Darısı Sazak köyünün başına
Sazak köyü ıssız, sessiz ve sakin bekliyor, hayalet köy adı ona hiç yakışmıyor… Yunan adalarında para basan benzer köyler gibi olacağı günler de gelecek.
Sazak köyünün de hemen karşısındaki Sakız adasında turistlerin uğrak yerleri arasında yer alan ortaçağ köyleri Mesta, Olympoi, Pirgi, Anavatos ve Avgonima olacağı günleri görmek dileğiyle…
Karaburun Sazak köyünün adını bilmeyenlere hatırlatalım… 1923 yılındaki mübadelede Rumlar tarafından boşaltılan ve aradan geçen yıllarda harabe haline gelen Sazak köyü… Bir zamanlar bağlarında tadına doyum olmayan damak çatlatan lezzetli şarapların ve pekmezlerin üretildiği bu köyde Rumlar razaki üzüm yetiştirirmiş. Çevrede ne kadar kasaba köy varsa ahalisi buradan şarap ve pekmez satın alırmış…
1923 yılında Fethiye Kaya köyün başına gelenler Sazak köyünün de başına gelmiş… Karşılıklı mübadele anlaşmasıyla topraklarından sürülmüşler; kimi Sakız adasına, kimi de Midilli adasına göçmüş… Ama akılları hep burada kalmış… Bir gün döneriz ümidiyle terk etmişler topraklarını… Dile kolay 93 yıl geride kalmış anılarıyla birlikte… Göç ile birlikte çevre köylerde yaşayanlar binaların işe yarayan ahşap kapı, pencere, kiremit ve çatılarını birer ikişer söküp alınca ortaya hayalet bir köy çıkmış… Benzerleri Sakız adasında bulunan hayalet köyleri gezdim, hatta ortaçağdan kalan köyleri ilgiyle dolaştım. Hepsi birer turizm cennetine dönüştürülmüş… Restorasyondan geçirilmiş, özel dokusunu bozmadan pırıl pırıl köyler yaratmışlar, içine kafeteryalar yerleştirmişler. Butik oteller yaratmışlar…
Sazak’ın dikenleri belgeselini hazırlayan Gökhan Akçura bakın neler yazmış Sazak köyü ile ilgili:
"Sazak, Türkiye'nin Ege kıyılarında İzmir şehrinin Karaburun ilçesinde yer alan 1922 yılında diğerleriyle birlikte boşaltılan bir Rum dağ köyü. Zamanında bağlarında lezzetli şaraplar ve pekmezler üretmek için razaki üzümleri yetiştiren bu köyün ve çevre köylerin Rum sakinleri, aslında en az geride kalanlar kadar bu toprakların sahibi olsalar da, İzmir'i işgal eden Yunan ordusuyla bir sayıldılar, Karaburun koylarından denize dökülüp, öldürülüp, sürüldüler; arkalarından köyleri talan edildi. O günden bu yana, yani tam 93 yıldır, yer aldığı sarp yamaçta, güçlü rüzgarlara, Midilli ve Sakız adalarına yüzü dönük, hala ayakta kalan taş evleri ve eşsiz siluetiyle ıssız, yalnız ve korumasız bekler Sazak..."
Sonra dönemin Karaburun Belediye Başkanı Serdar Yasa, Sazak köyünün bir turizm değeri haline getirilmesi için AB/Unıcef aracılığı ile Sazak Köyü Projesi hazırladıklarını ve projenin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'na teslim edildiğini söyledi. Birkaç yıl önce Sazak köyünde yaşayan Rumlar'ın torunlarından bazılarını Yunanistan'ın Vartelemeos kentinde bulduklarını ve konuştuklarını belirten Başkan Yasa şöyle demişti: "Yıkık evlerden kendilerine ait olanlarını restore ettirip değerlendirmelerini istedik. Eğer Büyükşehir Belediyesi de harekete geçerse Sazak köyü, deniz manzarası, tertemiz havası ile yeniden canlı günlerine dönecek."
Ben hala iyi niyetle böyle bir projenin yaşama geçeceği günleri sabırla bekliyorum.
Sazak köyü ıssız, sessiz ve sakin bekliyor, hayalet köy adı ona hiç yakışmıyor… Yunan adalarında para basan benzer köyler gibi olacağı günler de gelecek. Ne diyelim, Sazak köyünün de hemen karşısındaki Sakız adasında turistlerin uğrak yerleri arasında yer alan ortaçağ köyleri Mesta, Olympoi, Pirgi, Anavatos ve Avgonima gibi olacağı günleri görmek dileğiyle…
isikteoman@gmail.com
|