Sahir ÜZÜMCÜ ile 5N1Kitap
Şarkıydım, şiir oldum, masal yazdım.
Damlayken derya oldum, ummanlara katıldım.
Ben idim sen gördüm, kendimde el oldum.
Zar gibi inceldim, inceldiğim yerde koptum.
Yiğit oldum, korkak oldum, arasını buldum.
Uluyken deli oldum, sevdim kul oldum.
Akrep iken ağaç gördüm, kuşu oldum.
Vazgeçtim her şeyden, yelde yaprak oldum.
Kısa sürdüm, uzun oldum, unutuldum.
Kaldım, kalamadım, garipken şaşkın oldum.
Tam idim taneni gördüm, cüz oldum.
Döndüm arkamı her şeye, bir başıma ben oldum.
Bebek bendim, çocuk bendim, adama döndüm.
Surlar aştım, kaleler yıktım, duvarlar gördüm.
Dal iken alevin gördüm, bir kızıl köze döndüm.
Vazgeçtim her şeyden, küle renk oldum…
Mısralarının sahibi Sahir ÜZÜMCÜ, bugün 5N1Kitap sorularını bizler için yanıtlıyor. Yüzleri gülümsetmeyi kelimeler ile yaptığı o harika dansına borçluyuz belki de kimbilir.
Kendisine teşekkürlerimizi sunuyor ve aradan çekilirken William Ellery Channing “Okumasını bilirsen, her insanın bir kitap olduğunu göreceksin” sözünü sizlerle paylaşıyorum.
Sevgilerimle,
Arzu DİNÇER
Soruları yanıtlamadan önce kısaca kendinizi ve kaleminizi bizlere hatırlatabilir misiniz?
30 Nisan 1971 tarihinde, Denizli iline bağlı Kale ilçesinde, ilkokul öğretmeni bir anne ve hâkim bir babanın 3. erkek çocukları olarak doğdum.
İlkokulu bitirdikten sonra, yatılı olarak kazandığım Galatasaray Lisesi’nde bir sene okuduktan sonra Denizli’ye döndüm ve lise 1. sınıftayken tahsil hayatımı tamamen sonlandırmaya karar verdim.
Okulu bıraktıktan sonra masör, aşçı, müzisyen, sıhhi tesisat ve fayans ustası, tekne imalatçısı, rehber, müzik öğretmeni, müzik aletleri tamir ustası, bar ve restaurant işletmecisi olarak birçok değişik iş yaptım.
1993 senesinde evlendim ve Marmaris’e yerleştim.
Çeşitli gruplarda uzun yıllar basgitar, davul ve gitar çaldım, vokal yaptım.
2011 yılında yerleştiğim Çanakkale/Eceabat ta RüzgarCafe’yi açtım ve nihayet fırsat bulmam üzerine çocukluk hayalimi gerçekleştirerek yazmaya başladım.
Favori Yayınları tarafından basılmış “Rastlantılar Kraliçesi” (roman) ve “Artık Benzemiyoruz Sonsuza” (şiir) ve Kuytu Yayınları’ndan çıkan son kitabım “Arkadaş Kalalım” olmak üzere üç kitabım var.
Sahir ÜZÜMCÜ ile 5N1Kitap
Yazmaya ilk ne zaman karar verdiniz, yayınlamayı düşündüğünüz (hazırladığınız) son kitabınız ne zaman yayınlanacak?
Kendimi bildim bileli hep yazar ama bir kenarda unuturdum yazdıklarımı. 2011 yılında Eceabat’a yerleşip, burada cafe açıp, nispeten daha az koşturmacalı bir hayata başlayınca, ciddiye alarak yazma fırsatı buldum.
Sorunun ikinci kısmına gelirsek, sanırım bir ay içinde “Anlamı Yordum” isimli şiir kitabım yayınlanacak…
Kitaplarınızı bize özetleyebileceğiniz cümleler ne olur?
Akıl oynatıcısıyım,
Sirkin birinde.
Bir çuval incirin ustasıyım,
İncir çekirdeğinin çırağı…
Edebiyat dünyasında kendinizi nerede tanımlarsınız?
Gaz ve toz bulutunda…
Yazar ve okurlar arasında kurulan köprü nasıl olmalı?
Yazar ve okur arasında sabit, değişmez, kesin tanımlı bağlar, köprüler olabileceğini düşünmüyorum. Kişisel bağlar olabilir belki ama onlar da adı üzerinde kişisel olur…
Okurlar sizin kitaplarınızı neden okumalı?
Rainer Maria Rilke’den bana ait bir çeviriyle yanıtlamak isterim bu soruyu.
“Şiir okumamızın ve yazmamızın sebebi, bunun hoş olması değildir. Şiir okur ve yazarız çünkü insan ırkının üyeleriyiz ve insan ırkı tutkuyla doludur. Tıp, hukuk, ticaret, mühendislik hayatı sürdürebilmek için gerekli ve soylu çabalardır. Ama şiir, güzellik, romantizm ve aşk içindir yaşıyor oluşumuz...”
Rastlantılar Kraliçesi'nden
“Garip” diye geçirdi aklından. Gerçekten de az önce bilmeden üzerine bastığı böcek tam yarısından ezilmiş gibiydi.
Kafasını sallayarak; “Yüzde elli” dedi. “Belki de yüzde kırk dokuz buçuktur. Belki de yüzde kırk dokuz nokta dokuzdur. Acaba olabilir mi? Tüm bu ayrıntılı rakamlar, detaylar, bir böceğin kaderinde yazılı olabilir mi gerçekten?
Doğduğu ve yaşamına başladığı o ilk andan itibaren, kendisi için her şeyin birazdan son bulacağı şu ana göre mi gelişmişti acaba böceğin bütün yaşamı? Milyonlarca farklı seçeneğe rağmen, her seçiminde sadece tek bir yolu izleyerek, bu güne, buraya ve bu ana mı yetişmeye çalışıyordu yoksa?
Belki de isyankâr bir böcek olduğunu ve içinde yaşadığı böcek toplumunun kurallarına başkaldırmakla, sıra dışı bir böcek olmakla övünür ve her seçimini sadece kendi aklına ve keyfine göre yaptığını düşünürken bile, aslında sadece kendisine çok önceden çizilmiş kaderinin adım izlerini takip ediyordu hiç bilmeden ve sahip olduğunu sandığı o isyankâr ruhla boş yere böbürlenerek.
Yoksa bu ezilme ve ne kadar önemsiz sanılsa da sonuçta bir canlının yaşamının şimdi ve tam burada bir kaza sonucu son bulması, sadece bir rastlantı olabilir miydi” diye alçak sesle düşündü kendi kendisine...
arzudincer0@gmail.com
|