Yerel seçimlere doğru
Foça Balıkçı Barınağı inşaatı başlayalı epey zaman oldu. Balıkçı barınağının yapılıp yapılmamasına ve de yapıldığı yere dair tartışmalara devam edilirken çalışmalara yakından bakmak üzere inşaat sahasına gittik.
Oradan bakınca kazıklarının çakımı tamamlanan ilk iskelenin Büyükdeniz’i nasıl ikiye böldüğünü daha bir başka görüyorsunuz.
Foça’da hiçbir şeyin fazla değişmediğini düşünürüz, öyle sanırız. Buradan bakarken Foça’dan İzmir’e ulaşımın dahi çok zor olduğu, günü birlik gidilip gelinemediği günlerden bugünlere ne kadar çok değişimin olduğunun farkına vardım. Ne kadar geniş alanın konut alanına döndüğünü, kentin görsel yapısının, hatta yaşam tarzının çok hızlı değişmekte olduğunu düşündüm.
Değişim kaçınılmazdır, ne insanlar, ne de kentler oldukları gibi kalamazlar.
Ulaşabildiğim kaynaklarda Foça turizm bölgesi olarak gösteriliyor, ama nasıl bir kent olacağını, kentin nasıl değişip, gelişeceğini bilemiyorum.
Kentimizi yönetenlerin elbette geleceğin Foça’sının nasıl olacağına dair planları vardır. Kente çakılan her çivinin planlanan Foça’ya ulaşmada bir yol olduğunu düşünüyorum.
“İnşaatı devam eden balıkçı barınağı ile Foça’da nasıl bir değişim yaşanabilir?” diye bir soru sordum kendime.
Hayal kurdum.
Büyükdeniz sahilinden onlarca iskele uzanıverdi, ortalara; etrafı yüzlerce tekne bağlı. Dünyanın her yerinden yatlarıyla gelen binlerce insan. Büyükdeniz sahilinde sıralanan restoranlar, alışveriş merkezleri, eğlence yerleri.
Küçükdeniz “eski kent” oluvermiş, özellikle sahil şeridindeki tüm evler taş ev görünümüne bürünmüş, kötü görünümlü beton kilit taşlar yerine Arnavut taşı döşenmiş yolları, balkonlarından rengarenk çiçekler sarkan yaşayan evleri ile, taşıt trafiğine kapanmış sahil yolunda sıralanmış kafe, bar ve balık restoranları ve de hediyelik eşya satış yerleri ile bir marka haline gelivermiş.
Küçük balıkçılar korunmuş, hatta aylığa bağlanmışlar, Foça’ya gelen amatör balıkçıları sandallarıyla gezdiriyorlar.
Tarihi buluntuların tekrar gömülerek korunması yerine hepsi gün ışığına çıkarılarak ziyarete açılmış, müzeler inşa edilmiş.
Yenifoça ve sahil şeridi büyük tatil kompleksleri ile dolu. Deniz, kum ve eğlence…
Bağarası, Yenibağarası ve buralardan Eskifoça’ya Yenifoça’ya uzanan kırsal bölge konut alanları, büyük alışveriş merkezleri ile dolmuş.
Özellikle İzmir bağlantısında karayolu en kısa hatta yapılmış, toplu taşıma araçları sürekli çalışan bir ulaşım ağının kurulmuş olduğu bir Foça.
“Turizm Bölgesi” tanımlaması ile yola çıktığım kişisel bir hayal bu. İstediğim bir Foça mı, kararsızım!
Bir de Foça’nın şanssızlığı gibi duran, elbette şansa çevrilebilecek de olan bir Aliağa gerçeğimiz var.
Yanı başımızda, yani beş altı kilometre ötemizde başlayan, rafinerileri, demir çelik fabrikaları, gemi söküm tesisleri, termik santralleri, doğalgaz çevrim santralleri ve çok geniş alanlara yayılan organize sanayi bölgeleri, limanları ile nüfusu beş yüz binlere ulaşması planlanan kocaman dev gibi bir ağır sanayi kenti Aliağa yükseliyor.
Bu gelişmenin karşısında Foça nasıl korunacak da turizm cenneti olma yolunda gelişebilecek. İnanın merak ediyorum.
Yerel seçimlere az bir süre kala Foça’yı yönetmeye talip olan başkan adaylarımız, yapmak istedikleri bir iki projelerini anlatmak yerine, mesela 2020 yılında nasıl bir Foça yaratmak istediklerini bize anlatsalar.
|