DOĞAL TARIM, GELENEKSEL TARIM KARMAŞASI
Dikkatimi çekmişti. Bir kahvede “çayınız taze mi? veya “biranız soğuk mu?” diye sorduğunuzda cevap “normal, abi” ise o çay bayat, bira ise ılık oluyordu. Şimdi organik etiketli ürünlere karşı bizim de katıldığımız yönleri olan bir eleştirel bakıştan yararlanarak bazıları ürünlerini “doğal” diye isimlendirmeye başladılar. Sorduğunuzda “doğal” diyorlar. Bazı gıda gruplarının ürünlerini dışarda bırakarak söylemek gerekirse bunların epeyi bayağı tarım zehirlerinin ve kimyasal gübrelerin kullanıldığı ürünler oluyor. Bir kere tarım denilen olgu doğal değildir. Kültürel bir olgudur. Doğal tarım da olmaz şüphesiz. Doğadan kekik toplayıp satıyorsanız buna doğal diyebilirsiniz. Onu da trafiğin yoğun olduğu yol kenarlarından veya termik santrallerin, kirletici sanayilerin çevresinden topluyorsanız epeyce zehirli olduğu kesindir.
Bir başka benzer sorun ise süpermarketlerde satılan ve bizim endüstriyel ürün dediğimiz yani tarım zehirleri ve kimyasal gübrelerle üretilmiş ürünlere “geleneksel” denmesi. “Geleneksel” teriminin arkasına parantez içinde “konvansiyonel” ekleniyor. “Geleneksel” terimini İngilizceye çevirseniz “traditional” oluyor. Bu adlandırma ile sanki zehirleri, kimyasal gübreleri bilmeyen veya kullanmayan çiftçiler kafamızda canlanıyor. Böyle değil tabii. Ciddi zehir atılmış ürünler bunlar. Limitleri aşar veya aşmaz o ayrı olay. Dolayısıyla bu isimlendirme çok sorunlu ve pek de iyi niyetli değil. Bir şey yazacaklarsa ya “konvansiyonel” yazsınlar veya “endüstriyel ürün” desinler.
Organik kanunu gereğince organik etiketi ile satılacak her ürün için sertifika alınmak zorunda. Bu bir sorun, çünkü sertifika çiftçi için bir yük. Ayrıca sertifika şirketi çiftçi için hem bir kontrolör, hem de çiftçi şirketin müşterisi. Arada bir çelişki var. Buradan sorunlar çıkabiliyor. Nitekim Almanya’da da birkaç yıl önce organik etiketi altında satılan yumurtaların önemli bir kısmının aslında endüstriyel olduğu ortaya çıkmıştı. Topluluk destekli tarım grupları sertifika istemiyorlar. Zaten varsa ayrı. Onların da bir sistemi var. Genel olarak “katılımcı sertifikasyon” veya “katılımcı onay sistemi” deniliyor. Çiftçi ziyaret ediliyor. Mayıs böceklerinin kaynaştığı bir yerde tarım zehirlerinin kullanılmadığı açıkça anlaşılıyor bile. Gerekirse ürünler analize de gönderiliyor. Ancak ilişki bir dayanışma ilişkisi olduğu için sorunlar genellikle gizlenmiyor, birlikte çözülmeye çalışılıyor. Hiç mi sorun yok? Var tabii. Hiç sorun olmadığı iddia edilen yerde aslında faşizm vardır.
Size “ürünüm doğal” diyene şüphe ile bakın. Sorun: Nasıl üretiliyor, olmadı başkasına sorun. Cep telefonu almak için harcadığınız zamanın, hele dizilere harcanan zamanın onda birini bu işe ayırsanız epey bilgi toplarsınız.
|