 
                
                
                Tayfun ÖZKAYA
  		
		  ZEYTİNLİKLER “KAMU YARARI” İLE YOK EDİLEBİLECEK
		  
		  
				    
  
 
 
		 	
			
		  
			  
	
Zeytinlikleri yok edecek yasal deÄŸiÅŸiklikler meclis sanayi komisyonunda ÇarÅŸamba günü görüşüldü. Medyaya bazı maddelerde yumuÅŸama saÄŸlandı diye yansıtıldı. Ancak asıl tehlike devam ediyor. “Sanayinin GeliÅŸtirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde DeÄŸiÅŸiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısından” söz ediyoruz. Artık dekara bir zeytin de olsa bir alan zeytinlik kabul edilecek. Ancak Madde 4’de “alternatif alan bulunmaması ve kurulun uygun görmesi ÅŸartıyla bakanlıklarca kamu yararı kararı alınmış yatırımlar için zeytinlik sahalarında yatırım yapılmasına Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından izin verilebilir” maddesi kaldı. Sanayi ve maden tesisi kurulabilecek. Maddede izinsiz aÄŸaç kesenler veya sökenlere aÄŸaç başına verilecek iki bin Türk Lirası idari para cezası da dört bin liraya çıktı. Komisyonda birkaç taviz vererek her ÅŸey çözümlendi algısı yaratılmak isteniyor. Üç bin yıllık zeytin aÄŸacının deÄŸeri dört bin lira mı?
İktidar milletvekilleri kendi dönemlerinde zeytin aÄŸacı sayısında artış saÄŸlanması nedeniyle zeytini en çok kendilerinin koruduÄŸunu ileri sürüyorlar. Ancak zeytin sayısındaki artış Türkiye’nin tütüncülüğünün ölümü pahasına gerçekleÅŸtiÄŸini de unutmayalım. ÖrneÄŸin Akhisarlılar tütün alanlarını zeytine çevirdiler.
Hükümet bir zeytinlik alanda sanayi veya maden tesisi kurulmasında kamu yararı görüyorsa o alan yok edilebilecek. Bugüne kadar uygulamalara bakalım. Türkiye’nin zümrüt gibi gölleri sanayi tesisleriyle kirletilmedi mi? NiÅŸasta bazlı ÅŸeker üretmek için İznik gölünün kirletilmesine izin verilmedi mi? Bu tesis bırakın bir göl kenarına, hiçbir yerde kurulmamalıydı. SaÄŸlık ve ÅŸeker pancarı üretimini baltalaması açılarından aslında bu tesisin saÄŸlayabileceÄŸi hiçbir kamu yararı yoktu. Mersin gibi sebze, meyve, turizm cennetine nükleer santral kurulmuyor mu? Nükleer tesislerin tehlikelerini bir yana bırakın, bu tesis Rusya’ya baÄŸlılığımızı arttırmıyor mu? Rusya domates nedeniyle bize olan kısmi bağımlılığını bile azaltmaya çalışıyor. Bunların neresinde kamu yararı var?
Bir yanda milyonlarca zeytin üreticisi, diğer yanda bir avuç şirket sahibinin çıkarı var. Kamu yararı falan yok. Henüz komisyondan taslak çıkmadı. Bütün halkımızı komisyonu, meclisi, partileri uyararak zeytinle ilgili maddelerin tümüyle bu taslaktan çıkarılması için çabalamaya davet ediyoruz. Örneğin ilgili milletvekilleri bir milyon mesaj alsa. Bin kişi telefonla onlara sorunu anlatmaya çalışsa çok iyi olur.
Tüketicilerin (yani tüm halkımızın) çıkarı da aynı yönde. Zeytinyağı sağlıklı bir yağdır. Tümünü yurt içinde tüketmemiz gerekli. İhracat falan da yapılmasın. Tabii köylünün geliri de düşmeden olmalı bu. Zeytinyağı üretimimiz bir ton bile düşmemeli.
 
