ÖYLE YA DA BÖYLE / Elif Y. ÖZEL
Elif Y. ÖZEL

Elif Y. ÖZEL

ÖYLE YA DA BÖYLE



DiÄŸerleri için sadece AÅŸk’tı.

Benim içinse tam bir Lale Devri Kraliçesi’ydi kendisi.

Psikotik mi yoksa nevrotik mi, emin olamasam da, kendisinin muazzam bir ruh hastası olduğundan son derece emindim, en azından kendi adıma.

Dağınıktı Aşk,

Özensizdi, bir o kadar da ayarsızdı.

Velhasıl gereksizdi Aşk.

Hem de bazı edebiyatçılara “AÅŸk gereksiz bir eylemdir” dedirtecek ve sırf bunun için makaleler yazdırtacak kadar.

Üstelik aşkı kim tarif etmeye kalktıysa, hepsinin ayrı ayrı yüzünü kara çıkartacak kadar da kimliksizdi Aşk.

“Hayatımıza rica minnet dahil olmuÅŸ da, hatıra binaen aramızdaymış” gibi kendi kendine vazgeçilmezliÄŸini ilan edebilecek kadar da yüzsüzdü ayrıca.

“AÅŸktan ikmale kalmak yakışmaz insana” türündeki nasihatlerini yüksek sesle telaffuz ederek kendini nimetten saydıracak kadar da ÅŸuursuz olması da cabası.

Bu durumda kendisine;

“Tam görünmeye çalışan yarım”,

“Çap rolü yapan yarıçap”

“EÅŸ kenar üçgen görünümlü ikizkenar yamuk” ve benzeri sıfatlarla seslenmek en doÄŸal hakkımız gibi görünüyordu. Aslında bir hiç olduÄŸunu, bu ÅŸekil cümlelerle kendisine kabul ettirilebilirdik belki de deneseydik.

Laf yerine ulaşamasa da, en kötü ihtimalle en anlamlı yerlerine dokundurabilirdik.

Kısacası, aslında bir “Hiç” ti AÅŸk…

Bizlerse, olmayan bir şeyi oldurmaya çalışan, olduramayınca da oldu sayan canlılar topluluğundan ibarettik.

Kabul edilse de edilmese de;

Yoktu ki AÅŸk..

Olmayan bir şeyin, neyini olduruyorduk, neresini dolduruyorduk ve bunu da hiç birimiz bilmiyorduk?

Daha da kötüsü, bilmediğimizi de bilmiyorduk.

Bu yüzden, sorular sağlam olsa da, cevaplar kimsenin umurunda olmadıktan sonra, neyi sorguluyorduk ki acaba?

Kendisi, yoktan var edilmiÅŸ bir embesil olsa da,

Ortada, sorgusuz sualsiz kabul edilmiş bir Aşk duruyordu ya nasılsa.

Hal böyleyken, ben hariç, yine de herkes dört gözle aşkı bekliyordu ya, inanılır gibi değildi vaziyet.

Sonunda dayanamadım, öyle olmaz böyle olur dedim ve ben de AÅŸk’ı beklemeye karar verdim.

Dört gözle olmasa da, kendisini oturduğum yerden sakin sakin beklemeyecektim.

Bu defa kararlıydım, huşu içinde bu işi çözecektim.

Ama halini hatırını sormak ya da sırtını sıvazlamak için beklemeyecektim elbet.

O lüzumsuz Lale Devri Kraliçesini, yani bilinen adıyla AÅŸk’ı;

Sorgusuz sualsiz bir kenarda beklettiğim cümlelerim için bekleyecektim.

Üzerime devrilen cümlelerinden ve de yüzüme çemkiren kelimelerinden hesap sormak için bekleyecektim,

Dünya gözüyle bir kez olsun gidişine özet düşebilmek için bekleyecektim,

Hangi akla hizmet, hala hayatın meşru tarafında durabiliyor, sırf bu konudaki merakımı giderebilmek için bekleyecektim,

Hangi cesaret grinin tonlarını elime tutuşturmaya çalışıyor, bunu öğrenebilmek için bekleyecektim,

Sabrın sonuna bu defa kimleri yazdığını bizzat kendisinden öğrenebilmek için bekleyecektim,

Elinin körünü yine bana mı nasip etti, bu sorunun cevabını bizzat kendisinden alabilmek için bekleyecektim,

“Size anne diyebilir miyim” li zamanlarımı yad edebilmek için, bir kez olsun, vitrinde gördüğüm o kırmızı ayakkabıya, “tıpkı filmlerdeki gibi” iç geçirerek bakabilmek için bekleyecektim,

Canımı acıtsalar da ağırlamaya mecbur olduğum yaralarım için bekleyecektim,

Yanı başımda nöbet tutan bunca acıyı, asıl sahibine geri iade edebilmek için bekleyecektim,

Hayata var gücümle ayak diresem de,“keÅŸke”lerimi azaltabilmek için bekleyecektim,

Öyle ya da böyle “iyi ki”lerimi çoÄŸaltabilmek için bekleyecektim,

Satırlarıma sığdıramadığım yüreklerin, en azından kalp seslerini duyurabilmek için bekleyecektim.

Artık yüzümü derin bir uykuya teslim edebilmek için bekleyecektim AÅŸk’ı.

En çok da, vefasızlık neymiÅŸ bir de benden görmesi için bekleyecektim o meymenetsiz Lale Devri Kraliçesi’ni.

Yani bilinen adıyla AÅŸk’ı bekleyecektim.

Bu defa kesin kararlıydım.

Gelene kadar bekleyecektim aşkı.

Öyle ya da böyle bekleyecektim…


Elif Y. ÖZEL




3 Haziran 2017 Cumartesi / 2614 okunma



"Elif Y. ÖZEL" bütün yazıları için tıklayın...