ÇAY VAR İÇERSEN / Elif Y. ÖZEL
Elif Y. ÖZEL

Elif Y. ÖZEL

ÇAY VAR İÇERSEN



Çay ve insan;
Birbirlerini usulca demleyen iki dost.
Varlıkta ve yoklukta, hastalıkta ve sağlıkta, kısacası her şartta ve durumda evliklerini devam ettirebilen örnek çift.
Hatta; “Biri eder diÄŸeri sineye çeker” iliÅŸki modelinin sorunsuz uygulayıcıları.
Fazla geriye gitmeye gerek yok, etrafınızdaki çiftlere göz ucuyla baksanız yeter.
GözlemlediÄŸiniz “İnsan ve insan”la süregelen tüm iliÅŸkilerde, yukarıda sıralanan detaylara rastlamanız pek mümkün deÄŸil.
Ama konumuz baÅŸka.
Konumuz, çay ve insan ilişkisini deformasyondan koruyan samimiyet ilkelerini belirleyebilmek.
Yani, çaya dem vuran insana raÄŸmen, çayın neden hala ısrarla insana dem olmaya devam ettiÄŸini anlayabilmek…

İnsan için çay, lisandır aslında.
Çayca konuşmak, iki kelimeyle dünyaları anlatabilmektir.
Debelenmeden iletiÅŸim kurabilmektir.
Beni sana dümdüz, olduğu gibi ve ayan beyan anlatabilmektir.

“Seni seviyorum” diyemediÄŸimizde;
Seni çay içerken izlemek,
Seni çay doldururken,
Seni demlerken çayı,
Kimseler inanmasa da düpedüz sevap (Alper Gencer) diyerek ilan-ı aşk edebilmektir.

“Seni çok özledim” diyemediÄŸimizde;
Azizim; Bir çayımız, bir de çay içerken düşündüğümüz insanlar var (Uğur Koca) diyerek, özlenene, cesurca karşıdan el edebilmektir.

“Sana ihtiyacım var” diyemediÄŸimizde;
Aşkınla demlenmiş sıcak bir çay içmeliyim.
Küfürler saçıp etrafa, belalara bulaştırmalıyım ağrılı başımı.
YokluÄŸuna alışmamalıyım (Tarık Tufan) diyerek, gidene, “gelsen ne iyi olur”u ima edebilmektir.

“Anlamsız bir hayattı yaÅŸadığım” diyemediÄŸimizde;
Soğuyan bir bardak çaydır benim ömrüm (Nevzat Çelik) diyerek, anlam katamadığın hayattan af dileyebilmektir.

“Ne dostumuzu bilmiÅŸiz ne düşmanımızı” diyemediÄŸimizde;
Şekersiz içilen çayın içindeki çay kaşığı kadar anlamsızdı bazı insanlar (Alıntı) diyerek, doğru yerlere yanlış kişileri oturttuğumuzu kendimize itiraf edebilmektir.

Dahası da vardı elbet…
Velhasıl çay hayattı insan için.
Kabul edilmelidir ki;
Çay yoksa yarımdır insan,
Çay yoksa aşka da özleme de tarif yoktur.
Ve bilinmelidir ki;
Çay girmezse bir eve doktor da girmez.
İkram edilecek çayın yoksa ocakta, ne postacı çalar kapını ne de konu komşu.
Çernobil’e raÄŸmen kapı dışarı edilemeyen çay’a gelince…
Bütün bunların hatırına dem olunmaz mıydı insana?
Sineye çekilmez miydi edilenler?
Hal böyle olunca çiçek gibi devam edilmez miydi bu birlikteliÄŸe…?
Çay ve İnsan;
Onlar hala dost,
Onlar hala evli,
Ve değişen hiçbir şey yok hayatlarında.
Sadece bardaklar deÄŸiÅŸti… o kadar.


Elif Y. ÖZEL




18 Kasım 2015 Çarşamba / 2773 okunma



"Elif Y. ÖZEL" bütün yazıları için tıklayın...