KISMETSE OLUR
Günaydın dediğimiz güne iş, okul koşuşturmamıza yarenlik etsin diye illa ki TV kumandasına basarak başlıyoruz. Sabah haberlerinde ülkemizde ve dünyada olup bitenler hakkında bilgileniyoruz. Ardından dedikodu, evlendirme, evlilik sonrası çekişme programları ile akşam haberlerine bağlanıyoruz.
Yazıyı hazırlarken ismi lazım değil birkaç kanalın yayın akışına baktım. Üç aşağı beş yukarı sabah haber kuşağının ardından 3 saat dedikodu, 4 saat evlilik kararı, 2 saatte evli olanların kavga ve gürültüleri ile yoğrulmuş toplam 9 saatlik bir vakit geçirtme söz konusu.
Her saat başında toplam 1 sayfa kitap okunsa bir haftada 63 sayfa kitap okunur. Gülmeyin hesap yapabildiğinizi biliyorum. En az okunma olsa iyimserliği bu hesap.
Aklıma yıllar önce yayınlanmakta olan bir program geldi “Akşama Doğru” Senan Levent sunumu ile gün noktalanırken müzik, kitap, sanat haberleri ile yoğrulmuş bir programdı bu. Önerilen müzikleri dinlemişliğimiz, kitapları okumuşluğumuz, bulunduğumuz şehirde imkânımız varsa tiyatro oyunu izlemişliğimiz mutlaka vardır.
TV kanallarında yayınlanan programlar içerisinde gizli reklam yerleştiren ticari zekânın gizli kültür de yerleştirebileceğini düşünüyorum. Bu programın sunumu sırasında masa da sergilenen ya da çok sevilen bir karakterin elinde okunurken görünmesi ile kolaylıkla yaygınlaştırılabilecek bir akım olabilir.
Dahası “haydi çocuklar uykuya” mesajı gibi,” haydi ekran başındakiler on dakika kitap okumaya” mesajına kadar bile gidebilir.
Günümüzde ülkemizde yüzlerce yayınevinden yüzlerce kitap yıl içinde bizlere “Merhaba” demekte. Hepsine yetişmemiz imkânsız elbette. Ancak içlerinden her birimize hitap eden yazarları tanımak için TV ve sosyal medyanın daha etkin kullanılması gereklilik arz etmektedir.
Durakta beklerken, otobüste, trende ve en önemlisi evlerde kitapların okunduğu günler minik bir gayretin gerçeği kucaklaması ile sonuçlanacaktır. Ne diyelim? Kısmetse olur…
Sevgilerimle,
arzudincer0@gmail.com
|
