HER ŞEY GENETİĞE BAĞLI DEMEK KADERCİLİĞE ÇIKIYOR / Tayfun ÖZKAYA
Tayfun ÖZKAYA

Tayfun ÖZKAYA

HER ŞEY GENETİĞE BAĞLI DEMEK KADERCİLİĞE ÇIKIYOR



Baştan söyleyeyim ki kadercilikten yana değilim. Eğer böyle bir şey olsa idi, insanın dünyada hiçbir sorumluluğu olmazdı. Dahası İslam anlayışı içinde düşünülen Mutezile anlayışı da kaderi reddeder. Alın yazısı olsaydı insanın eylemlerinden dolayı sorumlu olamayacağına inanır.

Ancak son derece seküler, laik insanlar arasında da öyle yorumlar yapılıyor ki bunları kaderci diye algılayabiliriz. Diyorlar ki “örneÄŸin birisi ekolojik ürünler yiyor, sigara içmiyor, diÄŸeri ise tam tersi. Bakıyoruz kendine bakmayan kiÅŸi sapasaÄŸlam iken birincisi kanser oluyor.” Bu kiÅŸiler sigara içmeme veya ekolojik ürünler yemenin hiçbir fayda etmediÄŸi, genetik yapın iyi ise hasta olmadığın sonucuna varıyorlar. Her ÅŸey sadece yediklerimiz ve içtiklerimiz mi? ÖrneÄŸin hasta olan birinci kiÅŸi belki de ağır trafikte çok uzun süre geçirmekte, belki içtiÄŸi suda kanserojen maddeler var. Genetik yapı da önemli tabii. Nobel kimya ödülü kazanan Aziz Sancar kimyasal maddeler vb. deÄŸiÅŸik etkenlerle genlerimizde meydana gelen bozulmayı sürekli tamir etmeye çalışan bir mekanizmaya sahip olduÄŸumuzu ortaya koymuÅŸtu. Zararlı etkiler belli bir düzeyin üstüne çıktığında artık bu tamir mekanizması yetiÅŸemiyor ve hasta oluyorsunuz. DiÄŸer yandan belli bir hastalığa yol açan etkenler o kadar fazla ki. ÖrneÄŸin meme kanserine yol açan tarım ilaçları da dâhil bir sürü kimyasal madde var. Bunların dışında PVC, sigara dumanı (siz içmiyor da olabilirsiniz), alkol, gece aydınlatması da etmenler arasında sayılıyor. Daha da saymadığım çok etmen var. Bu kadar çeÅŸitli etmenler karşısında tek bir olaya bakarak (sigara içmeme veya organik ürün tüketme gibi) tek bir insanın hastalık durumunu aydınlatmak hiç de kolay deÄŸil. Sadece bir tahminde bulunulabilir. Ancak bilim insanları bu her bir maddenin tek baÅŸlarına ve birlikte etkileri konusunda araÅŸtırmalar yaparak bir sonuca varmaya çalışıyorlar. Resmin tümünü göremeseler de epeyini aydınlatabiliyorlar.

Ancak sıradan insanlar hatta eÄŸitimli insanlar dini nedenlerle kaderci olmasalar da kafaları iyice karışıyor ve her ÅŸeye boÅŸ veriyorlar. “Her ÅŸey genetiÄŸe baÄŸlı” veya “yapın kuvvetli ise bir ÅŸey olmaz” diye düşünüyorlar. Mücadeleyi bırakıyorlar. Hâlbuki Aziz Sancar’ın teorisi uyarınca ne kadarını kurtarsalar o kadar iyi. İşte bu durumda tarım zehirlerini yedirenler kazanıyor. Onlar köylülere de “baÅŸka bir seçenek yok” yalanını yutturuyorlar.

Biliyorsunuz bir grup uzmanla birlikte hazırladığımız bir metin ile bir imza kampanyası başlattık.
Change.org’da “Zehirli sebze ve meyve istemiyoruz. Belediyeler hallerde laboratuvar kursun.” diye arayın veya aÅŸağıdaki web sayfasını tıklayın:

www.change.org

Kısa bir video da burada bulunuyor. İmza sayısı 17 bini geçti. İmzanızı bekliyoruz. Yaptığınız her şeyin bir karşılığı var. Kendiniz için de, toplum için de. Kaderci olmayın.


Tayfun ÖZKAYA




25 Åžubat 2016 PerÅŸembe / 5944 okunma



"Tayfun ÖZKAYA" bütün yazıları için tıklayın...