      
     
	  
       
Tayfun ÖZKAYA
       
        
		
	  			 
 
 
				 
				 
				 
				
   
		 	 
     
	
	 
	
	
	
	 
	   
 
				 
				 
				  
 
	    
	  		  
 
	      	    
 
"Tayfun ÖZKAYA" bütün yazıları için tıklayın...
 
 
            
 
			
        Zeytinlikleri yok edecek yasal deÄŸiÅŸiklikler meclis sanayi komisyonunda ÇarÅŸamba günü görüşüldü. Medyaya bazı maddelerde yumuÅŸama saÄŸlandı diye yansıtıldı. Ancak asıl tehlike devam ediyor. “Sanayinin GeliÅŸtirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde DeÄŸiÅŸiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısından” söz ediyoruz. Artık dekara bir zeytin de olsa bir alan zeytinlik kabul edilecek. Ancak Madde 4’de “alternatif alan bulunmaması ve kurulun uygun görmesi ÅŸartıyla bakanlıklarca kamu yararı kararı alınmış yatırımlar için zeytinlik sahalarında yatırım yapılmasına Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından izin verilebilir” maddesi kaldı. Sanayi ve maden tesisi kurulabilecek. Maddede izinsiz aÄŸaç kesenler veya sökenlere aÄŸaç başına verilecek iki bin Türk Lirası idari para cezası da dört bin liraya çıktı. Komisyonda birkaç taviz vererek her ÅŸey çözümlendi algısı yaratılmak isteniyor. Üç bin yıllık zeytin aÄŸacının deÄŸeri dört bin lira mı?
İktidar milletvekilleri kendi dönemlerinde zeytin aÄŸacı sayısında artış saÄŸlanması nedeniyle zeytini en çok kendilerinin koruduÄŸunu ileri sürüyorlar. Ancak zeytin sayısındaki artış Türkiye’nin tütüncülüğünün ölümü pahasına gerçekleÅŸtiÄŸini de unutmayalım. ÖrneÄŸin Akhisarlılar tütün alanlarını zeytine çevirdiler.
Hükümet bir zeytinlik alanda sanayi veya maden tesisi kurulmasında kamu yararı görüyorsa o alan yok edilebilecek. Bugüne kadar uygulamalara bakalım. Türkiye’nin zümrüt gibi gölleri sanayi tesisleriyle kirletilmedi mi? NiÅŸasta bazlı ÅŸeker üretmek için İznik gölünün kirletilmesine izin verilmedi mi? Bu tesis bırakın bir göl kenarına, hiçbir yerde kurulmamalıydı. SaÄŸlık ve ÅŸeker pancarı üretimini baltalaması açılarından aslında bu tesisin saÄŸlayabileceÄŸi hiçbir kamu yararı yoktu. Mersin gibi sebze, meyve, turizm cennetine nükleer santral kurulmuyor mu? Nükleer tesislerin tehlikelerini bir yana bırakın, bu tesis Rusya’ya baÄŸlılığımızı arttırmıyor mu? Rusya domates nedeniyle bize olan kısmi bağımlılığını bile azaltmaya çalışıyor. Bunların neresinde kamu yararı var?
Bir yanda milyonlarca zeytin üreticisi, diğer yanda bir avuç şirket sahibinin çıkarı var. Kamu yararı falan yok. Henüz komisyondan taslak çıkmadı. Bütün halkımızı komisyonu, meclisi, partileri uyararak zeytinle ilgili maddelerin tümüyle bu taslaktan çıkarılması için çabalamaya davet ediyoruz. Örneğin ilgili milletvekilleri bir milyon mesaj alsa. Bin kişi telefonla onlara sorunu anlatmaya çalışsa çok iyi olur.
Tüketicilerin (yani tüm halkımızın) çıkarı da aynı yönde. Zeytinyağı sağlıklı bir yağdır. Tümünü yurt içinde tüketmemiz gerekli. İhracat falan da yapılmasın. Tabii köylünün geliri de düşmeden olmalı bu. Zeytinyağı üretimimiz bir ton bile düşmemeli.
Tayfun ÖZKAYA
"Tayfun ÖZKAYA" bütün yazıları için tıklayın...
