının ritminde duygularla sırılsıklam ıslanır, verdiği huzura koşulsuz teslim oluverirsiniz. Doğanın tiz sesli kızı yağmur. Dokunduğun her noktada can suyu olmadan duramazsın.
Peki ne oldu da can alıverdin dün birden?
Sen almadın mı?
Peki ya kim aldı?
Biz mi?
Yok canım biz yaşam alanları açmak için ağaçları kestik. Bir de o ağaçların yerine beton binalar kondurduk. Nerde yaşasaydık ağaç tepelerinde mi? Hem bir de o evlerin elektriğe suya ihtiyacı vardı, HidroElektrikSantralleri kurmamız gerekiyordu.
HESler tu kaka mı?
Aaa olur mu hiç? Koskoca Avrupa Birliği ve UNESCO çevre dostu diyorken HESlere nasıl tu kaka dersin sen onlara sevgili yağmur. Hem küçük ve orta ölçekli işletmelerin kurulmasıyla kırsal alanlarda ekmek kapısı açıverdiler. Kaç insan inşaatlarda çalışmaya başladı. Tamam, sen toprağı bereketlendirdikçe de ekmek yiyordu insanlar ama çok fazla emek toprakla uğraşmak neme lazım!
Toprağın tuzu mu artıyor? Aaa sen de deli deli yağıp akacaksın diye yaptığın naza bak şimdi. Su barajlarda tutulduğunda buharlaşma olacakmış da toprağın tuz oranı artacakmış da tarım arazileri ölecekmiş de. Şimdi bir de şunu dersin sen; İşletmelerin atıkları nedeniyle çevre kirliliği artacak dolayısıyla yöre de hastalıklar artacak. Su olan yerde hastalık olur mu hiç?
Sen onu bunu bırak da sevgili yağmur dünkü seli açıkla bana. Daha önce de Filyos Çayı üstünde ki köprü yıkılmıştı (2012) hatta aynı yıl Samsun da TOKİ evlerinde boy göstermiştin. Sen can verenken niye can alırsın sevgili yağmur? Hele sen bunu de bana.
Kaderci miyiz?
Yok artık dur orada! Bilim insanları, uzmanlar konunun önde gelenleri hayır demiş de birileri üç günlük dünyalarını üç yüzyıllık gibi yaşasın diye görmezden gelmişiz he mi? Olur mu hiç öyle şey, koskoca hükümetler halklarına hizmet etmek için varlar. Öyle cep doldurmak evladiyelik dünyalıklar yapmak için değil. Hem zaten o santralleri yabancı firmalar yapıyor. Bizim ufak tefek taşeron firmalar da onlara hizmet ediyor. Yani çok dolaylı yoldan kazanıyorlarsa kazanıyorlar senin anlayacağın. Ama amaç ne? Çevreye uyumlu, yenilenebilir, temiz enerji üretebilmek.
Kaç yıl mı?
E bizim neslin işini görür sanırsam.
Sonrası mı?
Sonrası Allah kerim.
Müstahak mı?
Bak ben burada sana iltifatlar ediyorum; Can suyu diyorum, doğanın tiz sesli kızı diyorum…
Anama dokunmayın yeter mi?
İyi de Toprağı hep sevdik ki biz… Kardeşlerini de, yoldu, inşaattı, barajdı vs. derken birazcık kıymış olabiliriz ağaçlara ama!
Yok yok biz seninle anlaşamayacağız yağmur aynı dünya da ayrı telden çalıyoruz. Mecburuz beraber yaşamaya.
Biz gelip geçiciyiz ama siz hep var mı olacaksınız?
Şimdi bana ettiğin son söze bak hem de Mevlana’dan alıntı:
“Pisler, pisliklerini yapar ama sular da temizlemeye çalışır.”
Sevgilerimle,
arzudincer0@gmail.com
|